ÇEVRE - 05 Aralık 2025 Cuma 14:47

Başkan Büyükakın: "Marmara Denizi’ne her gün 4.5 milyon metreküp kanalizasyon atığı bırakılıyor"

A
A
A
Başkan Büyükakın: "Marmara Denizi’ne her gün 4.5 milyon metreküp kanalizasyon atığı bırakılıyor"

İzmit Körfezi’ndeki deniz yaşamının korunması ve iyileştirilmesine yönelik hayata geçirilen İzmit Körfezi Dip Çamuru Temizliği Projesi’nde 2. Etap çalışmaları devam ediyor. "Hedef: Sağlıklı Bir Deniz Ekosistemi" konulu panelde projenin geldiği son nokta mercek altına alınırken Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tahir Büyükakın, "Biz burada istediğimiz kadar temizleyelim, diğer yandan Marmara Denizi’ne atık atılmaya devam ediliyor. Bugün Marmara Denizi’ne her gün 4.5 milyon metreküp kanalizasyon atığı bırakılıyor. Kocaeli’de ise 23 arıtma tesisi var ve bir damla su bile arıtılmadan denize gitmiyor" dedi


Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde, İzmit Körfezi’ndeki deniz yaşamının korunması ve iyileştirilmesine yönelik hayata geçirilen İzmit Körfezi Dip Çamuru Temizliği Projesi’nde 2. Etap çalışmaları devam ediyor. Körfez’in yeniden nefes almasını ve denizdeki canlı popülasyonunun ciddi şekilde artmasını sağlayan projenin geldiği son nokta, "Hedef: Sağlıklı Bir Deniz Ekosistemi" konulu panelde mercek altına alındı. Kocaeli Kongre Merkezi’ndeki programa ilgi yüksek olurken, özellikle bilim insanları projeye övgüler yağdırdı. İzmit Körfezi’ndeki dalış deneyimleri ve saha gözlemleri aktarıldı; uzmanlar, projenin olumlu ekolojik etkilerini katılımcılarla paylaştı.



Uzmanlar değerlendirdi


Program kapsamında ilk olarak ‘Marmara Yeniden: Körfez Dip Çamur Temizliği’ paneli gerçekleştirildi. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mustafa Sarı moderatörlüğünde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tahir Büyükakın, İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyay, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Kağan Özdemir ve TSSF Yönetim Kurulu Üyesi, Dünya Şampiyonu Milli Sporcu Devrim Cenk Ulusoy projenin etkilerini değerlendirdi. Panel öncesi, Başkan Büyükakın’ın da eşlik ettiği uzman ekibin proje sahasında 25 Kasım 2025 tarihinde gerçekleştirdiği dalış ile su altında gözlemlenen güncel doğal ekosistem öğeleri ve projenin sonuçları çevresel etkiler açısından katılımcılara aktarıldı.



"Marmara Denizi’ne her gün 4.5 milyon metreküp kanalizasyon atığı bırakılıyor"


Prof. Dr. Mustafa Sarı, projenin hayata geçirilmesinde büyük emekleri bulunan Başkan Büyükakın’a teşekkür etti. Başkan Büyükakın ise popülist kaygılarla hizmet etmediklerini belirtti, İzmit Körfezi Dip Çamuru Temizliği Projesi’ni örnek verdi. Büyükakın, "Bugün Marmara Denizi’ne her gün 4.5 milyon metreküp kanalizasyon atığı bırakılıyor. Kocaeli’de ise 23 arıtma tesisi var ve bir damla su bile arıtılmadan denize gitmiyor. Kocaeli’de arıtma tesislerinin yüzde 73’ü ileri biyolojik arıtma. 3 yıl sonra yüzde 100’ü ileri biyolojik arıtma olacak" dedi.



"Marmara Denizi’ne atık atılmaya devam ediliyor"


Marmara Denizi ölmemesi için çalışmalar yapılması gerektiğini söyleyen Başkan Büyükakın, "Biz burada istediğimiz kadar temizleyelim, diğer yandan Marmara Denizi’ne atık atılmaya devam ediliyor. Biz bu temizliği yapmazsak yarının nesillerinin denize girme şansı yok. Çamuru oradan almadığımız müddetçe balıkların yaşaması mümkün değil. Canlıların orada tutunabilmesi için dibe inerek oksijene ulaşabilmesi lazım. O yüzden bunu temizlemeliyiz. Ama temizleme kararı çok radikal ve zor bir karar. Buna rağmen biz projenin hayata geçirilmesini sağladık" diye konuştu.



Diğer kentler örnek almaya başladı


Başkan Büyükakın, Türkiye’nin en büyük çevre projesi olan İzmit Körfezi Dip Çamuru Temizliği’nin diğer kentlere de örnek olmaya başladığını vurgulayarak, "Burada çok büyük bir proje gerçekleştiriliyor. Önümüzdeki yıl Türkiye’de gerçekleştirilecek COP Zirvesi’nde de konuşulacak en önemli başlıklardan birisi olacak. Ülkemiz adına da gurur kaynağı olacak. Bir başka sevindirici gelişme ise diğer körfezlerde de benzer uygulamalara yönelik eğilimlerin başlaması. Burada yapılan rehabilitasyon çalışması çok sayıda akademik çalışmaya öncülük edecek. Burada çok sayıda yayın da yapılacak. Rehabilitasyon alanında da dünyada birçok yayına örnek olacak" şeklinde konuştu.



İzmit Körfezi iyileşme yönünde azimle ilerliyor


İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyay, iklim krizi tehdidiyle karşı karşıya olduğumuzu vurgulayarak İzmit Körfezi Dip Çamuru Temizliği sonrasında gözlemlenen iyileşmeleri anlattı. Okyay, ekosistemin kendini yeniden toparlamaya başladığını belirterek, "Hasta bir insan gibi yavaş yavaş iyileşiyor. İzmit Körfezi azimle kendini toparlama yönünde ilerliyor" dedi.


Dalış sırasında pisi balığına rastladıklarını aktaran Prof. Dr. Mustafa Sarı ise balığın av beklerken bulunduğunu, çevrede yiyebileceği türlerin varlığıyla kendisine yeniden bir yaşam alanı oluşturduğunu kaydetti.



"En başta İzmir Körfezi olmak üzere hemen hemen kıyıya olan her şehirde deniz kirliliği sorunu var"


İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Kağan Özdemir, "En başta İzmir Körfezi olmak üzere hemen hemen kıyıya olan her şehirde deniz kirliliği sorunu var. Belediyelerin altyapı sistemlerini düzeltmeleri gerekiyor" dedi ve İzmir örneğini verdi. İzmit Körfezi’nin bu konuda şanslı olduğunu ifade eden Özdemir, büyükşehirin Marmara Denizi’nde ilk neşteri attığını vurguladı. Özdemir, proje kapsamında kullanılan tarama gemisi ile hidrolik şekilde çamurun dağılmasını engelleyecek şekilde çalıştıklarını ifade etti.



Dünya şampiyonu Körfez’deki temizliği aktardı


Dünya Şampiyonu Milli Sporcu Devrim Cenk Ulusoy ise İzmit Körfezi Dip Çamuru Temizliği öncesinde gerçekleştirdiği dalış deneyimini katılımcılar ile paylaşarak hiç haz almadığını ve denizdeki yeşil tonunun koyuluğuna dikkat çekti. Körfez temizliği ardından projeye dahil olarak tekrar dalış yapan Ulusoy, ilk su ile temasındaki gözlemlediği iyileşmeleri aktararak dibin berraklaştığını kaydetti. Projenin başarısının açıklamaya gerek olmayacak kadar büyük olduğunu ekleyen Özdemir ise, "Böyle vizyoner bir başkanı seçtikleri için Kocaeli halkını kutluyorum" dedi.



3,8 milyon metreküp çamur çıkarılması hedefleniyor


İzmit Körfezi’nin doğu baseninde biriken dip çamurunun koku, bulanıklık ve müsilajı tetiklemesi üzerine Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılarak yapılan TÜBİTAK MAM ve İstanbul Üniversitesi çalışmaları, çamurun ekosistem ve toplum sağlığı için ciddi risk taşıdığı ortaya konmuştu. Bu bilimsel sonuçlar doğrultusunda 2 Mayıs 2023’te başlatılan ve Avrupa’nın en büyük çevre projelerinden biri olan İzmit Körfezi Dip Çamuru Temizleme Projesi, 468 hektarlık alanda toplam 3,8 milyon metreküp çamurun çıkarılmasını hedefliyor.



1,715 milyon metreküp çamur denizden uzaklaştırıldı


Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı arasında imzalanan iş birliği protokolüyle yürütülen proje üç etaptan oluşurken, ilk etap tamamlandı ve ikinci etap devam ediyor. Bugüne kadar 189 hektarlık alanda yaklaşık 115 bin kamyona eşdeğer 1,715 milyon metreküp çamur deniz ortamından uzaklaştırıldı; karada yapılan susuzlaştırma çalışmalarında ise 1.687 geotekstil tüp kullanıldı.



Bilimsel izleme ve ekosistem çalışmaları sürüyor


İzmit Körfezi’nde sürdürülen bilimsel çalışmalar kapsamında TÜBİTAK-MAM tarafından deniz suyu kalitesi ve 12 derenin sürekli izlenmesini sağlanırken, İstanbul Üniversitesi temizlenen alanlarda su kalitesi ve biyoçeşitliliği takip ediyor. ODTÜ ekosistem modelleme çalışmalarıyla Körfez için yönetim önerileri üretiyor; Gebze Teknik Üniversitesi tarafından dereler için dijital ikiz modeller geliştiriliyor ve kirlilik senaryoları analiz ediliyor. Kocaeli Üniversitesi ise yapay resiflerin ekosistem üzerindeki etkilerini bilimsel olarak izleyip raporluyor.



Başkan Büyükakın: "Marmara Denizi’ne her gün 4.5 milyon metreküp kanalizasyon atığı bırakılıyor"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Elazığ’da emniyet ve jandarmaya 84 yeni araç Elazığ Valilik Meydanında düzenlenen törenle emniyet ve jandarma teşkilatına tahsis edilen 84 yeni araç hizmete alındı. Elazığ’da Valilik Meydanında İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığına tahsis edilen 84 yeni aracın hizmete alım töreni gerçekleştirildi. Program, saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Ardından İl Müftüsü Yusuf Bingöl’ün yaptığı dua ile araçların hizmete alım süreci tamamlandı. Törene, Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, AK Parti Elazığ Milletvekili Ejder Açıkkapı, CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, Cumhuriyet Başsavcısı Aşkın Yeğin, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Alpaslan Doğan, İl Emniyet Müdürü Adnan Karayel, İl Müftüsü Yusuf Bingöl, siyasi parti temsilcileri, kurum ve kuruluş müdürleri katıldı. Emniyet ve jandarma teşkilatlarının ülkenin dört bir yanında büyük fedakarlıkla görev yaptığını belirten Vali Hatipoğlu, "Emniyet ve jandarma teşkilatımız yurdumuzun dört bir tarafında zaman ve saha mefhumu göstermeksizin kahramanca görev yapmaktadır. Bu anlamda teknik altyapısını iyileştirmek, kullanmakta olduğu araçların yenilenmesini sağlamak amacıyla 2024 ve 2025 yıllarında kapsamlı çalışmalar yapıldı. Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle İstanbul’da yapılan törenle 9 bin 200 araç emniyet, jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığına gönderilmişti. Bu araçlardan 84’ü ilimize intikal etti ve bugün burada bunların törenini gerçekleştiriyoruz. İçişleri Bakanlığımızın desteğiyle gerçekleşen bu alımda İl Özel İdaremizin, belediyemizin, sivil toplum kuruluşları ile hayırseverlerimizin çok kıymetli katkıları oldu" dedi. Program sonunda yeni araçlar protokol üyeleri tarafından incelenerek hizmete alındı.
Erzurum Atatürk Üniversitesi, "Devler Ligi"ndeki yerini daha da güçlendirdi Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından düzenlenen 2025 Araştırma Üniversiteleri Değerlendirme Toplantısı, Yıldız Teknik Üniversitesinin ev sahipliğinde, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıya Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’nun yanı sıra YÖK üyeleri ile araştırma ve aday araştırma üniversitelerinin rektörleri ve rektör yardımcıları katıldı. Bu yıl açıklanan 2025 Araştırma Üniversiteleri Değerlendirme Raporu sonuçlarına göre, A2 kategorisinde yer alan Atatürk Üniversitesi, bir basamak daha yükselerek genel sıralamada 16, devlet üniversiteleri arasında ise 13. sıraya yerleşti ve kategorideki konumunu güçlendirdi. Üniversitenin performansındaki bu yükseliş, yürütülen proje odaklı çalışmaların, araştırma altyapısına yapılan yatırımların, nitelikli akademik üretimin ve uluslararasılaşma hamlelerinin olumlu bir yansıması olarak değerlendirildi. Türkiye genelinde 23 araştırma üniversitesi ile 6 aday araştırma üniversitesinin katılımıyla yapılan toplantıda kurumların güncel performansları, gelişim alanları ve araştırma kapasitesini güçlendirmeye yönelik süreçler ayrıntılı biçimde ele alındı. Toplam 208 yükseköğretim kurumunun değerlendirildiği süreçte, Araştırma Üniversitesi statüsüne sahip ilk 23 üniversiteden 22’si 2025 yılı sıralamasında yerini korumayı başardı. Sıralamadaki tek değişiklik ise aday statüsünde gerçekleşmiş olup, Gaziantep Üniversitesinin yerine Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi aday listesine dahil edildi. 20 göstergede artış: Araştırma performansında güçlü ivme Atatürk Üniversitesi bu yıl, raporda yer alan göstergelerin genelinde ilerleme kaydederek toplam 20 göstergede artış elde etti. Özellikle kritik alanlarda dikkat çekici yükselişler kaydedildi. Buna göre; Ulusal Ar-Ge ve yenilik destek programlarından kuruma aktarılan fon tutarı %100 arttı. Ulusal patent belge sayısı %103 yükseldi. Kamu fonları kapsamında üniversite-iş dünyası iş birliğiyle yürütülen Ar-Ge ve yenilik projelerinden alınan fonlarda %124 artış sağlandı. Dünya akademik başarı sıralamasındaki performans %171 oranında iyileşti. Uluslararası patent belge sayısında %256 artış görüldü. Bu göstergelerdeki gelişim, Atatürk Üniversitesinin araştırma odaklı büyüme stratejisinin somut çıktıları olarak dikkat çekiyor. Üniversite, bilimsel üretimi destekleyen altyapı yatırımları, proje hazırlık kapasitesini güçlendiren çalışmalar ve ulusal-uluslararası iş birlikleri sayesinde Ar-Ge ekosistemini her geçen yıl daha da ileri taşıyor. YÖK Başkanı Özvar: "Asıl değer, üniversitelerimizin niteliksel gelişimidir" Toplantının açılışında konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, araştırma üniversitelerinin Türkiye’nin yükseköğretim vizyonundaki kritik rolüne vurgu yaparak şu değerlendirmelerde bulundu: "Önceliğimiz, üniversitelerimizin eğitim-öğretim, araştırma ve sosyal sorumluluk alanlarında daha güçlü ve saygın bir konuma ulaşmasıdır. Sıralamalara ilişkin yaklaşımımız da bu çerçevededir; asıl değer, sıralamaların kendisinde değil, üniversitelerimizin niteliksel gelişimine katkı sunmasındadır. Araştırma üniversitelerimizin bu motivasyonla ortaya koyduğu performans ve yükseliş ise memnuniyet vericidir." Rektör Hacımüftüoğlu: "Bu başarı ekip ruhuyla ortaya koyduğumuz yoğun emeğin sonucudur" Atatürk Üniversitesinin sıralamadaki yükselişini değerlendiren Rektör Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, üniversitenin araştırma ekosistemindeki kararlı ilerleyişine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: "Bilimsel üretimi teşvik eden, araştırmacılarımıza destek sunan, altyapı yatırımlarını güçlendiren ve uluslararası görünürlüğümüzü artıran adımların meyvelerini almaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Değerlendirmede bir basamak yükselerek 16. sıraya yerleşmemiz, ekip ruhuyla ortaya koyduğumuz yoğun emeğin sonucudur. Bundan sonraki süreçte hedefimiz, araştırma kapasitemizi daha da artırarak hem bölgesel hem ulusal hem de küresel ölçekte daha güçlü bir konuma erişmektir. Bu başarıda emeği geçen tüm mensuplarımıza teşekkür ediyorum." Araştırma Üniversitesi nedir? YÖK tarafından yürütülen Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması Programı, Türkiye’deki üniversitelerin belirli alanlarda uzmanlaşmasını ve araştırma kapasitesinin güçlendirilmesini amaçlayan bir modeldir. Bu kapsamda Araştırma Üniversitesi statüsü, yalnızca eğitim-öğretim faaliyetleriyle değil; ürettiği bilimsel bilgi, yürüttüğü ulusal ve uluslararası projeler, patent çıktıları, yayın performansı ve Ar-Ge kapasitesi ile ülkenin bilim ve teknoloji ekosistemine önemli katkılar sunan üniversitelere verilmektedir.
Adıyaman Okullar bölgesinde asfalt çalışmaları devam ediyor Adıyaman Belediyesi, Esentepe Caddesi’ndeki okullar bölgesinde asfalt serim çalışmalarını hızlandırdı. Başkan Tutdere, "Gençlerimizin taleplerine kayıtsız kalmadık, onların yolu açık olsun diye çalışıyoruz" dedi. Öğrenciler başta olmak üzere servis şoförlerinin ve vatandaşların yoğun olarak kullandığı Esentepe Caddesi’nde altyapının tamamlanmasının ardından asfalt serimi ile yollar yeni görünümüne kavuşmaya başladı. Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere asfalt serim çalışmalarını yerinde inceledi. Öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin taleplerine kayıtsız kalmadıklarını belirten Başkan Tutdere, "Adıyaman Belediyesi olarak okullar bölgesi olarak tabir ettiğimiz bu alanda çalışmalarımızı asfalt, altyapı ve kaldırım çalışmalarını aralıksız sürdürüyoruz. Burası Adıyamanımızın ve gençlerimizin eğitim yuvası. Fen Lisesi başta olmak üzere birçok lisemizin olduğu, öğretmenlerimizin, velilerimizin, öğrenci servislerimizin yoğun olarak kullandığı bir alan ve uzun yıllardır hizmet bekliyordu. Adıyaman Belediyesi olarak gençlerimizin, öğretmenlerimizin ve halkımızın bu taleplerine duyarsız kalmadık. Çalışmalarımızı bu bölgede yoğunlaştırdık. Bir hafta içerisinde burayı tamamlayıp çocuklarımızın, eğitim camiamızın ve eğitim emekçilerimiz, öğretmenlerimizin hizmetine almış olacağız" dedi. Devam eden altyapı ve üst yapı çalışmalarıyla Adıyaman’ın çehresinin gün geçtikçe güzelleştiğini dile getiren Başkan Tutdere "Adıyaman Belediyesi altyapı ve üst yapı çalışmalarına aralıksız bir şekilde devam ediyor. Kentimiz gün geçtikçe iyileşiyor. Adıyaman Belediyesi olarak her zaman her sokakta, her yerde çalışmalarımız, mücadelemiz, her yerde halkımızla güçlü bir işbirliğimiz var. Bu güçlü işbirliği ve dayanışmayla yaralarımızı sarıyoruz. Yolculuğumuza Adıyaman olarak hep beraber geleceğe umutla bakıyoruz" ifadelerini kullandı.
Niğde Niğde’de bal ormanı için 5 bin fidan toprakla buluştu Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, Dünya Toprak Günü’nde anlamlı bir etkinliğe imza atarak Ayhan Şahenk Vakfı ve Orman İşletme Müdürlüğü iş birliğiyle "Bal Ormanı Kurulumu" programı düzenledi. Bor ilçesindeki Ayhan Şahenk Tarımsal Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlik kapsamında, bal ormanı oluşturulması için 5 bin fidan toprakla buluşturuldu. Programa katılan Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu, üniversitenin tarımsal araştırma alanlarının genişliği ve üretim kapasitesine dikkat çekerek, "Üniversitemizin Tarımsal Araştırma Merkezleri’nde bugün 1000 dönümün üzerinde ekili alan bulunuyor. Geri kalan boş alanlarımızı ise bal ormanı dikerek değerlendiriyoruz. Hem eğitim hem üretim noktasında önemli bir adım attık. Dünya Toprak Günü’nde 5 bin fidanı bereketli topraklarımızla buluşturduk. Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimizle birlikte buradayız. Ürün çeşitliliğini 300-350’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Sürecin her aşamasında yanımızda olan İl Orman Müdürlüğü’ne ve Şahenk Vakfımıza teşekkür ediyorum" dedi. Ayhan Şahenk Vakfı Genel Müdürü Zafer Nuri Eraslan ise çevre çalışmalarına verdikleri önem doğrultusunda Türkiye’nin farklı noktalarında yürüttükleri projelerden örnekler verdi. Vakfın ülke genelinde 7 orman ve toplam 570 bin dikili ağaca sahip olduğunu belirten Eraslan, Niğde’deki bal ormanının bu çalışmalar arasında özel bir yere sahip olduğunu söyledi ve "Kamu yararına faaliyet gösteren bir vakıf olarak çevre projelerine büyük önem veriyoruz. Üniversite bünyesinde oluşturulan bu ormana destek verirken eğitime, uygulamaya ve üretime katkı sağlamayı amaçladık. Toprak Günü’nde böyle anlamlı bir etkinlikte yer almaktan mutluluk duyuyoruz" diye konuştu. Konuşmaların ardından öğrenciler, akademisyenler ve protokol üyeleri hep birlikte fidan dikerek bal ormanı için fidanları toprakla buluşturarak can suyunu verdi.