SAĞLIK - 20 Mart 2020 Cuma 16:20

Kilis’te kan bağış çağrısı

A
A
A
Kilis’te kan bağış çağrısı

Kilis Kızılay Kan Merkezi Müdürü Dr.

Kilis Kızılay Kan Merkezi Müdürü Dr. Esra Yılmaz, korona virüsü salgın nedeniyle kan stoklarının azaldığını belirterek vatandaşları kan bağışında bulunmaya davet etti.


Kan Merkezi Müdürü Dr. Esra Yılmaz, kan bankacılığı tedarik zinciri salgın sırasında dahi kesilmemesi gereken kritik sağlık hizmetlerinden olduğunu ifade ederek, "Halkımızın evlerine davet edildiği bu günlerde, fedakar sağlık çalışanlarımız da ilgili tedbirlerini almışlar ve sahada aktif olarak görevlerini icra etmektedirler ve süreç boyunca da sahada olacaklardır. Tahmin edileceği üzere kan bağışları oldukça azalmıştır. Hastanelerdeki elektif ameliyatlar ertelenmiş olsa da yine de kan ihtiyacı devam etmekte ve edecektir. Hastanelerimize bu süreçte sağlıklı bireylerimizin gitmemesi yönündeki tavsiyelere uyulmalıdır. Dolayısı ile sağlıklı kan bağışçılarımızın hastanelere gitmesi bir seçenek değildir. Olağan hallerde olduğu gibi Türk Kızılay, hastaneler dışında kan bağışlarını toplayacak ve bileşenleri hastanelere dağıtacaktır. Nitekim tüm kısıtlamalara rağmen mülki idarenin kan bağış araçlarımıza izin vermesinin sebebi de bu mecburiyettendir” dedi. Salgının ilerleyen günlerinde siz bağışçılara ulaşmak daha da zorlaşacağını ifade eden Yılmaz, "Nitekim basında da görebileceğiniz üzere diğer ülkeler, salgının en yoğun olduğu dönemde ulusal kan bağışı çağrısına çıkmak mecburiyetinde kalmışlardır. Diğer ülke tecrübeleri de ilk önlem olarak salgın sürecine yeterli kan stoku ile girilmesinin önemini ortaya koymaktadır. Bir süre sonra gezici ekiplerimiz sahadan çekilecek ancak sabit kan bağışı noktalarımız hizmete devam edecektir. Eğer stoklar yeterli olmazsa , salgın durumuna rağmen Ulusal Kan Bağışı çağrısına çıkmak gerekebilecektir. Eğer önümüzdeki kısa periyotta yeterli bir kan stokuna ulaşırsak en az bir ay ulusal kan bağışı çağrısına çıkılması gerekmeyecektir. Eğer ulusal çağrıya çıkılacak olursa lütfen hastanelere değil, çağrı durumunda ilan edeceğimiz kan alma noktalarına gelmenizi rica ederiz. Umudumuz ve çabamız bu çağrıya gerek kalmaması yönündedir. Gerek mobil kan bağışı noktaları gerekse sabit kan bağışı noktalarımızda tüm hijyen tedbirleri alınmış, hem personelimizin sağlığı hem de halk sağlığı için gerekli tedbirler hayata geçirilmiştir. Kan bağış noktalarımızda kalabalıklara izin vermeden sırayla içeri alınmakta, girmeden önce ateş ölçümü yapılmaktadır. Bu zorlu süreçte sergilediğimiz toplumsal dayanışmanın bir parçası olarak 18-50 yaş arasın kan bağışçılarımızı kan bağışına davet ediyor ve anlayış ve yardımseverliğiniz için teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta deprem sonrası insan boyunda çatlaklar oluştu Tokat’ın Sulusaray ilçesine bağlı Buğdaylı Köyü’nde meydana gelen depremin izleri, köy sakinlerini tedirgin eden derin çatlaklar olarak ortaya çıktı. İhlas Haber Ajansı tarafından kaydedilen görüntülerde, bu çatlaklara insanların rahatlıkla girebildiği görüldü. Tokat’ın Sulusaray ilçesine bağlı Buğdaylı Köyü’nde meydana gelen depremlerin ardından ortaya çıkan çatlaklar, bölgedeki sarsıntının etkileyici boyutunu gün yüzüne çıkardı. İhlas Haber Ajansı tarafından kaydedilen görüntülerde, çatlaklara insanların rahatlıkla girebildiği net bir şekilde görülebiliyor. 18 Nisan’da köy merkezli 5,6 büyüklüğündeki depremin etkileriyle birlikte ortaya çıkan bu çatlaklar, köylüler arasında büyük endişe oluşturdu. Köy Muhtarı Ahmet Demir, depremin hemen ardından bölgede incelemelerde bulunulduğunu ancak çobanların dağa çıkmadığı için fay çatlaklarını önceden fark edemediklerini ifade etti. Ancak sonradan yapılan gözlemlerle büyük çatlakların nerede olduğunun daha net anlaşıldığını belirtti. Buğdaylı Köyü sakinleri, depremin oluşturduğu bu çatlakların boyutu ve derinliği konusunda endişe duyarken, yetkililerin bölgedeki riskleri yakından takip etmelerini ve gerekli önlemleri almalarını talep ediyor. “Çobanlarımız dağlarda çatlak gördü” Buğdaylı Köyü Muhtarı Ahmet Demir, “18 Nisan’da 5,6 şiddetinde meydana gelen depremin merkez üssü köyümüzdü. İlk başta araştırmacılar falan da gelmişti. Çobanlarımız dağa çıkmadığı için fay çatlaklarını görememiştik. Büyük çatlakların nerelerde olduğunu yeni fark ettik. Az önce arkadaşlarımız da yerinde giderek gördü. Daha önce gelen görevlilere de bu çatlakları gösterememiştik. Bazı yerleri yeni fark etmeye başladık” dedi.
Adana Anneler Günü öncesi gül fiyatları dibi gördü: Tanesi 3 lira Adana’da gül üreticilerinde Anneler Günü öncesi hasat yoğunluğu yaşanırken dalından 3 liraya satılan gül, çiçekçilerde ve internette 20 ile 40 TL arasında alıcı buluyor. Anneler Günü’ne sayılı günler kala çiçekçiler satış potansiyelinin büyük olduğu gün için hazırlıklarını yapıyor. Adana’nın Yüreğir ilçesindeki gül seralarında ise hasat yoğunluğu yaşanıyor. Yurt içindeki siparişlere yetişmeye çalışan çiçekçiler, talebin yoğunluğundan dolayı oldukça memnun olurken fiyatlar ise sıcaklar nedeniyle adeta dibi gördü. Hava sıcaklığının son günlerde 35-40 dereceye ulaştığı Adana’da seradaki güller tamamen olgunlaştı ve hasada hazır hale geldi. Dönüme 7-8 bin adet gül verimi alınırken serada dalında 3 liraya satılan gül, kentteki çiçekçilerde tanesi 20-30 TL, internette ise 40-50 TL arasında satılıyor. “Şubat ayında 20-30 liraydı” Gül üreticisi Ogün Sever Okur, seradaki fiyatların düştüğüne dikkat çekerek, “Anneler Günü için güller Adana’dan gidecek. Güller çok kaliteli ancak fiyatlar bizleri üzdü. Yine de sorun değil, Anneler Günü’nde anneler gülsün yeter. Fiyatlar şu anda 3 lira. Şubat ayında bu fiyatlar 20-30 liraya kadar yükselmişti” ifadelerini kullandı. “Çok fazla gül stoku oldu” Talep azlığı ve hava sıcaklığının artmasıyla fiyatların gerilediğine dikkat çeken Okur, “Hava sıcaklığının birden artmasıyla çok fazla gül stoku oldu. Güller şu anda serada tanesi 3 lira olarak satılacak fakat çiçekçilerde ne kadar fiyata satılacak bilmiyoruz” dedi. “Fiyatlar umduğumuzun altında kaldı” Gül üreticisi Kenan Karahasan ise verimin iyi olduğunu vurgulayarak, “Bu 3 liralık fiyat umduğumuzun çok altında kaldı. Biz 20-25 lira beklerken 3 liraya kadar geriledi fiyatlar. Ancak yapacak bir şey yok. Anneler Günü’nde herkes annesine gül alsın” diye konuştu.
Elazığ Fitness sporcusu sağlık çalışanı kadının başarı hikayesi görenleri hayran bıraktı Elazığ’da vücut geliştirme ve fitness şampiyonu eşi sayesinde spora başlayan sağlık çalışanı Tuba Yıldırım, 4 yıldır hem yaptığı spor hem de yaşam stiliyle dikkat çekiyor. Elazığ’da yaşayan 1 çocuk annesi Tuba Yıldırım, özel bir hastanede yıllardır sağlık çalışanı olarak görev yapıyor. Yıldırım, dünya vücut geliştirme ve fitness şampiyonluğu ve ikinciliği bulunan eşi Uğur Yıldırım ile ’sporcu beslenmesi’ farklılığı nedeniyle spora başladı. Yaklaşık 4 yıldır profesyonel vücut geliştirme ve fitness ile ilgilenen 34 yaşındaki Yıldırım, yaşam stili ve yaptığı sporla dikkat çekiyor. Aynı zamanda sağlık sektöründe çalışan Yıldırım, şampiyon eşi ile birlikte açtıkları salonda hem genç sporcu yetiştiriyor hem de önümüzdeki aylarda düzenlenecek olan Türkiye Vücut Geliştirme ve Fitness Şampiyonası’na hazırlanıyor. "Elazığ’da vücut geliştirme alanında kadın sporcu olarak tekim" Eşinin vesilesiyle bu spor başladığını ifade eden Tuba Yıldırım, "Yaklaşık 4 yıldır profesyonel olarak bu sporu yapıyorum. Eşimle tanıştıktan sonra bu spora başladım ve ondan sonra profesyonel olarak devam etmeye çalışıyoruz. Elazığ’da vücut geliştirme alanında kadın sporcu olarak bir ilkim. İnşallah bunu da şampiyonlukla taçlandıracağız. Önceliğimiz şampiyonluk ardından da dünyaya açılmak niyetindeyiz. Son yıllarda bir artış var ama kadın sporcu olmak biraz zorlu bir süreç oluyor. Kadınların biraz daha ilgisinin artmasını temenni ediyoruz. Ben sağlık çalışanıyım. Eşimle de bu meslekle vesilesiyle tanıştık ve ondan sonra eşim beni spora teşvik etti. Bu spor, sadece vücut geliştirme ya da kas oranı yükseltme anlamında değil, sağlık açısından çok önemli" dedi. 14 yıldır vücut geliştirme sporuyla ilgilenen eşi 33 yaşındaki Uğur Yıldırım ise, "Dünya şampiyonluğu ve dünya ikinciliğim var. Yaklaşık 5 senedir de kendi spor kulübümüzü işletiyoruz. Burada gençlere örnek olmaya ve insanları spora teşvik etmeye çalışıyoruz. Şu anki en büyük hedefimiz de birkaç şampiyonluk daha alıp gençlere daha çok örnek olmak, sporu ve sağlıklı yaşamı insanlara daha çok lanse edebilmek. Eşim bu spora beni görerek teşvik oldu. İlk tanıştığımız zaman kendisi sporla ilgilenmiyordu. Kendisi benden gördükçe hoşuna gitti. Ayrıca sporcu beslenmesi farklı olduğu için evde biraz uyumsuzluk oluyordu. Ya ben ona uyum sağlayacaktım ya o bana. Eşim şu anda Elazığ’da bu spor branşında eğer şampiyon olursa, bu dereceye ulaşmış ilk kadın sporcu olacak. Bu konuda kendisiyle gerçekten gurur duyuyorum. Bu zor bir spor. Kendisi çok iradeli. İnşallah, 14 hafta sonra bunu bir Türkiye şampiyonluğu ile taçlandıracağız” diye konuştu.