YEREL HABERLER - 20 Ocak 2017 Cuma 14:24

Kocaeli Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Ali Kurt:

A
A
A
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Ali Kurt:

Kocaeli Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Ali Kurt düzenlediği basın toplantısında Kandıra Cezaevi’nde bin 13 FETÖ/PDY tutuklusu olduğu belirterek, duruşmaların güvenliği açısından Kandıra Cezaevi’ne duruşma salonu inşa etmeyi planladıklarını söyledi.
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Ali Kurt, Kocaeli’de görevde olduğu süre içerisindeki çalışmalar hakkında değerlendirmeler yaparak devam eden FETÖ/PDY davaları hakkında açıklamalarda bulundu. FETÖ/PDY ile gerçekleşen mücadelenin seyri hakkında konuşan Başsavcı Kurt, "Cumhuriyet Başsavcılığımız’da 15 Temmuz hain darbe girişimi öncesinde 30 Cumhuriyet savcısı, 55 hâkim görev yapmakta iken, HSYK tarafından FETÖ/PDY terör örgütüyle irtibatlı ve iltisaklı olduğu gerekçesiyle I4 Cumhuriyet savcısı, 12 hakim meslekten ihraç edilmiş, 1 Cumhuriyet savcısı ve 1 Hakim görevden uzaklaştırılmıştır. Yaklaşık 4 aylık süreçte izin kullanmadan ve mesai mefhumu gözetmeden büyük bir özveriyle çalışan mesai arkadaşlarıma bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Bugün itibarıyla adliyemizde değişik tarihli kararnamelerle yapılan atamalar sonucu 31 Cumhuriyet Savcısı, 62 hakim görev yapmaktadır. Son kararname ile atanan 1 cumhuriyet savcısı henüz görevine başlamamıştır. Cumhuriyet Başsavcılığımızın soruşturma ve infaz ön büroları, Ceza ve Hukuk Mahkemeleri ön büroları faaliyete geçirilmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığımıza 2016 yılında toplam 27 bin 300 adet soruşturma dosyası gelmiş, bunlardan 22 bin 431 adedi sonuçlandırılmıştır. 2017 yılındaki dosya sayımızın bin 744 olduğu görülmektedir” dedi.
“FETÖ/PDY yapılanmasına yönelik tutuklamalar ve davalar konusuna da değinen Başsavcı Kurt, "FETÖ/PDY yapılanmasına yönelik gözaltı sayısı toplamı 2 bin 40, tutuklu sayısı toplamı 559, yakalama kararı ile aranan şüpheli sayısı toplamı 144, açılan dava sayısı toplamı 268, açılan davalarda şüpheli sayısı toplamı 552’dir. FETÖ/PDY suçlarından bin 13 tutuklu bulunmaktadır. Davaları şüpheli şüpheli açıyoruz. Torba davaların nasıl sonuçlandığını biliyorsunuz. Kanıtlı iş yapmaya çalışıyoruz. Böyle bir bakış açısı doğru olandır. Buradaki duruşma salonları çok büyük değil, Kandıra yerleşkesinde bir büyük duruşma salonu yapmak istiyoruz. Ama net değil. Şu anda kafamızda proje olarak var. Hayata geçirmek için çalışıyoruz" diye konuştu.
Adliyedeki yoğunluk karşısında alınan ve alınacak önlemleri de basın mensuplarıyla paylaşan Başsavcı Kurt, "Mülkiyeti Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan adliyemize yaklaşık bin 300 metre uzaklıkta İzmit ilçesi, Kadıköy mahallesi 5085 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 6 katlı binanın 1 katında pilot icra dairesi, icra daireleri ile icra mahkemeleri; zemin katında da arşiv olmak üzere toplam 5 bin metrekare yüzölçümlü kısım Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’na 10 yıl süre ile bedelsiz olarak tahsisi yapılmıştır. Pilot İcra Dairesi 2 bin 100 metrekare, icra dairleri ve icra mahkemeleri bin 900 metrekare, arşiv (zemin veya bodrum) bin metrekare olmak üzere toplam 5 bin metrekaredir. Sürece destek ve katkılarından dolayı Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanımıza ve kendilerinin şahsında tüm emeği geçenlere teşekkürlerimizi sunuyorum” şeklinde konuştu.
Cezaevinde kurulan sağlık ünitesinde tutukluların sağlık sorunlarının giderilmeye başlandığını da ifade eden Kurt, "Uygulamalar sonucu yaklaşık 2 bin hükümlü ve tutuklu hastaneye sevk edilmeksizin yerleşkede tedavi edilmiştir. Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesinde bulunan Ceza İnfaz Kurumları’nda barındırılan hükümlü ve tutuklu sayısının yaklaşık 5 bin 200 civarında olması nedeni ile daha iyi sağlık hizmeti verilebilmesi için yeni Sağlık Ünitesi inşaatı halen devam etmektedir. Faaliyete geçtiğinde yukarıda belirtilenlere ek olarak KBB, kardiyoloji, göğüs hastalıkları ve üroloji poliklinikleri de hizmete açılacaktır. Tüm bu süreçte bize her konuda destek veren Sayın Valimize, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanımıza Kamu Hastaneleri Genel Sekreterimize ve emek veren doktorlarımıza şükranlarımı sunuyorum” diyerek sözlerini noktaladı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Sivas’ta kayak tarihi kitap oldu Türkiye’nin kayak tarihi açısından önemli bir yere sahip illerinden bir tanesi olan Sivas’ın kayak tarihi kitap oldu. Yapılan araştırmalar sayesinde Türkiye’de ilk kayak okulunun Sivas’ta askeri amaçla kurulduğu ortaya çıktı. Sivas’ta yaşayan ve yaklaşık 26 yıl Türk milli takımını çalıştıran Kayak antrenörü İlhan Erzurum, hayalini gerçekleştirmek için 3 yıl önce bir adım attı. Yaklaşık 16 binin üzerinde gazete arşivlerini tek tek araştıran Erzurum, Sivas’ın kayak kronolojisi çıkarmayı başardı. Araştırmalar sırasında Türkiye’nin ilk kayak okulunun 1917 yılında Arif Hikmet Koyunoğlu tarafında Sivas’ın Suşehri ilçesi Buldur köyünde, askeri amaçla kurulduğu ortaya çıktı. Bu zengin geçmişe ışık tutan İlhan Erzurum’un ‘Sivas Kayak Tarihi’ kitabı Türkiye’nin ilk kayak merkezinden günümüze kayak sporunun gelişimi ve Sivas’ın bu alandaki öncü rolünü anlatıyor. “Türkiye’de kayak sporu askeri amaçla başlamıştır” İlhan Erzurum, Türkiye’de kayak sporunun askeri amaçla başladığını ifade ederek, “Sivas’ın kayak kronolojisi çok zengin. Türkiye’de kayak sporu askeri amaçla başlamıştır. Sivil hayata geçmesi 1930 yıllarına denk gelir. Ama Türkiye’nin ilk resmi kayak okulu Suşehri Buldur köyünde Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından açılmıştır. Kronolojisi bu kadar zengin olan bir şehir. 1917 yılında ilk resmi kayak okuluyla başlayıp 1930’lu yıllarda kayakla ilgili sempozyumların yapıldığı Türkiye’nin ilk kayak kulüplerinden Yıldız Dağı Kayak Kulübü, 1933 yılında Sivas’ta kurulmuştur. Türkiye’nin katıldığı ilk kış olimpiyatlarına giden dört sporcudan birisinin Sivaslı olması ve ilerleyen yıllarda da olimpik sporcuların olması ve bugün totalde 30 - 40’a yakın milli sporcunun yetişmiş olduğu görüyoruz. Turizm ayağında da uzun yıllar hayalleri kurulmuş olan Yıldız Dağı kış sporları merkezi Sivas’ta dördüncü kayak merkezidir. Türkiye’nin en modern kayak merkezlerinden birine sahip olmamız hasebiyle bu bilgilerin bir şekilde toparlanması gerekliydi. Ben de bunları toparlayıp bir kitap haline dönüştürüp gelecek nesillere aktarmak istedim” dedi. “Türkiye’deki kayak tarihi ile Sivas kayak tarihi eşzamanlı başlamış” Türkiye’deki kayak tarihi ile Sivas kayak tarihinin eşzamanlı başladığını aktaran Erzurum, “Kitabımın ofis çalışması üç yıl sürdü. Yaklaşık 16 binin üzerinde gazete arşivlerinde araştırmalar yaptım. Kitabın neredeyse yüzde 90’ı zaten gazete arşivlerinden temin edildi. Hiçbirisi ansiklopedik bilgiler değil. Bir iki kitaptan faydalandım. Ama bunun dışındakilerin hepsi gazete arşivleri ve ansiklopedik bilgi olmayan bilgiler, gün yüzüne çıkmamış bilgiler. Kayak Türkiye’de askeri amaçla başladı ve 1. Dünya Savaşı’nda Rusların ülkeye girmesi ile birlikte Arif Hikmet Koyunoğlu ki bu kişi Cumhuriyet döneminin en önemli mimarlarından bir tanesidir. Türkiye’deki birçok ünlü binanın mimarlarından birisidir. Balkanlar’da savaşmış bir yedek subay. Giderken öğrendiği Suşehri Buldur köyü havzasında kaldığı için Rusların Anadolu’ya girmesi ile birlikte de orayı güvenli ve karın çok olduğu bir bölge olması sebebiyle ilk kayak okulunu orada açmıştır. Ama bu askeri amaçlıdır. Sivil hayata geçmesi Cumhuriyet kurulduktan sonra halk evleri aracılığıyla 1930’lu yıllara denk gelmektedir. Orada da Türkiye’deki kayak tarihi ile Sivas kayak tarihi eşzamanlı başlamış ve ilerlemiştir” diye konuştu. “Kayak sporu çalışmaları da Anadolu’da kar olan yüksek dağları olan bölgelerde başlıyor” Erzurum, Kayak sporu çalışmalarının Anadolu’da kar olan yüksek dağları olan bölgelerde başladığını ifade ederek, “Türkiye’de spor teşkilatının yapılanmasına kısaca baktığımız zaman Osmanlı döneminde Türkiye İdman Cemiyeti daha sonra Türkiye İdman Cemiyeti birliği ve sonra Beden Terbiyesi Müdürlüğü ve Spor Bakanlığı’yla gelir. Genç Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında halk evleri kuruluyor. Halkın savaş sonrası moral motivasyonu yükseltmek için Türk gençlerini spor yapması için ve halk evlerinde sportif faaliyetler sanatsal, oyunsal faaliyetler başlıyor. Bu arada da 1930’lu yıllarda kayak sporu 3-4 tane spor branşında bir tanesi. Kayak sporu çalışmaları da Anadolu’da kar olan yüksek dağları olan bölgelerde başlıyor. Bunların başında da Erzurum,S ivas, Sarıkamış, Bursa Uludağ ve Ankara gibi iller geliyor. Kayseri ve bunlar ilk yıllarda halk evleri arasında çeşitli etkinlikler yaparak kayak sporunu geliştirmeye çalışıyorlar. Onlara kitabımızda genişçe yer verdik” şeklinde konuştu.