GENEL - 02 Aralık 2019 Pazartesi 09:54

Yabancı gelinler Türkçe öğreniyor

A
A
A
Yabancı gelinler Türkçe öğreniyor

Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesine Türk erkekleriyle evlenerek yerleşen yabancı gelinler Lüleburgaz Halk Eğitimi Merkezi’nde Türkçe öğrenmeye başladı.

Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesine Türk erkekleriyle evlenerek yerleşen yabancı gelinler Lüleburgaz Halk Eğitimi Merkezi’nde Türkçe öğrenmeye başladı. Yabancı gelinlere Türkçe öğreten öğretmen Özlem Tangül, “Genelikle aşkla gelip Türkçe öğreniyorlar. Ben çok mutluyum. Onlardan çok şey öğreniyorum” dedi.


Hayat arkadaşlarının peşlerinden Türkiye’nin Kırklareli ilçesine yerleşen yabancı gelinler, Türkçe öğrenmeye başladı. Hafta içi 9 ile 11 saatleri arasında Lüleburgaz Halk Eğitimi Merkezi’nde Türkçe öğrenen gelinler, kursu başarıyla bitirirlerse okuma-yazma sertifikası alacak. Türkçe’nin yanı sıra Türk kültürünü de öğrenen gelinler, hayat hikayelerini anlattı.



“Burada çok mutluyum”


Eşiyle yaklaşık 2 yıl önce Lüleburgaz’da dillere destan bir şekilde evlenen Bulgaristanlı Jivka Yalçınkaya (57), aşkının peşinden Lüleburgaz’a yerleşen yabacılardan sadece biri. Derslerde oldukça istekli olan Yalçınkaya, “Burada çok mutluyum. Yaklaşık 2 yıl önce buraya geldim. Türkçe zor bir dil ama yavaş yavaş öğreniyorum. Öğretmenimiz çok sabırlı birisi. O bize Türkçe’yi çok güzel öğretiyor. Ben artık Lüleburgazlı gelinim” diye konuştu.



“Türkçe 4’üncü dilim olacak”


Ukrayna’dan yaklaşık 1 yıl önce Lüleburgaz’a gelin gelen Maryna Uzun da (35) yabancı gelinlerden bir diğeri. Türk eşiyle Ukrayna’da tanıştığını söyleyen Uzun, “Ukrayna’dan 1 yıl önce Lüleburgaz’a geldim. Burada evlendim. Eşimle orada tanıştık. Onun için burada Türkçe öğrenmeye başladım” diye konuştu. Ukraynaca, İngilizce ve Rusça’yla birlikte 3 dil bildiğini söyleyen Uzun, “Türkçe benim 4’üncü dilim olacak” dedi.



Endonezya’dan aşkının peşinden geldi


Bir diğer Türkçe öğrenen yabancı gelin ise Astı Ratnadewi. Güneydoğu Asya ülkesi Endonezya’dan Lüleburgaz’a gelin olarak gelen Ratnadewi, eşinin Lüleburgazlı olduğunu söylüyor. Rastnadewi, “Türkçe benim için çok zor bir dil. Buraya geleli 4 ay oldu. 4 ayda çok alıştım buraya. Eşim İngilizce biliyor. O yüzden evde genellikle İngilizce konuşuyoruz. Ama onun için burada Türkçe öğreniyorum” diye konuştu.



Hayali üniversite okumak


Son olarak Türkçe öğrenen bir diğer isim ise Özbekistan vatandaşı Kamila Shermatova oldu. Yabancı gelinler arasında tek bekar olan Shermatova, 1 yıldır Lüleburgaz’da yaşadığını söyledi. Teyzenin yanında kalan ve aynı zamanda Türk vatandaşı olmak isteyen Shermatova, “Burada daha çok yazma ağırlıklı eğitim görüyorum. Üniversiteye gitmek istiyorum. Hayallerim çok büyük. Resim çizmeyi seviyorum. Elbise dizaynını seviyorum. Olursa moda tasarımı okumak istiyorum. Türkçe’yi burada öğretmenimizden öğreniyorum. Evde de ders çalışıyorum sürekli. İnşallah kazanacağım” dedi.



Yabancılara Türkçe öğretiyor


Yabancı gelinlerin Türkçe öğretmeni olan Özlem Tangül de 22 yıldır öğretmenlik yaptığını belirterek, “Farklı yerlerde çalıştım. 9 yıldır Halk Eğitimi Merkezi’nde okuma yazma öğretiyorum. Onun dışında yabancı uyruklu öğrencilere Türkçe öğretiyorum” dedi. Tangül, yabancı gelinlerin Türkiye’ye sevdalarının peşinden geldiğini söyleyerek, “Geçmişte de aile eğitimi vermiştim. Hemen hemen hepsi gelin geldi. Türk erkekleriyle evlenmeden gelenler de var. Onun dışında eşiyle birlikte buraya çalışmak için gelenler vardı. Suriyeli öğrencilerim vardı. Genellikle aşkla gelip Türkçe öğreniyorlar. Ben çok mutluyum. Onlardan da çok şey öğreniyorum Kültürlerini öğreniyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Göktaş: "Aile Destek Merkezlerinden geçtiğimiz yıl yaklaşık 140 bin kişi yararlandı" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, kadınların kişisel ve mesleki gelişimlerine katkı sağlayan Aile Destek Merkezlerinden (ADEM) geçtiğimiz yıl yaklaşık 140 bin kişinin yararlandığını açıkladı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, başta kadınlar olmak üzere vatandaşların hayatına değer katmak ve pozitif değişimler oluşturmak için çeşitli hizmetleri sunduklarını bildirdi. "Kadınlarımızın potansiyellerini ortaya çıkarmak için hizmetlerimizi de çeşitlendiriyoruz" Bakanlık olarak başta kadınlar olmak üzere her bir vatandaşların potansiyeline güvendiklerini kaydeden Bakan Göktaş, “Sosyal kalkınma ve toplumsal adaleti tam anlamıyla gerçekleştirmek, ancak kadınlar hayatın her alanında güçlü olursa mümkün. Kadınlarımızın potansiyellerini ortaya çıkarmak için hizmetlerimizi de çeşitlendiriyoruz” diye konuştu. Aile Destek Merkezlerinin 2012 yılından bu yana faaliyet gösterdiğini kaydeden Bakan Göktaş, “ADEM’lerimizde kadınların psikososyal, sosyokültürel, mesleki ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunacak kurs ve eğitimler veriyoruz. ADEM’lerde yapılan her çalışmanın kadınların güçlenmesinde fark oluşturacağına inanıyoruz. Kadınlarımızın ekonomik hayatın içerisinde daha çok yer almasını hedefliyoruz” dedi. "Bugüne kadar 3 milyon kişi faydalandı" İhtiyaçlar doğrultusunda ülke genelinde ADEM’lerin yaygınlaştırılmasına devam edeceklerinin altını çizen Bakan Göktaş, “Kadınların kişisel ve mesleki gelişimlerine katkı sağlayan ADEM’lerimizden geçtiğimiz yıl 140 bin kişi yararlandı. Bugüne kadar faydalanan vatandaşlarımızın sayısı ise yaklaşık 3 milyona ulaşmış oldu” ifadelerini kullandı. "75 ilde faaliyet gösteriyor" Bakan Göktaş, “Güçlü kadın, güçlü aile ve güçlü Türkiye" ilkesiyle aile yapısını güçlendirmeye yönelik çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, "Hiç kuşkusuz toplumun en güçlü kalesi ailedir. Hali hazırda 75 ilde faaliyet gösteren 544 ADEM’imiz de bu amaca en iyi şekilde hizmet ediyor" dedi. ADEM’lerde kadınların mesleki ve kişisel gelişimlerinin yanı sıra aile içi iletişim, temel afet bilinci, sağlıklı beslenme ve çocuk haklarına dair eğitimlerin de bulunduğunu belirten Bakan Göktaş, şunları söyledi: "Merkezlerimizde el sanatları, kuaförlük ve giyim kursları oldukça rağbet görüyor. Bunlara ek olarak Halk Eğitim Merkezlerinden gelen usta öğreticiler tarafından terzilik, aşçılık, bilişim teknolojileri, okuma-yazma, halı dokumacılığı, yabancı dil, yağlı boya, satranç kurslarının yanı sıra müzikal, kültürel, sosyal ve sportif kurslarımız da bulunuyor."
Kayseri Başkan Çolakbayrakdar: "Türkiye’ye örnek kentsel dönüşüm gerçekleştiriyoruz" Kocasinan Belediyesi, Kentsel Dönüşüm Projesi çerçevesinde Yunusemre Mahallesi’ne sosyal tesis kazandırıyor. Yunusemre bölgesinde 2015 yılından beri ‘İğne oyası oyar’ gibi dönüşüm çalışmalarını hızla yerine getirdiklerini belirten Başkan Çolakbayrakdar, Türkiye’ye örnek ve model kentsel dönüşüm gerçekleştirdiklerini söyledi. Kocasinan Belediyesi olarak kentsel dönüşüm çalışmalarının hızlı bir şekilde devam ettiğini ve dönüşümle birlikte sosyal dönüşümü de aynı anda gerçekleştirdiklerini vurgulayan Başkan Çolakbayrakdar, “İlk günden beri ne söz verdiysek, hepsini yerine getiriyoruz” dedi. Kayseri’ye daha iyi bir şekilde hizmet edebilmenin gayreti içinde olduklarını Başkan Çolakbayrakdar; “Yunusemre Mahallemizdeki kentsel dönüşüm alanı içerisinde hak sahiplerine dönüşümle yapacağımız konutların hepsini teslim ettik. Geçen yıl, en son etabında anahtarların teslimatını yaparak, söz vermiş olduğumuz vatandaşlarımızın hepsinin konutlarını yaptık. İyi günlerde otursunlar. Şimdide kentsel dönüşüm alanı içerisinde yaptığımız sosyal tesisimizde kadın erkek yüzme havuzları, spor alanları ve fitness gibi donatılarıyla bir mekânı daha Yunusemre ve Yavuzlar Mahallemize kazandırıyoruz. Tesis, bin 185 metrekare zemin katı ve 345 metrekare büyüklüğünde bir bayan bir erkek olmak üzere iki adet yüzme havuzu olacak. Ayrıca 350 metrekare alanı kapsayan bir bayan bir erkek olmak üzere iki adet spor aktivitelerin yapılabileceği salon olacak. Tamamlandığı zaman bu tesis, bölgenin beklentilerini karşılayacak ve bölgenin çehresini değiştirecek. Dönüşümle birlikte yine bölgeye park inşaatı devam ediyor. Bu tesisi inşallah bu yılın sonunda tamamlayıp, hemşehrilerimizin hizmetine sunacağız. Tesisi; kadın, erkek, genç ve yaşlı herkesin istifadesine sunmuş olacağız. Kazasız belasız inşaatın tamamlanması ve güzel günlerde bu tesislerin kullanması nasip olsun diliyorum. Bizim bir tek kaygımız var, şehrimizi güzelleştirmek ve şehre hizmet etmektir” ifadelerini kullandı. Başkan Çolakbayrakdar, Kayseri’ye daha iyi bir şekilde hizmet edebilmenin gayreti içinde olduklarını belirterek; “Biz, şehrimizi ve vatandaşlarımızı seviyoruz. Bu şehre sevdalı ve bu milleti seven ekip ruhuyla çalışmalarımıza devam edeceğiz” diyerek noktaladı.
Şırnak 5 bin insan, 400 bin küçükbaş hayvanın zorlu yolcuğu başladı Şırnak’ta havaların ısınması ile birlikte göçer hayvancılığı ile uğraşan 5 bin insan ile 400 bin küçükbaş hayvanın kışlaklardan yaylaklara doğru zorlu yolculuğu başladı. Kasım ayında kışlaklara inen göçerler, havaların ısınması ile birlikte Şırnak-Hakkari-Van üçgeninde bulunan 2 bin rakımlı çayır, mera ve otlakların bulunduğu Faraşin Yaylası’na doğru engebeli ve zorlu yolcuğu başladı. Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Görümlü beldesinde bulunan kışlaklarda bulunan göçerleri ziyaret ederek, hayvanların zorlu yolculuğu öncesi göçerleri bulundukları kışlaklarda ziyaret eden Şırnak Tarım ve Orman İl Müdürü Oktay Sezgin, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine Şırnak’ta bulunan küçükbaş hayvanlarının 3’te 1’nin göçer hayvancılığına ait olduğunu söyledi. Şırnak il genelinde 1 milyon 100 bin küçükbaş hayvanın olduğunu belirten Sezgin, “Şırnak ilinde 1 milyon 100 bin küçükbaş hayvan varlığımız bulunmaktadır. Bu hayvan varlığımız 3’te 1’lik kesimi göçer hayvancılık ile yürütülmektedir. Göçer hayvancılık modelinde kışlak olarak Şırnak ilinin ovalarını tercih eden göçerlerimiz yılın 5 ayını kışlaklarda, geriye kalan zamanı da yayla yollarına çıkarak tamamlamaktadır” dedi. Burada göçerlerin hava sıcaklığının 20 dereceye ulaşması ile beraber yayla yoluna, rakımın 2 bin olduğu çayır, mera ve otlakların olacağı alanlara doğru seyahat etmekte olduğunu belirten Sezgin, "Özellikle Hakkari, Şırnak Faraşin Yaylası göçerlerimizin yaylak olarak kullandığı, hayvanlarını otlattığı oldukça zengin bir beslenme ortamı sunmaktadır. Göçer hayvancılık ile uğraşan Şırnak ilinde yaklaşık 247 aile, toplam 5 bin nüfusa yakın bir topluluk, toplamda da 400 bin küçükbaş hayvanımız bugün büyük bir göç ile yayla yollarını tutmuştur. Göçer hayvancılığın ülke ekonomisine, ilimize ve bölgemize büyük destekleri ve katkıları bulunmaktadır. Tarım ve Orman İl müdürü olarak bizzat göçerlerimizin kışlak döneminde Tarım ve Orman Bakanlığımızın hayvancılık desteklerinden yararlanabilmesi için tüm şartları sağlıyor, gerekli kolaylıkları göstermekteyiz" ifadelerini kullandı. Göçer İdris Aşkara ise havaların ısındığı zaman yaylaya gideceklerini dile getirerek, "4-5 ay yaylada kalıyoruz. Ondan sonra da tekrar geri Silopi, Cizre ve İdil taraflarına gideceğiz. Kış aylarında 4-5 ay burada kalıyoruz. Ondan sonra da yaylaya gidiyoruz” şeklinde konuştu.
İstanbul Maltepeli ayakkabı boyacısı bilek güreşinde Türkiye şampiyonu oldu Maltepe’de yaklaşık 30 yıldır ayakkabı boyacılığı yapan Alaattin Şahin bilek güreşinde Türkiye şampiyonu oldu. 50 yaşındaki sporcu Türkiye’yi Slovakya’da düzenlenen şampiyonada temsil edecek. Maltepe’de yaklaşık 30 yıldır ayakkabı boyacılığı yapan 50 yaşındaki Alaattin Şahin bilek güreşinde Türkiye şampiyonu oldu. 15 yıldır bilek güreşiyle ilgilenen Şahin, boya sandığıyla sokak sokak gezdiği Maltepe’nin her yerinde bilek güreşi yapıyor. Slovakya’da Grand Master turnuvasında Türkiye’yi temsil edecek olan Şahin, dünya şampiyonasına gitmek için yetkililerden yardım beklediğini ifade etti. “Türkiye’yi temsil etmek için Slovakya’ya gidiyorum” Maltepe’de 30 yıldır ayakkabı boyacılığı yapan Alaattin Şahin, “1996 yılında yaşadığım bnir rahatsızlık nedeniyle fabrikadan ayrılarak ayakkabı boyacılığı yapmaya başladım. Sandık sırtımda gezdiğim zamanlar kahvehanelerde bilek güreşi de yapardım. Kimse beni yenemezdi. İçlerinden sadece bir kişi yenebildi. O da o dönem bu sporda dünya ikincisi olan Akbaba isimli bir sporcuydu. Sonraki yıllarda azmettim, onu da yendim. Yıllar içerisinde katıldığım organizasyonlarda birçok derece aldım. Yarın Türkiye’yi temsil etmek için Slovakya’da düzenlenen Grand Master turnuvasına katılacağım. Turnuvaya katılabilmek için yakın çevremden borç para almak zorunda kaldım. Birkaç ay sonra da dünya şampiyonası var. Bu noktada desteğe ihtiyacım olacak” diye konuştu.