ASAYİŞ - 13 Ocak 2022 Perşembe 15:55

Mühendis Mehmet Akcan’ın ölümüne ilişkin davada ara karar verdi

A
A
A
Mühendis Mehmet Akcan’ın ölümüne ilişkin davada ara karar verdi

Kilis’te, 2017 yılında mühendis Mehmet Akcan’ın sınır hattındaki mayın patlamasında hayatını kaybetmesine ilişkin açılan davanın 5’inci duruşmasında ara karar verdi.

Kilis’te, 2017 yılında mühendis Mehmet Akcan’ın sınır hattındaki mayın patlamasında hayatını kaybetmesine ilişkin açılan davanın 5’inci duruşmasında ara karar verdi.


Mühendis Mehmet Akcan (30), 23 Ağustos 2017’de Demirışık köyü Şimşek Hudut Karakolu sorumluluk alanındaki sınır hattında yapımı süren duvar inşaatını kontrol ettiği esnada PKK/YPG tarafından döşenen mayının üzerine basması sonucu hayatını kaybetmişti. Akcan’ın ölümüne ilişkin dönemin 2. Hudut Tabur Komutanı eski Kurmay Yarbay Mehmet Okan Arıkan hakkında "olası kastla bombalayarak adam öldürme", M.Ş., H.O., A.Ü., M.S., M.G.İ., N.Y. ve S.K. isimli şahısların hakkında ise "taksirle ölüme neden olma" suçundan iddianame hazırlandı.


Kilis 1 Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın 5’inci duruşması bugün görüldü. Duruşmaya tutuksuz yargılanan Mehmet Okan Arıkan ile Mühendis Mehmet Akcan’ın kardeşi Celal Akcan ile avukatı katıldı.


Arıkan, önceki duruşmalardaki ifadesini tekrar ederken, sanıkların avukatları da daha önceki ifadelerini tekrar etti.


Kilis 1 Ağır Ceza Mahkemesi verdiği ara kararda, 1’inci Hudut Alay Komutanlığı’na müzekkere yazılarak, Patlamanın gerçekleştiği sınır duvarının yapımına ilişkin TOKİ veya taşeron firma ile imzalanan güvenlik protokolü olup olmadığının sorulmasına, şayet böyle bir protokol varsa bir suretinin istenilmesine, Bu iş kapsamında bağlı bulunan hudut karakollarına güvenlik maksatlı gönderilen tüm yazılı emirlerin birer suretlerinin istenilmesine, TOKİ’ye müzekkere yazılarak Kilis 1’inci Hudut Alay Komutanlığı sorumluluk sahasında bulunan Yüksektepe, Oncunlar ve Deminşık Hudut Karakolları bölgesinde yapılacak modüler beton ve yol çalışmasını inşaat firması ortaklığı ile imzalanan sözleşmelerden birer suretlerinin istenilmesine, Kilis Cumhuriyet başsavcılığı tarafından tanzim edilen ve yargılamaya dayanak olan 2021/630 Esas sayılı iddianame de sanıklar hakkındaki sorumluluğun iki farklı tarihte meydana gelen olaylara dayandırıldığı anlaşıldığı, 23/08/2017 tarihinde meydana gelen patlamaya ilişkin Demirışık Hudut Karakolunda görevli personel dışında sorumluluğu tespit edilen veya edilecek sıralı amirler hususunda gereğinin takdir ve ifası hususunda Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılmasına, karar verildi. Mahkeme heyeti tarafında duruşma 1 Mart 2022 tarihine ertelendi.


Mühendis Akcan ailesinin avukatı Ömer Kılıç, Adliye çıkışında yaptığı açıklamada, Yargılamamın uzun süreden beri devam ettiğini ifade ederek, “Süreç çok uzadı, fakat, mahkeme halkı olarak olay yerinde bir keşif gerçekleştirdi. Keşif sonrası dosyada, emir komuta zinciri altında hakkında soruşturma açılmayan, kişiler olabileceği, kanaatine vardı. Bu anlamda Cumhuriyet Savcılığına müzekkere yazmaya karar verdi. Emir komuta zinciri ekseninde yargılanan sanıklar dışında, kusuru yada ihmali olan kim varsa, onların yargılanması yada soruşturma açılması, noktasında mahkeme, arar karar tesis etti. Daha öncede yaptığımız açıklama gibi mahkemenin vereceği karara sonsuz saygı duyacağımızı net bir şekilde ifade ediyoruz. Mahkeme heyeti başından beri dosyayla ilgili olarak ince eleyip sık dokuyan bir mahkeme, adil bir yargılama yaptığını bizzat biz mağdur tarafı olarak gözlemliyoruz” dedi.



Davanın geçmişi


Mühendis Mehmet Akcan, Kilis’te 2017 yılında sınır hattında mayın patlaması sonucu hayatını kaybetmişti. Olayın ardından Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı dönemin 2. Hudut Tabur Komutanı olan ve FETÖ’den ihraç edilen eski kurmay yarbay Mehmet Okan Arıkan ile M.Ş., H.O., A.Ü., M.S., M.G.İ., N.Y. ve S.K. isimli şahıslar hakkında iddianame hazırlandı.


Hazırlanan iddianamede, 8 Temmuz 2017’de sınır hattında inşa edilen duvarın Türkiye tarafına geçen 5-6 terör örgütü PKK/YPG mensubunun toprağa mayın tuzakladıkları, sınır hattında görevli askerlerin söz konusu olayı zırhlı aracın termal kamerasıyla kaydettikleri belirtilirken, askerlerin durumu sanık Mehmet Okan Arıkan’a bildirdikleri, Arıkan’ın ise nöbetçi askerlere kendisi gelen kadar olay müdahale etmemeleri yönünde emir verdiği aktarılmıştı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.