GENEL - 03 Şubat 2016 Çarşamba 11:24

Birkonfed Yöneticilerinin Kırklareli Temasları

A
A
A
Birkonfed Yöneticilerinin Kırklareli Temasları

Birleştirici İş Kadınları ve İş Adamları Konfederasyonu (BİRKONFED) Genel Başkanı Osman Ünsal, Genel Başkan Vekili Av. Şenol Gürşan ve beraberindeki tanınmış iş adamları, Kırklareli’nde bir dizi ziyarette bulundu. BİRKONFED Genel Başkan Vekili Av. Şenol Gürşan, "Türkiye’nin içinde bulunduğu konum itibariyle hem de bölgemiz itibariyle artık seri biçimde hantal ve bürokratik yapının kaldırılıp karar alacak bir rejime Türkiye’nin ihtiyacı var" dedi.
"KIRKLARELİ ZİYARETİMİZ BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ"
Kırklareli’nde düzenledikleri toplantıda konuşan BİRKONFED Genel Başkanı Osman Ünsal, Kırklareli seyahatinde kendilerine eşlik eden değerli iş adamlarına teşekkür ederek, "Biz BİRKONFED olarak Türkiye’de güzel bir yapılanma ve teşkilatlanma faaliyetleri ortaya çıkardık. Üç aylık kısa bir süre içerisinde BİRKONFED’i Türkiye genelinde 16 ilimizi, iki ülkeyi tanıtma ve iki ülkede teşkilatlanma faaliyetlerimize start verme noktasına getirdik. Kırklareli ziyaretimiz bizim için çok önemli. Kırklareli’ni Trakya Bölgesi’nin önemli illerinden biri olarak görüyoruz. BİRKONFED, bilindiği gibi üç aylık bir zaman diliminde Türkiye’nin bütün ortak noktalarına teşkilatlanan, ticari faaliyetlerde özellikle halkın tabanı arasında bir bağ kuran Türkiye’nin en büyük, en teşkilatlanması sağlam konfederasyonlarından bir tanesi. Burada bize eşlik eden iş adamlarımıza yürekten teşekkür ediyorum" dedi.
"KIRKLARELİ İÇİN BİRÇOK FAALİYETLERİMİZ VE PROJELERİMİZ VAR"
"Kırklareli için birçok faaliyetlerimiz ve projelerimiz var" diyen Osman Ünsal, "Bunlardan bir tanesi tarım ve hayvancılık. Bu noktada inşallah Kırklareli’ne güzel hizmetler sağlayacağımızı düşünüyoruz. Sadece Kırklareli değil Türkiye’nin her noktasında büyük bir heyecanla bu yola çıktık. Günden güne yapısını büyüten günden güne, içten içe büyüyen bir yapının temel taşlarıyız. Bu anlamda bizlere destek veren önce Kırklareli halkına, iş kadınlarımıza, iş adamlarımıza ve Türkiye’deki bütün faaliyetlerimizde bizimle yol yürüyen dostlarımıza teşekkür ediyorum. Amacımız ilk başta yola çıkarken Türkiye ekonomisine katkı sağlamak, istihdama destek vermek, Türkiye’nin sosyal, ekonomik sorunlarında söz sahibi olmak. Düşünce ve fikirlerimizi kamuoyu ile paylaşmak ve bu anlamda Türkiye’yi yurt dışı pazarında temsil etmek için önemli bir yapı kurmak için bu yola çıkmıştık. Şu anda görüyoruz ki Türkiye bu yola BİRKONFED ile gidiyor. Bizlere çalışmalarımızda destek veren yanımızda olan herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu.
"TÜRKİYE’DEKİ PROBLEMLERİN HEPSİNDE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ SUNAN, ÇÖZÜM ORTAĞI SUNAN BİR STK"
BİRKONFED Başkanı’nı Kırklareli’nde ağırladıklarını aktaran Genel Başkan Vekili Av. Şenol Gürşan, "Kırklareli’nde bir takım ziyaretler yapacağız. BİRKONFED kuruluşundan çok az bir süre geçmesine rağmen Türkiye’nin hızla büyüyen en büyük STK’sı olma durumunda. Aynı zamanda Türkiye’nin en büyük birleştirici gücü. Türkiye’deki konuşulan, Türkiye’deki problemlerin hepsinde çözüm önerileri sunan, çözüm ortağı sunan bir STK. Anayasa tartışmaları ve parlamenter sistem mi? Başkanlık sistemi mi? Sorusu aldığını görüyoruz. Biz Türkiye’nin çıkarlarını düşünen bu milletin çıkarlarını düşünen, milletin refahı, mutluluğu, iş adamlarımızın çıkarlarını düşünen bir sivil toplum örgütü olarak Türkiye’nin, yeni Türkiye’nin kalkınan güçlenen Türkiye’nin demokratik hak ve özgürlüklerini çıkaran bir anayasa ile yola çıkmasını diliyoruz savunuyoruz" ifadelerini kaydetti.
"HALKIMIZIN DA YENİ ANAYASA NOKTASINDA BÜYÜK BİR BEKLENTİSİ VAR"
Türkiye Cumhuriyeti’nin özellikle iki darbe sürecinde darbe anayasalarıyla bugünlere geldiğini belirten Gürşan, "Türkiye demokratik bir ülke. Türkiye’de bir meclis var her şeyin üstünde. Dolayısıyla meclis nasıl yasa yapıp bu milletin ihtiyaçlarını karşılıyorsa milletin en büyük ihtiyacı olan bir toplum sözleşmesi olması gereken anayasayı da yapmalı diyoruz. Halkımızın da bu noktada yeni anayasa noktasında büyük bir beklentisi var. Özgürlükçü, demokratik, sivil milletin önünü açacak bir anayasa. Parlamenter bir başkanlık sistemi mi tartışmalarının yoğun yaşandığı bu dönemde biz başkanlık sistemi konusunda tavrımızı konfederasyon olarak ortaya koyuyoruz. Bunu ortaya koyarken de sebeplerimiz Türkiye’nin her şeyden önce bir istikrara kavuşmasıdır. Türkiye siyasi istikrara kavuşursa arkasından ekonomik istikrar gelir. Ne zaman Türkiye’de güçlü bir siyasi iktidar olmuş, tek başına iktidar olmuş o zaman Türkiye’nin ekonomik anlamda büyük hamleler yaptığını, ekonomik olarak, sosyal olarak, kültürel olarak milleti refah ve mutluluğa ulaştırdığını görüyoruz. Siyasi istikrarı sağlayacak yapı olarak başkanlık sisteminden yana tavrımızı koyuyoruz. Üstelikte Türkiye şuanda çok kritik bir sürecin eşiğinde, hem terör olayı ile boğuşuyor hem de güneyimizde Irak ve Suriye ile sınırlar değişiyor" dedi.
Türkiye’nin hantal ve yavaş işleyen yapıdan kurtulup seri karar alacak rejimlere sistemlere ihyacının olduğunu dile getiren Gürşan, "Ama bugün gelinen noktada 21. yüzyılda hem Türkiye’nin içinde bulunduğu konum itibariyle hem de bölgemiz itibariyle artık seri biçimde hantal ve bürokratik yapının kaldırılıp karar alacak bir rejime Türkiye’nin ihtiyacı var. Bunun da başkanlık sistemi olduğunu düşünüyoruz. Biz bu meselenin gerek televizyonlarda gerekse medyada parlamenter sistemin, başkanlık sisteminin mukayeseli olarak tartışılmasını ve hangisinin faydalı olacağı konusunda halkımızın bilinçlendirilmesini gerektiğini düşünüyoruz. Yaptığımız ziyaretlerde gerek iş adamlarımızın gerekse halkımızdan büyük çoğunluğunun başkanlık sisteminden taraf olduğunu ama başkanlık sisteminin de ne getirip ne götüreceğini neleri içerdiğini tam bilmediğini, bir bilinçsizlik olduğunu görüyoruz. Mutlaka yeni bir demokratik, özgürlükçü sivil bir anayasanın bu meclisten bir an önce geçirilmesini arzu ediyoruz" ifadelerini kullandı.
"PKK KÜRT HALKINI TEMSİL EDEN BİR ÖRGÜT DEĞİLDİR"
Türkiye’de terör konusuna da değinen Av. Gürşan, "Öncelikle bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bu coğrafya, bu topraklar stratejik topraklar, önemli topraklar. Terör meselesinin sadece bir PKK meselesinin olmadığını çok net bir biçimde görüyoruz. Burada PKK Kürt halkını temsil eden bir örgüt değildir. Bunu Kürt halkı da 7 Haziran seçimleri sonrası patlayan terör olayları ile ilgili, Sur’da, Cizre’de, Şırnak’ta olan olaylarla ilgili net bir biçimde gördü. HDP de 7 Haziran öncesi Türkiye partisi diye ortaya çıktı, bütün ülkeyi kucaklayacağını iddia etti. 7 Haziran seçimlerinden sonra HDP’nin bırakın Türkiye partisi olmayı, Türkiye’yi kucaklamayı Kürt halkının temsilcisi olmadığı, olamayacağı net biçimde görüldü. HDP, PKK’nın peşine takılmış hendek siyaseti ile silah siyaseti ile Kürt halkını ezmekte, onları öldürmekte, onlara güçlük çıkarmaktadır" diyerek sözlerini sonlandırdı.
"HUZUREVİNE ZİYARET"
BİRKONFED Genel Başkanı Osman Ünsal, Genel Başkan Vekili Av. Şenol Gürşan, Yönetim Kurlu Üyesi Murat Niziplioğlu ve beraberindekiler, Kırklareli temasları kapsamında Kırklareli Valiliği’ni ve Kırklareli Huzurevi’ni ziyaret etti.
Heyet, huzurevinde kalan yaşlılarla ve Huzurevi Müdürü Erdoğan Çanakçı ile bir süre sohbet etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Bilecik, 9 bin yıl öncesine ve Batı Anadolu’nun en eski yerleşim yeri unvanına sahip Bilecik İl Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan, Müzeler Günü dolayısıyla kutlama mesajında, "Bahçelievler Neolitik kazı çalışmalarında bizleri 9 bin yıl öncesine ve Batı Anadolu’nun en eski yerleşim yeri unvanını almamıza bunun yanında İnhisar’da Gedikkaya İn Mağarası kazı çalışmalarında ise günümüzden 16 bin 500’lü yıllara uzanan zengin bir tarih geçişinin olduğu aşikârdır" dedi. Bilecik İl Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan, Müzeler Günü’nü kutlayarak, "Dünya kültür mirasının korunması ve müzeciliğin tanıtılması amacıyla ICOM (Uluslararası Müzeler Birliği) tarafından tüm dünyada her yıl 18 Mayıs Müzeler Günü olarak kutlanmakta olup, buna bağlı olarak farklı etkinlikler ile Müzeler Günü kutlanmaktadır. Bu yıl Milletlerarası Müzeler Konseyi (ICOM) ana tema olarak ‘Müzelerde Eğitim ve Araştırma’ belirlenmiştir. Eskiden müzelerimiz içinde bulundurduğu esere teşhir-tanzim ve depoculuk yapmaktaydı. Dünyada ve ülkemizde her alanda olduğu gibi müzecilik alanında da baş döndürücü gelişmeler yaşanmaktadır. En önemli değişme de artık müzelerimiz halkın eğitimi ulusal ve uluslararası konferansların, seminerlerin yapıldığı çeşitli sosyal ve kültürel faaliyetlerin düzenlendiği sergilerin açıldığı, bilimsel kazı ve yayınların yapıldığı toplumumuza yön veren eğitim ve kültür merkezleri haline gelmiştir" dedi. "Günümüzden 16 bin 500’lü yıllara uzanan zengin bir tarih geçişinin olduğu aşikârdır" İl Müdürü Bircan açıklamasının devamında, "İlimiz tarihi zenginliği zengin kültürel mirası ve birçok medeniyete ev sahipliği yapan kadim bir şeyi olmasından dolayı önemli bir konum ve stratejik durumdadır. Yapılan kazılarda ortaya çıkan buluntular ve akademik bilimsel çalışmalar doğrultusunda yakın zamanda milattan önce 3000’li yıllara dayanan uzanan bir tarihe geçmişinin bilinirliliği varken son yapılan bilimsel ve arkeolojik kazı çalışmalarında şehrimizin tarihi Bahçelievler Neolitik kazı çalışmalarında bizleri 9 bin yıl öncesine ve Batı Anadolu’nun en eski yerleşim yeri unvanını almamıza bunun yanında İnhisar’da Gedikkaya İn Mağarası kazı çalışmalarında ise günümüzden 16 bin 500’lü yıllara uzanan zengin bir tarih geçişinin olduğu aşikârdır. Dirilişin, kuruluşun ve kurtuluşun şehri olarak tanımladığımız gazi şehir Bilecik’te şu an Kültür ve Turizm Bakanlığımıza bağlı Söğüt ve Bilecik Müze Müdürlüğü bununla birlikte Bozüyük Belediyesi ve Bilecik Belediyesi’ne ait 2 önemli şehir müzemiz hizmet vermektedir" ifadelerine yer verdi.
İstanbul Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: “Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon dolar olarak belirledik” Türk Yatırım Fonu Guvernörler Kuruluşu toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Toplamda 170 milyonu aşan genç ve dinamik nüfusumuz, 1,2 trilyon doları aşan ticaret hacmimiz ve müşterek zengin kültür mirasımız, büyük atılımlarımızı gerçekleştirmek için sağlam bir temel teşkil etmektedir” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türk Yatırım Fonu Guvernörler Kurulu toplantısına katılım gösterdi. Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde gerçekleştirilen toplantının ikinci oturumunda konuşan Yılmaz, “Bu tarihi açılışın gerçekleşmesinde payı olan kardeş Türk devletlerinin tüm değerli temsilcilerini yürekten tebrik ediyorum. Sözlerimin başında sizlere Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın en kalbi selamlarını ve kutlama dileklerini iletiyorum” dedi. “Teşkilatımızın, uluslararası arenada görünürlüğü her geçen gün artmaktadır” 1992’de "Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirveleri" olarak başlattığımız sürecin ilerlemesiyle bugün tam teşekküllü bir teşkilata sahip olmaktan onur duyduğunu belirten Yılmaz, “Türk Devletleri Teşkilatları güçlü bağlarımızın üzerinde yükselen Teşkilatımızın, uluslararası arenada görünürlüğü ve etkinliği de her geçen gün artmaktadır. Müşterek çabalarımız sayesinde aile meclisimiz, kurumsal yapısını sağlamlaştıran, uluslararası arenada takip edilen ve üçüncü ülkelerin işbirliği yapmak istediği güçlü ve saygın bir teşkilat haline gelmiştir. Hedefimiz, Türk dünyasını her alanda güçlendirmek ve farklı sınamalar karşısında daha dayanıklı hale getirmektir. Toplamda 170 milyonu aşan genç ve dinamik nüfusumuz, 1,2 trilyon doları aşan ticaret hacmimiz ve müşterek zengin kültür mirasımız, büyük atılımlarımızı gerçekleştirmek için sağlam bir temel teşkil etmektedir. 2002 yılına baktığımızda üye devletlerimizin 558 milyar dolar ihracat yaptıklarını görüyoruz” ifadelerini kullandı. “Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon dolar olarak belirledik” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019 yılında Türk Yatırım Fonu’nun kurulmasına yönelik niyetlerini ortaya koyduğuna değinen Yılmaz, “2021 yılında ise üye devletlerin ilgili Bakanlıklar Türk Yatırım Fonu’nun Kuruluş Anlaşmasını nihai hale getirmekle görevlendirilmiştir. Üye devletlerimizin ilgili Bakanlıkları son iki yıldır, Kuruluş Anlaşmasını nihai hale getirmek üzere çalıştılar. Uzun dönem üzerinde çalışılan Türk Yatırım Fonu’nun (TYF) Kuruluş Anlaşmasının Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Olağanüstü Ankara Zirvesi’nde devlet başkanlarımızın himayesinde imzalanmış olması bu süreci taçlandıran somut ve tarihi bir adım olmuştur. Kuruluş Anlaşmasının, üye devletlerimizin yüce Meclislerinde onaylanmasının ardından açılış gününe ulaşmış bulunuyoruz. Fon’dan beklentimiz, Türk coğrafyasının daha müreffeh yarınları için ekonomik gelişmesine en yüksek katkıyı sunacak şekilde destek olması ve finansal sürdürülebilirliğini korumasıdır. Ortak kimliğimizi, devletlerin eşitlik prensibine dayanarak geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bu noktadan hareketle Türk Yatırım Fonu ’Eşit Sermaye Katkısı ve Eşit Oy’ ilkesiyle kurulmuştur. Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon ABD dolar olarak belirledik. Bu sermaye tabanı; etkili projeler, güçlü kurumsal yapı ve şeffaf iş modeliyle birlikte, diğer yatırımcıları çekerek daha da artacaktır. Özellikle, diğer uluslararası ve bölgesel kalkınma kuruluşlarının ve özel sektörün kaynaklarının mobilize edilmesini öngörüyoruz. TYF, uluslararası ve ulusal finans ve kalkınma kurumlarının yanı sıra ticaret odaları ve özel kuruluşlarla da işbirliği içerisinde faaliyet gösterecektir” ifadelerine yer verdi. “Fonun şeffaf ve sonuç odaklı olarak faaliyet göstereceğinden de eminiz” Geçtiğimiz yıl Türk Devletleri Teşkilatı’nın Astana Zirvesinde İstanbul’un 2025 yılında Türk dünyası finans merkezi olarak ilan edildiğini söyleyen Yılmaz, “İstanbul Finans Merkezi (İFM), İstanbul’un bölgesinde ve dünyada uluslararası bir finans merkezi olmasına katkı sağlayacaktır. Tüm bu özellikleriyle ve avantajlarıyla İstanbul TYF’ye şüphesiz ki güç katacak ve gerek Türk dünyasına gerekse Fon’a yatırımcı çekilmesinde önemli katkılar sunacaktır. Fon’un üye ülkelerin kalkınma ihtiyaçlarına azami düzeyde cevap verecek şekilde, şeffaf ve sonuç odaklı olarak faaliyet göstereceğinden de eminiz. Türk Yatırım Fonu’nun faaliyetlerine başlaması, ülkelerimiz arasında daha fazla ekonomik iş birliği ve bütünleşmeye yönelik yolculuğumuzda tarihi bir mihenk taşını temsil etmektedir. Fon, halklarımız arasındaki birlik ve iş birliğinin ve ekonomik ilişkilerimizi derinleştirmeye yönelik kararlılığımızın önemli bir sembolüdür. Fonu, gelecek nesillere umut ve refah aşılayan bir başarı öyküsü haline getirmek için kararlılıkla birlikte çalışmaya devam edeceğiz. TYF’nin kuruluş sürecinde tüm üye ülkeler tarafından gösterilen çabaları takdirle karşılıyoruz. TYF Başkanı Sayın Bağdat Amreyev’in bu konudaki her daim özverili çalışmalarını özellikle vurgulamak istiyorum. Huzurlarınızda kendisine şükranlarımı sunuyor, muvaffakiyetler diliyorum” dedi. Toplantı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Türk Yatırım Fonu Başkanı Bağdat Amreyev’in imzaladığı anlaşmayla sona erdi.