YEREL HABERLER - 25 Nisan 2012 Çarşamba 14:18

ÇAYIROVA BELEDİYESİ PARKLARIN GENEL BAKIMLARINI VE TEMİZLİОİNİ YAPIYOR

A
A
A
ÇAYIROVA BELEDİYESİ PARKLARIN GENEL BAKIMLARINI VE TEMİZLİОİNİ YAPIYOR

Çayırova Belediyesi ilçe sınırları içinde parkların genel temizlik ve bakımlarını yapıyor.
Çayırova ilçe sınırları içerisinde faaliyet gösteren Sultan Fatih Anaokulunda, geçtiğimiz ay Çayırova Belediyesi tarafından yapımına başlanan çocuk parkı ve oyun alanları inşa çalışmaları hızla sürüyor. Çayırova Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından başlatılan çalışma doğrultusunda Sultan Fatih Anaokulu bahçesine 400 metrekare oyun grupları ve kum havuzu yapımı devam ediyor. Çocuk oyun gruplarının yanı sıra pergola, kamelya ve anfi alanı da yapılacak olan Sultan Fatih Anaokulu bahçesinde park alanının dışında kalan yerlere ağaçlandırma ve bitkilendirme çalışmaları yapılacak.
Çayırova Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekiplerince yapımına başlanan dinlenme ve park alanı Yenimahalle 5108/5 sokakta 600 metrekare alan üzerinde kuruldu.
Belediye ekiplerince yapımına başlanan alanda Toplum Yararına Çalışma Programı çerçevesinde işe başlayan personel tarafından, çim ekimi ve düzleme çalışmaları yürütüldü.
600 metrekare yeşil alan üzerine oturma gurupları yapımına devam edilirken çocuk oyun gurubu çalışmaları tamamlandı. 300 metrekare çim alanda ağaçlandırma ve bitkilendirme çalışmaları da gerçekleştirilmeye devam ediyor.
Gaziler caddesi üzerinde bulunan Ahmet Pembegüllü Parkının yanında 1000 metre karelik alan, Çayırova Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından revizeye alınarak, piknik ve dinlenme alını olarak yapılacak. Çayırova Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü bünyesinde yapılacak olan alanda çalışan ekipler, sert zemin çalışmaları yürütüyorlar. Sert zemin çalışmaları akabinde piknik masaları, oturma grupları, ağaçlandırma ve yeşillendirme çalışmaları yapılacak.
İlçe genelinde cadde ve sokaklarda ağaçlandırma çalışmaları yapan Müdürlük, Yenimahalle Gaziler Caddesi`nde kaldırımlara ağaçlandırma çalışmaları yapıyor. Adnan Kahveci, Menderes, Muammer Aksoy, Rahmi Dibek Caddeleri ve birçok caddede büyük ölçüde ağaçlandırma çalışmaları yapan ekipler söz konusu caddelere Ligusrum(yaprak dökmeyen ağaç) ve süs elması dikimi gerçekleştiriyorlar.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Çerkes Soykırımı’nda hayatını kaybedenler için yürüdüler Kayseri Kafkas Derneği tarafından düzenlenen anma programında onlarca vatandaş, Çerkes Soykırımı’nda hayatını kaybeden Çerkesler için yürüdü. Kayseri Kafkas Derneği Başkanı Nurşah Özyürek, “Çerkes Soykırımı politik ve siyasi kaygılar gözetmeksizin tüm dünya ülkeleri tarafından tanınmalıdır” dedi. Kocasinan ilçesine bağlı Mustafa Kemal Paşa Bulvarı üzerinde düzenlenen yürüyüşe; Kayseri Kafkas Derneği Başkanı Nurşah Özyürek, dernek üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Yürüyüş öncesi bir konuşma yapan Kayseri Kafkas Derneği Başkanı Nurşah Özyürek, “Çarlık Rusyası’nın 18. yüzyılda başlayan istilasına karşı uzun süren direnen Çerkesler, 100 yıldan uzun bir süre özgürlükleri ve vatanları için savaşıp Rus işgaline karşı direndiler. Ancak acıyla, zulümle, baskıyla, savaşmakla geçen onlarca yıldan sonra sadece savaşı değil, yerlerini ve yurtlarını da kaybettiler. 21 Mayıs 1864 günü, Çarlık Rusya’sının savaşın bittiğini ilan edip Kafkasya’nın boşaltılmasını kutladığı gündür. 21 Mayıs 1864, yüreğinde tarih boyunca bu savaşın acılarını hissedecek olan biz Çerkesler için Soykırımın ve Sürgünün sembol tarihidir. 21 Mayıs, Çerkes halkının yaşama direncinin ifadesidir. Direniştir, başkaldırıdır, diriliştir. 21 Mayıs, halkımızın belleğine kazınan tüm bu acıları, savaşları insanlık dışı uygulamaları dünyaya haykırmak istediğimiz gündür. 21 Mayıs, birbirinden koparılmış halkın farklı coğrafyalara dağıtılsa bile, birlikte yaşama irade ve arzusunu haykırdıkları gündür. 21 Mayıs halkımızın dünyanın dört bir yanına sürgün edilmesinin, Kafkasya’nın Çerkessiz bırakılmasının, tarihin gördüğü en büyük sürgün ve soykırımlardan birinin yıl dönümüdür. 21 Mayıs, Çarlık Rusyasının politikaları ve stratejik hedefleri doğrultusunda Kafkasya’yı işgal etmesiyle başlayan ve 101 yıl devam eden Rus işgaline karşı direniş, varoluş ve adalet arayışımızın tarihidir. 21 Mayıs 1864’ün üzerinden tam 160 yıl geçmesine rağmen biz Çerkeslerin çektiği acılara her gün bir yenisi eklenmektedir” diye konuştu. "Çerkes Soykırımı’nı tüm dünya ülkeleri tanımalıdır” Çerkes Soykırımının, siyasi ve politik kaygılar düşünülmeden tüm dünya ülkeleri tarafından tanınması gerektiğini aktaran Özyürek, “160 yıl boyunca sürdürülen sistemli politikalar sonucu azınlık durumuna düşen Çerkesler, kendi topraklarında dahi eşsiz dillerini ve kültürlerini kaybetme tehdidi ile karşı karşıyadır. Özellikle son 20 yılda Rusya’da merkeziyetçi eğilimlerin güçlendiği görülmektedir. Bu doğrultuda anadil eğitimi ve kullanımı giderek azaltılmakta, Çerkesçe resmi dil olmasına rağmen seçmeli ders olarak okutulmakta ve eğitim kurumlarından dışlanmakta, Kafkasya’da bulunan cumhuriyetlerimizin yönetsel hakları azaltılmakta, sözde güvenlik gerekçeleri ile soydaşlarımıza baskılar uygulanmakta ve demokratik hakları kısıtlanmaktadır. Soykırım ve sürgün sonrası uygulanan inkar ve asimilasyon politikaları da Çerkeslerin, Çerkes kimliği ile var olabilmelerinin önündeki en büyük engeldir. Dönemin Çarlık Rusyası’nın devamı olan Rusya Federasyonu, sistemli bir şekilde yapılan bu soykırım ve sürgünü resmen tanımalı ve tarih yaşanan haksızlıkların telafisi için gerekli adımları bir an önce atmalıdır. Anavatanlarından zorla koparılan Çerkeslerin çifte vatandaşlık ve geri dönüş haklarının önündeki engeller kaldırılarak gerekli yasal düzenlemeleri yapmalıdır. Çerkesler günümüzde, anavatanlarında anadillerini seçmeli ders olarak okumak mecburiyetinde bırakılmışlardır. Rusya Federasyonu tarafından kasıtlı olarak yapılan bu kültür kıyımına bir an önce son verilmelidir. Dünyanın dört bir tarafında yaşamak zorunda bırakılan Çerkesler sadece Rusya Federasyonu’ndan değil, yaşadıkları ve vatandaşı oldukları ülkelerden de doğal ve demokratik haklarını talep etmektedirler. Bu anlamda başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere tüm dünya ülkelerine sesleniyoruz. Çerkes Soykırımı ve sürgünü politik, siyasi kaygılar gözetmeksizin tüm dünya ülkeleri tarafından tanınmalıdır” ifadelerini kullandı. Konuşmanın ardından onlarca vatandaş sloganlar eşliğinde yürüdü.