- 17 Ekim 2021 Pazar 18:03

6. İnovasyonda Kadın Projesi Girişimcilik Kampı’nda ödüller sahiplerini buldu

A
A
A
6. İnovasyonda Kadın Projesi Girişimcilik Kampı’nda ödüller sahiplerini buldu

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bulunan Bilişim Vadisi’nde düzenlenen törenle 6.

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bulunan Bilişim Vadisi’nde düzenlenen törenle 6. İnovasyonda Kadın Projesi Girişimcilik Kampı’nda ödüller sahiplerini buldu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, kadın istihdamının Temmuz ayı itibariyle 9 milyonu aştığını söyledi.


Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bulunan Bilişim Vadisi’nde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ve KADEM Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın katılımıyla 6. İnovasyonda Kadın Projesi Girişimcilik Kampı Ödül Töreni gerçekleştirildi. Ön elemeler sonucunda 30 girişimci kadının katılmaya hak kazandığı yarışmada 5 kadın girişimci ödüllerini protokol üyeleri tarafından aldı.



“Kadınların her alanda aktif olmadığı bir Türkiye geleceği hayal edilemez”


Programın açılışında konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Türkiye’de kadınlar iş hayatında neler yapıyor, neleri başarıyor onlardan söz edeceğim. Biliyoruz ki artık teknolojik olanaklar sayesinde kadınlar ile erkekler arasındaki fırsat eşitliği uçurumu giderek daralıyor. Emek ve kas yoğun işlerden, akıl ve düşünce yoğunluğuna sahip işlere geçiyoruz. Dijitalleşme sayesinde mekan ve zamana olan bağımlılığımız ortadan kalkıyor. Tüm bunlar kadın ve erkeği başlangıç çizgisinde aynı noktaya getiriyor. Sürdürülebilir bir kalkınma için kadınların iş hayatına katılımı konusunda çok daha net adımlar atmamız lazım. 2023 hedeflerimizden bir tanesi de kadınların iş hayatına katılım oranını yüzde 41’e çıkarmak. Elbette bu hedef sadece kadın istihdamını artırmak olarak yorumlanmamalı. Biz aslında kadınların karar mekanizmalarında, kilit pozisyonlarda daha fazla yer almalarını hedefliyoruz. Bunun için de ulaşabileceğimiz kadar çok kadın girişimcinin hayaline ortak olmak istiyoruz. Kadın girişimciler yalnızca 2020 yılında, 43 milyon dolar girişim sermayesi yatırımı alarak 2019 yılındaki tutarı 7’ye katlamayı başardılar. Girişimcilik sektöründe az görünen varlıklarına rağmen önemli başarılar elde ettiler. Bu da gösteriyor ki bugün kadınların her alanda aktif olmadığı bir Türkiye geleceği hayal edilemez” dedi.



”Teknoparklarda 20 bine yakın kadın personel istihdam ediliyor”


Kendilerinin kadın girişimcilerin hep yanından olduklarını belirten Bakan Varank, “Biz zaten KOSGEB’LE kadın girişimcilerimizin hep yanındayız. 2019 yılında tespit ettiğimiz ihtiyaçlar çerçevesinde Yeni Girişimci Desteği uygulamasını güncellendik. Geleneksel Girişimci ve İleri Girişimci Programları ile girişimcilerimizin potansiyellerini en iyi şekilde kullanabilmeleri için teşviklerimizi arttırdık. 2012 yılından bugüne kadın girişimcilere sağladığımız destek tutarı 1.3 milyar lirayı aştı. Yine KOSGEB tarafından 1 milyona yakın kişiye verilen girişimcilik eğitimlerinin yarısını kadınlar oluşturduğu için büyük mutluluk içerisindeyiz. Sadece KOSGEB üzerinden değil, Kalkınma Ajanslarımız da kadın girişimciliğinin geliştirilmesine yönelik projelere şimdiye kadar 101 milyon lira destek sağladı. Bunun yanında Teknoparklarımız, kadın istihdamının gelişmesine önemli imkanlar sunuyor. Bugün Teknoparklarda 20 bine yakın kadın personel istihdam ediliyor. Bunların büyük çoğunluğu AR-GE personeli” diye konuştu.



Bakan Varank’tan Teknopark çalışanlarına müjde


Sektörün beklediği önemli bir müjdeyi de duyurmak istediğini kaydeden Bakan Varank, “Biliyorsunuz, özellikle korona virüs pandemisi sonrası, tüm dünyada çalışma yöntemleri hızla değişti. Hem pandeminin zorunlu kıldığı mesafe, hem de dijital teknolojilerin hızla gelişmesi uzaktan çalışma süreçlerini hızlandırdı. Teknoloji ağırlıklı firmalarda bu ihtiyaç ve değişim çok daha fazla ön plana çıktı. Pandeminin ilk gününden itibaren Bakanlık olarak bu konuda çok hızlı aksiyon aldık. Çalışanların sağlığını korumak, aynı zamanda firmalarımızın Ar-Ge süreçlerine devam edebilmeleri için uzaktan çalışmanın önünü açan düzenlemeleri hayata geçirdik. Bu düzenlemelerin süresi bu ay bitiyordu. Sektörden bu düzenlemelerin sürmesi yönünde yoğun talepler geldi. Cumhurbaşkanımız hem bu talepleri hem de dünyanın bu alandaki gidişatını göz önünde bulundurup önemli bir karar aldı. Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri ile Teknoparklarda çalışan personeller Cumhurbaşkanımızın kararıyla 2022 yılının sonuna kadar yüzde 50 uzaktan çalışmaya devam edebilecekler” şeklinde konuştu.



“Ücretsiz ofis ve hizmet kullanımı desteği sunduk”


İnovasyonda Kadın Projesiyle, bir fikrim var diyen bin 900 kadın girişimcinin iş fikrini değerlendirme şanslarının olduğunu aktaran Bakan Varank, “Bugüne kadar kampa katılmaya hak kazanan 173 girişimciden 30’u ödül almaya hak kazandı. Ayrıca bir sene boyunca Bilişim Vadisi ile Marmara Teknokent’te ücretsiz ofis ve hizmet kullanımı desteği sunduk. Fatura ya da vergi derdi olmadan sadece girişimlerini geliştirebilmeleri için danışmanlık hizmeti sağladık. Yani lafla, temenni ile değil; icraatla hareket edebilmenin verdiği güvenle sizlerin karşısındayız. Dokunabildiğimiz kadar çok insanın hayatına dokunabilmeyi gaye edinen bir anlayışımız var. Biz biliyoruz ki çabalarını desteklediğimiz kadınlar başarılı ve mutlu olduklarında aile güçlenecek. İnanıyoruz ki daha iyi bir Türkiye hayalini en iyi kadınlar kurabilir. Buna yürekten inanıyorum. Yarışmaya katılan, ödül kazanan tüm kadın girişimcileri yürekten tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.



“Bu ülkede taş üstüne taş koyan kim varsa biz onlarla çalışırız”


Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bir çok sivil toplum kuruluşuyla bir çok proje gerçekleştirdiklerini söyleyen Bakan Varank, “Bu ay içerisinde Türkiye’nin en önemli çabalarından bir tanesi olan açık kaynak platformunun yazılım okullarından bir tanesi de burada açıldı ve o platformun önemli üyeleri sivil toplum kuruluşları. Biz bu sivil toplum kuruluşlarıyla çalıştığımızda muhalefetten bize hiç tepki gelmiyor. ‘Siz TÜSİAD’la bir iş yaptığınızda onlara bir kaynak mı aktardınız?’ diye sormuyor. Ama bunun gibi inovasyonda kadın etkinliği düzenlediğimizde çatlak seslerle karşılaşabiliyoruz. İşte bu programda bir sivil toplum kuruluşunun en güzel örneklerinden bir tanesiyle bu işi hayata geçiriyoruz. Biz zaten verdiğimiz desteklerin kamuoyu tarafından, kadınlar tarafından daha çok duyulmasını istiyoruz. KADEM bu manada bizim ara yüzümüz oluyor. Onun için bu ikiyüzlülüğü de lütfen aklınızdan çıkarmayın ve sivil toplum kuruluşları arasında ayrımcılık yapmaya çalışanları da buradan tekrar uyarıyorum. Biz sivil toplum kuruluşları arasında ayrımcılık yapmıyoruz. Bu ülkede taş üstüne taş koyan kim varsa biz onlarla çalışırız, bundan sonra da çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.



“Kadın istihdamı 9 milyonu aştı”


Kadınların eşit fırsatlara ulaşmasında en belirleyici etkenlerden birinin hiç şüphesiz eğitim olduğunu aktaran Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ise, “Bizler geçtiğimiz 19 yıllık süreçte kadınların okur-yazarlık oranının artması için çalışmalar yürüttük. Bu gayretin neticesinde 2020 yılında 6 yaşın üzerindeki kadınların okuryazarlık oranı yüzde 79’dan yüzde 95’e yükseldi. Kadınların eğitim imkânlarına erişimi arttıkça hem iş gücüne katılım oranları arttı hem de karar alma mekanizmalarında daha çok yer almaya başladılar. Bu durum istatistiklere de yansıdı. Rakamlar çarpıcı gelişimin aslında çok açık göstergeleri. Artık kamuda görev yapan personelin yüzde 40’ını, üniversitelerimizdeki öğretim görevlilerinin yüzde 50’sini, öğretmenlerimizin yüzde 60’ını, hakimlerin yüzde 46’sını kadınlar oluşturuyor. Benzer şekilde TBMM’de kadın milletvekili oranında da ciddi bir artış sağlandı. 2002 yılında yüzde 4,4 olan kadın milletvekili oranı bugün yüzde 17,45 seviyesine yükseldi. Halihazırda TBMM’de 104 kadın milletvekilimiz var. Hayata geçirdiğimiz politikalarımızla bugün kadın istihdamı 2021 Temmuz ayı rakamları itibariyle 9 milyonu aştı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıyla birlikte gerçekleştirdiğimiz uygulamalarla; 2002 yılında yüzde 27,9 olan kadınların işgücüne katılma oranını 2021 Temmuz döneminde yüzde 34’e ulaştı. Türkiye artık, seri üretimin ötesinde, parlak projelerle, girişimcilik ve inovasyon alanında da rekabetlere alan açan bir ülke haline geldi. Bu süreçte kadınlar, iş gücüne katılımlarının ötesinde istihdam yaratma gücünü de elde ettiler. İşveren olarak kadınlar hem üretime, ekonomik istikrara katkı sağlıyor, hem de kadınların istihdam edilmesine kapı aralıyorlar. Bugün burada gördüğüm pırıl pırıl genç yüzlerde de bu inancı ve iradeyi görmek mümkün” dedi.



“Pek çok alanda artık kendi teknolojisini kendisi üreten bir ülkeyiz”


KADEM Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktarda, “İnovasyonda kadın projesini 2015 yılında hayata geçirirken bir hedefimiz vardı. Ülkemizde kadın istihdamının artması, kadınların katma değeri yüksek ürünler üreterek çalışma hayatında fırsat eşitliğine ulaşması ile istihdama katılımda ve ekonomide adaletin tesis edilmesi. Bu 6 yıllık süreçte gördük ki, artık kadınlar hem kadın girişimciliğin yaygınlaşması, hem de bu alandaki farkındalığın artması yolunda emin adımlarla yürüyorlar. Gördük ki, kadınlarımız iş hayatında artık sadece çalışan olarak değil, girişimcilik cesaretleriyle, yetenek ve donanımlarıyla, kendi fikirlerini teşebbüslere dönüştürerek iş kuran, iş veren, önemli buluşlara imza atan ve ülke ekonomisine katma değer katan ürünler üreten bireyler olarak yer alıyorlar. Kadınların muhayyide zenginliği, algı ve empati gücü zorlukların üstesinden gelebilme kabiliyeti, yeniliğe açık ve öğrenmeye talip olma özelliklerinin girişimcilik ekosisteminde ne tür bir faydaya karşılık geldiğini 6 yıldır finalistlerimizin projelerinde ve imza attıkları işlerde gördük. Bugün iş dünyasında fiziksel güç yerine, fikirsel gücü destekleyen dönüşüm, inovasyonla değer kazanıyor. Artık kadınlarımız bu dönüşümün tam merkezinde yer alıyor. Pek çok alanda artık kendi teknolojisini kendisi üreten bir ülkeyiz. ‘Bunları biz yapamayız. Ancak dışarıdan satın alabiliriz’ diyen dışa bağımlı, kompleksli bir zihniyet halen var. Fakat artık o zihniyetin karşısında yeşeren bir filiz gibi, bu halka yeniden umut ve cesaret veren Milli Teknoloji Hamlesi var. Fikrinden tasarımına, projesinden ticarileşmesine kadar her aşamada yerli ve milli teknolojinin güçlenmesi için kadınlar olarak biz de varız” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl 12 Bingölspor Başkanı Özturan’dan, TFF’ye çağrı: "Play-off uygulansın"’ BAL’da sadece liderin 3. Lig’e yükselmesinin ciddi bir mağduriyete sebep olduğunu belirten 12 Bingölspor Kulübü Başkanı Engin Özturan, Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) BAL’da da diğer liglerde olduğu gibi play-off maçlarının oynanması çağrısında bulundu. Bölgesel Amatör Lig’de (BAL) mücadele eden ancak ligi ikinci sırada tamamladığı için bir üst lige yükselemeyen 12 Bingölspor, 3. ve diğer üst liglerde oynanan play-off turunun BAL’da da uygulanmasını bekliyor. 12 Bingölspor Başkanı Mehmet Engin Özturan, play-off turunun gerekliliğini ve gerekçesini açıklayarak, "İkinci ve üçüncü olan takımlara play-off şansı tanınmalı ya da 4. Lig kurularak yakalanan futbol heyecanı sürdürülmeli" dedi. "Liglerde sayısal denge de sağlanmış olacak" BAL’da 12 grup bulunduğunu ve her gurubun 14-15-16 takımdan oluştuğunu, 3. Lig’de ise her biri 15 takımdan oluşan 4 grup bulunduğunu aktaran Özturan, "Çift sayılı olmadığı için takımlar bir haftayı ’Bay’ geçiriyor. Bunun yerine, BAL’da da play-off sistemi uygulansa hem sayısal denge sağlanacak hem de boş hafta geçmeyecek. Üst liglerde var olan play-off sisteminin BAL’da olmaması, bizler gibi büyük emekler ortaya koyan takımlar açısından ciddi bir mağduriyettir. Türkiye Futbol Federasyonu’nun bu konuyu dikkate almasını ve bu hakkı tanımasını bekliyoruz. 12 Bingölspor ve aynı durumdaki takımlar, maddi ve manevi açıdan çok ciddi emekler ortaya koymuş, şehirdeki futbol heyecanını diri tutarak bugünlere gelmiştir. Hedefimiz her ne kadar şampiyonluk olsa da ligi ikinci sırda tamamlamış ve bir üst ligde oynama kabiliyetini ortaya koymuş bir kulüp olarak onca emeğe rağmen bir sonraki yıl yine aynı sezonda mücadele etmemiz telafisi zor mağduriyetlere sebebiyet vermektedir. Bunca emek, bunca harcama çöp mü olsun? TFF’nin bu durumları dikkate almasını bekliyor, hem ligdeki sayısal dengelerin sağlanması hem de profesyonel ligde takımı olmayan şehirlere bu vesileyle bir şans tanımasının önemli bir adım olacağını belirtmek istiyoruz" diye konuştu. "Bir şehrin umutları yok edilmemeli" İş insanlarının bir vefa vesilesiyle şehir takımlarına yaptığı maddi manevi yatırımın her zaman mümkün olmayacağını dile getiren Mehmet Engin Özturan, bu şekildeki bir sistem nedeniyle birçok kulübün gelecek sezonlarda ligden çekileceği ya da sadece gönüllü gençlerin saha mücadelesi ile yürütülen bir lige dönüşeceğe işaret etti. Özturan, "3. Lig, 2. Lig ya da diğer profesyonel liglerdeki play-off sistemi BAL’da da olursa o zaman bu ligde de şehirler takımlarına yatırım yaparlar. Lider olamasa bile takımlar, ikinci bir şans ile bir üst lige yükselme fırsatını değerlendirebilecekler. Ancak mevcut sistemle şampiyon olmayan bir sonraki sezon yine kaldığı yerden devam edecek. Bu takımlar kolay kurulmuyor. Bunca emek, harcanan milyonlar bir çırpıda heba edilmemeli. 3. Lig’e yükselme şansı tanınmıyorsa en azından 4. Lig kurulsun ve kulüpler TFF imkanlarından yararlanma şansına sahi olsun" şeklinde konuştu. "Play-offtan çıkacağız diye bir garanti yok ki" Taleplerinin "Haybeden bir üst lige çıkmak" olarak değerlendirilmemesi gerektiğinin de altını çizen Başkan Özturan, "Verdiğimiz emek ve mücadelenin sonunda bir mükafat beklentisi olarak değil, sayısal dengenin sağlanmasına da olanak tanıyan play-off turunun uygulanmasını istiyoruz. Nihayetinde orada da bir mücadele olacak ve iyi olan takım 3. Lig’e yükselecek. Belki de biz değil, bir başka takım yükselecek. Bu sebeple bu beklenti sadece 12 Bingölspor’un değil, diğer takımların da genel beklentisidir. Asrın felaketi olarak nitelendirilen 6 Şubat 2023 depreminin ardından bazı illerden iki takımın BAL’da mücadelesine olanak tanıyan TFF’nin bu kararıyla Yeni Genç Muratspor da, 12 Bingölspor ile 11. Grup’ta yer alma şansı yakaladı ancak önemli yatırım ve masraflarla ayağa kaldırılan takım, ligi 5. sırada bitirmesine rağmen gelecek sezon 12 Bingölspor BAL’da kaldığı için otomatikman ligden düşecek ve yapılan tüm yatırım ve emekler ziyan olacak. Muratspor’un sezon boyunca verdiği maddi, manevi yatırım uygulanan karar gereği ziyan olacak. Bir an önce kararın bir kez daha gözden geçirilmesi talebimizdir" dedi.
Antalya 50 binin üzerinde ziyaretçi beklenen Hasyurt Tarım Fuarı açılıyor Türkiye’nin ilk tarım fuarı olma özelliğini taşıyan ‘Hasyurt Tarım Fuarı’, bu yıl 8-10 Mayıs tarihlerinde kapılarını açıyor. 27’nci kez gerçekleştirilecek fuar hakkında konuşan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, "Hasyurt Tarım Fuarı’mıza, bu yıl 100 civarında firmanın katılımı ile 50 binin üzerinde ziyaretçi bekliyoruz, tüm üreticilerimizi ve misafirlerimizi 8 Mayıs’ta açılışını yapacağımız fuarımıza davet ediyorum" dedi. Antalya Büyükşehir Belediyesi himayesinde bu yıl 8-10 Mayıs tarihlerinde düzenlenecek 27. Hasyurt Tarım Fuarı’nın basın tanıtımı, Antalya Büyükşehir Belediyesi toplantı salonunda yapıldı. Toplantıya; Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, Finike Belediye Başkanı Mustafa Geyikçi, Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Fahri Özen ve Kumluca Ticaret Borsası Meclis Başkanı Mehmet Özçetinkaya katıldı. Tarım sektörü Finike’de bir araya gelecek Açılış konuşmasını yapan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Hasyurt Tarım Fuarı’nın 2014 yılında 24’üncü kez düzenlenmesinin ardından, 7 yıl gerçekleştirilmediğini, 25’incisinin 2022’de yapıldığını aktardı. Böcek, “Geçen yıl 26’ncısını, şimdi de 8-10 mayıs tarihleri arasında 27’ncisini Antalya Büyükşehir Belediyemizin himayesinde Finike Belediyesi, Antalya Tarım Konseyi, Kumluca Ticaret Ve Sanayi Odası, Kumluca Ticaret Borsası iş birliğiyle düzenliyoruz. Tüm paydaşlarımızla beraber tarım sektörünü Finike’de tekrar bir araya getireceğiz” diye konuştu. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, göreve geldiği 2019 yılından itibaren, tarım sektöründe belediyenin yaptığı çalışmalara değinerek, şöyle devam etti: “Tarımın başkenti Antalya’mızda, Büyükşehir Belediyesi olarak göreve geldiğimiz 2019 yılından bu güne kadar, yerelden kalkınma projelerimiz ile çiftçinin, üreticinin her daim yanında olduk. Kapalı devre sulama sistemleri, ekipman destekleri, tohum fide fidan destekleri, sulama kooperatiflerine enerji desteği, akıllı tarım uygulamaları gibi birçok projemizle Türkiye’deki belediyelere öncü olduk. Planlı ve sürdürülebilir bir tarım için Antalya’mızın 19 ilçesinde üreticimizle, çiftçimizle işbirliği içerisinde çalıştık, çalışmaya da devam ediyoruz. Tarım sektöründeki paydaşların bir araya geldiği, tarımın kalkınmasına ivme kazandıran fuarlarımızdan biri olan Türkiye’nin ilk tarım fuarı Hasyurt Tarım Fuarı’na da bu nedenle önem veriyoruz.” Batı Antalya’da yılda 2,5 milyon ton yaş meyve ve sebze üretiliyor Başkan Muhittin Böcek, Kumluca, Finike, Demre ve Kaş ilçelerini kapsayan Batı Antalya bölgesinin, tüm Türkiye’nin yaş meyve sebze ihtiyacını karşıladığına dikkat çekerek, Antalya’nın ülkenin gıda deposu olduğunu dile getirdi. Böcek, şu ifadelere yer verdi: "Fuarın yapılacağı Finike ilçemizin yanı sıra Kumluca, Demre Ve Kaş ilçelerinin de yer aldığı Batı Antalya kuşağında, yılda yaklaşık 2,5 milyon ton yaş meyve ve sebze üretimi yapılmaktadır. Batı Antalya bölgesinin ekonomik anlamda en büyük kaynağı olan tarım, bölgeye sağladığı istihdama ilave olarak, özellikle kış aylarında tüm Türkiye’nin yaş meyve ve sebze ihtiyacının karşılanmasında da önemli bir paya sahiptir. Örtü altında, bahçe ve açık alanda yapılan üretim çeşitliliğine bağlı olarak yılın 12 ayı devam eden, üretim ve yetiştiricilik yapılmaktadır. Yapılan üretimin sürekliliği bölge tarımının yılın 12 ayı dinamik kalmasını sağlamaktadır. Ülkemizin örtü altı tarımının yaklaşık yarısını gerçekleştiren Antalya’mız, bitkisel üretim değeriyle 1’inci sırada yer almaktadır. 217 bin 326 kayıtlı çiftçimizle Antalya’mız, Türkiye’nin gıda deposu ve tarımının başkentidir." 50 binin üzerinde ziyaretçi bekleniyor Başkan Muhittin Böcek, her geçen yıl Hasyurt Tarım Fuarı’nın marka değerini geliştirdiklerine vurgu yaptı. Geçtiğimiz yıl fuarda 87 firmanın bulunduğunu söyleyen Böcek, bu yıl 50 binin üzerinde ziyaretçi beklediklerini dile getirdi. Böcek, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: "Geçtiğimiz yıl Hasyurt Tarım Fuarı’mızda 87 firma yer almış ve 24 bin 352 ziyaretçi katılım sağlamıştı. Bu yıl ise 100 civarında firmanın katılımı ile 50 binin üzerinde ziyaretçi bekliyoruz. Organize edeceğimiz bu büyük tarım buluşmasında sektörün tüm paydaşlarının yerlerini almalarını bekliyor, tüm üreticilerimizi ve misafirlerimizi 8 Mayıs’ta açılışını yapacağımız fuarımıza davet ediyorum." Fuar, panellere ve etkinliklere ev sahipliği yapacak Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır ise Hasyurt Tarım Fuarı programını ve fuar kapsamında düzenlenecek etkinlikleri aktardı. Fuarın, tarım sektöründe her alandan katılımcıya geniş bir yelpazede ürün ve hizmetleri sergileme imkânı sunacağını kaydederek şu şekilde devam etti: "Hasyurt Tarım Fuarı, tarım sektöründe iş birliklerini artırmak, yeni iş fırsatları oluşturmak ve sektördeki yenilikleri desteklemek için önemli bir fırsat sunmaktadır. Yeni çeşitler, gübreler, sulama sistemleri ile makine ve ekipmanlar sergilenecek, alışveriş gerçekleşecek. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, bu yıl da fuar alanında panel ve etkinlikler düzenlenecek. Birinci gün, 8 Mayıs Çarşamba günü, saat 14.00’te Nasıl Bir Ekonomi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım’ın moderatörlüğünde ’Söz Çiftçide Programı’, 9 Mayıs Perşembe günü, saat 11.00’de BATEM ’Narenciye Yetiştiriciliği’ paneli, saat 14.00’te ATB Basın Danışmanı Vahide Emel Yanık’ın moderatörlüğünde bölgedeki ziraat odası başkanlarının katılımıyla ’Batı Antalya Tarımı’ paneli, 10 Mayıs Cuma günü saat 11.00’de de Antalya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Seda Özel’in moderatörlüğünde ’TARIM-GES Uygulamaları’ paneli düzenlenecek.” Finike Portakalı dalında kaldı Finike Belediye Başkanı Mustafa Geyikçi ise bu yıl yurt içinden 20 binin üzerinde, yurt dışından da binin üzerinde sektör profesyoneli ziyaretçiyi Finike’de ağırlamayı hedeflediklerini kaydetti. Başkan Geyikçi, ayrıca coğrafi işaretli Finike portakalının bu yıl beklediği değeri göremediğine dikkat çekerek şöyle devam etti: "İlçemiz dünyaca ünlü bir tarım ürünü olan Finike portakalının anavatanıdır. Bu sene çok değerli portakalımız hak ettiği karşılığı alamamış ve ne yazık ki dalında kalmıştır. Bu fuarda en önemli amaçlarımızdan biri de Finike portakalımızın hak ettiği karşılığı bulmasını sağlamaktır. Bunun için fuarımızda üreticilerimizi yeni teknolojilerle buluşturarak, Finike portakalımızı katma değerli bir ürüne dönüşmesini sağlamak istiyoruz. Hasyurt Tarım Fuarı, bu anlamda ülkemizin dört bir yanından bu fuara katılan katılımcıların yanı sıra bölgemizdeki üreticiler için de çok önemli bir görevi üstlenmiş durumdadır."
Ankara Prof. Dr. Yusuf Serdar Sakin: "Mide koruyucu ilaçlar organ hasarlarına yol açabilir" Koru Ankara Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Serdar Sakin, mide koruyucu ilaçların uzun süre kullanımının organ hasarlarına neden olabileceği uyarısında bulundu. Mide koruyucu ilaçların (proton pompa inhibitörleri) 12 haftadan uzun kullanımı durumunda organ hasarı yapabilme riski olan ilaçlar olduğunu ifade eden Prof. Dr. Sakin, bu ilaçların kesin endikasyonu olmadıkça 8 haftadan uzun süreli kullanımının önerilmediğini dile getirdi. Prof. Dr. Sakin, “Gastroözofageal reflü hastalığı gibi uzun soluklu hastalıkta önce yaşam tarzı değişikliği ile şikayetler tedavi edilmeye çalışılmalı, yine de ilaç ihtiyacı varsa mümkün olan en düşük dozda ilaç kullanımı takip eden doktorun değerlendirmesine göre planlanmalıdır” dedi. “Mide koruyucu ilaçlar hastalıkların tedavisinde oldukça geniş bir kullanım alanına sahip” Mide koruyucu ilaçların hastalıkların ve rahatsızlıkların tedavisinde oldukça geniş bir kullanım alanı bulunduğuna dikkat çeken Sakin, “Bu ilaçlar midede asit sekresyonunu baskılayarak aside bağlı oluşan gastroözofageal reflü hastalığı, gastrit, özofajit, Barrett hastalığı, peptik ülser hastalığı, kronik nonsteroid antiinflamatuvar ilaç kullamına bağlı gelişen ülser tedavisi ve Helikobakter pylori eradikasyonu tedavisinde kullanılmaktadırlar” dedi. “Kısa süreli kullanımda yan etkileri bulunuyor” Mide koruyucu ilaçların kısa dönemde oluşturabileceği yan etkilere değinen Sakin, “Günümüzde kullanılan mide koruyucu ilaçların kısa dönemde baş ağrısı, kabızlık, diare, bulantı ve kusma gibi yan etkileri gözlenebilmektedir. Kesin bir tanımlama olmamakla birlikte 4-8 haftadan uzun süre kullanım olarak değerlendirilmektedir. Mide koruyucu ilaçları gastroözofageal reflü hastalığı, özofajit, ülser gibi hastalıklarda oluşabilecek olumsuz durumları önlemek için uzun dönem kullanmak gerekmektedir” ifadelerini kullandı. “Uzun dönem kullanımı organ hasarlarına yol açıyor” Uzun dönem kullanılan mide koruyucu ilaçlarının böbrek hastalıkları (akut böbrek hasarı, akut interstisyel nefrit, kronik böbrek hasarı), kardiyovasküler hastalıklar (kalp krizi, inme), karaciğer hastalığı (karaciğer kanseri), kırıklar, artmış enfeksiyon riski (C. difficile enfeksiyonu, toplum ilişkili pnömoni, Covid-19), mikrobesin eksiklikleri (magnezyum eksikliği, kansızlık, kalsiyum eksikliği, B12 vitamin eksikliği), demans ve mide kanseri riski artışı ile ilişkilendirildiğine değinen Sakin, “Gastoözofageal reflü hastalığı gibi kronik ilaç kullanımı gerektiren hastalarda ise diğer asit baskılayıcı tedavilere geçilmesini (H2 reseptör blokörü); tetikleyen yiyeceklerden uzak durulması, sigara ve tütün ürünlerinin bırakılması, kilo vermenin teşvik edilmesi, yatağın baş kısmının kaldırılması, mide koruyucu ilaçların kesilmesi ya da idameyi sağlayan en düşük ilaç dozunun kullanılmasını önermekteyiz” şeklinde konuştu. Mide koruyucu ilaçların kullanılmadığı zaman ciddi risk oluşacak hastalıkları sıralayan Sakin, “Barrett özofagusu, ciddi özofajit, Zollinger Ellison sendromu, eozinofilik özofajit veya idyopatik pulmoner fibrozis gibi hastalıklarda ilaç kesilmeden devam edilmelidir. Ayrıca mide kanaması riski yüksek olan hastalarda (geçirilmiş mide kanaması öyküsü, ilaca bağlı gelişen ülser öyküsü v.b) kesilmesi önerilmemektedir” dedi. “Doz azaltılarak kesmeye veya birdenbire kesmeye hastanın durumuna göre karar verilmelidir” Uzun süre mide koruyucu ilaç kullanan hastalarda ilacın birdenbire kesilmesinin rebound olarak asit salgısını artırabileceğinden doktora danışılmadan birdenbire bırakılmaması gerektiğini ifade eden Sakin, “Doz azaltılarak kesmeye veya birdenbire kesmeye hastanın durumuna göre karar verilmelidir. Ayrıca yönergeler, yan etki gelişme endişesi ile ilacın mutlaka kullanılması gereken hastalarda kesilmemesini önermektedir. Çünkü genel risk oranı tüm kullanan hastaların yüzde 1-3 ü kadardır. Yan etkilerini gerekçe göstererek bazı hastalarımızda dış faktörlerin (uzmanlığı olmayan doktorlar, hasta yakınları vb) karışmaları sonucu ilaç kullanması gereken hastaların kullanmaması nedeniyle ciddi sorunlarla (mide kanaması, darlık gelişmesi sonucu yutma güçlüğü, kusmalar vb) karşı karşıya kalabilmekteyiz. Bu nedenle uzun süreli ilaç kullanılıp kullanılmamasının doktorun değerlendirmesi ile hastaya göre planlanması önemlidir” açıklamalarında bulundu.
Aydın Aydın Ticaret Borsası üyelerine, İhracat Yıldızları ödülü Zeytin ve zeytinyağı ihracatçılarının Türkiye’deki tek çatı kuruluşu olan Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği’nde düzenlenen 2023 yılı Mali Genel Kurul Toplantısı’nda gerçekleştirilen ‘EZZİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’nde, Aydınlı ihracatçıları gururlandırdı. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği’nin (EZZİB) düzenlemiş olduğu 2023 yılı Mali Genel Kurul Toplantısı’na Aydın Ticaret Borsası Meclis Başkanı A. Bahri Erdel, Meclis Başkan Yardımcıları Ali Çevik ve Rıza Uyar, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cengiz Ülgen, Yönetim Kurulu Üyesi Yakup Er ve Meclis Üyesi Ahmet Şenel katılım sağladı. Gerçekleşen toplantıda Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er, 2022/2023 zeytin ve zeytinyağı sezonunu değerlendirerek “2022/23 sezonunda rekor kırarak, sektör tarihin en yüksek ihracat rakamlarına ulaştık. Sofralık zeytin ihracatımız bir önceki sezona kıyasla tutar bazında yüzde 7 artarak 172 milyon dolardan 184 milyon dolara yükseldi. 1 Kasım tarihinde başlayan 2022/23 zeytinyağı ihracat sezonunda ise 118 ülkeye ihracat gerçekleştirdik, toplam zeytinyağı ihracatımız miktar bazında yüzde 158 artarak 58 bin tondan 150 bin tona, tutar bazında ise yüzde 259 artarak 201 milyon dolardan 723 milyon dolara yükseldi” dedi. Aydınlı ihracatçılar ödülle döndü Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği 2023 yılı Mali Genel Kurulu’nda düzenlenen ‘EZZİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’nde 2023 yılında en çok ambalajlı zeytin ve zeytinyağı ihracatı yapan firmalar ödüllendirildi. Efeler Diyarı Aydın’dan 7 firma ise 2023 yılındaki ihracat başarılarını ödülle taçlandırdı. Aydın Ticaret Borsası üyelerinden Eraydın Tarım Ürünleri 2023 yılı ambalajlı zeytinyağı kategorisinde, Eker Gıda, Günkar İnşaat, Maroli Gıda, Aydona Gıda, Saltay Dış Ticaret Limited Şirketi ve Eroğlu Yerli Ürünler Gıda ise 2023 yılı ambalajlı zeytin kategorisinde derece elde ederek 2023 yılının en çok ihracat yapan firmaları arasında yerini aldı. “Aydınlı ihracatçılarımız gururlandırdı” Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur, düzenlenen EZZİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’nde, Aydınlı zeytin ve zeytinyağı ihracatçı firmaların, ambalajlı zeytin ve zeytinyağı kategorisinde ihracat yıldızı ödülünü almasının Aydın için büyük bir gurur ve onur olduğunu ifade etti. Aydınlı ihracat şampiyonlarını tebrik eden Başkan Çondur; “2023 yılı ihracat yıldızları ödülüne layık görülen üyelerimiz, Türk iş dünyamıza, ülkemiz ihracatına ve ilimize büyük gurur kaynağı olmuştur. Gerçekleştirdikleri ihracatla ülkemiz ekonomisine sağladığı katkılardan dolayı üyelerimizi kutluyor, başarılarının devamını diliyorum” dedi.