GENEL - 04 Mayıs 2020 Pazartesi 13:40

Süleyman Doğan: "Türkçülük günü, Türklük ateşinin harlandığı bayramlaşmış gündür”

A
A
A
Süleyman Doğan: "Türkçülük günü, Türklük ateşinin harlandığı bayramlaşmış gündür”

KIRŞEHİR (İHA) – Kırşehir Türk Ocağı Başkanı Süleyman Doğan, Türkçülük gününün Türklük ateşinin harlandığı bayramlaşmış bir gün olduğunu söyledi.

KIRŞEHİR (İHA) – Kırşehir Türk Ocağı Başkanı Süleyman Doğan, Türkçülük gününün Türklük ateşinin harlandığı bayramlaşmış bir gün olduğunu söyledi.


Türk Ocağı Yönetim Kurulu adına açıklamada bulunan Doğan, “Unutulmamalıdır ki mazisi kahramanlık destanlarıyla süslenmiş olan Büyük Türk milletinin atasının karanlıkta kalma ihtimali olmaz. Doğu Türkistan, Karabağ, Musul-Kerkük ve azatlık bekleyen son Türk beldesinin kurtuluşuna dek, “şahadet şerbettir er kişiye” düsturuyla savaşacağız. 3 Mayıs ruhunu kaybetmeden, Yüksek Türk Kültürü ve Medeniyetiyle, ya “dünyayı Türkleştireceğiz”, ya da “dünyaya hükmedeceğiz” Türklük bayrağını her türlü fırtınaya karşı dalgalandırmayı kendilerine hayat felsefesi edinmiş ülkü devleri, başta Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Türk milliyetçilerini rahmet ve minnetle anıyoruz”dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin MDTO’na ’Üniversiteye Katkı Ödülü’ verildi Mersin Deniz Ticaret Odası (MDTO), Mersin Üniversitesi’ne katkılardan dolayı ‘Üniversiteye Katkı Ödülü’ne layık görüldü. Mersin Üniversitesi’nin paydaşlarının, personelinin ve öğrencilerinin ulusal ve uluslararası bilim dünyasına katkılarını ödüllendirmek amacıyla düzenlediği ’2023 Yılı Ödül ve Teşvik Töreni’nde, Mersin Deniz Ticaret Odası’nın kente ve denizcilik eğitimine katkıları da taçlandırıldı. MEÜ Akdeniz Kültür Merkezi’nde gerçekleşen törende, MDTO Yönetim Kuruluna, Mersin Üniversitesi bünyesinde inşa ettirdikleri Denizcilik Fakültesi nedeniyle ’Üniversiteye Katkı Ödülü’ verildi. MDTO Yönetim Kurulu Üyeleri, ödülü MEÜ Rektörü Prof.Dr Erol Yaşar’dan aldı. Törende konuşan MDTO Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, odanın Mersin’i özellikle denizcilik eğitiminde rekabetçi bir konuma taşıma vizyonuna dikkat çekti. Lokmanoğlu, Mersin’i denizcilik eğitiminde bir cazibe merkezi yapmayı hedeflediklerini ve bu doğrultuda Türkiye’nin en modern denizcilik fakültelerinden birini Mersin Üniversitesi’ne kazandırmaktan mutlu olduklarını söyledi. Fakülte, Mersin Üniversitesi Mersin Deniz Ticaret Odası Denizcilik Fakültesi adıyla hizmet verecek Üniversite-STK iş birliğinin en iyi örneklerinden biri olan ve MDTO tarafından üniversite için yaptırılan denizcilik fakültesi projesi tamamlanma aşamasında. MDTO’nun eğitim yatırımlarının en büyüğü olan denizcilik fakültesi binası, Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün denizcilik eğitiminde belirlediği standartlara göre inşa edildi. Yüksek teknoloji ile donatılan; laboratuvarlar, simülasyon merkezleri ve denizde canlı kalma eğitimlerinin verileceği dalga havuzu gibi eğitim alanları en modern ekipmanlarla desteklenen fakülte, 16 bin metrekare kapalı ve 8 bin metrekare açık alana sahip modern bir eğitim kompleksi olarak planlandı. Çok kısa bir süre içinde Mersin Üniversitesi’ne devredilecek olan fakülte, 2024-2025 eğitim öğretim yılında Mersin Üniversitesi Mersin Deniz Ticaret Odası Denizcilik Fakültesi adıyla hizmet vermeye başlayacak.
Tokat Türkülere konu olan madımağı ticarileştirdi Tokatlı Halil Bayır, doğada kendiliğinden yetişen madımak bitkisini tarlada üretmeyi başladı. 20 metrekarelik alanda başladığı üretimi 70 dönüme çıkartan Bayır, tüm Türkiye’yi madımak ile tanıştırdı. Tokat’ın Çördük köyünde 50 yıl önce başlayan bir girişim, bugün ulusal bir sektöre dönüştü. Halil Bayır’ın annesi ve dedesi, evin ihtiyacını karşılamak için dağlardan topladıkları madımak kökleri ve tohumunu 20 metrekarelik bahçelerine ekti. Verim elde eden aile, madımak yetiştiriciliğini sektör haline getirmeye karar verdi. Bugün 70 dönüm arazide madımak yetiştiren Halil Bayır, ilkbahar aylarında ciddi bir gelir kaynağı sağlıyor. İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlere de pazarcılar aracılığıyla ulaştırılan madımak, yaz aylarında ise konserve haline getirilerek Tarım Kredi Kooperatif Market’te satışa sunuluyor. 1500 rakımlı araziye de madımak eken Bayır, Ar-Ge çalışmalarını tamamlayarak yayla madımağı yetiştirmeye de başladı. Köyün ve çevre bölgelerin ekonomisine önemli katkılar sağlayan bu ürün, sürdürülebilir tarım ve alternatif gelir kaynakları açısından da örnek teşkil ediyor. “Madımak için yaylalar daha elverişli” Evin ihtiyacı için 20 metrekarelik bahçede başladıkları madımak yetiştiriciliğine günümüzde 70 dönüm araziyle devam ettiklerini söyleyen Halil Bayır, “Büyüklerimiz 50 yıl önce annem ve dedem dağlardan kökünü ve tohumunu toplayarak evimizin ihtiyacı için madımak getirirler. Kendi evimizin 20 metrekarelik bahçesine ekerler. Daha sonrasında orada verim alınır ve katma değer yüksek olduğu için bu ürünü çoğaltmaya karar verirler. Diğer mahsullere göre daha fazla yüksek para ettiği için çoğaltmaya karar verirler. Dolayısıyla çoğalır. Bugün de biz bu ürünü sektör haline getirdik. Şu an 70 dönüm kadar arazide madımağımız var. Bize bakıp örnek alarak bir o kadar da köyümüzde var. Köyümüz orman köyü olması nedeniyle ilkbahar aylarında ciddi bir gelir kaynağı elde ediyoruz. Bir madımaktan sulu tarımda bakıldığı zaman altı defa hasat edilebilir. Biz ilkbahar aylarında İstanbul, Ankara gibi metropol şehirlerimize pazarcılar marifetiyle ulaştırıyoruz. Yaz döneminde de biz kendimiz bunu pastörize yaparak, konserve yaparak süpermarketlere satıyoruz. Devletimizin Tarım Kredi Kooperatif Marketlerinde de mevcuttur. Mesela şu anki bulunmuş olduğumuz yerin rakımı 1500’dür. Bu rakımda arpa ve buğdaydan başka bir şey yetişmez. Burası yayladır. Fakat madımak burada çok daha elverişli, çok daha güzel oluyor. Daha önceden arazi yollarında yetiştiği için biz de oradan esinlenerek tarlamızda da bunu yetiştirmeye karar verdik. Burada da bir deneme çalışması yaptık, güzel oldu” dedi.
Sivas Sivas’ta terk edilen kar direkleri iklim değişikliğini gözler önüne serdi Sivas’ta meteorolojik veri toplamak amacıyla kar kalınlığını ölçmek için yerleştirilen direklere günümüzde ihtiyaç kalmaması yaşanan iklim değişikliğini de gözler önüne serdi. Sivas’ın Doğanşar ilçesine bağlı Çatpınar köyüne yaklaşık 60 yıl önce Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından dikilen direkler yıllardır kullanılmıyor. Görenlerin dikkatini çeken yaklaşık 5 metre uzunluktaki direklerle geçmişte 4 metreye varan kar kalınlıklarının ölçüldüğü belirtildi. Günümüzde ise ayrı bölgede kar kalınlığının yarım metreyi geçmemesi, bu nedenle direklere de ihtiyaç kalmaması yaşanan iklim değişikliğini gözler önüne seriyor. “O dönmelerde kar ölçümlerini bu direklerle yapıyorlarmış” Direklerin köye çocukluğunda dikildiğini ifade eden eski köy muhtarı Ahmet Söylemez; "Direkleri diktiklerinde ben ilkokula gidiyordum, hatırlıyorum. Gelip diktiler direkleri, o zamanlar tabi bizler de merak ettik. Nedir bu direkler dedik. O zamanlar bize bu direklerin kar ölçüm direkleri olduklarını söylediler. O dönmelerde kar ölçümlerini bu direklerle yapıyorlarmış. Buraya eskiden çok yoğun kar yağardı. Bizler evden başka bir eve zar zor giderdik. Şimdi o kar yağışı olmuyor ama halen duruyor bu direkler. Kış mevsimi bu sene kurak geçti. Hiç kar yağmadı. Gece yağdı sabah eridi. Şimdilerde teknoloji gelişti bir düğmeyle nerde ne olduğunu gözlemleyebiliyor. Görenler hep merak ediyor” dedi. “Eskiden yaklaşık 3 metreye yakın kar yağışı oluyordu” Köy sakinlerinden Şerif Keskin şimdilerde bu direklerin korkuluk göverini yaptığını belirterek, “Bizim çocukluğumuzda dikildi bu direkler. Sonrasında da birkaç kış kontrol etmeye geldiler. Eskiden yaklaşık 3 metreye yakın kar yağışı oluyordu. Şimdi kar yağmıyor direkler de kaldı öylece kimse bir daha bakmaya da gelmedi. Bu direkler korkuluk gibi kaldı burada” şeklinde konuştu.