KÜLTÜR SANAT - 28 Haziran 2025 Cumartesi 20:51

Kırım Tatarları, geleneksel Tepreş Şenliği’nde buluştu

A
A
A
Kırım Tatarları, geleneksel Tepreş Şenliği’nde buluştu

Kırıkkale’de Kırım Tatar kültürünü yaşatmak amacıyla düzenlenen Tepreş Şenliği, renkli etkinliklere sahne oldu. Şenlikte, ekmek yuvarlama geleneğinden halk danslarına kadar birçok kültürel faaliyet yer aldı.


Kırıkkale’de, Kırım Tatar kültürünün yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması amacıyla "Geleneksel Tepreş Şenliği" düzenlendi. Kırıkkale Belediyesi ile Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Şubesi’nin iş birliğiyle Büyükşehir Parkı’nda organize edilen etkinlik, renkli görüntülere sahne oldu. Program, İstiklal Marşı ve Kırım Tatar Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti ve Tepreş duası okundu. Şenlikte bolluk ve bereket anlamı taşıyan "ekmek yuvarlama" geleneği (Kalakay Tıgırtma), Tepreş Ağası Belediye Başkanı Ahmet Önal ve Derneğin Genel Başkanı Mükremin Şahin tarafından yerine getirildi.


Mehteran gösterisi, halk oyunları, çocuk yarışmaları ve geleneksel sahne performanslarıyla devam eden programda, Ustalar Topluluğu’nun seslendirdiği bozlak türküleri büyük beğeni topladı. Cıyın Asambili Halk Dansları Topluluğu ile Kırım Yankı Orkestrası’nın sahne performansları da izleyenlere unutulmaz anlar yaşattı.



"Kırıkkale Belediyesi her daim sizin yanınızda"


Kırıkkale Belediye Başkanı Ahmet Önal, yaptığı açıklamada, "Çok güzel bir program oluyor. Bugün sabahın erken saatlerinde başladı ve devam ediyor. Bugün aynı zamanda Kırım Türkmen Derneği’nin 70’inci yıl dönümü. Ankara’dan misafirlerimiz var. Yaklaşık bir buçuk ay önce bir Kırım Parkı açmıştık. Açılışta dernek başkanımız da bulunmuştu. Orada konuşmuştuk; bu tür faaliyetleri sürdürelim, birliğimiz ve beraberliğimiz daim olsun, Kırıkkale Belediyesi her daim sizin yanınızda demiştik. Bugün de bu programda bir araya geldik. Katılan ve emek veren herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu.



"Derneğimizin kuruluşunun 70’inci yıl dönümünü kutluyoruz


Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, "Kırım Tatarları, Türkiye’nin her tarafına dağılmış şekilde yaşıyoruz. Ankara’da derneğimizin genel merkezi bulunuyor. Bu yıl, derneğimizin kuruluşunun 70’inci yıl dönümünü kutluyoruz. Türkiye’de, daha çok İstanbul ve Marmara Denizi çevresi olmak üzere, Trakya’dan İç Anadolu’ya kadar uzanan geniş bir yelpaze içinde; Ceyhan’dan Erzincan’a, Diyarbakır’a kadar Kırım Tatarları yerleşmiştir. Bu hatta, Osmanlı döneminde de Kırıkkale, Çorum, Alaca, Merzifon, Amasya ve Karadeniz bölgesine Kırım Tatarları yerleştirilmiştir" şeklinde konuştu.


Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Kırıkkale Şube Başkanı Ziya Beygo da, "Kırım Türkleri’nin birlik, beraberlik ve dayanışma duygularıyla, bir arada olmanın mutluluğu için; hasadın verimli geçmesi, o yılın ürününün bol olması amacıyla dualar eşliğinde yapılan bir şenliktir" ifadesini kullandı.



"Ukrayna’da yeni doğan çocuklara ’Bayraktar" ismi veriliyor"


Kırım Tatar Milli Meclisi Üyesi Doç. Dr. Gayana Yüksel ise Kırım Tatar halkının dünya genelinde 22 farklı ülkede yaşadığını belirterek, Türkiye’nin hem en büyük diaspora merkezi hem de Kırım Tatarları için bir sığınak olduğunu söyledi. Yüksel açıklamasında, "Türkiye sadece Türk dünyasının bir yıldızı değil, aynı zamanda Kırım halkının da bir evidir. Türkiye her zaman bir kapımız, bir evimiz, sığınacak bir yerimizdir" dedi.


Kırım’ın halen işgal altında olduğuna ve Ukrayna’da savaşın sürdüğüne dikkat çeken Yüksel, Türkiye Cumhuriyeti’nin hem Ukrayna halkına hem de Kırım Tatarlarına büyük destek verdiğini söyledi. Türkiye’nin duruşunun son derece kıymetli olduğuna işaret eden Yüksel, "Ukrayna halkı, Türkiye’ye verdiği destekten dolayı büyük bir sempati duymaktadır. Savaşın başında doğan çocuklara ‘Bayraktar’ ismi veriliyordu" diye konuştu.



Kırım Tatarları, geleneksel Tepreş Şenliği’nde buluştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Erciyes 38 FK Teknik Direktör Adem Çak: "Hiçbir bahaneye sığınmadan çıkıp 3 puanımızı aldık" TFF 3. Lig 2. Grup’ta bulunan ve ligin ilk yarısını 23 puanla tamamlayan Erciyes 38 FK’nın Teknik Direktörü Adem Çak, ligin ilk yarısı ile ilgili yaptığı değerlendirmesinde; "Hiçbir bahaneye sığınmadan sadece iki antrenman yaparak ilk maçımıza çıkıp 3 puanımızı aldık" dedi. Erciyes 38 FK Teknik Direktörü Adem Çak yaptığı açıklamada; "Sezonun ilk yarısını bugün oynanan karşılaşmalarla beraber tamamladık. Şehir ve oyuncularımızla kısa bir süre geçirme imkanı bulduk. Çünkü göreve geldiğimiz ilk günle beraber 10 gün içerisinde üç maç yapmak zorundaydık. Gelişen olaylar dolayısıyla dar bir kadroya geldiğimizi biliyorduk ve hiçbir bahaneye sığınmadan sadece iki antrenman yaparak ilk maçımıza çıkıp 3 puanımızı aldık. Fakat her maç ve her antrenman sakatlıklar dolayısıyla eksilmeye devam ettik. Hem antrenmanlarda hem maçlarda 3 gün içerisinde 5 oyuncu kaybettik. Yine bunların arkasına sığınmadan 10 gün gibi kısa bir süre içerisinde 3 maç oynadık. Bu maçların sadece birinde gol yedik ve 3 maçta genel olarak iyi mücadele ettik. Tüm enerjisini sahaya koyan futbolcularımıza emekleri için çok teşekkür ediyorum. Ligin ikinci yarısında daha zor 15 maç oynayacağımızı ama hedefimizin kesinlikle bir üst lige çıkmak olduğunu camiamızla paylaşmak istiyorum" dedi. Ligin ikinci yarısının hazırlıklarına 25 Aralık’ta başlayacaklarını belirten Teknik adam Adem Çak; "25 Aralık itibari ile kampımız başlıyor. Ortak akıl ile yürüttüğümüz transfer süreçlerimizi kampın ilk gününe yetiştirerek tam kadro bir şekilde ligin ilk maçına kadar Antalya’da hazırlanacağız. Bizi her şartta desteklediğini gördüğümüz ve gücünü yanımızda hissettiğimiz Milletvekilimiz Baki Ersoy’a, Başkanımız Ahmet Dirgenali’ye, yönetim kurulumuza, Sportif Direktörümüz Alper Aslan’a ve kıymetli personellerimize teşekkür ediyorum. Futbolcularımızla beraber şehrimizin beklediği şampiyonluğu yaşamak ve yaşatmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Bursa İnegöl Belediyesi’nden çocuk odaklı afet eylem planı çalıştayı yapıldı Bursa’nın İnegöl ilçesinde belediye tarafından "Çocuk Odaklı Afet Eylem Planı Çalıştayı" gerçekleştirildi. Çalıştay 25 farklı üniversiten akademisyenler, kamu kurumlarından, sivil toplum kuruluşlarından ve farklı uzmanlık alanlarından temsilcilerin katılımıyla yapıldı. İnegöl Belediyesi Türkiye’de afet başlığına yeni bir soluk getirdi. Afetlerden herkesin etkilendiği, ancak çocukların bu süreçlerde çok ağır yükler taşıdığından yola çıkılarak "Çocuk Odaklı Afet Eylem Planı Çalıştayı" düzenlendi. İnegöl Belediyesi Arge Müdürlüğü tarafından düzenlenen çalıştayda Türkiye genelinde katılımcılar yer aldı. 25 farklı üniversiten akademisyenler, kamu kurumlarından, sivil toplum kuruluşlarından ve farklı uzmanlık alanlarından temsilcilerin katıldığı çalıştay Cumartesi günü Oylat Çağlayan Otel’de gerçekleştirildi. Afetlerle yaşamayı Ööğrenmeliyiz Yerelde üretilen model ile Türkiye genelinde uygulanabilir bir rehber oluşturmayı hedefleyen çalıştay, saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Ardından çalıştayın açılış konuşmasını yapan İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, çalıştayın düzenlenme amacından söz etti. İnegöl Belediyesi olarak katılımcıların da katkılarıyla tüm Türkiye’yi ilgilendiren bir sorumluluğu üstlendiklerini kaydeden Başkan Taban, "Afetler, bulunduğumuz coğrafyanın en acı gerçeği. Ne yazık ki bizler, afetlerle yaşamayı öğrenmesi gereken bir ülkeyiz. Yaşadığımız topraklar bize afetlerin bir ihtimal değil, gerçek olduğunu defalarca hatırlattı. Bunun için afetlere karşı hazırlığı öğrenmeliyiz. Mesele; afetler olduktan sonra ne yaptığımız değil, olmadan önce ne kadar hazır olduğumuzdur. Afetlerle yaşamayı öğrenmek; korkuyla değil bilgiyle, çaresizlikle değil planla, tesadüflerle değil hazırlıkla yol almaktır" dedi. Temel mesele, çocuklarımızın afetlere karşı daha güvenli bir hayat sürmesi Bugün özelinde ortak paydanın çocuklar olduğuna dikkat çeken Başkan Taban, "Bizleri burada buluşturan temel mesele, çocuklarımızın afetlere karşı daha güvenli bir hayat sürmesidir. Toplumları ayıran pek çok başlık olabilir. İnançlar, düşünceler, kurumlar ve meslekler farklılaşabilir. Ancak çocuk söz konusu olduğunda, bu farklılıkların geri çekildiğini; vicdanın ve ortak sorumluluğun öne çıktığını görürüz. Çünkü çocuk, yalnızca bugünün değil, yarının da taşıyıcısıdır. Bu çalıştayın amacı sadece sorunları tespit etmekle yetinmek değil; afet döngüsünün tüm aşamalarında çocuğu merkeze alan, uygulanabilir ve sürdürülebilir çözüm önerileri geliştirmektir. Umuyorum ki burada gün boyunca yapılacak oturumlar, masa çalışmaları ve değerlendirmeler; bilimsel bilgi ile sahadaki gerçekliği buluşturan somut çıktılara dönüşecektir" diye konuştu. Çalıştaydan beklentilerinin çok net olduğuna vurgu yapan Başkan Taban, "Raflarda kalacak raporlar değil; sahada uygulanabilir, yerel yönetimlere yol gösterecek, çocuklarımızın hayatına doğrudan dokunacak somut bir eylem planı ortaya koymak istiyoruz. Bu bilinçle, katkı sunan tüm katılımcılara teşekkür ediyorum. Çalıştayımızın; güçlü iş birliklerine, kalıcı etkilere ve çocuklarımız için daha güvenli bir geleceğe kapı aralamasını diliyorum" ifadelerinde bulundu. Çalışayın Bilim Kurulu adına konuşan Prof. Dr. Hanifi Parlar da "Her yaş seviyesine yönelik afet koruma tedbirleri olduğu gibi en kırılgan, korunmaya muhtaç ve özellikle afet esnasında en çok etkilenen grup olduğu için çocuklarla ilgili bir bilimsel çalışma yapmanın önemli olduğu inancıyla bu program organize edildi. Tabi ki çocuklarımızın afet öncesi, afet esnası ve afet sonrası hazır bulunmuşluk düzeylerini arttırmak, nelerin olabileceği ve hangi durumlarda ne gibi yaklaşımların sergilenmesiyle ilgili olarak hem bilim dünyasına hem yerel yönetimlere hem sivil toplum kuruluşları ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının farkındalığını arttırmak, alınabilecek önlemler ile ilgili bu çalıştay organize edildi" dedi. Çalıştay Onur Kurulu adına konuşan Prof. Dr. Mualla Cengiz ise "Bu çalıştay çocuk odaklı bir çalıştay. Ben defalarca sayısız çalıştaya katıldım, bu kadar güzel, titizlikle hazırlanmış çalıştaya ilk kez katılıyorum. Belediye Başkanımız özellikle bu konuda çok hassas. Bilimsel desteğe önem veriyor" şeklinde konuştu. Çocuk odaklı afet eylem planı masaya yatırıldı Çalıştayda ise kurulan masalarda akademisyenler, kamu kurumları ve STK temsilcileri ile farklı alanlarda uzmanlar çocuk odaklı afet eylem planı üzerine görüşlerini bildirdi. Gün boyu devam eden çalıştayda, önemli çıktılar elde edildi. Bu çıktıların daha sonra rapor halinde sunulacağı kaydedildi. Çalıştay, gün sonunda hatıra fotoğraflarının çekimi ile son buldu. Merkezinde çocuğun yer aldığı bir afet bakışını değerlendirmek istedik Çalıştay sonunda yeniden bir değerlendirme yapan Belediye Başkanı Alper Taban, "İnegöl Belediyesi olarak Çocuk Odaklı Afet Eylem Planı gerçekleştirdik. Yaklaşık 25 üniversiteden akademisyenlerimizin de katılımıyla, yine kamu kurumlarımızın yöneticileri, sivil toplum kuruluşlarımızın temsilcileriyle güzel bir çalıştay gerçekleştirdik. Bildiğim kadarıyla bu anlamda daha önce yapılmış bir çalışma yoktu. Tabi ki afetler bizim bir gerçeğimiz. Afetleri yaşayan bir ülkeyiz. Dolayısıyla bunlardan sonuçlar çıkarmayı başaran, sonuca gitmeye çalışan bir yapımız var. Burada biz merkezinde çocuğun yer aldığı bir afet bakışını değerlendirmek istedik. Bunu da konunun uzmanlarınca değerlendirdik. Çocuklar hayatımızda önemli bir değer. Onların gözünden, onların afetlerle olan ilişkisini ölçebilmek adına bu çalıştayı gerçekleştirmiş olduk. Burada özellikle uzmanların ortaya koyduğu görüşler bir rapor haline dönüştürülecek. Sadece bir raporla da kalmasını istemiyoruz, faydalı bilgilerin kullanılması noktasında da çalışmalarımızı takip ediyor olacağız. Katkı veren herkese teşekkür ediyorum" dedi.
Mersin Tarsus’un yöresel lezzetleri kayıt altına alınıyor Tarsus’a özgü fındık lahmacun ve kaynar içeceği, Büyükşehir Belediyesinin ‘Tarsusi Yöresel Yemek Hikayeleri’ projesi kapsamında usta ellerde yapılarak tarifleriyle kayıt altına alındı. Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı bünyesindeki Tarsus’a Değer Katanlar Kurulu (TADEKA) üyeleri, geçmişi geleceğe taşıyan çalışmalarını sürdürüyor. TADEKA Turizm ve Gastronomi Kurulu, eşsiz ve köklü bir tarihe sahip olan Tarsus’a özgü yemeklerin, belli tarifler içerisinde yapılması ve gelecek nesillere aktarılması adına başlattığı ‘Tarsusi Yöresel Yemek Hikayeleri’ projesini devam ettiriyor. Daha önce analı-kızlı, lahana sarması, vardabit, humus, kokulu çörek gibi birçok yöresel lezzetin belli tariflerde yapıldığı programlar gerçekleştiren TADEKA Turizm ve Gastronomi Kurulu, şimdi de Tarsus gastronomisinin önemli bir parçası olan ve tescillenen ürünü fındık lahmacun ile yine yöresel içecekler arasında yer alan ve yeni doğanı tebrik etmek için eve gelen konuklara ikram edilen kaynar içeceğini usta ellere yaptırdı. TADEKA’nın tarihi özelliklere sahip hizmet binasının bahçesinde gerçekleşen programda, Tarsus fındık lahmacunun tanıtımında büyük emeği olan Murat Gül ile tarihi Kırkkaşık Bedesteninde 15 yıldır baharatlarla yapılan kaynar içeceğinin tanıtılmasında önemli pay sahibi olan Serpil Demir hünerlerini sergilediler. Murat Gül, hamur ve lahmacun içinin hazırlanmasının her aşamasını uygulamalı olarak tek tek anlattı. Ardından kendisine ait olan fırına giderek, tepsilere dizilen lahmacunları pişirdi. Serpil Demir ise 7 çeşit baharattan oluşan kaynar içeceğini, bölge kültüründe aldığı yer ile birlikte anlatarak hazırladı ve bu işlemlerin tamamı kayıt altına alındı. "Tarsus’un kendine özgü gastronomisini gün yüzüne çıkartmak istiyoruz" TADEKA Turizm ve Gastronomi Kurulu Sözcüsü Murat Topçuoğlu, yöresel lezzetleri ileriye taşımak adına başlattıkları projenin oldukça verimli şekilde ilerlediğini kaydederek, "Bu hafta ‘Yöresel Yemek Hikayeleri’ projemizde kaynar ve Tarsus fındık lahmacununu ele aldık. Daha önce analı-kızlı, Çamalan çöreği ve humus yapmıştık" dedi. Farklı yemeklerle projeyi devam ettireceklerini kaydeden Topçuoğlu, "Tarsus, medeniyetlere 10 bin yıldır şahitlik etmiş bir şehir. Bu şehrin kendine özgü bir de gastronomisi var. Biz bunu gün yüzüne çıkartmak istiyoruz. Buraya gelenler, buranın gastronomisini de merak ediyor. Bu bizim için çok önemli. Çünkü bir şehrin devamlılığında gastronominin ayrı bir yeri var" ifadelerini kullandı. Hatay, Gaziantep, Adana gastronomisinin de önemli olduğunu ama bunların yanında Tarsus’un da başlı başına, çeşitli yemeklerden oluşan, tarihten kök alan bir gastronomisi olduğunu vurgulayan Topçuoğlu, "Amacımız bu gastronomiyi tüm Türkiye’ye, hatta dünyaya tanıtmak ve duyurmak. Ben bu konuda başta Başkanımız Vahap Seçer olmak üzere, emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. "Tanıtımlar sayesinde bizim de müşteri portföyümüz genişliyor" Baba mesleği olan fırıncılık kapsamında 30 yıldır fındık lahmacun yapan Murat Gül, "Böyle şeylerden çok memnun oluyorum. Tarsus’un tanıtımına da bir katkısı oluyor. Tanıtımlar sayesinde bizim her sene müşteri portföyümüz genişliyor. Bu sayede dükkanlarımızı büyütüyoruz. Tarsus’a ait coğrafi işaretli ürünler olsun, Tarsus’un diğer ürünleri olsun hepsinin tanıtımı yapılıyor" dedi. "Unutulmaya yüz tutmuş kaynar içeceğini, yaşatmaya karar verdim" Kaynar içeceğinin şifa kaynağı olduğunu belirten Serpil Demir ise bu içeceğin kaybolmaması adına çaba sarf ettiğine dikkat çekerek, "Kaynar yöresel bir damak tadı. Ama artık unutulmaya yüz tutmuştu. İşte unutulmaya yüz tutmuş bu damak tadını, ben yaşatmaya karar verdim. 15 yıldır kaynar yapıyorum. Kaynar aslında bir doğum şerbetidir. Gastronomi Kurulu olarak, eskiden yapılan yöresel damak tatlarını yaşatmaya karar verdiğimiz için, burada kaynar yapımını da kayıt altına aldık" ifadelerini kullandı.
Denizli Denizli İdmanyurdu ligin ilk yarısını 3 puanla bitirdi TFF Nesine 3. Lig 4. Grup 15. Haftasında deplasmanda Eskişehir Anadolu Spor Faaliyetleri A.Ş.’yi konuk eden Denizli İdmanyurdu müsabakadan 3-1 galip ayrılarak ligin ilk yarısını 26 puanla kapattı. TFF Nesine 3. Lig 4. Grupta 14. Hafta itibariyle; 7 galibiyet, 2 beraberlik, 5 yenilgi alarak 23 puan toplayan ve puan sıralamasında 8. Sırada bulunan Denizli İdmanyurdu 15. Haftada deplasmanda karşılaştığı Eskişehir Anadolu Spor Faaliyetleri A.Ş.’yi 3-1 mağlup ederek puanını 26’ya çıkardı. Ligi ve son maçı değerlendiren Teknik Sorumlu Özcan Sert, maçın her iki takım açısından da önemli olduğuna dikkat çekerek, "İlk yarının son maçıydı. Eskişehir Anadolu takımı kadro kalitesi anlamında bulunduğu yeri hak etmeyen daha üst sıralarda olması gereken bir takım. Puan olarak daha üst sıralarda olmayı hak eden bir takım. Kadro kalitesinin oynadığı futbolun karşılığı bu puan değildi. O yüzden çok ciddi bir maça gittiğimizi biliyorduk. Ayrıca oynadığımız sahada sentetik sahaydı. Sezon boyu çim sahada oynamıştık. Sentetik sahada kendi sahalarında daha da iyi olduklarını biliyorduk. Elimizdeki oyuncularla üç maçlık sürecin yorgunluğu ile birlikte enerjimizi en iyi şekilde kullanarak bu maçtan çıkacağımızı tahmin ediyorduk. Kontrollü bir oyun oynadık. Önce onlar 1-0 öne geçti sonra biz onlara cevap verdik. Maçın ikinci yarısında oyunun kontrolü hücumda ve savunmada tamamen bizdeydi" dedi. "Çok değerli bir galibiyet aldık" Değerli bir galibiyet aldıklarını dikkat çeken Teknik sorumlu Sert, "Üst üste alınan bu iki galibiyet bu dar kadro ile çok değerli oldu. Futbolcularıma çok teşekkür ederim. Büyük iş başardılar. Ligin ilk yarısında 26 puan gibi ciddi bir puan topladılar. 15 maç sonunda 26 puana erişerek Play-off’un hemen 2 puan gerisindeyiz. Bu gerçekten sezon başı söylendiğinde hayal ötesi bir şeydi. Ancak hayalin üzerini başararak bunu gerçek hale getirdiler. Şimdi devre arası bütün futbolcularım 3-4 gün bir izin kullanacak. Ayrıca takımdaki eksikleri gidermek için transfer çalışması başlayacaktır. Kadro kalitesini kadro derinliğini artırarak takım Play-off’u kovalayacaktır. Artık düşüncemiz o. Altlardan kurtulmanın stresi artık bitti. Düşmenin en yakın takımı Afyonspor ile aramızda 16 puanlık bir fark oluştu" ifadelerini kullandı. "İkinci yarıda gerekli transferleri yaparak Play-off mücadelesi vereceğiz" Artık o takımlarla, onlara yakın yerlerle bir alakamız kalmadı. Bu takım biraz daha kafası rahat bir şekilde gerçekten ligin sürpriz takımı olma adını aldığı unvanı hak edecek ve lig sonunda Play-off potasındaki yerini alacaktır. Çok yoğun iyi çalışan, özveri ile çalışan sezon başı yoğun bir kamp dönemi geçiren ve dediklerimizi aynen uygulayan futbolcu kardeşlerime ve ekibime çok teşekkür ederim. Onlarla gurur duyuyorum" dedi.
İzmir Göztepe devreyi Avrupa hattında tamamladı Göztepe, Trendyol Süper Lig’in ilk devresini 4. sırada tamamlayarak Avrupa hattında yer almayı başardı. Göztepe, Trendyol Süper Lig’in ilk devresini hedeflediği konumda tamamlamayı başardı. 17 haftalık periyotta 9 galibiyet, 5 beraberlik ve 3 mağlubiyet alan İzmir temsilcisi, 32 puan toplayarak 4. sıraya yerleşti. Sarı-kırmızılı ekip, bu sonuçla sezonun ilk yarısını Avrupa hattında bitirirken, en yakın takipçisi Beşiktaş’ın da 3 puan önünde yer aldı. Stanimir Stoilov yönetimindeki Göztepe, geçen sezondan bu yana hedeflediği Avrupa kupalarına katılma başarısını bu sezon gerçeğe dönüştürmeyi amaçlıyor. Bu hedef doğrultusunda kadrosunu güçlendirme çalışmalarına başlayan Göztepe, ilk olarak 2000 doğumlu hücum oyuncusu Alexis Antunes’i kadrosuna kattı. İzmir ekibinin en az 2-3 takviye daha yapması bekleniyor. Geçen sezonu geride bıraktı Göztepe, bu sezon ortaya koyduğu performansla geçen yılın üzerine çıkmayı başardı. Sarı-kırmızılı ekip, 2024-2025 sezonunun ilk 17 haftasında 8 galibiyet, 4 beraberlik ve 5 mağlubiyet alarak 28 puan toplamıştı. Bu sezon ise çıtayı daha da yukarı taşıyan İzmir temsilcisi, 2025-2026 döneminde aynı periyotta 9 galibiyet, 5 beraberlik ve yalnızca 3 mağlubiyetle 32 puana ulaştı. Stanimir Stoilov yönetimindeki Göztepe, bu sonuçlarla geçen sezonki performansını geride bırakarak önemli bir gelişim gösterdi. Bu sezon sadece 3 maçta kaybetti Trendyol Süper Lig’de ilk 17 haftada etkili bir performans ortaya koyan Göztepe, bu süreçte yalnızca 3 maçta mağlubiyet yaşadı. İzmir temsilcisi; Çaykur Rizespor, Karagümrük, Beşiktaş, Başakşehir, Gençlerbirliği, Kasımpaşa, Antalyaspor, Gaziantep FK ve Samsunspor karşılaşmalarından galibiyetle ayrılırken, Fenerbahçe, Konyaspor, Kayserispor, Eyüpspor ve Kocaelispor ile berabere kaldı. Sarı-kırmızılı ekip sadece Alanyaspor, Galatasaray ve Trabzonspor’a mağlup oldu. Bu sonuçlarla Stanimir Stoilov yönetimindeki Göztepe, ligin ilk yarısında en az kaybeden takımlar arasında yer aldı.