ASAYİŞ - 19 Mayıs 2025 Pazartesi 14:23

11 yıl sonra derin dondurucuda çıkan cinayetle ilgili kardeşlerden flaş açıklama: Telefon sinyali cinayet evine yakın mesafede kesilmiş

A
A
A

Kırıkkale’de 11 yıl önce kaybolan ve cesedi apartman dairesindeki derin dondurucuda bulunan adamın kardeşleri konuştu. 2014 yılında kaybolmadan önce ağabeyine ait telefon sinyalinin, cinayetin işlendiği eve yakın bir mesafede kesildiğini belirten Mahir Okumuşoğlu, "Bir insanı 11 yıl boyunca buzdolabında saklamak, insanlığa sığar mı? Sırtında bıçak izleri vardı" dedi.

16 Mayıs’ta günü Kırıkkale’de kiracısından uzun süredir haber alamayan ev sahibi C.Ç., çilingir yardımıyla daireye girdiğinde korkunç bir manzarayla karşılaştı. Derin dondurucu ve buzdolabında çöp poşetlerine sarılı halde bir erkek cesedi bulundu. Yapılan incelemelerde cesedin 2014 yılından bu yana kayıp olan Hüseyin Okumuşoğlu’na ait olduğu ortaya çıktı. 11 yıl önce kiraladığı evin tüm giderlerini düzenli olarak karşılayan Meliha Veske’nin ise 3 Mayıs günü sağlık problemlerinden dolayı hayatını kaybettiği öğrenildi. Kardeşleri Yılmaz ve Mahir Okumuşoğlu, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, 11 yıl süren kayıp sürecinde yaşananları anlatarak olayın organize bir şekilde gerçekleştirildiğini iddia ettiler.

"2014 yılında ağabeyimin evi yanıyor. Bu yangından sonra tüm olaylar başlıyor"

Yılmaz Okumuşoğlu (48), ağabeyinin kaybolmadan kısa süre önce Ankara’daki evinde bir yangın çıktığını anlatarak, "2014 yılında ağabeyimin evi yanıyor. Bu yangından sonra tüm olaylar başlıyor. Yangının çıkışı ise şu şekilde: Evin kapısı çalıyor, ağabeyim kapıyı açıyor. Siyah gözlüklü, peçeli bir kadın yardım istiyor. Ağabeyim de yardım etmek için kapıyı açık bırakıyor. O sırada ne olduğunu bilmeden kendinden geçiyor. Gözlerini açtığında ev yanmış, özellikle de yatak odası. Daha sonra bizleri aradılar. Hastaneye gittiğimizde ağabeyimin ayağında yanık izi yoktu ama derin bir şişleme gibi bir olay olmuş. Ağabeyim ’yandım’ diyor ama olayın nasıl gerçekleştiğini tam olarak anlayamıyoruz" dedi.

"Özel eşyalarının içinde bir el yazısı çıktı"

Ağabeyinin yanında bir çantayla hastaneye geldiğini anlatan Okumuşoğlu, "Hastaneye gelirken elinde bir el çantası vardı. O çantayı ben aldım, ancak çanta oldukça ağırdı. O sırada Meliha Veske geldi. Nereden duyduğunu bilmiyorum. Ağabeyim, ’Çantamı Meliha ablama ver, onda dursun’ dedi. O çanta o günden beri kayıp, nerede olduğu meçhul. Ağabeyim tüm birikimini Meliha Veske’ye verdiğini söylüyor. Ayrıca onun adına kredi çekmiş. Meliha Veske ve yakınlarından şüpheleniyoruz. Bu olayın organize bir şekilde yapıldığını düşünüyoruz. Ağabeyim kaybolduktan sonra iş yerine gidip eşyalarını almak istedik. Özel eşyalarının içinde bir el yazısı çıktı. El yazısında, ’Tüm birikimimi Meliha Veske’ye verdim, onu almak için onun evine gidiyorum’ yazıyordu. O nottan sonra ağabeyimden bir daha haber alamadık" diye konuştu.

"Ağabeyimi tam 11 yıldır bekledik"

Ailenin bir diğer ferdi Mahir Okumuşoğlu (42) ise ağabeyinin tedaviden sonra araç kiraladığını, ancak bir süre sonra ortadan kaybolduğunu ve aracın günler sonra Ankara’daki evinin önünde bulunduğunu anlattı. Okumuşoğlu, "Ağabeyim tedavisinden sonra bir araç kiraladı. Bu araçla bir süre gezdi, fakat kaybolduktan sonra bu araçtan bir daha haber alınamadı. Zaman geçtikten sonra araç, Ankara’daki evinin önünde bulundu. O günden sonra da biz, ağabeyimi tam 11 yıldır bekledik" ifadesini kullandı.

"Aklımıza deli sorular geliyor"

6 Mayıs günü teşhis için Adli Tıp Kurumu’na çağrıldığını belirten Mahir Okumuşoğlu, cenazeyi kendisinin teslim aldığını ve defin işlemlerini gerçekleştirdiğini söyledi. Ceset üzerinde bıçak izleri bulunduğunu kaydeden Okumuşoğlu, "Ta ki 16 Mayıs gününe kadar. Adli Tıp’ın önünde işlemler yapılırken bekledik. Daha sonra teşhis için içeri girdim. Ağabeyimi ben teşhis ettim. Cenazesini teslim aldık, morga kaldırdık. Ertesi gün defin işlemleri için ben de oradaydım. Tüm işlemleri ben ve gassal birlikte yaptık. Orada, ağabeyimin sırtında bıçak izlerini gördüm. Bir kadının, iri yarı bir adamı sırtından bıçaklayarak etkisiz hale getirmesi, sonra da buzdolabına koyması mümkün mü? Ağabeyimin bulunduğu ev, kaybolmadan önce telefon sinyallerinin kesildiği yere çok yakın. Size diyebilirim ki, bir kilometre mesafede. O zaman da bu işin üzerine çok gittik, dilekçelerimizi verdik, her yere yazılar yazdık. Bir el yazısı vardı, ağabeyim o yazıyla ilgili bilgi vermişti. El yazısının kime ait olduğu tespit ediliyor ama bunun üzerine gidilmiyor. Aklımıza deli sorular geliyor. Acaba bunların destekçileri mi vardı? Bu olayın üstüne gidilmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı.

"Bizim burada tek tesellimiz, cenazesinin toprağa verilmiş olması"

Okumuşoğlu, "Cinayet şüphelileri ölmüş olabilir ama onlara yardım ve yataklık yapanların en ağır cezayla cezalandırılmasını talep ediyoruz. Ağabeyimi ben yıkadım, ben teşhis ettim. İki çocuğu vardı. Bu Meliha Veske, cinlerle ve muskalarla uğraşan, insanları etkileyen biriymiş. Bu kadın bir cani. Bir insanı 11 yıl boyunca buzdolabında saklamak, insanlığa sığar mı? İnsanlıktan çıkmış biri bu. Ben gördüm, ceset bozulmamıştı. Ağustos 2014’teki haliyle duruyordu. Gerek Adalet Bakanımızdan gerekse Cumhuriyet Savcılığımızdan bu olayın hızlı bir şekilde çözüleceğine inancımız tam. Biz inanıyoruz, bu işi çözerse devletimiz çözer. Bu evi kiraladılar, sonra da ’Hüseyin Okumuşoğlu’nu buraya çağıralım, halledelim’ mi dediler? Aklımıza türlü türlü sorular geliyor. Bizim burada tek tesellimiz, cenazesinin toprağa verilmiş olması. Bir devletimiz var, güvenimiz tam. Kendimizi böyle avutuyoruz" dedi.

Hasan Ay

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Sakaryaspor - Hatayspor maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 17. haftasında oynanan Sakaryaspor-Hatayspor maçının arından iki takımın teknik sorumluları basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Trendyol 1. Lig’in 17. haftasında Sakaryaspor, sahasında karşılaştığı Hatayspor’u 3-0 mağlup etti. Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Hatayspor Teknik Direktörü Gökhan Alaş, "Sakaryaspor, tecrübeli ve bireysel yetenekli oyunculara sahip olan bir takım. Ancak atletizm konusunda belli sıkıntıları olduğunu da gözlemlemiştik. Maça başladığımızda özellikle ön alan baskısında birebir eşleşmeli bir baskı pozisyonu almayı, topun arkasına geçtiğimiz durumda da adamdan çok alanı korumaya yönelik bir savunma anlayışıyla maça hazırlandık. Aslında maçın başında bunu biraz da başarabilmiştik. Ancak bir anlık dalgınlık, kademe hatalarında verdiğimiz zafiyet maalesef 1-0 geriye düşmemize sebebiyet verdi. Tabi skor dezavantajını yaşadıktan sonra bizim adımıza oyuna tutunmak kolay olmuyor. İkinci yarıda bazı hamlelerle oyunu canlandırmaya çalışsak da kulübeden oyuna dahil ettiğimiz genç oyunculardan oyunu çevirmeye yönelik bir çıkış beklemek çok iyimser bir tablo olur. Çünkü onlar gelişim odaklı baktığımız süreci pozitif yönde kendi adlarına çevirmeye çalıştığımız bir grup. Gene de mücadelelerinden memnunum. Tabi ki mağlup olduğumuz için çok üzgünüz. Sezonun ilk galibiyetini almak üzere bir anlayışla hazırlandık ama gene üzüntülü bir şekilde buradan ayrılıyoruz. Yapacak bir şey yok. Önümüzdeki maçlara bakacağız. Hatalarımızı tekrara masaya yatıracağız. Kendi adımıza düzeltmemiz gereken bölümleri düzeltip, gençleri bu konuda eğitmeye devam edeceğiz. Kalan maçlarda da Sakaryaspor’a başarılar diliyorum’’ dedi. "Biraz temkinli başladık, ikinci yarı oyunu çözdük’’ Sakaryaspor Teknik Sorumlusu Furkan Köseoğlu ise, "Büyükşehir Belediye Başkanımız Yusuf Alemdar bize bir görev tebliğ etti. Biz de elimizden geldiği kadar kısa zamanda takımı toparlamaya çalıştık. Etki etmişiz midir, ufak tefek dokunuşlar yaptık tabi. Önümüzde Çorum maçı var ona hazırlanacağız. Elimizden geldiği kadar bu armayı yükseltmek için, biz Sakarya’nın çocuğuyuz. Elimizden geleni yapacağız. Şuan iyi gidiyoruz moral olarak, inşallah. Kolay bir maç gibi görünüyor ama kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir takım karşımızda. Biraz temkinli başladık. İkinci yarı oyunu çözdük. Mete’nin durumu kötü ama Burak, Çorum maçına sahada olur" diye konuştu.
Kırıkkale Kırıkkale’de FETÖ, uyuşturucu ve dolandırıcılık suçlarından aranan 4 hükümlü yakalandı Kırıkkale’de FETÖ, uyuşturucu ticareti, dolandırıcılık ve taksirle ölüme neden olma suçlarından haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 4 hükümlü, jandarma ekiplerince yakalanarak cezaevine teslim edildi. Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla İl Jandarma Komutanlığınca aranan şahısların yakalanmasına yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında farklı suçlardan haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 4 firari hükümlü yakalandı. Edinilen bilgiye göre, Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) üye olma suçundan aranan M.R.K. (57), uyuşturucu ticareti yapma suçundan aranan A.G. (35), resmi belgede sahtecilik, Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlama ile kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta, kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtmak suretiyle dolandırıcılık suçlarından aranan A.H. (25) ve taksirle ölüme neden olma suçundan aranan N.Y. (56) jandarma ekiplerince yakalandı. Yakalanan şahıslardan M.R.K. hakkında kesinleşmiş 8 yıl 1 ay 15 gün, A.G. hakkında 4 yıl 2 ay, A.H. hakkında 1 yıl 1 ay hapis cezası bulunduğu belirlenirken, söz konusu 3 hükümlü tutuklanarak Keskin Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na teslim edildi. Hakkında kesinleşmiş 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezası bulunan N.Y. ise, tutuklanarak Sulakyurt Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na teslim edildi. Jandarma ekiplerinin kent genelinde aranan şahısların yakalanmasına yönelik çalışmalarını kararlılıkla sürdürdüğü bildirildi.
Giresun Giresun’da fındık fiyatı 250 TL’ye geriledi, üretici umudunu yeni yıla bıraktı Giresun’da serbest piyasada fındık fiyatları son bir ayda yaşanan düşüşle 250 liraya kadar gerilerken, elinde ürün bulunan üreticilerin fiyatların yeniden yükselmesine yönelik beklentisi yılbaşından sonraya kaldı. Sezona 270 liradan başlayan fındık fiyatları kısa sürede 350 liraya kadar yükselirken, son bir aylık süreçte yaklaşık 100 liralık düşüş yaşadı. Rekolteye göre pazara inen fındık oranının yüzde 70’lere ulaştığı belirtilirken, üreticinin elinde yaklaşık 130 bin ton ürün kaldığı tahmin ediliyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Keşap Ziraat Odası Başkanı Abdullah Şahin, "2025 yılı fındık hasadının ardından fiyatlar 350 liraya kadar çıktı, ancak yaşanan dalgalanmalar sonucunda bugün serbest piyasada fındık 250 liradan işlem görüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hasat döneminde açıklanan 453 bin tonluk rekoltenin büyük bölümü pazara indi. Üreticiler fiyatların daha da yükseleceği beklentisiyle acil ihtiyacı olmayan ürünlerini piyasaya sürmedi. Ancak beklenti gerçekleşmedi, fiyatların gerilemesiyle hem üreticiler hem de yüksek fiyattan alım yapan tüccarlar hayal kırıklığı yaşadı. Sezon başından bugüne 260 ila 350 liradan fındık alan tüccarlar da fiyatların artacağı düşüncesiyle satış yapmadı, ancak onların da beklentileri boşa çıktı" dedi. Elinde fındığı bulunan üretici ve tüccarın umudunun yılbaşı sonuna kaldığını ifade eden Şahin, "Üretici ve tüccar, artık sanayicinin stoklarının tükenmesini bekliyor. Fabrikaların yeni yılın ilk aylarından itibaren ürün tedariki için yeniden piyasaya inmesi bekleniyor. Bu süreçle birlikte yeni yıl sonrasında serbest piyasada bir hareketlenme yaşanabilir ve fındık fiyatlarının yeniden yükselmesini umut ediyoruz" diye konuştu.
Ankara Sahiplendiği köpeklere cinsel istismarda bulunup öldüren doktor hakkında gerekçeli karar açıklandı Ankara’da sahiplendiği köpekleri cinsel istismarda bulunup öldürmekten 9 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan doktor hakkındaki gerekçeli karar açıklandı. Sahiplendiği köpeklere cinsel istismarda bulunup öldürdüğü gerekçesiyle Ankara Batı 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 9 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan doktor Muhammet Mustafa Duman (28) hakkında verilen cezanın gerekçesi açıklandı. Mahkeme, sanık Duman’ın Mart ve Nisan 2025 tarihleri arasında farklı zamanlarda sahiplendiği en az 8 yavru köpeğe ikametinde cinsel saldırıda bulunarak öldürdüğünün kamera kayıtları, dijital materyaller, bilirkişi raporları ve tanık beyanlarıyla sabit olduğunu belirtti. "Kamera, dijital delil ve mesajlar birbirini doğruladı" Gerekçeli kararda, sanığın 30 Mart 2025’te 5 yavru köpeği, 26 Nisan 2025’te ise 3 yavru köpeği ikamet ettiği villaya getirdiği, kısa süre sonra çöp poşetleri ve kutularla evden ayrıldığı, ardından temizlik yaptığının kamera kayıtlarıyla tespit edildiği bilgisi yer aldı. Sanığa ait cep telefonunda ele geçirilen ve silinen dosyalardan kurtarılan videolarda, kanlar içinde hareketsiz yavru köpeklerin bulunduğu, sanığın bu görüntüleri kayda aldığı ve kardeşine göndererek silmesini istediği mesajlaşmaların bulunduğu kaydedildi. "Duvar boyama ve temizlik delil karartma olarak değerlendirildi" Mahkeme, sanığın karakoldaki ilk ifadesinden sonra serbest bırakılmasının ardından duvarlardaki kan izlerini yok etmek amacıyla evini boyadığı, gece saatlerinde babasıyla birlikte evden çöp poşetleri ve eşyalarla ayrıldığı tespitlerine yer verdi. Gerekçeli kararda bu durumun delil karartma çabası olduğu ifade edildi. Sanık Duman’a ait cep telefonunda yapılan incelemede ise hayvanlara yönelik cinsel içerikli binlerce görüntünün izlendiği, bazı görüntülerin ekran görüntüsü alınarak kaydedildiği, internet aramalarında "hayvan ile cinsel birliktelik" ve "Bestialii" (zoofili, hayvanlarla cinsi münasebet sapkınlığı) gibi anahtar kelimelerin kullanıldığının belirlendiği kaydedildi. Mahkemenin bu kapsamda sanığın müstehcenlik suçunu da işlediğine hükmettiği belirtildi. Sanığın sahiplendiği köpeklerin ikametinin camını açık unuttuğundan ötürü kaçtıklarını iddia etmesine ilişkin ise kararda, bu durumun hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve inandırıcılığının bulunmadığı anlatıldı. Yavru köpeklerin yürümekte dahi zorlandığı anlatılan gerekçeli kararda, köpeklerin cama tırmanarak kaçmalarının mümkün olmadığı belirtildi. Kararda, sanığın cinsel amaçlarla söz konusu yavru köpekleri evine getirdikten hemen sonra bu köpeklere cinsel saldırırda bulunarak öldürdüğü, daha sonra bu yavru köpekleri poşetlere koyarak aynı gün çöpe atarak cesetlerinden kurtulduğu anlatıldı. Buna istinaden sanığın cep telefonuyla çektiği görüntü kayıtlarında da poşet üzerinde ölü vaziyette kanlar içinde yavru bir köpeğin bulunmasının bu durumu kanıtladığı ifade edildi. "Zincirleme suç hükümleri uygulandı" Gerekçeli kararda, sanığın eylemleri farklı tarihlerde farklı hayvan gruplarına, yenilenen kasıtla işlediği gerekçesiyle ayrı ayrı suçlar olarak değerlendirildiği belirtildi. Bu nedenle sanık hakkında 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 28/A maddesi kapsamında ayrıca zincirleme suç hükümleri uygulanarak cezaların artırıldığı belirtildi. Yerel mahkemede yapılan son duruşmada sanık Duman, ’köpekleri öldürme’ suçundan 5 yıl 2 ay, ’hayvanlara cinsel istismar’ suçundan ise 4 yıl 7 ay olmak üzere toplam 9 yıl 9 ay hapis cezası ile 20 bin 550 lira adli para cezasına çarptırılmıştı. Ayrıca sanık Duman’a ’müstehcenlik’ suçundan 1 yıl 15 gün hapis ve 750 lira adli para cezası verilmiş ancak cezada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişti.