POLİTİKA - 03 Eylül 2025 Çarşamba 12:53

TBMM’ye sunuldu, Türkiye’de ilk "yapay zeka" kanunu: Uymayanlara para ve hapis cezası yolda

A
A
A

MHP Kırıkkale Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Av. Halil Öztürk, yapay zekanın kötüye kullanımını önlemek için hazırladığı kanun teklifini TBMM’ye sundu. Hazırlanan kanun teklifinde, 6 saat içinde kaldırılmayan içerikler için 10 milyon TL’ye kadar para cezası ve hapis cezası öngörülüyor.

MHP Kırıkkale Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Av. Halil Öztürk, yapay zekânın kötüye kullanımının önlenmesi amacıyla hazırlanan kanun teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sundu. Öztürk’ün imzasını taşıyan teklifte, yapay zeka sistemlerinin hukuki çerçevesi netleştirilerek kullanıcı ve geliştiricilerin sorumluluklarının açıkça tanımlanması, kişilik haklarını ihlal eden ve kamu güvenliğini tehdit eden içeriklerin 6 saat içinde kaldırılması, ayrımcı veri setlerinin yasaklanması, seçim güvenliğini tehdit eden durumlarda BTK’ya acil müdahale yetkisi verilmesi gibi düzenlemeler yer aldı. Kanun teklifinde ayrıca, yapay zeka ile üretilen deepfake içeriklerin açık şekilde "yapay zeka tarafından üretilmiştir" ibaresiyle belirtilmesi zorunlu kılındı. Yasa taslağında, yükümlülüklere aykırı hareket eden içerik sağlayıcılara ve geliştiricilere 10 milyon TL’ye kadar para cezası ve erişim engeli yaptırımları öngörülüyor.

Yapay zeka programlarının kullanımındaki hızlı artışın beraberinde hukuki boşluklar doğurduğunu belirten Öztürk, bu boşlukların kamu güvenliği ve kişilik haklarını tehdit ettiğini söyledi. Öztürk, "Hazırlanan teklifle birlikte, yapay zeka kavramı ilk kez net bir şekilde tanımlanıyor. Yapay zekâya suç unsuru oluşturacak komut veren kişiler doğrudan fail sayılarak TCK 125. madde kapsamına alınıyor. Ayrıca, kişilik haklarına aykırı veya kamu güvenliğini tehdit eden içeriklerin 6 saat içinde kaldırılması zorunlu hale getiriliyor, aksi halde erişim engeli uygulanıyor" dedi.

TBMM’ye sunuldu, Türkiye’de ilk

Öztürk açıklamasında, "Bugün, bir milletin güvenliği artık yalnızca sınırlarında, ordusunda veya ekonomisinde değil; dijital dünyadaki varlığında da şekillenmektedir. Siber saldırılar, dijital manipülasyonlar, yalan haberler ve algı operasyonları; milletin iradesini hedef alan, seçim süreçlerini gölgeleyen ve kamu düzenini zedeleyen yeni tehditlerdir. Unutulmamalıdır ki, yapay zekâya hâkim olamayan, onu yönlendiremeyen ve denetleyemeyen toplumlar, bu teknolojinin esiri haline gelir. Biz bu teklifle diyoruz ki teknoloji aracılığıyla manipülasyona geçit vermeyelim" ifadelerine yer verdi.

Teklifin yalnızca bir hukuk metni olmadığını, aynı zamanda Türkiye’nin dijital istiklali için bir taahhüt olduğunu ifade eden Öztürk, "Bu kanun teklifi yalnızca bir hukuk metni değil, aynı zamanda Türkiye’nin dijital istiklali için bir taahhüttür. Nasıl ki milli savunmada yerli İHA’larımızı, SİHA’larımızı, savunma sanayimizi geliştirdiysek; dijital alanda da kendi hukuk düzenimizi, güvenlik sistemimizi ve etik kurallarımızı koyacağız. Dünya, yapay zekânın kontrolü için yarış halindeyken, Türkiye bu yarışta yalnızca takip eden değil, kuralları belirleyen ve milli çıkarlarını koruyan bir aktör olmalıdır" diye konuştu.

Kanun teklifinin, vatandaşların güvenliğini, demokrasinin işleyişini ve devletin dijital egemenliğini güçlendireceğini belirten Öztürk, "Bizler, Türk milletinin ve devletinin hakkını korumak, kamu düzenini muhafaza etmek ve gelecek nesillerin güvenli bir dijital dünyayla buluşmasını sağlamak için çalışmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Hasan Ay

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Erdoğan "Türkiye satın alma gücü itibarıyla milli gelire bakıldığı zaman dünyada bu sene sonunda 11. sıraya yerleşecek" "Türkiye Yüzyılında Erzincanlı İş İnsanlarının Misyonu" programında konuşan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, "Türkiye satın alma gücü itibarıyla milli gelire bakıldığı zaman dünyada bu sene sonunda 11. sıraya yerleşecek" dedi. İstanbul Beyoğlu’nda bir otelde "Türkiye Yüzyılında Erzincanlı İş İnsanlarının Misyonu" programı gerçekleştirildi. Programda konuşan Necmeddin Bilal Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında, 21. yüzyıl dünyasına Türkiye’nin damga vurması iddiasının adı aslında. Tabii Türkiye Yüzyılı hedeflerini düşünürken, bu kadar iddialı hedeflere ulaşabilir miyiz diye düşünenler için bazı verilere bakmak lazım. Türkiye 25 sene önce aşağı yukarı 67, 68, 70 milyonluk Türkiye’ydi. Milli gelirimiz 200 milyar dolardı, kişi başına 3 bin dolar civarındaydı. Toplam 200 milyar dolar kadar bir milli gelirimiz var. Geldiğimiz nokta ne oldu? 86 milyonluk Türkiye milli gelir bir buçuk trilyon dolar. 200 milyar dolar nerede, bir buçuk trilyon dolar nerede. Yani 7 kattan fazla büyümüş bir Türkiye. Kişi başına milli gelir 3 bin dolarlardan bu sene itibarıyla neredeyse 18 bin dolara gelecek. Türkiye satın alma gücü itibarıyla milli gelire bakıldığı zaman dünyada bu sene sonunda 11. sıraya yerleşecek" dedi. "23 yılda yüzde 5,4 büyümüşüz" Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "23 yılda ortalama yüzde 5,4 büyümüşüz. Bu 23 yılda neler oldu? Böyle küçük bir özet yapsak. Yüzyılın en büyük global ekonomik krizi, darbe girişimi, 17-25 Aralık olayları, iki günde iki tane inanılmaz büyüklükte asrın felaketi dediğimiz 15 milyon kişiyi etkileyen deprem, pandemi, bölgedeki savaşları düşünün. Yani Irak, Suriye, Ukrayna, Gürcistan, Mısır ve bölgedeki bütün bu karışıklık. Bütün bunlar olurken, 23 yılda yüzde 5,4 büyümüşüz. Bütün dünya yüzde 3,3 büyürken. Yani 200 milyardan bir buçuk trilyona böyle çıkıyoruz. Türkiye’nin ne kadar çok gücünün, enerjisinin, potansiyelinin olduğunu görmek için daha neyi görmemiz lazım." Programa, Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, Hazine ve Maliye Bakanı Yardımcısı Osman Çelik, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Gündüz, eski futbolcu Mesut Özil ve iş adamları katıldı.
Manisa Demirci’nin 2 milyarlık altyapı yatırımı tamamlandı Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü tarafından Demirci ilçesinde hayata geçirilen yaklaşık 2 milyar liralık dev altyapı yatırımlarının tamamlanmasının ardından, projelerin resmikabul işlemleri gerçekleştirildi. İçme suyu hattı, abone bağlantıları, kanalizasyon hattı, atık su arıtma tesisi ve içme suyu deposu çalışmalarını kapsayan projelerle Demirci’nin altyapısı baştan sona yenilendi. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu’nun 17 ilçeye eşit hizmet ulaştırma hedefi doğrultusunda çalışmalarını sürdüren MASKİ Genel Müdürlüğü, Demirci ilçesinde toplam 160 kilometrelik altyapı imalatını tamamladı. Kanalizasyon, yağmur suyu ve içme suyu hatlarının yanı sıra abone bağlantıları, içme suyu depoları ve atık su arıtma tesisi projelerinin kabul işlemleri yapıldı. Yaklaşık 2 milyar liralık yatırımın resmikabul işlemleri; İller Bankası Bölge Müdürü İzzet Günal, MASKİ Yatırım ve İnşaat Daire Başkanı Dr. Orhan Gökdemir, Demirci Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Gül ve teknik ekiplerin katılımıyla gerçekleştirildi. "Demirci uzun yıllar altyapı sorunu yaşamayacak" Demirci Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Gül, Manisa Büyükşehir Belediyesi ve MASKİ ile uyum içerisinde çalıştıklarını vurgulayarak, "El birliği ile tamamladığımız bu önemli proje sayesinde Demircimiz uzun yıllar altyapı sorunu yaşamayacak. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. "Demirci daha modern bir görünüme kavuştu" Çalışmaları yerinde inceleyen MASKİ Yatırım ve İnşaat Daire Başkanı Dr. Orhan Gökdemir ise Demirci’nin altyapıdan üstyapıya kadar yenilendiğini belirtti. Gökdemir, "İlçemizde yürüttüğümüz altyapı çalışmaları başarılı bir şekilde tamamlandı. Yağmur suyu, kanalizasyon, içme suyu hatları ve abone bağlantılarıyla birlikte toplam 160 kilometrelik hat döşendi. Ayrıca 1000 metreküp ve 700 metreküplük iki adet içme suyu deposu inşa edildi. Yıllık 1 milyon 730 bin metreküp atık su arıtma kapasitesine sahip atık su arıtma tesisimizin de kabul işlemlerini gerçekleştirdik. Demirci’mize ve hemşehrilerimize hayırlı olsun" ifadelerini kullandı.
İstanbul Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya Memleket Günleri Arnavutköy’de coşkuyla başladı Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya’nın köklü kültürü, yöresel lezzetleri ve sahne programlarıyla üç gün sürecek Memleket Günleri Arnavutköy Şehir Parkı’nda yoğun katılımla başladı. Arnavutköy Belediyesi tarafından düzenlenen Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya Memleket Günleri, Arnavutköy Şehir Parkı’nda kapılarını açtı. Açılış programına Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, sivil toplum kuruluşları ve dernek başkanları ile çok sayıda vatandaş katıldı. Yöresel tatlar, el sanatları ve kültürel zenginlikler bir arada Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya’nın kadim kültürünü Arnavutköy’e taşıyan etkinlik alanında, yöresel ürün stantları, el sanatları sergileri ve kültürel sunumlarla dolu dolu bir atmosfer oluşturuldu. Adıyaman’ın çiğ köftesi ve yöresel lezzetleri, Kahramanmaraş’ın dünyaca ünlü dondurması ve mutfağı, Malatya’nın kayısısı ve geleneksel ürünleri kurulan stantlarda ziyaretçilerle buluştu. Vatandaşlar, üç gün boyunca üç şehrin mutfak kültürünü yakından tanıma ve yöresel ürünleri inceleme imkanı buldu. Başkan Candaroğlu: "Birlik, emek ve kardeşlik Arnavutköy’ün ortak değeridir" Açılışta konuşan Arnavutköy Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, Malatya, Adıyaman ve Kahramanmaraş’ın Anadolu’nun dayanışma geleneğini en güçlü şekilde temsil eden şehirler olduğunu vurguladı. Üç memleketin ortak paydasının birlik, emek ve kardeşlik olduğuna dikkat çeken Candaroğlu, Memleket Günleri ile bu güçlü kültürel mirasın Arnavutköy’de yeniden hayat bulduğunu ifade etti. Arnavutköy’ün Türkiye’nin dört bir yanından gelen insanları aynı mahallede, aynı sofrada buluşturan bir ilçe olduğunu belirten Candaroğlu, "Burada hangi memleketten geldiğimizin hiçbir önemi yoktur. Önemli olan birlikte yaşamanın, paylaşmanın ve kardeşliğin değerini bilmektir. Hamdolsun bu kardeşlik kültürünün izlerini ilçemizin 38 mahallesinin tamamında görmek mümkündür" dedi. Memleket Günleri’nin bu dayanışma ruhunun en güzel örneklerinden biri olduğunu dile getiren Candaroğlu, farklı kültürlerin Arnavutköy’ün zenginliği olduğunu vurgulayarak, "Yemeklerimiz, geleneklerimiz farklı olabilir ama paylaşıldığında hissettirdiği duygu aynıdır. Bu duygu kardeşliktir, dayanışmadır, muhabbettir" ifadelerini kullandı. Latif Doğan’dan coşkulu açılış konseri Memleket Günleri’nin ilk gününde sevilen sanatçı Latif Doğan sahne aldı. Alanı dolduran vatandaşlar, Latif Doğan’ın seslendirdiği türküler ve sevilen eserler eşliğinde unutulmaz bir akşam yaşadı. Konser, açılış coşkusunu zirveye taşıdı. Etkinliklerin ikinci gününde sevilen sanatçı Kıraç, Arnavutköy Şehir Parkı’nda sahne aldı. Kıraç’ın seslendirdiği sevilen şarkılar ve güçlü sahne performansı, alanı dolduran binlerce vatandaşa müzik dolu bir gece yaşattı. Konser boyunca hep bir ağızdan söylenen şarkılar, Memleket Günleri’nin kardeşlik ve birlik atmosferini daha da pekiştirdi. Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya Memleket Günleri, pazar akşamına kadar Arnavutköy Şehir Parkı’nda yöresel lezzetler, kültürel etkinlikler ve sahne programlarıyla devam edecek. Organizasyon, İstanbul’un dört bir yanından gelen ziyaretçileri kardeşlik ve dayanışma atmosferinde bir araya getirmeyi sürdürecek.