YEREL HABERLER - 21 Mayıs 2017 Pazar 18:36

Türk futbolunun efsane isimleri Kitap Fuarı’na konuk oldu

A
A
A
Türk futbolunun efsane isimleri Kitap Fuarı’na konuk oldu

Kocaeli Kitap Fuarı Gençlik ve Spor Paneli, Türk futbolunun efsane isimlerini kitapseverlerle buluşturdu.

Kocaeli Kitap Fuarı Gençlik ve Spor Paneli, Türk futbolunun efsane isimlerini kitapseverlerle buluşturdu.


Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 9. Kocaeli Kitap Fuarı’nın son gününde Spor Spikeri Erdoğan Arıkan moderatörlüğünde “Gençlik ve Spor Paneli” yapıldı. Kılavuz Gençlik Sahnesinde gerçekleşen panele eski futbolculardan Oktay Derelioğlu, Oğuz Çetin, Evren Nuri Turhan ve Mehmet Yılmaz katıldı.


Söyleşide ilk sözü alan Erdoğan Arıkan, “Gölcüklü biri olarak Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederim. Türkiye’nin en büyük kitap fuarını düzenlemek ve bu yazarları okuyucuyla buluşturmak önemli bir hizmettir. Futbolu kendi kendimize oynuyoruz. Kulüplerimiz nisan veya mayıs aylarını Avrupa’da göremiyor. Bu sene Beşiktaş başarı gösterdi, fakat uzun süredir hiçbir kulübümüz Avrupa’da mayıs ayını göremedi. 80 milyonluk bir ülke olarak olimpiyatlardan 7-8 madalya çıkarıyoruz. Futbolun güçlü olduğu bir ülke olabiliriz. Fakat Türkiye gibi güçlü ülkeler için bu başarı değil. Asıl sorun eğitimde” dedi.


Daha sonra söz alan Fenerbahçeli eski futbolcu, Teknik Direktör ve yorumcu Oğuz Çetin ise, “Herkes bir takım tutuyor ve çocuklarını da tuttuğu takıma yönlendiriyor. Böylece futbol ekonomisi de diğer spor dallarına göre çok daha hızlı gelişiyor. Türkiye’de futbolu yöneten ve yönlendiren bir kesim var. Futboldan gelenler kulüplerde, federasyonda yönetici olarak görev almalı. Futbolda sporda önce insan yetiştiriyoruz. Her kulübün kendine ait bir karakteri olmalı. Yetiştirme tarzından dolayı gençlerimiz biraz parladığında hemen kendini göstermek için son model arabaya biniyor” diye konuştu.


Çetin’in ardından futbol alanında temel taşların doğru yerleştirilmediğini ifade eden Oktay Derelioğlu da, “Bizim hayatımız sadece futbola odaklanmış. Diğer amatör branşlarda da yokuz. Adeta futbolda yabancı cennetiyiz. Kaç başarılı futbolcu çıkarmışız. Şu anda sadece Arda var. En iyi göründüğümüz spor dalında bile aslında yokuz. Sorun nerede? En büyük sorun kulüp yöneticilerinde ve başkanlarında. Avrupa’daki birçok kulüpte yönetici ve başkanlar futbol geçmişine sahipken Türkiye’de bu mümkün olmuyor. Eğer bizler inşaatçıların, tekstilcilerin karşısında durabilseydik şimdi kulüplerde ve federasyonda başkan biz olurduk. Türkiye’deki sistem rant sistemdir. Başkan ve yöneticiler teknik direktörün fikrine kalitesine inanmıyor” şeklinde konuştu.


Bir dönem Kocaelispor’da oynayan Evren Nuri Turhan, ailelerin spora bakış açısının çok iyi olduğunu ama beklentinin çok fazla diyerek belirterek, “Herkes oğlunun Messi ya da Ronaldo olmasını istiyor. Herkes spor yapsın illaki profesyonel sporcu olmaya gerek yok. Yoksa 15-16 yaşlarında çocuklarımızı kaybediyoruz. Okullarda spor yönetimi diye bir bölüm var. Buralardan mezun olanlar ya da spor geçmişi olanlar kulüplerde yönetici olmalı. Kötü niyetli hakem var mı? Evet var, hakemlerin üzerinde çok baskı var. Cüneyt Çakır, Avrupa’da çok rahat maç yönetirken Türkiye’deki maçlarda aynı motiveyle maçlara çıkmıyor” ifadelerini kullandı.


Son olarak konuşan Trabzonsporlu eski futbolcu Mehmet Yılmaz da, “Trabzonspor birçok puanı hakem hatasıyla gitti. Hakemlerin kendilerini toparlamaları gerekiyor. Trabzonspor’un yeni stadı Trabzonspor’a çok şey kaydetti” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremzede kadınların elinden çıkan amigurumi bebekler, 300 ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor Hatay Halk Eğitim Merkezi tarafından depremden etkilenen kadınlar için düzenlenen el sanatları kursları afetzede vatandaşlara moral olurken, aile bütçelerine de katkı sağlıyor. Kadınların elinden çıkan amigurumi bebekler, 300 TL ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkımın en çok olduğu yer Hatay olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetzede kadınlar, psikolojik travmayı atlatmak için Halk Eğitim Merkezi tarafından açılan el sanatları kurslarına yöneliyor. Kadınlar kurslarda; amigurumi oyuncaklar ve çantalar gibi ürünler yaparak hem moral buluyorlar hem de aile ekonomilerine katkıda bulunuyorlar. Haftanın 5 günü devam eden kursa gelen kadınlar, yeni beceriler kazanıyorlar. Kadınların elinde ince ince işlenen amigurumi bebekler, 300 TL ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor. "Bizim bu depremi atlatabilmemiz için uzun seneler lazım" Kursta revaçta olan amigurumi oyuncaklar ve çantalar yaptıklarını söyleyen Halk Eğitim Merkezinden Usta Öğretici Serpil Güven, "Burada bayanlara el sanatları dersi veriyorum. Burada biz bayanlara yönelik onların hem morallerini hem yaşantılarına biraz renk getirmek amacıyla beceri kursları veriyoruz. Bunlardan ürettiklerini satabilme en azından aile ekonomisine katkıda bulunabilmeleri için çeşitli ürünler yapıyoruz. Şu an revaçta olan amigurumi oyuncaklar ve çantalar yapıyoruz. Bunları da pazarlıyoruz. Kursumuz haftanın 5 günü var. Kursa öğlen başlıyoruz, ikindin 5 gibi bitiriyoruz. Deprem psikolojisini bir nevi atabiliyorlar. Bizim bu depremi atlatmamıza uzun seneler lazım. Zamanla atlatılacak şu an burası onlar için moral deposu olarak düşünüyorum" dedi. "Hayallerle uyuyup hayallerin olmadığı bir sabaha uyandık" Kursun yorucu değil tam tersi iyileştirici olduğunu dile getiren Hatice İnanç ise, "6 Şubat depreminde çok ağır şeyler yaşadık. Hayallerle uyuyup hayallerin olmadığı bir sabaha uyandık. Çoğu insan ailesini, çocuğunu, eşini kaybetti. Kendi bedeninden kolunu, bacağını kaybeden insanlar gördük. Çaresizliği gördük. Biz o sabah kıyameti yaşadık. Burada depremzede bayanların kendilerini iyileştirmeleri için Halk Eğitim Merkezi tarafından amigurumi el sanatları kursu açıldı. Peluş ayıcıklar, bebekler, çantalar, sepetler, ceket ve hırka yün olarak her şeyi yapıyoruz. Yaklaşık 5 aydır kursumuz var 5 ayda çıkarttığımız ürünleri burada sergiliyoruz. Fiyat aralığı 300 TL ile başlayıp bin 300 TL civarına kadar çıkabiliyor. Yaptığımız ürünlere göre fiyat aralığı değişiyor. Kurs yorucu değil tam tersi iyileştirici bir iş, biz bunları işleyerek, psikolojik yönden kafamızı biraz toparladığımız için bize yorucu gelmiyor. Severek yapıyoruz" şeklinde konuştu.
Adana Hayali hostes olmaktı trafik kazası hayatını kararttı Adana’da arkadaşlarının ısrarı üzerine gece dışarı çıkınca bindiği otomobilin tıra arkadan çarpması sonucu hem bedensel engelli kalan hem de konuşma kabiliyetini kaybeden genç kızın hayali hostes olmaktı Edinilen bilgiye göre kaza, Sarıçam ilçesine bağlı Ahmet Zenbilci Bulvarı’nda 10 Aralık günü meydana geldi. Tofaş marka 20 AGR 112 plakalı otomobilin park halindeki 01 CTV 81 plakalı tıra arkadan çarptığı kaza anbean güvenlik kameralarına yansıdı. Kazayı gören vatandaşlar durumu sağlık, polis ve itfaiye ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri araç içerisinde sıkışan 5 kişiyi çıkarttı. Kazada hastaneye kaldırılan bir kişi yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamazken 4 kişi ağır yaralandı. Ağır yaralılardan biri olan Firdevs Erol (16) ise yapılan tedaviler sonucunda hayata tutundu. 10 Aralık tarihinde gerçekleşen kazada ağır yaralanan Erol, en büyük hayali hostes olmaktı. Doktorlardan alınan bilgiye göre kazada ağır yaralanan Erol’un tekrar yürüyebilmesi için 2 yıl boyunca fizik tedavi görmesi gerekecek. Aynı zamanda Erol konuşma kabiliyetini de kaybetti. “İşe giderken izin istedi vermedim, kaza haberini aldım” Olay günü işe giderken kızının kendisinden dışarı çıkmak için izin istediğini fakat izin vermediğini ifade eden Hatice Atay (35), “İzin vermemiştim fakat arkadaşlarının ısrarı ile çıkmıştı. İşyerine vardığımda arkadaşları kazanın olduğunu arayıp bana söylediler. 2 ay yoğun bakımda yattı şu an tedavilerine evde devam ediyoruz” diye konuştu. “Kızımın durumundan kaynaklı işten ayrıldım” Kızının durumundan dolayı ona bakmak için işten ayrıldığını belirten Atay, “Şu an evdeyim, çalışmadığım için de maddi durumumuz biraz kısıtlı ama elimden geldiği kadar kızımı desteklemeye çalışıyorum” dedi. “Kızımın en hızlı şekilde iyileşmesini istiyorum” Çeşitli yardımlarla Firdevs’i fizik tedaviye götürdüğünü ifade eden Atay, “Şu an kızım fizik tedavi alıyor. Fizik tedavi almasının en büyük sebebi çevremin, ailemin yardımcı olması, onların desteği olmasa buralara kadar gelemezdik. Şu an kızımın daha hızlı iyileşmesini istiyorum. Özel doktora götürmek tabi ki isterim fakat imkanlar el vermiyor. Devlet hastanelerinde ki doktorlar da çok güzel ilgileniyor fakat onların vakitleri kısıtlı olduğu için pek fazla ilgilenemiyorlar" ifadesini kullandı “Firdevs’in en büyük hayali hostes olmaktı” Kızının çok hareketli cıvıl cıvıl olduğunu ve en büyük hayalinin hostes olduğunu söyleyen Atay, “Hostes olmak için son senesini dışardan okuyup hostes olmak için hazırlanıyordu. Allah izin verirse tedavilerinin ardından da hostes olacak kızım. Bu hayalini gerçekleştirebilmesi için doktorlar tedavi sürecinin tedaviye bağlı olarak 1-2 sürebileceğini söylediler” diye konuştu.