EKONOMİ - 26 Ağustos 2025 Salı 10:14

Birlikten doğan başarı: Baba ve kızının ürettiği 84 mineralli tuz dünya sofralarında

A
A
A
Birlikten doğan başarı: Baba ve kızının ürettiği 84 mineralli tuz dünya sofralarında

Kırıkkale’nin Delice ilçesinde baba ve kızının 8 yıl önce kurduğu işletmede doğal yöntemlerle üretilen ve yerin bin 300 metre altından çıkarılan tuz dünya sofralarında yer almayı başardı. Coğrafi işaretli 84 mineral zengini Delice tuzu pek çok ülkeye ihraç ediliyor.



Kırıkkale’nin Delice ilçesinde baba ve kızının 2017 yılımda kurduğu işletme, doğal yöntemlerle ürettikleri coğrafi işaretli tuzla hem Türkiye’de hem de dünya pazarında başarıya ulaştı. Yerin bin 300 metre altındaki fay hattından yüzeye çıkarak kırmızı topraktaki mineralleri bünyesine alan doğal kaynak suyundan elde edilen Delice tuzu, tamamen doğal yöntemlerle üretiliyor. Rafineri işlemi uygulanmadan güneş ışınlarıyla kristalleştirilen tuz, magnezyum ve potasyum başta olmak üzere 84 mineral içeriyor. Yurt içi ve yurt dışında sofralarda yerini alan coğrafi işaretli tuz, başta ABD, Almanya, Rusya ve Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Mineralli tuzun sıvı hali de hem yurt içinden hem de yurt dışından yoğun talep görüyor.


Mayi Tuz Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Güzyukarı, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Delice tuzunun tamamen doğal yöntemlerle üretildiğini belirterek sağlık açısından da önemli bir ürün olduğunu söyledi. Ürünlerinin uluslararası pazarda yoğun ilgi gördüğünü vurgulayan Güzyukarı, "İtalya’da ‘lezzet etiketi’ ödülü aldık. Kızımla birlikte sırt sırta verip çalışıyoruz, bundan güzel bir şey olamaz. İhracat yapıyoruz, tuzlarımız beğeniliyor" ifadelerini kullandı.


"Mineral bakımından oldukça zengin"


Tuzun sıvı halinde yerin bin 300 metre altından çıktığını anlatan Güzyukarı, "Tuzumuz, yerin bin 300 metre altından sıvı olarak kaynayıp kaya tuzlarını eriterek dağların eteklerinden çıkıyor. Buradaki havuzlarımıza bu suyu alıp doğal güneş ortamında kristalleştirerek tuz haline getiriyoruz. Daha sonra fabrikada nem alma, eleme ve paketleme işlemleri yapıyoruz. Hiçbir kimyasal madde kullanılmıyor. Mineral bakımından oldukça zengin. Bölgenin verimli topraklarından mineralleri toplayarak çıktığı için vücudun tüm mineral ihtiyacını karşılıyor. Magnezyum, potasyum, fosfor, iyot gibi 84 mineral barındırıyor" dedi.


"Dünya standartlarının üstünde olduğunu gördük"


Sibel Güzyukarı ise tuzun değerini araştırmalar sonucunda anladıklarını belirtti. Tuzun dünya standartlarının üzerinde olduğuna dikkat çeken Güzyukarı, "Biz burayı keşfettiğimizde bu kadar değerli bir tuz olduğunu bilmiyorduk. Babamla birlikte yaptığımız araştırmalarda analiz sonuçlarının dünya standartlarının üstünde olduğunu gördük. ‘Nasıl halkımızla buluşturabiliriz, bu değeri nasıl katabiliriz?’ diye düşündük ve bu tuzu markalaştırma yoluna gittik. Doğallığına inandığımız bir tuz üretiyoruz, herkes bu doğallığı görsün istedik. Üretime başlar başlamaz coğrafi işaret tescili aldık. Şu anda da durmuyoruz, tescillerimizi artırmak istiyoruz. Coğrafi işaretli tuzumuzu Avrupa standartlarına taşıyoruz. Şu anda onay sürecindeyiz, yakında Avrupa Birliği’nden coğrafi işaretimizi alacağız" şeklinde konuştu.


"Yurt dışında da yayılma sürecimiz sürüyor"


Ürün çeşitliliğine de değinen Güzyukarı, "Katı tuzumuzun yanı sıra sıvı tuzumuz da var. Bulaşık makinesi, banyo, baharat tuzlarımız bulunuyor. Her geçen gün ürün çeşitliliğimizi artırmayı hedefliyoruz. Yurt dışında da yayılma sürecimiz sürüyor. Amerika’da satışımız var, Almanya’da ulusal zincir marketlerde yer aldık. Avrupa’nın birçok ülkesinde bulunuyoruz. Bu yıl hedefimiz Rusya’da daha fazla satış noktasına ulaşmak. Ayrıca Dubai ve Katar gibi Orta Doğu ülkelerine açılmayı planlıyoruz" diye kaydetti.


"Ülkemizin ekonomisine katkı sağlamaktan büyük onur duyuyorum"


Babasıyla çalışmanın kendisi için büyük bir gurur kaynağı olduğunu söyleyen Sibel Güzyukarı, "Bu işe başladığımızda babam bana, ‘Ben artık ülkem için üretim yapmak istiyorum, ülkeme katma değerim olsun istiyorum’ demişti. Bu sözden çok etkilendim. Dedim ki, ‘Bu ülkenin vatandaşıysak ülkemize faydamız olmalı.’ Babamın sözü bana geçti. Aynı hedefle ilerlediğimiz için birlikte çok güzel çalışabiliyoruz. Babamla çalışmaktan ve ülkemizin ekonomisine katkı sağlamaktan büyük onur duyuyorum" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kayseri’de polisin ‘dur’ ihtarına uymayarak, kaçan alkollü sürücü alkometreyi üflememek için direndi Kayseri’de polis ekiplerinin ‘dur’ ihtarına uymayarak, kaçan hem alkollü hem de plakasız motosiklet sürücüsü kovalamaca sonucu yakalandı. Ekiplerden kaçarak, hiçbir trafik kuralına uymayan sürücü, kelepçe takılmasıyla birlikte ekiplere yalvarmaya başladı. Yapılan kontrollerde 0.59 promil alkollü olduğu tespit edilen sürücünün ehliyetine el konularak, cezai işlem uygulandı. Edinilen bilgiye göre, ilçeye bağlı Yeniköy Mahallesi’nde ekipler, durumundan şüphelendiği plakasız motosiklet sürücüsü F.A.’ya ‘dur’ ihtarında bulundu. Ekiplerin ihtarına uymayarak, kaçan F.A. aynı mahallede bulunan Oylum Sokak’taki parka girerek, ekipleri atlatmaya çalıştı. Ekipler tarafından park içerisinde yakalanan F.A. gözaltına alınırken, olay yerine gelen Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekipler F.A.’ya alkol testi yapmak istedi. Yakalanmadan önce polis ekiplerine zor anlar yaşatan F.A., yakalanıp, alkol testi yapılacağını anlayınca ekiplere yalvarmaya başladı. Ekipler tarafından yapılan alkol testinde 0.59 promil alkollü çıkan F.A.’nın ehliyetine 6 ay süreyle el konulurken, ‘alkollü araç kullanmak’, ‘trafik levhalarına uymama’, ‘plakasız araç kullanma’, ‘ muayenesiz araç kullanma’ ve ‘dur ihtarına uymama’ suçlarından toplamda 30 bin 305 TL idari para cezası uygulandı. Gözaltına alınan F.A. ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü.
Kayseri Adliye mensupları, meslektaşlarının konserinde doyasıya eğlendi Kayseri Adalet Sarayı mensupları tarafından oluşturulan Re’sen Ritim Topluluğu, kültür ve sanat faaliyetlerini desteklemek amacıyla sahne aldı. Konserde dinleyiciler doya soya eğlenirken, Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı Habib Korkmaz’da bir şarkı seslendirdi. Kadir Has Gösteri ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen konsere, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı Habib Korkmaz, Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, Kayseri Adalet Komisyonu Başkanı Hacı Mustafa Yazıcı, Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa ve adliye mensupları katıldı. Konserde bir konuşma yapan Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı Habib Korkmaz, "Personellerimizin medeni cesaret göstererek, hazırlamış oldukları müzik topluluğumuzun 4’üncü konserinde bir aradayız. Daha önceden de olduğu gibi sizlere güzel bir gece, güzel bir müzik ortamı vaat ediyoruz. Bu vaadimizi birazdan gerçekleştireceğiz. 3 aydır arkadaşlarımız hazırlık yapıyorlar. Emeğin ve gayretin çok güzel neticelere vesile olduğunu hep beraber göreceğiz. ‘Bu gece az laf, çok müzik diyoruz" ifadelerini kullandı. Konuşmanın ardından başlayan konserde Re’sen Ritim Topluluğu tarafından ‘Isırgan Otu’, ‘Domdom Kurşunu’, ‘Yazan Kalem Siyah’, ‘Mavi Boncuk’, ‘Arım Balım Peteği’ gibi önemli şarkılar seslendirildi. Konserde katılımcılar doyasıya eğlenirken, Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı Habib Korkmaz’da sahnede Aşık Mahzuni Şerif’ten ‘İşte Gidiyorum Çeşm’i Siyahım’ şarkısı seslendirdi.
Muğla Sumud yeniden yolda: İlkbaharda Gazze’ye ikinci sefer Muğla’nın Bodrum ilçesinde panele katılan Sumud hareketinin önde gelen ismlerinden aktivist Ayçin Kantoğlu, Gazze’ye yönelik insani yardım ve ablukanın kırılması amacıyla yürütülen Sumud hareketinin, ilkbahar aylarında yeniden yola çıkacağını açıklandı. Aktivistler, yeniden Gazze’ye ulaşmak için sivil insiyatifle hazırlıkların başladığını duyurdu. Bodrum’da Herodot Kültür Merkezi’nde düzenlenen "Yeniden Sumud ve Gazze Gerçeği" başlıklı panelde, aktivist Ayçin Kantoğlu, sanatçı Fethullah Badem ve yazar Mehmet Ercan, Gazze’de yaşanan insani drama ve Sumud hareketine ilişkin deneyimlerini paylaştı. Programa çok sayıda vatandaş katıldı. Program, İstiklal Marsı’nın okunmasıyla başladı. Ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti okundu. Etkinlikte, Gazze’de yaşananlara ilişkin hazırlanan video katılımcılara izletildi. Açılış konuşmasının ardından panele geçildi. Panelde konuşan aktivist Ayçin Kantoğlu, hem geçmişteki Sumud sürecinin değerlendirileceğini hem de yeni yolculuğun müjdesinin paylaşıldığını belirterek, "Yeniden Sumud ilkbaharda yola çıkacak. İsrail, ateşkese rağmen agresif ve saldırgan tutumuna ara vermedi. Ölümlerin önüne geçilemedi, beklenen insani yardım koridoru hala açılamadı. Sivil insiyatif bir kez daha Gazze’ye ulaşmanın, ablukayı kırmanın yollarını arayacak" dedi. Gazze’de yaşananların, yaşadıkları zorlukların çok ötesinde olduğunu vurgulayan Kantoğlu, "Zorlu bir yolculuktu. Akdeniz’i fındık kabuğundan teknelerle geçmenin getirdiği ciddi bir mücadele vardı. Güçlü bir düşman var ama yenilmez değiller. Halkların iradesi Birleşmiş Milletleri ve devletleri görevlerini yapma noktasında baskılayacaktır. Bizim için as olan Filistin’in özgürlüğü ve selametidir. Daha kalabalık gitmeyi planlıyoruz. İlkinde yaklaşık 1 milyon başvuru vardı, ikincisinde bu ilginin daha da artacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.