GENEL - 08 Ocak 2021 Cuma 14:45

Can dost ’boncuk’ için seferberlik

A
A
A
Can dost ’boncuk’ için seferberlik

Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinde yaklaşık 8 ay önce ölmek üzere bulunan köpeği, hayvan sever Oylum Gündüz’ün girişimleri ve belediye çevre sağlığı birimi ekiplerinin çabalarıyla tekrar hayata döndürüldü.

Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinde yaklaşık 8 ay önce ölmek üzere bulunan köpeği, hayvan sever Oylum Gündüz’ün girişimleri ve belediye çevre sağlığı birimi ekiplerinin çabalarıyla tekrar hayata döndürüldü. Boncuk ismi verilen köpeği gördüğünde gözlerine inanamadığını söyleyen Gündüz, “Geldiğimde gözlerime inanamadım. Hayvan hem kilo almış, hem iyileşmiş hem de çok hareketliydi” dedi.


Lüleburgaz’da gözleri yaşartacak can dost seferberliği yaşandı. Bundan yaklaşık 8 ay önce hayvan sever Oylum Gündüz, evinin önünde tüyleri dökülmüş, hareket etmekte zorlanan sokağa terk edilmiş bir köpek buldu. Köpek için harekete geçen Gündüz, önce kendi imkanlarıyla can dostu beslemeye başladı. Ancak köpeğin iyileşmediğini, tam tersine durumunun daha da kötüye gittiğini gören Gündüz, durumu Lüleburgaz Belediyesi Çevre Sağlığı Birimi’ne bildirdi. İhbar üzerine olay yerine gelen ekipler, bitkin duruma düşen köpeği alarak hızla tedaviye başladı.



“Tedavi süreci neyi gerektiriyorsa yaptılar”


Köpeğin durumuna çok üzüldüğünü belirten Gündüz, talihsiz hayvanın vücudunun birkaç bölgesinde de morluk fark ettiğini söyledi. Gündüz, “Bir süre, bir iki ay kadar orada baktık. Site olarak herkes elinden geleni yaptı. Daha sonra hasta olduğunu, hastalığının daha da ilerlediğini fark ettim. Ama hayvan kendine gelmeyince belediyeyi aradık. Oradan ekipler geldi. Aldı. Derin yaraları açılmıştı. Belediye tedavi süreci neyse onu yaptı. Dışarıdan alınması gereken ilaç vesaire alınması ne gerekiyorsa alındı. Uzun bir süreçten geçti” dedi.



“Baktığımız köpek bu mu?”


Talihsiz hayvanın tüylerinin tamamen döküldüğünü belirten Gündüz, belediye tarafından köpeğin tamamen tedavi edildiği haberini aldığını söyledi. Gündüz, “Hiç tüyleri yoktu. Pandemi süresince gelemedim. Sonra arandığımda iyileştiğini söylediler. Geldiğimde gözlerime inanamadım. Hayvan hem kilo almış, hem iyileşmiş, hem de çok hareketliydi. Sesi bile çıkmıyordu. Fotoğraflarını gösterdiğimde kimse inanamadı, ‘Baktığımız köpek bu mu?’ diye” şeklinde konuştu.



“Umarım sahiplenirler”


Boncuk ismini verdiğini köpeğin iyileştiğini söyleyen Gündüz, köpeğin kısa sürede duyarlı vatandaşlar tarafından sahiplenmesi gerektiğini diledi. Gündüz, “Bu saatten sonra yapılacak en güzel iş iyi bir sahiplendirme olur. Umarım iyi bir yuvası olur, tekrar sokaklara dönmez. İlk zamanlar haftanın neredeyse 5 günü geldim. Çok zor bir süreçti. Sabır gerekiyor. Belediyeye teşekkür ederim. Yılmadılar. Hep beraber güzel bir sonuç oldu” dedi.



“Eski sağlığına kavuştu”


Köpeğin tedavi süreci hakkında açıklamalarda bulunan veteriner hekim Mehmet Alper Güder ise şu ifadeleri kullandı; “Can dostumuz bakım evine getirildiğinde oldukça zayıf ve halsiz bir haldeydi. Çok yaygın bir tüy dökülmesi söz konusuydu. Yine aynı şekilde yaygın deri lezyonları söz konusuydu. Ağız bölgesinde de yoğun lezyonlar bulunmaktaydı. Aynı şekilde bacaklarında çeşitli ödemler mevcuttu. Genel olarak bağışıklık sisteminin toparlanması üzerine bir tedavi uyguladık. Uzun ve yoğun süren tedavi, bakım, besleme sürecinin ardından eski sağlığına kavuştu. Burada kısırlaştırma işlemini gerçekleştirdik. Gerekli aşılamalarını yaptık. Şu an can dostumuz tekrar eski sağlığına kavuştu. Bizler de bunun mutluluğu içerisindeyiz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya şunları kaydetti: "Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten adam öldürmeye teşebbüs, iş yerlerine yönelik çok sayıda molotofkokteyli ve silahlı saldırı, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı kanuna muhalefet, tehdit ve mala zarar verme suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 3 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda şarjör ve fişeğe el konuldu. Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.