POLİTİKA - 18 Aralık 2017 Pazartesi 16:55

Prof. Dr. Haluk Selvi, "Kartepe Zirvesi, Türkiye’de ilk olmaz özelliği taşımaktadır"

A
A
A
Prof. Dr. Haluk Selvi, "Kartepe Zirvesi, Türkiye’de ilk olmaz özelliği taşımaktadır"

Yerel Yönetimler Kültür ve Kitap Fuarı’nda Kartepe Zirvesi Deklarasyonu Değerlendirme Paneli gerçekleştirildi.

Yerel Yönetimler Kültür ve Kitap Fuarı’nda Kartepe Zirvesi Deklarasyonu Değerlendirme Paneli gerçekleştirildi.


Marmara Belediyeler Birliği’nin İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdiği Yerel Yönetimler Kültür ve Kitap Fuarı’nda Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin darbelere karşı uluslararası dayanışma çağrısının yapıldığı Kartepe Zirvesi’nin, Deklarasyon Değerlendirme Paneli düzenlendi. Prof. Dr. İbrahim Şirin, Prof. Dr. Haluk Selvi, Kartepe Zirvesi’nin 1 yılı aşan hazırlığı ve sempozyum sürecini aktararak, Kartepe Zirvesi’nin dünyayı ele geçirmek isteyen güçlerin önüne set koyacağına ve belini kıracağına dikkat çekti.


Kartepe Zirvesinin yerel yönetimler bazında bir ilk olduğunu hatırlatarak sözlerine başlayan Prof. Dr. Haluk Selvi “Bugün sizlerle bir ilki daha konuşacağız. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, ülkesini ve dünyayı ilgilendiren sorunları ele almak için Kartepe Zirvesi’ni gerçekleştirdi. İşte bu geniş perspektif ile yapılan Kartepe Zirvesi, geçen yüzyıl içinde yaşanan travmaları gözden geçirmek ve sorunlara çare aramak için hayata geçirildi. Bu yönüyle Kartepe Zirvesi, Türkiye’de ilk olmaz özelliği taşımaktadır. Ülkemizin bu gücünün olduğu ve bu gücün enerjisini de Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Kartepe Zirvesi ile harekete geçirdiğini tüm dünya ülkeleri ve ülkemiz görmüş oldu” dedi.


Kartepe Zirvesi deklarasyonun 7 dilde yayınlandığını aktaran Prof. Dr. Haluk Selvi, deklarasyonun Birleşmiş Milletler temsilcisine de sunulacağının altını çizdi. Selvi, Kartepe Zirvesi’nin dünyayı ele geçirmek isteyen güçlerin belini kırmak için harekete geçtiğini ifade etti.


Prof. Dr. İbrahim Şirin ise, “Bizim derdimiz dertlerimizi çoğaltmaktı. Böylece bu yaralarımızı fark etmemizi sağlamış olduk. Temel derdimiz de bu idi. Böylece insanlık suçu olan bu darbeleri önleyebileceğimizi düşündük ve anlamış olduk. Küresel sermayenin bir kırbacı gibi darbelerin işlevi olduğuna dikkat çektik. Türkiye’nin darbe aktörlerine baktığımızda darbelerin ilk faktörünün ordu olduğu gözükürken, siyasilerin de bu faktörler arasında olduğu olgusu ise darbelerin ikinci ayağı olması göstermektedir” ifadelerini kullandı.


İnsani ve adil bir dünya düzeni kurulması için, darbelere izin vermeyen dünya düzeni için, darbelerin bir daha yaşanmaması için, 15 Temmuz direnişinin demokrasilerin ortak değeri olması için, oluşan deklarasyon ana başlıklarını aktaran Prof. Dr. Şirin bu maddeleri dünya kamuoyuna sunduklarını da sözlerine ekledi. Panel soru ve cevap bölümünün ardından sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli "Sizi umreye götüreceğiz" yalanıyla vatandaşları 10 milyon TL dolandırdıkları iddia edilen şüpheliler: "Asıl mağdur biziz" Umre ziyaretine gitmek isteyen 412 kişiyi 10 milyon TL dolandırdığı iddia edilen turizm acentesi sahibi ve aracı şahıs tutuklandı. İlk ifadesi ortaya çıkan acente sahibi, "Vatandaşların uçuşlarının ertelenmesinden kaynaklı bütün ekip arkadaşlarımız ve bize güvenen insanlar mağdur olmuşlardır. Uçuş firması yetkilileri yerine biz gözaltına alındık" dedi. Romanlar Konfederasyonu Başkanı Ahmet Çokyaşar’ın (53) sahibi olduğu turizm acentesinin Kocaeli, İstanbul, Bursa, Sakarya, Balıkesir, Düzce gibi illerde umre ziyaretine gitmek isteyen yaklaşık 412 kişiyi yaklaşık 10 milyon TL dolandırdığı iddia edildi. Umreye gitme tarihinin geçmesi üzerine vatandaşlar şüphelilerle irtibata geçerek polis şikayette bulundu. Sakarya’da camide müşteriler ile yapılan toplantı sırasında Çokyaşar ve 4 şüpheli Sakarya’da gözaltına alındı. İfadesi alınan 5 şüpheli savcılık tarafından serbest bırakılmasına karar verildi. Ancak Bursa’da da yapılan şikayetler üzerine Bursa Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla Ahmet Çokyaşar ve aracı olduğu iddia edilen Ersoy Y. (50) serbest bırakılmadan gözaltı süreçleri devam etti. Diğer 3 şüpheli ise serbest bırakıldı. "Asıl mağdur olan biziz" Sakarya’dan SEGBİS aracılığıyla Bursa 2. Sulh Ceza Hakimliği’ne bağlanan şüpheliler, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan ifade verdi. Suçlamaları kabul etmeyen Ahmet Çokyaşar, "Asıl mağdur olan taraf biziz, firma iki kere uçuşlarımızı iptal etti. Bilgiyi aldığımız an itibari ile emniyete suç duyurusu yaptık. Uçakları ertelenen yolcularımız ile görüşmek için Sakarya’ya gittik. Aynı suçtan dün Sakarya’da serbest bırakılmıştık ancak Bursa’daki vatandaşların yine suç duyurusunda bulunması üzerine 3 gündür gözaltına olduğumuz için müşterilerimizle irtibata geçemedik. Uçuş firması yerine bizler bugün buradayız. Vatandaşların uçuşlarının ertelenmesinden kaynaklı bütün ekip arkadaşlarımız ve bize güvenen insanlar mağdur olmuşlardır. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için serbest kalmamız gerekmektedir. Uçuş firması yetkililerinin acil olarak gözaltına alınmasını talep etmekteyiz. Asıl bizler dolandırıldık. Bu olaydan dolayı çok üzgünüm, sizlerden yardım talep ediyoruz, biz bu sorunu çok kısa zamanda çözecek pozisyondayız. Öncelikle serbest bırakılmayı talep ederim” diye konuştu. "Biz tüm ücretleri uçuş firmasına yatırmıştık" Çokyaşar’ın savunmasına katılan müdafisi Av. Nurcan Özlen, "Müvekkilimiz uçuşların iptal edildiğini 30 Nisan tarihinde öğrenmiştir, bu haberi alır almaz firma hakkında şikayetçi olduk. Firma sahibi hem Sakarya’da yürütülen soruşturmada hem de Kocaeli’de yürütülen dosyada şüpheli konumundadır. Biz tüm ücretleri uçuş firmasına yatırmıştık. Müvekkilimin dolandırıcılık kasti söz konusu değildir. Aksine biz mağduruz” şeklinde konuştu. "Umreyi iyi bildiğim için insanlar benimle gelmek istedi" 29 senedir kamu personeli olarak görev yaptığını söyleyen Ersoy Y., "Ben de umreye gidecektim, orayı iyi bildiğim için insanlar benimle gelmek istedi. İnsanlar umreye gideceğimi duyunca beni arayarak, ‘Birlikte gidelim’ dediler. 12 kişi bana para verdi, ben de parayı yatırdım fakat Umre’ye gitmemize 2 gün kala uçuş firması uçuşun iptal olduğunu bildirdi. İtibarımdan dolayı bu 12 kişinin parasını hemen ödemek istiyorum yeter ki serbest kalayım. Öncelikle serbest bırakılmayı talep ederim, hakimliğiniz aksi kanaatte ise adli kontrol hükümlerinin uygulanarak serbest bırakılmamı talep ederim” ifadelerini kullandı. "Ersoy umreye gitmek istemeyenlerin paralarını geri iade etmiştir" Ersoy Y. müdafisi Av. Gizem Dirbisoğlu ise "Müvekkilim daha önce de bu turizm firması ile umreye gitmiştir. Ersoy umreye gitmek istemeyenlerin paralarını da geri iade etmiştir. Müvekkil mağdur durumdadır, tutuklanması ağır bir tedbir olacaktır. Fazla şikayetçi olduğu için herkes para verdiğini iddia etmiştir ancak müştekinin gerçeğe aykırı beyanları ile müvekkilin tutuklanması hakkaniyete aykırı bir durum olacaktır. Turizm firmasının yetkilisini müvekkilim vatandaşlara bildirmiştir, kendisi sadece aracıdır. Ersoy Y., bir kuruş dahi kar sağlamadan vatandaşların parasını turizm firmasına yatırmıştır. Maddi menfaat yoktur” dedi. İfadelerinin ardından 2 şüpheli, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.