ASAYİŞ - 15 Ekim 2025 Çarşamba 18:00

Kırıkkale’de 29 yıl hapis cezasıyla aranan firari yakalandı

A
A
A
Kırıkkale’de 29 yıl hapis cezasıyla aranan firari yakalandı

Kırıkkale’de 29 yıl 5 ay hapis cezası bulunan firari hükümlü, polis ekiplerince yakalandı. Tutuklanan hükümlü, emniyetten çıkarken basın mensuplarından yüzünü gizledi.


Edinilen bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince, Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde aranan şahısların yakalanmasına yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında 46 suç kaydı bulunan bir hükümlü yakalandı. Farklı illerde 9 ayrı mahkemede hırsızlık suçundan hakkında toplam 29 yıl 5 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan C.G., polis ekiplerince Selim Özer Mahallesi’nde düzenlenen operasyonla gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen hükümlü, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Emniyetten çıkarıldığı sırada hükümlünün yüzünü basın mensuplarından gizlemeye çalıştığı görüldü.



Kırıkkale’de 29 yıl hapis cezasıyla aranan firari yakalandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydınoğulları’ndan günümüze uzanan manevi miras temizlendi Aydın’ın Efeler ilçesinde Aydınoğulları Beyliği’nden günümüze ulaşan en eski Türk dönemi yapılarından olan Alihan Oğlu İsmail Türbesi, gerçekleştirilen temizlik ve çevre düzenleme çalışmalarıyla, daha düzenli bir görünüme kavuşturuldu. Efeler ilçesinin önemli manevi durakları arasında yer alan Alihan Oğlu İsmail Türbesi’nde bakım, temizlik ve çevre düzenleme çalışmaları gerçekleştirildi. Veysi Paşa Mahallesi Hasır Pazarı mevkiinde bulunan türbede yapılan çalışmalar kapsamında ağaç budama ve çim biçme işlemleri tamamlanarak alan daha düzenli ve estetik bir görünüme kavuşturuldu. Gerçekleştirilen temizlik ve çevre düzenleme çalışmalarıyla, Efeler’in tarihi ve kültürel mirası da korunarak vatandaşların ziyaretine daha uygun hale getirildi. Aydın’ın günümüze ulaşan en eski Türk dönemi yapılarından biri olma özelliği taşıyan ve Aydınoğulları Beyliği’nden kalan tarihi eserler arasında yer alan türbe, 14. yüzyılda Alihan Baba tarafından, şehit olan oğlu İsmail için yaptırıldı. Selçuklu türbe geleneğine uygun olarak inşa edilen kare planlı yapı, taş, tuğla ve devşirme malzeme kullanılarak yapıldı. Üzeri kubbe ile örtülü olan türbenin inşa kitabesi bulunmazken, mezar taşlarındaki tarihler yapının 14. yüzyılın sonlarından önce inşa edildiğini ortaya koyuyor. Horasan’dan Aydın’a gelen erenlerden biri olan Alihan Baba’nın, kentte Alihan Camii (Ulu Cami) ve Alihan Medresesi’ni de yaptırdığı, ancak bu yapıların Yunan işgali sırasında yandığı biliniyor.
Şanlıurfa Eyyübiye’deki yol çalışması tamamlandı Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Kuş, Akçamescit Mahallesi’nde fabrika yolları olarak bilinen bölgede yapımı tamamlanan yolda incelemelerde bulundu. Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Kuş, asfalt çalışması tamamlanan yolu inceledi. Yapımı tamamlanan yolların hayırlı olmasını dileyen Kuş, ilçe genelinde ulaşımı daha güvenli ve konforlu hale getirmek için çalışmaların devam edeceğini söyledi. Başkan Yardımcısı Hüseyin Aslıhan ve Fen İşleri Müdürlüğü ekibiyle birlikte yapılan yol çalışmalarını inceleyen Kuş, bölgedeki esnafın sıcak asfalt talepleri üzerine bu ay için program yaptıklarını ve geçen hafta başlayan çalışmaların tamamlandığını kaydetti. Yeni yolların sağlıklı ve huzurlu şekilde kullanılmasını dileyen Kuş, ilçe merkezi, kırsal ve sanayi bölgelerinde hem sıcak asfalt hem de sathi kaplama işlerini sürdüreceklerini ve yol sorununu tamamen çözüme kavuşturacaklarını ifade etti. İlçe merkezindeki 12 mahallede doğalgaz şebeke çalışmaları nedeniyle tahrip olan onlarca sokak ve caddede yenileme çalışması yapan Eyyübiye Belediyesi, önceki dönem de ilçe kırsalında kurulan beş ayrı konkasör şantiyesi ve onlarca ekiple yapılan çalışma sonucu tüm köy içi yollarda stabilize çalışmalarını tamamlamıştı. Büyük kısmında statik kaplama asfalt çalışmasının da gerçekleştirildiği Eyyübiye kırsal mahallelerindeki yol çalışmaları, önümüzdeki günlerde tekrar başlayacak.
İstanbul Büyükçekmece’deki adli emanet soyguncusu ve eşi için kırmızı bülten çıkarıldı Büyükçekmece Adliyesi Emanet Bürosundan, İstanbul merkezli 19 ilde sahte vatandaşlık operasyonunda ele geçirilen ziynet eşyalarını çalarak İngiltere’ye kaçan şüpheli ve eşi hakkında yakalanmalarına yönelik kırmızı bülten çıkarıldı. Büyükçekmece Adliyesi’nde 1 Aralık 2025’te Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Emanet Bürosunda görevli zimmet memuru Erdal T.’nin uzun süredir işe gelmediği Cumhuriyet Savcısı’na bildirilmişti. Bunun üzerine Cumhuriyet Başsavcısı, görevlilerle beraber, emanet bürosu odası ve içindeki kasaları açtırmıştı. Yapılan aramada yaklaşık 50 kilogram gümüş ve yaklaşık 25 kilogram altının kayıp olduğu tespit edilmişti. Arkadaşlarına, "Allah çarşınıza pazar versin" şeklinde mesaj attı Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla zimmet görevlileri Erdal T. ve diğer şüpheli Kemal D. hakkında yakalama kararı verilmiş, yapılan araştırmada zimmet memuru Erdal T.’nin 19 Kasım 2025 tarihi saat 08.22 sıralarında ailesiyle birlikte İngiltere’ye kaçtığı tespit edilmişti. Diğer şüpheli Kemal D. ise bulunduğu adreste yakalanarak gözaltına alınmıştı. Öte yandan şüpheli Erdal T.’nin Whatsapp uygulamasında arkadaşlarına, "Ben malları sattım, Allah çarşınıza pazar versin" diye yazdığı öğrenilmişti. 2021 yılından beri adliyede çalışıyordu Olaya ilişkin soruşturma Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından titizlikle yürütülüyor. Şüpheli Erdal T.’nin, hizmetli kadrosunda çalıştığı, kendisinde adli emanet kasasının anahtarının bulunmadığı, yalnızca odanın anahtarının bulunduğu öğrenilmişti. Ayrıca, gözaltına alınan bir diğer şüpheli Kemal D.’nin ise 2021 yılından beri adliyede memur olarak çalıştığı, hem adli emanet kasasını, hem de adli emanet odasının anahtarının kendisinde olduğu, Erdal T.’nin ise 2022 yılında çalışmaya başladığı ortaya çıkmıştı. İki ay önce büroda denetim yapılmış Adli emanet kapısının çift anahtar sistemi ile çalışan çelik kapı olduğu, bu kasaların iki ayda bir denetlendiği, en son denetimin ise iki ay önce yapıldığı, herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadığı bilgisine ulaşılmıştı. Yaşanan olayın ise büroda rutin denetim yapıldığı sırada, denetimi gerçekleştiren Cumhuriyet Savcısı tarafından fark edilmişti. Sahte vatandaşlık operasyonu ziynetleri olduğu ortaya çıkmıştı Öte yandan, Erdal T.’nin, çaldığı altınların İstanbul merkezli 19 ilde sahte vatandaşlık soruşturması çerçevesinde, gözaltına alınan 113 şüpheliye yönelik düzenlenen operasyon kapsamında ele geçirilen ziynetler olduğu da ortaya çıkmıştı. 5 şüpheli tutuklanmıştı Ayrıca yürütülen soruşturma kapsamında, 10 Aralık günü Firari Erdal T.’nin kaynanası, kayınbiraderi, kayınpederiyle, çalıntı altının alım ve satımına aracılık edenlerin de bulunduğu 13 şüpheli emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Büyükçekmece Adliyesi’ne getirilmişti. Savcılıkta ifade işlemleri tamamlanan şüpheliler Ö.K., Z.V., E.İ.S., G.V., Y.E.K., tutuklanarak cezaevine gönderilmiş, M.T., B.Ç., M.S. isimli şahıslar ’ev hapsi’ tedbiriyle serbest kalmış, diğer şüpheliler Y.T., A.T., F.T., A.S. ve D.D. ise ’yurt dışına çıkış yasağı’ şartıyla serbest bırakılmıştı. Şahıs hakkında kırmızı bülten talebi Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sürerken, şahsın olayı gerçekleştirirken bağlantı kurabileceği kişiler tek tek araştırılıyor. Soruşturma derinleştirirken, İngiltere’ye kaçan şüpheli Erdal T. İle eşi Esma T. hakkında da, Adalet Bakanlığı’na kırmızı bülten çıkarılması yönünde ihbarda bulunulduğu öğrenilmişti. İngiltere’ye kaçan şüphelilere kırmızı bülten Yürütülen soruşturmada yaşanan yeni gelişmeyle, olay sonrası İngiltere’ye kaçan şüpheli Erdal T. ve eşi Esma T. hakkında yakalanmalarına yönelik kırmızı bülten çıkarıldı.
Gaziantep "Bir Kardeşlik Hikâyesi" sergisi Gaziantep 25 Aralık Panorama Müzesi’nde sanatseverlerle buluşuyor Maraş abası motiflerinin modern yorumlarıyla hazırlanan 15 eserlik özel koleksiyon, Gaziantep’in kurtuluş günü vesilesiyle 22-29 Aralık 2025 tarihleri arasında Gaziantep Panorama Müzesi’nde sanatseverlerle buluşuyor. Sanatçı ve akademisyen Dr. Mutlu Aslantürk, Kahramanmaraş’ın köklü dokuma geleneği olan Maraş abası motiflerini çağdaş bir yaklaşımla yeniden yorumladı. "Bir Kardeşlik Hikâyesi" başlıklı sergi, Gaziantep ve Kahramanmaraş’ın millî mücadele dönemindeki omuz omuza direnişine, gönül bağına ve kardeşlik hukukuna bir saygı duruşu niteliği taşıyor. Sergide yer alan her eser dayanışmanın, vefanın, dua ve direnişin, kültürel mirasın çağdaş sanattaki izdüşümünü temsil ediyor. KSÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü Moda Tasarımı Ana Sanat Dalı Öğretim Üyesi, Dr. Mutlu Aslantürk sergi hakkında bilgi vererek, "’Maraş bize mezar olmadan düşmana gülzar olamaz’ diyerek düşmanı perişan edip 12 Şubat 1920 de Maraş’tan def eden kahraman dedelerimiz, yine aynı kahramanlıkla ‘Antep bize mezar olmadan düşmana yar olamaz’ diyerek işgal altındaki komşunun yardımına koştular. Maraşlı çetelerle Antepli çeteler Antep’in savunmasında omuz omuza vuruştular, birbirlerinin kucağında şehid oldular ama vatanın bir karışını bile vermediler, bayrağı yere düşürmediler. Ve nihayet 25 Aralık 1921’de düşmanı Antep’ten kaçırarak bir destan yazdılar, bu mübarek vatanı kanlarıyla sulayarak bize miras bıraktılar. Arslan Bey’le birlikte Maraş’tan Antep harbine gelen çeteler arasında Maraşlı Hüseyin çete şehitlerden sadece biri. Vurulduğunda şehit olurken nişanlısı Emu’ya yazdığı kanlı mektup bu müzede sergileniyor. Daha nice şehitler, nice gaziler var. Aile büyüklerimizden İbrahim Efendi de Maraş harbinden sonra Antep harbine koşup kahraman ve gazi olanlardan sadece biri. Harpten sonra gazi olarak Maraş’a dönen kahraman çetelerden nesillere aktarılmış nice hikayeler var. Ben doktorasını Maraş abası üzerine yapmış bir sanatçı-akademisyen olarak, komşumuz ve kardeşimiz Antep’in harbine katılmış tüm şehit ve gazi Maraşlı çetelerin sırtlarındaki Maraş abasını aziz biliyor, canları pahasına ortaya koydukları dayanışma, kardeşlik ve vatanseverlik ruhunu bu sergiyle baş tacı ediyorum. Ve Antep’teki vatan savunmamıza iştirak eden tüm şehit ve gazi dedelerimizi minnetle yad ediyorum. Bu çalışmaları, Anteb’in destansı direnişinde verilen omuz omuza mücadeleyi, gönül bağını, komşuluk hukuku ve kardeşliği saygıyla selamlama olarak hazırladım. Motifler, yalnızca desen değil, hafıza, kimlik ve kardeşliğin dili" ifadelerini kullandı. 15 eserlik özel koleksiyon, Gaziantep’in kurtuluş günü vesilesiyle 22-29 Aralık 2025 tarihleri arasında Gaziantep Panorama Müzesi’nde sanatseverlerle buluşacak.
Karabük 40 yılda biriktirdiği Türk boy damgaları Safranbolu’da sergiledi Koleksiyoner emekli öğretmen Mustafa Gezici’nin 40 yılda topladığı Türk boyu damgalarının bazıları Safranbolu’nun UNESCO’ya kabul edilişinin 31. yılı etkinlikleri kapsamında açılan sergide ziyaretçilerle buluştu. Karabük’ün Safranbolu ilçesinin UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kabul edilişinin 31. yılı, düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlanmaya başlandı. Kutlamalar kapsamında, Tarihi Safranbolu Sempozyumu ile başlayan programda günün anlam ve önemine ilişkin konuşmalar yapıldı. Etkinlikler çerçevesinde koleksiyoner ve emekli öğretmen Mustafa Gezici (61), 40 yılda topladığı 90 Türk boyu damgasından 39’unu katılımcılarla buluşturdu. "Türk Dilinin Sessiz Tanıkları: Türk Boy Damgaları" adıyla açılan sergide, Türk kültür ve tarihine ışık tutan damgalar ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Serginin, Safranbolu’nun kültürel miras kimliğine katkı sağlamasının yanı sıra Türk boylarının tarihsel izlerinin tanıtılmasına da önemli katkı sağlıyor. Gezici, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Anadolu’da artık son aşamada hayvanlara vurulan damgalardır bunlar. Hayvancılığın artık çiftliklere çevrilmesi, köy hayvancılığının da çok azalması nedeniyle bunlar son 50 yıldır kullanılmaz oldu. Ama tarihin sessiz tanıklarıdır bu hayvan damgaları, Türk boy damgalarıdır" dedi. Şuana kadar yaklaşık 90 adet topladıklarını ifade eden Gezici, "Bunlar, Türklerin Anadolu’ya 1071’den daha önce geldiğine dair belgelerdir. Sessiz tanıklarıdır. Yılda yaklaşık 4 tane falan bulabiliyoruz. İşte 40 yıllık bir emektir bu yani. Kastamonu, Yozgat, Kayseri, Erzurum, Elazığ, Erzincan; bu bölgelerden topladık. Moğolistan’dan da gelen var. Bir arkadaş gönderdi; 3-4 tane de oradan var. Karşılaştırma açısından Moğolistan’dan geldi" diye konuştu. Gezici, "Büyükbaş hayvanların butlarına, küçükbaş hayvanların da kulaklarına vurulurdu. Yani Türkler ilk defa, şunu söyleyelim, hayvanlara kulak küpesinin ilk mucididir. Kime ait olduğu belli oluyor böylece. Ova ova, boy boy bellidir bunlar. Hatta iki kardeş boyun bile damgaları ayrıdır" ifadelerine yer verdi. (RB-