POLİTİKA - 20 Haziran 2018 Çarşamba 12:41

Başbakan Yarımcısı Fikri Işık, İnce’ye lakap taktı

A
A
A
Başbakan Yarımcısı Fikri Işık, İnce’ye lakap taktı

Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, hükumeti fabrika yapmamakla eleştiren cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ye yüklenerek, “Fabrikaları biz yaptık, siz sattınız.

Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, hükumeti fabrika yapmamakla eleştiren cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ye yüklenerek, “Fabrikaları biz yaptık, siz sattınız. Bunlarda Kuzey Kore kafası var. Bizim Muharrem İnce’nin adını Kim Muharrem İnce koyalım” dedi.


Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Kocaeli’de kadın girişimciler ve iş kadınları ile bir araya geldi. İzmit’te bir restoranda düzenlenen kahvaltılı buluşmaya Başbakan Yardımcısı Fikri Işık’ın yanı sıra Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, AK Parti Kocaeli İl Teşkilatı yöneticileri, iş kadınları ve kadın girişimciler katıldı. Programda konuşarak hükumeti fabrika yapmamakla eleştiren Muharrem İnce’ye yüklenen Işık, “Muharrem İnce’nin adını Kim Muharrem İnce koyalım” dedi.



“Güçlü kadın, güçlü aile, güçlü toplum, güçlü Türkiye”


Sözlerine güçlü kadınların olduğu ülkelerin ancak güçlü olabileceğini ifade eden Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, “Onun için diyoruz ki, ‘Güçlü kadın, güçlü aile, güçlü toplum, güçlü Türkiye.’ Bizim için en önemli öncelik eğitimli, donanımlı, bilgili kadındır. Bu açıdan özellikle kadınlarımızın eğitimine her alanda büyük önem veriyoruz. Bunu gerek hükumet politikası olarak her alanda hayata geçiriyoruz gerekse de yerel yönetimlerde meslek edindirme kurslarıyla, girişimcilik kurslarıyla desteklemenin gayreti içerisindeyiz. Bu anlayışla 16 yıldır size hizmet etmenin gayreti içerisindeyiz” dedi.


“Girişimcilerimizin de yarısı kadın olması hedefimizdir”


Kadın girişimciliğini de hükumet olarak önemsediklerini söyleyen Işık, “Eğer toplumun yarısı kadınsa girişimcilerimizin de yarısı kadın olması hedefimizdir. Zira kadınlar işini erkeklere göre daha ciddi yapıyor. Kadınlarımız verdiği sözü, erkeklere göre daha fazla yerine getirmenin gayreti içerisine oluyor. Ve girişimciliği gördüğümüz kadarıyla kadınlarımız çok güzel başarıyor. Girişimcilik bir ülkenin kalkınmasının, gelişmesinin dinamosudur. Girişimciliğin olmadığı bir ülkede kalkınma da, büyüme de, gelişme de olmaz” diye konuştu.



“Bizim Muharrem İnce’nin adını Kim Muharrem İnce koyalım”


Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin söylemlerini eleştiren Başbakan Yardımcısı Işık, “Bu Muharrem İnce çıkıyor televizyonlara ne diyor, ‘Fabrikaları biz yaptık, siz sattınız. Hangi fabrikayı yaptınız?’ bu çağda devlet fabrika yapmaz, yaptırır. Devletin fabrika yapma anlayışı Sovyetlerle beraber çöktü. Artık Çin ve Rusya bile devlet olarak kendi fabrika yapmıyor. Bunlar Kuzey Kore kafasıyla hareket ediyorlar. Var ya bir tane Kim. Bizim Muharrem İnce’nin adını Kim Muharrem İnce koyalım. Niye? ‘Biz fabrika yapacağız.’ Yahu siz müteşebbisinin önünü açacaksınız, destek vereceksiniz, fabrikayı müteşebbis yapacak. Sizin küçük işletmelere imkan, kredi vereceksiniz işlerini onlar kuracak” şeklinde konuştu.


“Bunlar Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü dahi anlayamamış adamlar”


CHP’nin ‘Biz yaptık, siz sattınız’ eleştirilerine de cevap veren Işık, “Bunlar Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü dahi anlayamamış adamlar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk diyor ki, ‘Evet biz bu fabrikaları devlet olarak yapıyoruz ama yarın özel teşebbüs güçlenince bu fabrikaları onlar çalıştıracak, onlar yeni fabrikalar kuracak. Bunlar hala sene olmuş 2018, fabrika yapmaktan bahsediyorlar. Biz Kocaeli’de devlet olarak AK Parti döneminde evet hiç fabrika yapmadık ama yüzlerce fabrika yaptırdık. Özel sektöre dedik ki, ‘Gelin size destek, teşvik verelim fabrikayı siz kurun.’ Tüpraş’ı özelleştirdik ama özelleştirdikten sonra Tüpraş 3 milyar dolar yatırım yaptı. Fabrikanın sahibinin kim olduğu mu önemli, yoksa fabrika da kaç kişinin çalıştığı mı önemli?” ifadelerini kullandı.


“Tek dertleri var Recep Tayyip Erdoğan’ı çalıştırmamak”


Son olarak muhalefetin ülkeyi yönetemeyeğini belirten Başbakan Yardımcısı Fikri Işık sözlerine şöyle sürdürdü: “Tek dertleri var Recep Tayyip Erdoğan’ı çalıştırmamak, engellemek. Tek dertleri var, AK Parti’yi bloke etmek. Onun için 24 Haziran’da sizlerden, özellikle kadın girişimcilerimizden hem Cumhurbaşkanımıza güçlü destek bekliyoruz hem de mecliste AK Parti’nin çoğunluğu elde etmesi için milletvekilliğinde güçlü destek bekliyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Dina’nın babası Guy Serge Ibouanga: "Kızım için adalet istiyorum" Karabük’te Gabon uyruklu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın ölü bulunmasına ilişkin soruşturmada sanık Dursun A.’nın tahliye talebinin reddine ve tutukluluk halinin devamına karar verildi. Karabük-Yenice karayolu Yeşilköy mevkiindeki Filyos Çayı’nda 26 Mart 2023 tarihinde cesedi bulunan Gabonlu üniversite öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga (17) ile ilgili davanın üçüncü duruşması görüldü. Polis ekipleri adliye önünde ve içerisinde geniş güvenlik önlemleri alırken, duruşmaya Gabon’un Ankara Büyükelçisi Jean Bernard Avouma, İstanbul ve Ankara’dan gelen dernek temsilcileri ile Gabonlu öğrenciler de katıldı. Dina’nın bodrum katından koşarak çıktığını aktaran baba Guy Serge Ibouanga, “Kızım bir arabaya yardım çağrısı yapıyor ve biniyor. Hastaneye götürülmek için arabaya biniyor. Araba hastaneyi geçiyor ve yoluna devam ediyor. Dina da arabadan iniyor. Yolun karşısına koşarak gidiyor. Sanık ise oraya geri dönüyor. Bu durum videolarda da açıkça görülüyor. Ben kızımı okumaya gönderdim ama tabut içinde geri aldım. Gerçeği öğrenmek ve adalet bulmak istiyorum" diye konuştu. Duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılan sanık Dursun A. ise, Dina’yı yardım etmek için aracına aldığını ve suçsuz olduğunu tekrarlayarak, tahliyesini talep etti. Dursun A., “Ben ölen kızımıza hiçbir şey yapmadım. Arabayı durdurunca karşıya gittiğini gördüm. Arabada en ufak bir taciz içeren kelime kullanmadım. Diğer kişileri de tanımıyorum. Çayın kenarına şeker hastası olduğumdan ihtiyaç gidermek için döndüm. İhtiyaç giderip sigara içtim" dedi. Sanığın tahliye talebinin reddine ve tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı 5 Ağustos tarihine erteledi.
İstanbul Muhammed Dursun, Dubai’ye bileniyor Kick boksçu Muhammed Dursun, Dubai’de yapacağı maça hazırladığını belirterek, "Bu yıl kilom ve formum 130 olacak. Çıkacağız yine şampiyon olacağız ülkemize döneceğiz" dedi. Altın kemer sahibi milli kick boksçu Muhammed Dursun, gelecek dönemdeki hazırlıklarına ve hedeflerine dair İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Eylül - Ekim ayı gibi Dubai’de bir şampiyonluk maçı yapacağını söyleyen Dursun, "Dubai için bir hazırlık sürecim var, buna hazırlanıyorum önümüzde Ramazan ayı vardı Ramazan ayını atlattık ve bu seneki formu biraz daha farklı çekeceğim 130 kilo olana kadar çıkıp ve bu kilolarda mücadele vereceğim. Şu an için antrenman süreçlerim güzel gidiyor formum iyi çünkü biliyorsunuz ki rakibim çıkmadı ve ünvan direkt bana geldi. Hiçbir şekilde yorulmadan unvanı kazandık. Dubai’de tahminen Eylül Ekim gibi dövüşeceğim. Oraya bir hazırlık sürecim olacak. Şu an için İstanbul’dayım, 2 gün sonra İran’a gideceğim. Önümde kamp süreçlerim var" diye konuştu. "İnşallah Çin’de şampiyon olacağım" Bu yılki takvimi ve hedefleri hakkında da konuşan Dursun, "Dubai için sözleşme yaptık, geldik. Eylül - Ekim için Dubai’de ringte olacağım. Ondan öncesinde Türkiye’nin en büyük organizatörlerinden Mehmet Müftüoğlu aracılığıyla Çin’den bir maç teklif aldım ve inşallah bir aksilik olmazsa Çin’de dövüşeceğim. Orada ağır sikletle mücadele edeceğim ve inşallah orada da şampiyon olacağıma inanıyorum ama benim için buradaki süreçte en önemlisi Dubai. Çünkü neden, dünyanın birçok dövüş sporlarında en iyi sporcularının olduğu yer Dubai" dedi. "Çıkacağız ve şampiyon olacağız" Milli boksör açıklamalarını şöyle tamamladı: "Biliyorsunuz ki bundan 6 ay önceki maçımda 110 kiloydum ve şu an 130 kiloyum ve kendimi şu an çok iyi hissediyorum. Bu seneki form ve kilom 130 kilo olacak ve bu şekilde dövüşeceğim. Dünyanın çok yerinde dövüşmüş bir sporcuyum ve uluslararası birçok derecem var. İnşallah da çıkacağız yine şampiyon olacağız, ülkemize döneceğiz."
İstanbul Su birikintisine düşerek hayatını kaybeden Edanur Gezer için cenaze töreni düzenlendi Su birikintisine düşerek hayatını kaybedeb 5 yaşındaki Edanur Gezer için Esenyurt’ta bulunan Kıraç Cemevinde cenaze töreni düzenlendi. Acılı annenin ayakta güçlükle durduğu görülürken, cezaevinde olan baba da izinli olarak katıldı.Emrah DODUKKüçükçekmece Fatih Mahallesi Menekşe Sahil Parkı’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yapılan kazı çalışmasında oluşan su birikintisine düşen 5 yaşındaki Edanur Gezer hayatını kaybetmişti. Edanur Gezer için bugün Esenyurt’ta bulunan Kıraç Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene; İstanbul Valisi Davut Gül, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, ailesi, yakınları ve cezaevinde olan baba jandarma eşlinde kelepçeli olarak katıldı. Vali Davut Gül acılı anne Nurcan Gezer baş sağlığı diledi. Edanın acılı annesi ayakta durmakta güçlük çektiği görülürken feryatları yürekleri dağladı. Vali Davut Gül tabuta omuz verdi. Kılınan cenaze namazın ardından cenaze defnedilmek için Esenyurt’da mezarlığa defnedildi.İstanbul Valisi Davut Gül, “ Yavrumuz hayatını kaybetti maalesef. Bizlerde Esenyurt’ta cenaze törenine geldik. Allah ailesine sabır versin. Ölüm olayı olduğu için otomatikman savcılık tarafından başlanan işlemler oluyor. Bundan sonraki adli süreç orada devam edecek. İhmal var mı yok mu kusur var mı yok mu ya da kimlerin kusuru var bu adli süreçte belli olacak. Biz daha çok yavrularımızın bu tür bir hadise ile karşılaşmaması için tedbirleri hangi kurum neler yapması gerek onlara bakacağız. Ayrıca ailenin kendi içerisinde bir çok sıkıntısı var onlarla ilgili Aile, Sosyal Politikalar il müdürlüğümüz üzerine düşen neyse bundan sonraki süreci takip edeceğiz” dedi.Feryat eden acılı anne Nurcan Gezer, “Güvenlikler gelmiş burada ateş yakmayın mangalın içine ateşi yakın demişler. Çocuk yok diye hepsi dağılmışlar çocuğu aramaya bir tane mi iki tanemi güvenlik varmış. Güvenliğe gidip 5 yaşındaki kız çocuğu yok demişler . güvenlikte kuyunun yanına geliyor. kafasını uzatıp çocuğunuz burada içinde diyor. Orada bizimkilerden birisi müdehale etmeye çalışıyor. İçine atlama burası çok derin diyor. Derin olduğunu biliyorsunuz da niye bir şeyler yapmıyorsunuz. Dün gittim oraya çevirmişler orayı önem almışlar. Benim çocuğum olmasa başka birinin çocuk da olabilirdi. Başka bir annenin ciğeri de yana bilirdi. Kim oraya sebepliyse cezasını çeksin” dedi.Eda’yı su birikintisinden çıkaran dayı Selçuk Yaşar, “ Biz ailece piknik yapıyorduk. Baktım kuyunun üzerinde yatıyor. İçinden çıkardım baktım dudakları mosmor. Etrafında koruma yoktu bildiğimiz su birikimiydi. Kimse gelip burada kuyu var demedi. Derinlik beni çekiyordu zaten. Toprağa tutunup tek elimle çıkardım. Bulmamız 20 dakikayı buldu. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.