GÜNDEM - 07 Eylül 2025 Pazar 09:36

Bu karakol uçuyor: TSK’nın göz bebeği

A
A
A
Bu karakol uçuyor: TSK’nın göz bebeği

Hem mavi vatanın hem de gökyüzünün adeta gözü kulağı konumunda bulunan Deniz Kuvvetleri’ne ait P-72 Deniz Karakol Uçağı, milli sondaj gemilerine de havadan siper oluyor. Karakol uçak aynı zamanda düşman unsurlarının su altındaki faaliyetlerini tespit edebilme yeteneğine de sahip. Yardım çağrısı yapan gemilere Hızır gibi yetişen deniz karakol uçakları, özellikleri ve sistemleri ile mavi vatanın güvenliğinde kilit rol oynuyor.


Adını, Türkiye’nin Kıbrıs’taki ilk hava harp şehidi olan Pilot Yüzbaşı Cengiz Topel’den alan ve Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde konuşlu bulunan Topel Deniz Hava Üs Komutanlığı, Türkiye’nin mavi vatandaki hak ve menfaatlerini başarılı görevler ile koruyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çok önemli konumunda bulunan Deniz Hava Komutanlığı bünyesindeki P-72 Deniz Karakol Uçağı, adeta ülkenin gökyüzündeki kalesi olarak görev yapıyor. Türk Deniz Kuvvetleri’nin seçkin birliklerinden 301. Deniz Hava Filo Komutanlığı ise bu stratejik gücün sahadaki yansıması olarak öne çıkıyor.


Filo, envanterindeki modern deniz karakol uçakları ve bunların sahip olduğu üstün teknoloji sensör ve silah sistemleriyle donanmanın caydırıcı gücünü gökyüzüne taşıyor.



Havadan koruma kalkanı


Potansiyel tehditlerin tespiti, deniz haydutluğu ve her türlü yasa dışı faaliyetle mücadele gibi genel görevlerinin yanı sıra deniz karakol uçağı, Türkiye’nin stratejik enerji hamlelerine de havadan kalkan oluyor. Karadeniz’de aktif görev yapan Fatih, Yavuz, Kanuni gibi milli sondaj gemilerinin üzerinde düzenli keşif ve gözetleme uçuşları icra eden filo, hem muhtemel tehditlere karşı caydırıcılık sağlıyor hem de gemi personeline ve Türk milletine her an yanlarında oldukları mesajını en güçlü şekilde hissettiriyor.



Sistemler yerli


MELTEM-III Projesi kapsamında, 6 deniz karakol uçağının yapısal ve elektriksel tadilatı ile sistem testleri, entegre lojistik destek aktiviteleri, TUSAŞ tarafından gerçekleştirildi. Türk Havacılık ve Uzay Sanayi tarafından ise detay parça üretimi, yapısal ve elektriksel tadilatı ile sistem testleri, malzeme tedariki, yer ve uçuş testleri desteği, entegre lojistik destek aktiviteleri yapıldı. ASELSAN tarafından da sistem tedariki sağlandı.


Uçaklarda Milsoft tarafından geliştirilen Link 11 ve Link 16 sistemleri bulunurken, deniz karakol yer istasyonu ise HAVELSAN tarafından P-72 uçaklarına destek verecek şekilde güncellendi. Deniz karakol uçakları denizaltı tespiti için ise çok gelişmiş sistemlere sahip. Uçaklar, su üstündeki ya da şnorkel yapmış bir denizaltıyı kilometrelerce uzaktan tespit ediyor. Aynı zamanda ise yüzlerce su üstü hedefini izleyebilen radarlar ile donatılmış durumda. Su üstü ile bağlantısı bulunmayan denizaltıların tespiti için de sonoboylara sahip. Sonoboylar gönderdiği ses dalgaları ya da denizaltıdan gelen ses dalgalarını değerlendirerek düşman denizaltısını tespit ederek, deniz karakol uçağına bildiriyor. Daha sonra ise tespit edilen düşman denizaltısının imha süreci başlıyor.



Yüksek moral ve ekip ruhu


301. Filo’nun öncülüğünde gökyüzünde adeta ülkenin kalesi olan deniz karakol uçaklarının operasyonel başarısının temelinde, ileri teknolojiye sahip sistemlerin yanı sıra personelin yüksek vazife bilinci ve motivasyonu yatıyor. Personelin üniformalarında gururla taşıdığı filo arması, birliğin ortak kimliğini ve göreve olan adanmışlığı simgeliyor.


Cengiz Topel Deniz Hava Üs Komutanlığı’nda görevli Deniz Pilot Binbaşı Abbas Ersen Kanat, İhlas Haber Ajansı’na (İHA) yaptığı açıklamada, zorlu ve stratejik görevlerini anlattı. İcra ettikleri keşif, gözetleme ve karakol görevinin temel amacının Türkiye’nin denizlerdeki menfaatlerini korumak ve güvenliğini sağlamak olduğunu vurgulayan Kanat, "Karakol uçağı filosu olarak temel görevimiz, ülkemizin denizlerdeki menfaatlerini korumak ve güvenliğini sağlamak, yetkisiz veya yasa dışı faaliyetleri gözlemleyerek ve gerekli hukuki ve cezai tedbirleri almak için yetkili makamlara bildirmektir" dedi.



7/24 görev başındalar


Bu kapsamda mavi vatanda sürekli karakol uçuşları icra ettiklerini belirten Kanat, şunları kaydetti:


"Öncelikle görevlerimiz arasında keşif gözetleme ve karakol faaliyetleri yer almaktadır. Mavi vatanda karakol uçuşları icra ederek deniz trafiğini, şüpheli ve tehlikeli gemileri, yasa dışı ve sualtı tehditlerini tespit ederek durumsal farkındalığın artırılmasına katkıda bulunmaktayız. Denizaltı Savunma Harbi kapsamında ise deniz karakol uçaklarımızın sahip olmuş olduğu radar, sonoboy gibi gelişmiş sensör sistemlerini kullanarak denizaltıların tespit, takip etme ve gerekirse etkisiz hale getirme görevlerini icra edebilmekteyiz. Bunlara ilave olarak arama kurtarma görevlerinde de aktif rol oynamakta, denizde kaybolan veya yardım çağrısı yapan unsurlara hızlı şekilde ulaşarak arama kurtarma faaliyetlerine destek olmaktayız."



"En büyük motivasyonumuz milletimizin sevgisi ve güveni"


Görevlerini icra ederken kendilerini motive eden en önemli etmenlerden de bahseden Binbaşı Abbas Ersen Kanat, milletin varlığını ve sevgisini hissetmenin kendilerine güç verdiğini söyledi. Kanat, "Bizleri en çok motive eden unsur mavi vatan semalarında icra ettiğimiz her görevde ülkemizin bekası ve menfaatlerini korumamızda bize güven duyan milletimizin varlığını ve sevgisini hissetmektir" diye konuştu.



"Elde edilen başarılar motivasyonumuzu en üst seviyeye çıkarıyor"


Uçuşlar sırasında elde edilen somut başarıların motivasyonlarını en üst seviyeye çıkardığını dile getiren Kanat, duygularını şu sözlerle ifade etti:


"Ayrıca uçuşlarımız esnasında elde ettiğimiz somut başarılar, örneğin şüpheli bir teması tespit etmek, denizaltı tespitini gerçekleştirmek, balıkçı teknelerine yapılan operasyonlara katılmak veya arama kurtarma görevinde bir can kurtarmak, motivasyonumuzu en üst seviyeye çıkarmaktadır. Şöyle düşünün, yaşıtlarımın çoğu gibi benim de evlatlarım var. Her uçuş görevinden dönerken, eğer kötü bir olayla karşılaşmışlarsa, onların benimle gurur duyduklarını ve yaşayabilmeleri için gerekli güvenliğin sağlanmasına katkı yaptığımı bilmek bana ve tüm uçuş arkadaşlarıma büyük bir gurur vermektedir"



"Bayrağımızı dünyanın dört bir yanında dalgalandırmak gurur ve onur kaynağı"


Ekip ruhunun görevlerin temel taşı olduğuna da dikkat çeken Binbaşı Kanat, "Deniz karakol görevlerinde tek başımıza değil, bir ekip olarak çalışmaktayız. Bu birliktelik ve dayanışma ruhu icra ettiğimiz görevlere yönelik hissettiğimiz aidiyet duygusunu en üst seviyeye çıkarmaktadır. Uluslararası görevlerde ve tatbikatlarda ülkemizi temsil etmek, bayrağımızı dünyanın dört bir yanında dalgalandırmak da bizim için ayrı bir gurur ve onur kaynağı olmaktadır" ifadesini kullandı.



Bu karakol uçuyor: TSK’nın göz bebeği

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.