ASAYİŞ - 28 Eylül 2024 Cumartesi 11:15

Cem Garipoğlu’nun fethi kabir işlemi hukuken işte böyle yapılacak

A
A
A
Cem Garipoğlu’nun fethi kabir işlemi hukuken işte böyle yapılacak

Henüz 17 yaşındayken 15 yıl önce cinayete kurban giden Münevver Karabulut’un katili Cem Garipoğlu’nun fethi kabir işleminin detayını konunun uzmanı anlattı.

Münevver Karabulut’u 3 Mart 2009 tarihinde canavarca hisle öldüren Cem Garipoğlu, 2014 yılında Silivri Cezaevi’ndeki koğuşunda intihar etmişti. Garipoğlu’nun ölümünün ardından, ölen kişinin gerçekten Cem Garipoğlu olup olmadığı yönündeki iddialar üzerine Karabulut ailesi, avukatları aracılığıyla fethi kabir talebinde bulunmuştu. Ailenin avukatları tarafından yapılan talep, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kabul edildi. Bu kabul kapsamında Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na talimat yazıldı. Avukat Buket Nurşah Tekışık, fethi kabir işleminin nasıl yapılacağı konusunda detayları anlattı.

"Söz konusu cinayetin aile tarafından gerçekleştirilen bir ayin olduğu iddia edildi"

Münevver Karabulut’un vahşice öldürüldüğünü dile getiren Avukat Buket Nurşah Tekışık, "Katil zanlısı Cem Garipoğlu, 197 gün boyunca saklandı ve ardından teslim oldu. Cinayetle ilgili soruşturma devam ederken Adli Tıp Kurumunun hazırladığı otopsi raporunun hatalı olduğu ortaya çıktı. Otopsi sırasında başka cenazelerin DNA örneklerinin karıştırıldığı anlaşıldı ve ikinci kez otopsi raporu hazırlandı. Söz konusu cinayetin aile tarafından gerçekleştirilen bir ayin olduğu iddia edildi ve Türkiye kamuoyunda fazlaca dikkat çekerek büyük tepki topladı" diye konuştu.

"Garipoğlu’nun ailesinin maddi gücü ve olay sonrasındaki firari durumu akıllarda şüphe bıraktı"

Garipoğlu’nun intihar iddiası konusunda konuşan Avukat Tekışık, "Garipoğlu’nun, 10 Ekim 2014 tarihinde Silivri’de cezasını çektiği 5 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde ip ve poşet kullanarak intihar ettiği iddia edildi. 17 Aralık 2022 tarihinde Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut’un Cem Garipoğlu’nun cezaevinde intihar etmediği, kaçtığı veya kaçırıldığı iddiası ile Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı başvuru için takipsizlik kararı verildi. Garipoğlu’nun ailesinin maddi gücü ve olay sonrasındaki firari durumu akıllarda şüphe bıraktı" şeklinde konuştu.

Cem Garipoğlu’nun fethi kabir işlemi hukuken işte böyle yapılacak

"Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması ile ilgili ailenin başvurusu kabul edildi"

Olay tarihinde Garipoğlu’nun Interpol tarafından kırmızı bültenle aranmış olmasına rağmen 197 gün boyunca bulunamadığını dile getiren Tekışık, "Cem Garipoğlu’nun yurtdışına kaçtığı hatta öncesinde cezaevinde dil öğrenmek için kitaplar istediği iddia edildi. Tüm bu şüpheler neticesinde Türk halkının kafasında soru işareti bıraktı. Başsavcılık, Silivri 5 No’lu Cezaevi’nde intihar eden Cem Garipoğlu’nun ölümüne ilişkin yeni karar aldı ve Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması ile ilgili ailenin başvurusunu kabul etti. 15 yıl önce Münevver Karabulut’u öldürmesinin ardından cezaevinde intihar eden Cem Garipoğlu’nun ölümüne ilişkin şüpheleri gidermek maksadıyla Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, fethi kabir işlemlerinin yapılması için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na talimat yazısı gönderdi" ifadelerini kullandı.

"Açılan mezardaki cesetten parça alınır ve inceleme yapılır"

Fethi kabir işlemi ile ilgili bilgi veren Buket Nurşah Tekışık, "Fethi kabir işleminin yapılmasına kimin karar vereceği Ceza Muhakemesi Kanunu olup m. 87/4’de düzenlenmiştir. Fethi kabir kararı resen verilir. Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde ise mahkeme karar verir. Ancak ilgililerin talebi halinde de verilebilmektedir. Talepte, fethi kabir işleminin neden yapılması gerektiği, hangi delillerin elde edilebileceği ve bunların suçu ispatlanmasına nasıl katkı sağılacağı açıkça belirtilmesi gerekmektedir. Talebin kabul edilmesi halinde bu karar, mezarı açılacak kişinin bir yakınına bildirilir. Açılan mezardaki cesetten parça alınır ve inceleme yapılır" dedi.

"Fethi kabir işlemi mecbur kalınmadığı sürece seçenek olarak görülmemektedir"

Fethi kabir işlemi Türkiye’de çok tercih edilen işlem olmadığını ifade eden Tekışık, "Mecbur kalınmadığı sürece seçenek olarak görülmemektedir. Bu işlemin yapılabilmesi için mezarın açılması durumunda işe yarayacak delillerin olması gerekmektedir. Örneğin ölen kişinin kimliğine veya ölüm nedenine ilişkin bir şüphe varsa, sigorta veya yanlış tedavi iddiaları mevcutsa, önceki otopsilere ilişkin kuşku varsa, cesedin mermi gibi çıkarılmamış olan ve delil teşkil edebilecek bir yabancı cisimle gömülmesi halinde, ölenin kimliğine ilişkin belirsizlik mevcutsa, mirasçılar arasında anlaşmazlık varsa veya yeni deliller ortaya çıkması gibi sebeplerle yapılabilir. Öncelikle mezar açma kararı alınır. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi dosyanın hangi aşamada olduğuna göre kararı alacak kişi Cumhuriyet savcısı veya mahkeme olabildiği gibi talep üzerine de açılabilir" diye konuştu.

Cem Garipoğlu’nun fethi kabir işlemi hukuken işte böyle yapılacak

"Yapılacak fethi kabir işlem sonucunda Türkiye’yi derinden etkileyen cinayet için son derece önemli gelişme yaşanmış olacaktır"

"Alınan karar müteveffanın yakınına bildirilir" diyen Tekışık, "Mezar açma işlemi için gerekli araç ve gereçler hazırlanır. Mezar uzun süredir kapalı olduğu ve içerisinde ceset olduğu göz önünde bulundurularak zehirli gazların olabilme ihtimaline rağmen açılır açılmaz içine girilmez. Havalandırma işlemi sonrasında ceset çıkartılır. Ceset yeni ise cesetten parça alınır. Ceset çürümeye başlamış ise sadece gerekli organ ve kemik üzerinde inceleme yapılır. Cesedin fotoğraf ve video kayıtları alınır, otopsi ve diğer incelemeler yapılır. Fethi kabir işleminin ne kadar süreceği konusunda kesin bir süre belirtmek mümkün değildir. Söz konusu işlem için çeşitli aşamalar gerekmektedir. Bu aşamaların dışında; mezarın yeri, durumu, uzman sayısı gibi bir çok faktör süreyi etkileyecektir. Fethi kabir işlemine karar veren Cumhuriyet savcısı, mahkeme heyeti, adli tıp uzmanları, adli kolluk personeli, bilgi veya delil sunabilecek tanıklar, ölünün yakınları veya vekilleri katılabilir. Yapılacak fethi kabir işlem sonucunda yaklaşık 15 yıldır tüm Türkiye’yi derinden etkileyen cinayet için son derece önemli gelişme yaşanmış olacaktır" şeklinde konuştu.

Fehime Kartal

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Kocaeli İtfaiyesi, AFAD’ın en üst düzey arama kurtarma akreditasyonunu aldı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, kapsamlı hazırlık ve tatbikatların ardından AFAD’ın ağır seviye arama kurtarma akreditasyonunu kazanarak afetlere karşı tam donanımlı hale geldi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, uzun süreli hazırlıklar ve kapsamlı saha çalışmaları sonucunda AFAD’ın uluslararası standartlardaki en zor seviyesi olan "Kentsel Arama Kurtarma Ağır Seviye Ekip" Akreditasyon sınavını başarıyla tamamladı. Bu kapsamda büyükşehir itfaiyesi, zorlu süreci tamamlayarak iki ayrı enkaz alanında 10 gün boyunca kesintisiz görev yapabilme kapasitesine sahip ağır seviye akredite ekipler arasına girdi. AFAD standartlarında en üst yeterlilik seviyesi AFAD’ın uluslararası akreditasyon kuralları doğrultusunda oluşturduğu sistem kapsamında, Türkiye genelindeki arama kurtarma ekipleri ortak bir operasyon dili ve koordinasyon anlayışıyla sınava tabi tutuluyor. Ekipler; hafif, orta ve ağır olmak üzere üç seviyede sınıflandırılırken, ağır seviye akreditasyon arama kurtarma alanında ulaşılabilecek en üst yeterlilik olarak kabul ediliyor. Bu kapsamda büyükşehir itfaiyesi, bu zorlu akreditasyon testine katılarak, yetkinliğini ve başarısını bir üst seviyeye taşıdı. Tüm birimler sürece tam destek verdi Akreditasyon sürecinde büyükşehir belediyesinin ilgili tüm birimleri koordinasyon içerisinde görev aldı. Buna göre Afet İşleri ve Risk Yönetimi Dairesi Başkanlığı, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Yol Yapım Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı, Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı, Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ve Antikkapı Hızır 41 ekipleri süreç boyunca tüm imkanları ile destek verdi. Ana kamp alanı kuruldu Akreditasyon kapsamında oluşturulan ana kamp alanında ekiplerin tüm ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde kapsamlı bir kamp altyapısı kuruldu. Ana kamp alanında; yönetim ve haberleşme çadırları, sanitasyon ve arındırma alanları, banyo ve tuvaletler, 120 kişilik barınma alanı, yemekhane ve dinlenme alanları, arama kurtarma köpeği alanı ve köpek tedavi ünitesi, sağlık alanı ve bulaşıcı hastalık izolasyon bölgesi ve çay ocağı yer aldı. Gerçeği aratmayan zorlu saha uygulamaları Sahada gerçekleştirilen uygulamalarda ekiplerin teknik kapasitesi ve koordinasyon kabiliyeti test edildi. Gerçeği aratmayan zorlu saha çalışmaları kapsamında; 5 tonluk enkaz kütleleri domuz damı yöntemiyle kaldırılarak vinçle taşındı. Beton, çelik ve ahşap elemanları kesim yapılarak kontrollü şekilde ayrıldı. Oksijen-asetilen ile sıcak kesim uygulamaları yapıldı. İple erişim teknikleri kullanılarak yatay ve dikey kazazede tahliyeleri gerçekleştirildi. Temiz ve kirli çalışma yöntemleriyle beton kütlelerde enkaza giriş boşlukları 60x60 ölçülerinde açıldı. Güvenli çalışma için ahşap tahkimat ve destekleme yöntemleri uygulandı. Yaslama, kapı, pencere ve eğik tavan tahkimatları ile t-spot tahkimat uygulamaları başarıyla tamamlandı. Tüm bu zorlu aşamaları başarıyla tamamlayan ekipler AFAD’ın en üst yeterlilik seviyesine ulaştı. Büyükşehir afetlere karşı güçlü ve hazır Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin tüm birimlerinin birbirleriyle koordine şekilde yürüttüğü bu süreç, Kocaeli’nin ağır seviye arama kurtarma kapasitesini güçlendirirken, afetlere karşı kurumsal hazırlık ve müdahale seviyesini en üst noktaya taşıdı. Türkiye’de afetlere karşı güçlü ve her daim hazır bir kent olarak bilinen Kocaeli, büyükşehir ekipleri sayesinde bu niteliğini bir kez daha ortaya koydu.
İstanbul İleri yaş grubuna uygulamalı spor aktivitesi Yakın Doğu Üniversitesi ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği iş birliğiyle düzenlenen etkinlikte, egzersizin sağlıklı yaş alma sürecindeki kritik rolü bilimsel veriler ve uygulamalı çalışmalarla ele alındı. Sağlıklı yaş alma sürecine bütüncül bir bakış sunmak amacıyla düzenlenen "Sağlıklı Yaş Alma Yolculuğunda Egzersiz" etkinliği, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği iş birliğinde, Lefkoşa Türk Belediyesi ev sahipliğinde Merkez Lefkoşa’da gerçekleştirildi. Akademisyenler ve uzmanların katılımıyla düzenlenen etkinlikte, egzersizin yaşlanma sürecindeki önemi teorik bilgiler ve uygulamalı çalışmalar eşliğinde ele alındı. Egzersiz yaşlanma sürecini yavaşlatıyor Etkinlik, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adile Öniz Özgören ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Prof. Dr. Hatice Jenkins’in açılış konuşmalarıyla başladı. Konuşmalarda, artan yaşlı nüfusla birlikte sağlıklı yaş alma kavramının giderek daha fazla önem kazandığı vurgulandı. Prof. Dr. Adile Öniz Özgören, sağlıklı yaş almanın yalnızca fiziksel değil, zihinsel ve sosyal boyutları da kapsadığını belirterek "Sağlıklı yaş almak; bedeni, zihni ve ruhu birlikte koruyabilmekten geçer. Doğru yaklaşımlar benimsendiğinde ileri yaşlar daha üretken ve anlamlı bir yaşam dönemine dönüşebilir" dedi. Beslenmenin sağlıklı yaş alma sürecindeki rolüne de değinen Prof. Dr. Özgören, dengeli ve bilinçli beslenmenin kronik hastalık riskini azaltmada belirleyici olduğunu vurguladı. Akdeniz diyetinin yaşlılık döneminde en uygun beslenme modellerinden biri olduğunu ifade eden Özgören, düzenli ve basit egzersizlerin kas-iskelet sistemi sağlığını koruduğunu ve yaşam kalitesini artırdığını söyledi. Kas gücü bağımsız yaşamın anahtarı İnsan ömrünün uzadığını ancak bu uzamanın büyük ölçüde yaşlılık döneminde gerçekleştiğini belirten Prof. Dr. Hatice Jenkins, bu sürecin sağlıklı geçirilmesinin bilinçli tercihlere bağlı olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Hatice Jenkins, "Ne kadar yaşadığımızdan çok, uzayan bu yılları nasıl yaşadığımız önemlidir. Yaş aldıkça kaslarımızı nasıl çalıştıracağımızı bilmek hayati önem taşıyor. Kas gücünün korunması, bireyin bağımsızlığını ve yaşam kalitesini doğrudan etkiler" diye konuştu. Son 30 yılda insan ömrünün ortalama 10 yıl uzadığına dikkat çeken Jenkins, gerçekleştirilen etkinliğin temel amacının, bireylerin yaşlanma sürecini daha sağlıklı ve aktif geçirebilmeleri konusunda farkındalık oluşturmak olduğunu belirtti. Teorik bilgiler uygulamayla desteklendi Etkinlik kapsamında, Kıbrıs Türk Fizyoterapistler Derneği Genel Sekreteri ve Yakın Doğu Üniversitesi öğretim üyesi Uzm. Fzt. Yelda Kıngır, "Kas-iskelet sistemi yaşa bağlı emekli olur mu?" başlıklı sunumunda, yaşlanmayla birlikte kas ve iskelet sisteminde meydana gelen fizyolojik değişimleri bilimsel veriler ışığında değerlendirdi. Kıngır, düzenli ve doğru egzersizin hareketsizliğin olumsuz etkilerini azalttığını ve fonksiyonel bağımsızlığın korunmasında kritik rol oynadığını vurguladı. Etkinliğin uygulamalı bölümünde ise Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Fzt. Nima Jabri, "Aktif Yaş Almada Egzersiz" başlığı altında katılımcılarla birlikte grup egzersizleri gerçekleştirdi. Jabri, ileri yaş bireyler için güvenli ve etkili egzersizlerin nasıl planlanması gerektiğini uygulamalı olarak gösterdi.