ASAYİŞ - 19 Eylül 2025 Cuma 18:31

77 milyon liralık MESEM usulsüzlüğü davasında ilk duruşma

A
A
A
77 milyon liralık MESEM usulsüzlüğü davasında ilk duruşma

Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) üzerinden usulsüzlük yaparak kamuyu 77 milyon lira zarara uğrattıkları iddia edilen 8’i tutuklu, 2’si firari toplam 206 sanığın yargılanmasına başlandı. Sanıklardan fizyoterapist İ.H.B., 7 aydır suçsuz yere tutuklu bulunduğunu söyleyerek, "Avukat A.D., MESEM’den faydalanmış ve 1 milyon 718 bin lira almış. Ben fizyoterapistim. A.D’ye yaptığım masaj sonrasında bana 300 TL göndermişti. Bu verilen para dolayısıyla hakkımda tutuklama kararı verildi" dedi. Heyet, İ.H.B’nin tahliyesine karar vererek, duruşmayı erteledi.


Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde çeşitli meslek gruplarına çırak, kalfa ve usta yetiştirmeyi amaçlayan Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) programında usulsüzlük yapıldığına ilişkin iddialar üzerine Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından geçtiğimiz yıl soruşturma başlatıldı. Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu müfettişinin suç duyurusu üzerine açılan dosyada, İzmit Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından yürütülen Ustalık Telafi Programı’nda 1 Ocak 2022 - 30 Kasım 2023 tarihleri arasında hukuka aykırı işlemler yapıldığı belirlendi. Müfettiş raporunda, vatandaşların usulsüz şekilde programa kaydedildiği, bu yöntemle hem devletten haksız kazanç sağlandığı hem de öğrencilerin SGK primlerinin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ödenerek kamunun zarara uğratıldığı ve ve zimmete para geçirildiği tespit edildi.



Soruşturma sürecinde toplam 206 kişi hakkında işlem yapıldı


Başlatılan soruşturma kapsamında, Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri harekete geçti. 28 Şubat’ta Kocaeli merkezli İstanbul, Hatay, Bingöl, Diyarbakır, Manisa ve Samsun’da eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda, Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü R.Ş. ve aracı firma sahibi S.Ö.’nün de aralarında bulunduğu 39 şüpheli gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 20’si tutuklandı, 18’i adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Soruşturma sürecinde toplam 206 kişi hakkında işlem yapıldı, bunlardan 8’inin halen tutuklu, 2’sinin ise (okul müdür yardımcısı S.K. ile dernek yöneticisi T.S.) firari olduğu öğrenildi.



"77 milyon 706 bin liralık zarar ve 6 bin 233 kişinin kişisel verilerini hukuka aykırı şekilde ele geçirmek"


Hazırlanan 5 klasörlük iddianamede, sanıkların kamuyu yaklaşık 77 milyon 706 bin lira zarara uğrattıkları ve 6 bin 233 kişinin kişisel verilerini hukuka aykırı şekilde ele geçirdikleri öne sürüldü. İddianamede sanıklar hakkında, "Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçundan 4,5 yıldan 15 yıla kadar, "Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme" suçundan ise 2 yıldan 4 yıla kadar olmak üzere 6,5 yıldan 19 yıla kadar hapis cezası talep edildi.



İlk duruşma başladı


Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamenin ardından davanın görülmesine başlandı. Sanık sayısının fazla olması nedeniyle dava 5 oturum halinde yapılacak. İlk oturumda 40’ı tutuksuz 8’i tutuklu sanık savunma yaptı. Sanıklar arasında muhasebe müdürü, şirket yöneticileri, esnaf, öğretmenler yer aldı.



"Kimsenin 1 lirasını almadım"


Tutuklu sanık N.D., "Temizlik personeli olarak firmada 6,7 ay çalıştım. Bilgisayar dahi kullanmayı bilmiyorum. Suçlamayı kabul etmiyorum. Kimsenin 1 lirasını almadım. Okul müdürü ile arkadaştık. Asgari ücretle çalışan kendi halinde bir insandım" suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.



"Evrakları onaylayan Milli Eğitim ama biz tutukluyuz"


Tutuklu sanık E.B., firmasının 2022 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan teşvikler üzerine danışmanlık hizmeti verdiğini ifade ederek, "Atatürk Lisesi ile görüştük, evrakları hazır olan firmalarla ilgili başvuru yapabileceğimizi söylediler. Firmalar evraklarını hazır ederek bize verdi, biz de kuruma teslim ettik. Evrakları bizzat firma onaylıyor, bizim evraklara müdahale gibi bir durumumuz yok. Evrakları onaylayan Milli Eğitim ama biz tutukluyuz. Kişileri verileri ele geçirme gibi bir durumumuz yok. Evrak düzenleme, organize etme, depolama yayma gibi durum söz konusu değil. Kendi rızasıyla kursa katılanlar için rıza katılım belgeleri var. Böyle bir dolandırıcılık varsa durum şirketle ve milli eğitimle ilgili bir durumdur. Teşviki anlatmak dışında bir durumumuz yok. Biz sadece danışmanlık firmasıyız. Biz bilgi satıyoruz. Biz devlet teşviklerini anlatıyoruz, hazırlanan evrakları sunarız ve komisyonumuzu alırız. 7 aydır işlemediğim suçtan dolayı cezaevindeyim. Burada bir hata var" diye konuştu.



"Masaj sonrası 300 TL gönderdi, bu verilen para dolayısıyla hakkımda tutuklama kararı verildi"


7 aydır suçsuz yere tutuklu olduğunu söyleyen fizyoterapist İ.H.B., "7 aydır kendimi bir kuyunun içinde gibi görüyorum. Yanlışlıkla buraya düştüğümü düşünüyorum. Ben daha önce Kocaeli’ye gelmiş değilim. Soruşturma aşamasında okulun adını öğrendim. Okula uğramış bile değilim. Yapılan işlemden haberdar değilim. Avukat A.D’yi tanıyorum ama o kişinin yaptığı işlemle ilgili herhangi bir bilgim yok. A.D., MESEM’den faydalanmış ve 1 milyon 718 bin lira almış. Ben fizyoterapistim. A.D’ye yaptığım masaj sonrasında bana 300 TL göndermişti. Bu verilen para dolayısıyla hakkımda tutuklama kararı verildi. Nitelikli dolandırıcılık suçlaması çok ağır bir suçlama. 7 ay boyunca çocuklarımın yüzüne bakamadım. Bu işi denetleyen veya imza atan değil, olayda ilişkisi olmayan kişiler yargılanıyor. Kendi çevrende bilinen ve sevilen bir insandım. Bu olay sebebiyle okulumdan mezun olamadım. Müşteri portföyümü kaybettim. Tutukluluğumun sona erdirilmesini istiyorum" şeklinde konuştu.



"Suçlamaları kabul etmiyorum"


Tutuklu sanık S.Ö. de suçlamayı kabul etmeyerek, "30 seneden beri muhasebe ile uğraştım ve emekli oldum. Ablama destek olmak için onun yanında çalıştım. Devlet teşvikleri olduğunu öğrenince ablama söyledim ve başvurumuzu yaptık. Suçlamaları kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı.



"Geçimi sağlamak üzere firma yendirmeleri yaptım"


Tutuklu sanık N.B., "Teşvikten haberdar olmam ile firma yönlendirme işlemleri yaptım. Türkiye şartlarında memur olmak kolay değil, geçimi sağlamak üzere verilen teşvikle firma yendirmeleri yaptım. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.



"Milli Eğitim Bakanlığı verdiği teşviki denetleyemedi"


Danışmanlık şirket sahibi olduğunu söyleyen tutuklu sanık S.Ö., "2023 yılında MESEM teşvikiyle tanıştık. Çevremizdeki firmaların teşvikten yararlanmalarını istedik. Firmalar ile görüşmeler yaptık. Teşviklerden bahsettik. Firmalar kendi elemanlarının evraklarını hazırladı biz sadece bu evrakları gerekli yere teslim ettik. Milli Eğitim Bakanlığı verdiği teşviki denetleyemedi. Bu işte bu yanlışlık varsa sorumlusu Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Teşviki bakanlık daha sonra değiştirdi, neden çünkü denetleyemedi. Suçlamaları kabul etmiyorum. Firmaların yüzde 80’i, 90’ı kamu zararını giderdi" diye konuştu.



"Bakanlığa defalarca giderek süreçte işletmeler ile bakanlık arasında uyumsuzluk olduğunu anlattım"


Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde açığa alınan ve tutuklanan okul müdürü R.Ş., "21 sene devlete hizmet eden bir eğitimci olarak 2 yıldır bu konu ile ilgili mağduriyet yaşıyorum. 16 Mayıs 2023’te milli eğitim müdürüne karşılaşan sorunları yazdım. Kursiyerlerin ya da firmalara giden kursiyerlerin bize iş bıraktıklarını anlattım. Bu yazıma il müdürlüğünden cevap gelmedi. Yapılan toplantıda il milli eğitim şube müdürümüz 2022 kasım ayının ortasında ’Cumhurbaşkanımızın yılbaşına kadar 1,5 milyon usta yetiştirme sözü var, bu süreçte boşta hiçbir okul kalmayacak’ dedi. Kontenjanı boş olan sadece benim okulum vardı. Teşvik sürecine baskıyla dahil edildik. Müfettişlere tüm evrakları şeffaflığıyla verdim. Bize gelen evraklar işletmelerden geldi. İşletmelerin bizlere doğru bilgi vermesi ile ilgili yükümlülükleri vardır. Benim o verileri ne arama, ne de bulma imkanım var. Önceliğim öğrencilerin güvenliğini sağlamaktır. Bakanlığa defalarca giderek süreçte işletmeler ile bakanlık arasında uyumsuzluk olduğunu anlattım. İlçe, il milli eğitimden sanık olarak burada kimse yok. Ben kendi kendimi mi afiş etmiş oldum? Benim gönderdiğim yazıdan sonra cevap gelmedi, sonra bakanlık genelgeyi düzenledi. Kaçma şüphem olsaydı idari soruşturma sürecinde kaçardım, tahliyemi istiyorum" şeklinde konuştu.


Tutuklu sanık Ö.B. de, suçlamaları kabul etmeyerek, görevinin evrakları okula teslim etmek olduğunu, olayda dahli olmadığını söyledi. Tutuksuz sanıkların da dinlendiği duruşmada birçok sanık aldıkları teşviki faiziyle geri ödediklerini söyledi.



1 kişi tahliye edildi


Mahkeme heyeti, sanık fizyoterapist İ.H.B’nin tahliyesine, tutuksuz sanıkların adli kontrol şartlarının kaldırılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.


Yargılamanın ikinci oturumu 22 Eylül’de devam edecek.



77 milyon liralık MESEM usulsüzlüğü davasında ilk duruşma

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye Osmaniye Uluslararası Yarı Maratonu renkli görüntülere sahne oldu Osmaniye’de düzenlenen Uluslararası Yarı Maratonu’nda erkeklerde Ahmet Alkanoğlu, kadınlarda ise Nursena Çeto birinciliği elde etti. Maraton kapsamında gerçekleştirilen yarışlar ve halk koşusu, renkli ve neşeli görüntülere sahne oldu. Osmaniye Belediyesi ile Türkiye Atletizm Federasyonu iş birliğinde düzenlenen organizasyon kapsamında 21 kilometrelik yarı maraton, 10 kilometrelik yarış ve halk koşusu için belediye binası önünde tören düzenlendi. Organizasyona, 11’i yabancı olmak üzere toplam 635 sporcu katıldı. Osmaniye Belediye Başkanı İbrahim Çenet’in startını verdiği ve yine belediye binası önünde sona eren maratonun erkekler klasmanında Ahmet Alkanoğlu, 1 saat 3 dakika 37 saniyelik derecesiyle birinci oldu. Kenyalı sporcu Hillary Kipchumba 1 saat 3 dakika 55 saniyelik derecesiyle ikinci, Ersin Tekal ise 1 saat 5 dakika 38 saniyelik derecesiyle üçüncü sırada yer aldı.Kadınlar klasmanında ise Nursena Çeto, 1 saat 16 dakika 25 saniyelik derecesiyle birinciliği elde etti. Sümeyye Erol 1 saat 17 dakika 51 saniyeyle ikinci, Berfin Kaya da 1 saat 19 dakika 41 saniyelik derecesiyle üçüncü oldu. 10 kilometrelik yarışta erkeklerde Ramazan Baştuğ, kadınlarda ise Ruken Tek birinci olarak yarışı tamamladı. Halk koşusunda ise şehir protokolü ve vatandaşlar birlikte yarışarak keyifli anlar yaşadı. Renkli görüntülerin oluştuğu etkinlikte, katılımcıların neşeli halleri dikkat çekti.Yarışların ardından düzenlenen törende dereceye giren sporculara kupa ve para ödülleri takdim edildi. Organizasyon, sporcular ve vatandaşlardan yoğun ilgi gördü.
Bingöl Bingöl’de gençlere ve ailelere yönelik farkındalık konferansları düzenlendi Bingöl’de 2025 Aile Yılı faaliyetleri kapsamında, gençlere ve ailelere yönelik farkındalık konferansları düzenlendi. 2025 Aile Yılı faaliyetleri kapsamında, Bingöl Valiliği himayelerinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesinde gençlere ve ailelere yönelik bir dizi farkındalık etkinlikleri gerçekleştirildi. Programların ilk ayağı, merkezde lise öğrencilerine yönelik olarak düzenlendi. ’Ben Gelmiyorum, Sen Getiriyorsun’ başlıklı konferansta Ahmet Sula, emniyet teşkilatındaki mesleki birikimini sanat, edebiyat ve insan psikolojisiyle harmanlayarak gençlerle paylaştı. Programda; içsel yolculuk, yaşam farkındalığı, değerler, öz saygı ve kişisel sorumluluk konuları ele alındı. Aynı başlıkla düzenlenen ikinci konferans ise farklı liselerden öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirildi. Programda gençlerin özgüven kazanmaları ve hayatlarına bilinçli şekilde yön vermeleri vurgulandı. Öğrencilere yönelik konferansların ardından ailelere özel olarak "İnSANA Yolculuk" başlıklı bir program düzenlendi. Programda aile içi iletişim, empati, kuşak farklılıkları, dijital çağın aile yapısına etkileri ve değer aktarımı konuları ele alındı. Konferans dizisinin son ayağı ise Genç ilçesinde gerçekleştirildi. "Ben Gelmiyorum, Sen Getiriyorsun" başlıklı konferansta Ahmet Sula, gençleri düşünmeye, sorgulamaya ve üretmeye teşvik etti.
Çanakkale Çanakkale’de 5 kişinin ölümüyle sonuçlanan kaza genç çifti birbirinden ayırdı Çanakkale’de 5 kişinin hayatını kaybettiği ve 1 kişinin yaralandığı kaza, 5 ay önce evlenen Neslihan ve Mustafa Soysal çiftini birbirinden ayırdı. Kaza, gece saat 02.30 sıralarında Lapseki-Çanakkale kara yolunda meydana geldi. Sürücüsünün kimliği henüz belirlenemeyen 35 APD 325 plakalı otomobil, iddiaya göre polisin ’dur’ ihtarına uymayarak kaçmaya başladı. Polisle kovalamacaya giren otomobil Kangırlı sapağında ters yöne girip, o sırada Lapseki istikametinden gelen 17 LP 800 plakalı otomobile çarptı. Kazayı gören diğer sürücüler durumu 112 Acil sağlık ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda ambulans ve itfaiye ekibi sevk edildi. Kaza sonucunda iki otomobildeki 5 kişi hayatını kaybederken, 1 kişi ise yaralandı. Kazada, 35 APD 325 araçta bulunan Nuray Tekin, Osman Göksu, Doğuran Samet Eğer hayatını kaybetti. Mustafa Soysal idaresindeki 17 LP 800 plakalı araçta bulunan Neslihan Soysal ve Hanife Soysal hayatını kaybederken sürücü yaralandı. Ambulansla hastaneye kaldırılan sürücü taburcu edildi. Genç kadın da hayatını annesi gibi trafik kazasında kaybetti Kazada hayatını kaybeden edebiyat öğretmeni Neslihan Soysal’ın annesi Feray Akın’ı 2017 yılında Muğla’da Anneler Günü gezisinde trafik kazasında, babasını ise 2020’de kaybettiği öğrenildi. Neslihan Soysal’ın 5 ay önce evlendiği eşi Mustafa Soysal ise kazadan yaralı olarak çıktı.
Tekirdağ Tekirdağ’da hamsi izdihamı: 3 ton hamsi dağıtıldı Tekirdağ’da düzenlenen "2. Hamsi ve Mıhlama Festivali"nde yaklaşık 3 ton hamsi ücretsiz dağıtılırken, alanda uzun kuyruklar oluştu. Karadeniz İlleri Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nce Karadeniz Mahallesi’nde gerçekleştirilen festival yoğun ilgi gördü. Festival alanına gelen vatandaşlar, Trabzon ekmeği, Akçaabat köftesi, Vakfıkebir tereyağı başta olmak üzere Karadeniz Bölgesi’ne özgü ürünlerin yer aldığı stantları gezdi, kemençe eşliğinde horon oynadı. Hamsi için metrelerce kuyruk Festival kapsamında kurulan ızgaralarda pişirilen yaklaşık 3 ton hamsi vatandaşlara ücretsiz olarak ikram edildi. Hamsiden tatmak isteyenler uzun kuyruklar oluştururken, oluşan kalabalık dronla havadan görüntülendi. Dernek Başkanı Muharrem Akyüz, gazetecilere yaptığı açıklamada, 10 bin kişilik hamsinin festival alanında hazırlandığını söyledi. Akyüz, "Burada hamsi bir temsil. Önemli olan aynı çimende buluşmak. Karadeniz’in gücü, bizim kardeşliğimiz, hamsi ve mıhlamanın birleştiriciliği. Herkesi bekliyoruz" dedi. Etkinliğe İstanbul, Çanakkale, Edirne ve Kırklareli’nden de katılım olduğunu belirten Akyüz, festivalin kente ekonomik katkı sağladığını vurgulayarak, "Bütün oteller dolu. Akşam gezdim, dolaştım. Bu tip hareketin her yere katkısı var. Bunların artması lazım. Her şeyden önemlisi bütün Türkiye burada. Türkiye’nin renklilikleri ve farklılıkları burada herkes aynı horon halkasında buluşuyorlar. Kimse kimseyi ayırmaksızın aynı tencereden mıhlamayı ve aynı ızgarada pişen hamsiyi bölüşüyoruz. Bu çok güzel bir şey" ifadelerini kullandı. Hamsi ve Mıhlama Festivali, bu gece düzenlenecek Selçuk Balcı konseriyle sona erecek.