GENEL - 24 Aralık 2011 Cumartesi 16:17

(ÖZEL HABER) BU KÖYÜN GENÇLERİ İŞSİZLİK NEDENİYLE EVDE KALDI

A
A
A
(ÖZEL HABER) BU KÖYÜN GENÇLERİ İŞSİZLİK NEDENİYLE EVDE KALDI

Kırşehir’in Boztepe ilçesine bağlı Yenidoğanlı köyü sakinleri, yapılmakta olan mevsimlik tarım işçisi alımını protesto etti. Malya Devlet Üretme Çiftliği’ne işçi alımında önceliğin kendilerinde olması gerektiğini belirten gençler, işsizlik yüzünden evlenemediklerini öne sürdü.
Kırşehir’de bulunan Malya Devlet Üretme Çiftliği’nde çalıştırılmak üzere İş-Kur ve Tigem Genel Müdürlüğünün imzaladığı protokol gereği işçi alımlarına başlanırken, 10 kişinin mevsimlik olarak alınacağı çiftliğe bin 50 kişi müracaatta bulundu.
Tigem Genel Müdürlüğü ve İş-Kur kararı ile traktör sürücüsü alımı için verilen ön şartlara uyanlar KPSS puanları ile müracaatta bulunurken, Yenidoğanlı köyünün işsiz gençleri ise eylem kararı aldı. Köylüler sabahın erken saatlerinde Tigem İşletme Müdürlüğü önüne yürüyerek köylü gençlere öncelik verilmemesini protesto etti.
Köylü gençler, EKE (Evde Kalmış Erkekler) sloganı ile başlattıkları eylemlerinde, "İşsiziz. Sabahın erken saatlerinde kahvehaneye giderek akşama kadar burada vakit geçiriyoruz. Yapabileceğimiz çiftçilik dışında hiçbir mesleğimiz yok. Malya Tarım Üretme Çiftliği’ne memur alımlarına, şef alımlarına karşı değiliz fakat işçi alımında öncelik bizim olmalı. Başbakan Erdoğan, ’3 çocuk yapın’ dedi. 5 çocuğumuz var ama işimiz yok. Ne yapacağımızı bilemez hale geldik. Milletvekilleri ve devlet büyüklerinden yardım
istiyoruz. 100 hanelik köyümüzün 30 hanesinde bekar gençler var. İşsizlik nedeniyle evlenemiyorlar. Bu sıkıntımıza çare bulunmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Taşeron firmada çalışan gençler sigortalarının bile düzenli şekilde yatmadığını belirterek, "Biz insanız. Ölsek ölümüzün bile değeri olmayacak. Hepimiz ilkokul mezunu insanlarız. Bize de yardım eden birileri olsun" dedi.
Köylüler olaysız biçimde dağıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Hasta kardeşini acı çekmemesi için öldürdüğü iddia edilen sanık hakim karşısına çıktı Antalya’nın Kemer ilçesinde konakladıkları apartta kardeşi Hüseyin B.’yi hastalığından dolayı daha fazla acı çekmemesi için yastıkla boğarak öldürdüğü öne sürülen tutuklu sanık, hakim karşısına çıktı. Olay, 16 Mayıs 2023 tarihinde Antalya Kemer ilçesi Çamyuva Mahallesi’nde bulunan bir apartta meydana geldi. Apartta konaklayan 58 yaşındaki Hüseyin B.’nin gece saat 02.00 sularında cansız bedenini bulan apart çalışanlarının 112 Acil Çağrı Merkezini arayarak bildirmesi üzerine olay yerine 112 Acil Sağlık ekibi ve Kemer İlçe Jandarma Komutanlığı’na bağlı Çamyuva Jandarma Karakol Komutanlığı ekipleri gitti. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrollerde Hüseyin B.’nin hayatını kaybettiği ve vücudunda herhangi bir delici ve kesici bir iz olmadığı tespit edildi. Olayla ilgili olarak araştırmalarını sürdüren ve ölümü şüpheli gören nöbetçi cumhuriyet savcısı ve jandarma ekipleri hayatını kaybeden Hüseyin B.’nin kardeşi Ömer B.’yi (61) gözaltına aldı. Ömer B., kardeşi Hüseyin B.’nin sağlık sorunları olduğunu ve acısını dindirmek için yastıkla boğarak kardeşinin hayatına son verdiğini söyledi. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye götürülen Ömer B., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma neticesinde hazırlanan iddianamede, cinayeti itiraf eden Ömer B., "Kardeşim uzun süredir alkol bağımlısıydı. Bir yıl önce felç geçirdi. Sonrasında epilepsi hastası oldu. Mental olarak acılar çekiyordu. Bana ’Ağabey beni öldür’ diyordu. Ben de kardeşimin çektiği acı ve ızdıraptan dolayı yüzüne yastık bastırdım ve kardeşimi öldürdüm. Üzgünüm. Suçlamayı kabul ediyorum" dedi. Bu arada, İstanbul Adli Tıp Kurumunun 10 Ekim 2023 tarihli raporunda, "Kişinin ölümünün şüpheli şahsın ifadesinde belirttiği şekilde, ağız ve burna yastık kapatma ile oluşan mekanik asfiksi sonucu meydana gelmiş olduğunun kabulü gerektiği oy birliği ile mütaala olunur" şeklinde tespit yaptığı öğrenildi. Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesinde ‘nitelikli kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis istemiyle hakim karşısına çıkan Ömer B., bu kez kardeşini öldürmediğini, Hüseyin B.’nin kendi kendini boğduğunu öne sürdü. Kardeşinin alkol bağımlısı olduğunu ve 50 senedir birlikte yaşadıklarını ifade eden Ömer B., "Birbirimizin ailesi olduk. Birbirimizin yol arkadaşı olduk. Ben bu duruşma salonuna girdiğimde arkada gözü yaşlı eş, anne, baba ve çocuk görmüyorum. 2022 yılı Kurban Bayramı’nın ilk gününde kardeşim alkole bağlı olarak beyin felci geçirdi. Bir süre yoğun bakımda yattı. Daha sonra kendisine bakıcı tuttum ve hastaneden çıkardıktan sonra kendisini bir aparta götürdüm. Bu sırada kardeşimde epilepsi hastalığı gelişti. Apartta tedavisini bakıcı nezaretinde sürdürdüm. Bir süre sonra kardeşim oturur vaziyete geldi ve iyileşme başladı. Yemek yemeye başladı. Kendi işlerini görebiliyordu. Kardeşim bir süre sonra bakıcıya ihtiyacı olmadığını söyledi" dedi. Duruşmada konuşmasını zaman zaman duygulanarak anlatan Ömer B., savunmasını şöyle sürdürdü: "Bir süre sonra kardeşimle 7-8 yıl arkadaşlık yapan ve Almanya’da yaşayan bir kız geldi. Bu kız 2 aylığına kardeşime bakacağını söyledi. Bu süre içerisinde hem kızı hem de ağabeyimi alkollü gördüm. Kız arkadaşına kızınca, kardeşim de bana kızdı ve kız 2 ay sonra Almanya’ya geri döndü. Kardeşim kötüleşti ve halsiz kalarak yemekten kesildi. Son haftalarda yanına her gittiğimde elimi öpüp ağlıyordu. Çaresiz ve parasızdım. Hem Kemer’de, hem de Antalya’da hastanelere götürdüm. Hastaneler raporun verilmesinin 1,5 yılı bulacağını söyledi. Hüseyin her seferinde neden düzelmediğini, neden ölmediğini söylüyordu. Olay gecesi arkadaşımla buluşup alkol aldım. Arkadaşım M.E. beni arayınca bir sorun olduğunu anladım ve hemen Hüseyin’in yanına gittim. Hüseyin’i perişan halde buldum. Kendi kendine konuşuyordu. Ağlıyordu. ‘Ağabey beni öldür’ diyordu. Daha sonra kendisi koltuğa uzandı. Yastığı yüzüne yasladı. O anda beynim durdu. Kardeşimin nefesini tuttuğuna inanıyorum" diye konuştu. Mahkeme sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Van Spor Van projesinin kapanış töreni yapıldı Van projesinin kapanış töreni yapıldı. Atatürk Şehir Stadyumunda düzenlenen tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Halkoyunları ve sporcuların gösterileri ile devam eden törende konuşan Van Valisi Ozan Balcı, etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür etti. Van’da eğitimden sağlığa, sosyal politikalarından kültür ve turizme, ulaşımdan tarıma kadar birçok güzel iş yaptıklarını vurgulayan Balcı, “Sporla ilgili amacımız her çocuk en az bir spor dalı ile uğraşmalı ya da her çocuk bir spor dalının iyi bir izleyicisi olmalı. Bu kapsamda biz milli eğitim teşkilatı ve spor il müdürlüğü teşkilatı bir araya geldik. Spor alt yapısına büyük katkı sağladık. 26 tane kapalı spor salonu, 13 tane yüzme havuzu, iki tane sporcu fabrikası yapıldı. Yine 50 milyon TL’lik spor malzemesi verdik. 50 milyon TL değerinde çocuklara 300 tane voleybol, basketbol sahası yaptık. 76 tane halı saha yapıyoruz ve şu anda bitirmek üzeredir. Bunlar altyapıya ilişkin olarak yaptığımız alanlar; yani spor salonları, yüzme havuzları, açık spor alanları ve malzeme desteğinin yanı sıra bir taraftan da beden eğitimi öğretmenlerimiz, milli eğitim teşkilatı, gençlik spor teşkilatı faaliyetler yürüttü. Gençler bunlara katıldı ve güzel etkinlikler oldu. İnşallah Van’ın çocukları ve gençleri orta vadede hem bölgesel hem ulusal hem de uluslararası sporda çok başarılara imza atacaklar. Bu vesileyle Spor -Van’ın gerçekleştirmesine katkı sağlayan Gençlik ve Spor İl Müdürümüze ve ekip arkadaşlarına, Milli Eğitim Müdürümüze ve ekip arkadaşlarına, ilçe milli eğitim müdürlerine, okul müdürlerine, kıymetli öğretmenlere, beden eğitim öğretmenlerine, antrenörlere, velilere ve katılan öğrencilerimize teşekkür ediyor, başarılı olan öğrencileri kutluyorum” dedi. Konuşmasında Spor-Van projesinin kapanışı ile birlikte Kitap-Van projesinin ödül törenini de gerçekleştirdiklerini aktaran Vali Balcı, “Van’ın gençliği ve çocukları orta vadede alacakları her kitabın bir okuyucusu var demiştik. Çocuk okuyucusu olmayan toplumların yetişkin okuyucusu olmaz. Onun için kitap okuma bir alışkanlıktır. Bu nedenle kitap okuma zevkini tattırmak, kitap okuma kültürünün yaygınlaşması için hep beraber çalıştık. Milli eğitim teşkilatı, öğretmenlerimiz, velilerimiz ve öğrencilerimiz güzel sonuçlar elde etti. Edremit’te bir kütüphane açtık. Bebek ve çocuk kütüphanesi yapıyoruz. 300 tane okul kütüphanesi yaptık ve okul kütüphanelerini zenginleştirdik. Ayrıca 11 ilçemizde yaptığımız bebek ve çocuk kütüphanelerden 10 tanesi bitti, bir tanesi de bitecek. 4 milyon kitabı okul kütüphanelerine, ilçe ve kütüphanelere kazandırdık. Herhalde kitap çeşitliliği açısından Türkiye’nin en zengin ilinin Van olduğunu düşünüyorum. 4 milyon müthiş bir zenginlik oldu. İnşallah Van’ın çocukları bunun semerelerini alacak. Bence hem spor hem de kitap projeleri güzel işler oldu ve olmaya da devam ediyor. Eğitime, bilgiye, bilime, kültüre, sanata dost bir idareci olarak katkı sağlamaktan ekip arkadaşlarım adına büyük mutluluk ve bahtiyarlık duyuyorum” ifadelerini kullandı. Konuşmasının ardından başarılı olan sporcuları tebrik eden Vali Balcı, beraberindekilerle birlikte sporcu ve öğrencilerle hatıra fotoğrafı çekti. Törene Vali Yardımcısı Adem Balkanlıoğlu, Gençlik ve Spor İl Müdürü Yalçın Özdemir, İl Milli Eğitim Müdürü Nurettin Aras, bazı kurum amirleri, sporcular ve aileleri katıldı.
Ankara 2 kişinin ölümüne neden olan Dandin’in mahkeme ifadesi ortaya çıktı Ankara’nın Etimesgut ilçesinde kaldırımda yürüyen 2 gence çarparak ölümlerine neden olmasına ilişkin Mehmet Can Dandin’in Ankara Batı 4. Ağır Ceza Mahkemesinde verdiği ifadesi ortaya çıktı. Ankara’nın Etimesgut ilçesinde otomobille hız sınırını aşıp kaldırımda yürüyen üniversite öğrencisi Umut Can (24) ile matematik öğretmeni Ekin Sert’e (31) çarparak ölümlerine neden olan sürücü Mehmet Can Dandin (25), kazadan 3 ay sonra tahliye edilmişti. Dandin, savcılığın itirazı üzerine tekrar gözaltına alındı. Avukat Baran Tansu’nun itirazı üzerine bir sonraki mahkeme olan Ankara Batı 4. Ağır Ceza Mahkemesinde ifade veren Dandin, Şubat ayında 3 ay tutuklu kalmasının ardından tahliye edildiğini, bu tahliye sebebinin hastalığı olduğunu söyledi. “Ölüm riskim vardır, serbest bırakılmayı talep ediyorum” Trafik kazasının ardından yaralandığını bu nedenle ameliyat olması gerektiği ifade eden Dandin, “Bağırsaklarım kazadan dolayı zarar gördü. Aynı rahatsızlık dolayısıyla operasyon geçirmiştim. Tekrardan nüksetti. Ceza evinde lavabolar alaturka, benim alafranga lavabo kullanmam gerekmektedir. Ölüm riskim vardır. Serbest bırakılmayı talep ediyorum” diye konuştu. İfadesinin ardından Dandin tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olayın geçmişi Ankara’nın Etimesgut ilçesi 1’inci TBMM Caddesi’nde 26 Şubat tarihinde Mehmet Can Dandin’in kontrolünü yitirdiği otomobil, kaldırımda yürüyen üniversite 2’nci sınıf öğrencisi Umut Can ve matematik öğretmeni Ekin Sert’e çarptı. Can ve Sert, hayatını kaybederken sürücü Dandin ve yanındaki 3 arkadaşı olay yerinden kaçtı. Hız sınırı 50 kilometre olan yolda 112 kilometreyle gittiği, kavşakta ışık ihlali yaptığı anlaşılan Dandin olaydan 2 gün sonra güvenlik ekiplerine teslim oldu. Dandin, çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği’nde tutuklanırken 3 arkadaşı ise serbest bırakılmıştı. Ardından başsavcılık tarafından Dandin hakkında, ’taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak’ suçundan 15 yıla kadar hapis cezası talebiyle iddianame hazırlanırken, Ankara Batı 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilip, dava açıldı.
Kocaeli Yangının çıktığı gemide dumandan etkilenen 4 kişiden 2’sinin durumu ağır Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, tersanede bulunan gemide çıkan yangında dumandan etkilenen 4 işçiden 2’sinin durumunun ağır olduğunu söyledi. Öte yandan, gemide itfaiye ekiplerinin mahsur kalanları kurtarma çalışması havadan da görüntülendi. Başiskele ilçesindeki Kocaeli Serbest Bölgesi’nde "TRONDERBAS TR-500-ND" isimli gemide yangın çıktı. Bu sırada gemide çalışma yapan personeller kendi imkanlarıyla yangına müdahale ederek söndürdü ancak işçilerden 2’si mahsur kaldı. İhbar üzerine bölgeye AFAD, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Mahsur kalan 2 işçi, itfaiye ekiplerinin çalışmasıyla gemiden indirilerek, sağlık ekiplerine teslim edildi. Dumandan etkilendikleri belirlenen 4 personel, sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Gemide itfaiye ekiplerinin kurtarma çalışması dron ile havadan da görüntülendi. "Bir hafta önce denize indirilmişti" Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, bölgeye gelerek olaya ilişkin bilgiler aldı, incelemelerde bulundu. İncelemelerinin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Vali Seddar Yavuz, "Hepimize geçmiş olsun. Bir hafta önce denize indirilen ve son testleri yapılan gemide elektrik aksamından çıktığını düşünüldüğümüz yangın meydana gelmiş; haberi alır almaz itfaiye, AFAD, emniyet birimlerimiz, arama kurtarma ekiplerimizin bölgeye intikali tarafımdan talimatlandırılmıştır. Arkasından da ilgili kaymakamımız, vali yardımcımız olay yerine intikal etmiştir" dedi. "2 kardeşimizin durumu diğerlerine göre biraz daha ağır" 2 kişinin içeride mahsur kaldığını söyleyen Vali Yavuz, "Müdahale etmek isteyen arkadaşlarımızdan da dumandan etkilenenler olmuştur. Sonuç itibariyle 2 kardeşimiz gemiden kurtarılmıştır. İlk yardım ekipleri süratle müdahale etmiş, 4 kişinin hastaneye sevki sağlanmıştır. 2 kardeşimizin durumu diğerlerine göre biraz daha ağırdır. Şuanda İl Sağlık Müdürümüz, tüm hekimlerimiz gerekli müdahaleleri yapıyorlar. Dileğimiz, herhangi bir can kaybının olmamasıdır" diye konuştu.