SAĞLIK - 18 Aralık 2025 Perşembe 21:13

Hekimsen’den "sağlık harcamaları" ve "muayene süreleri" açıklaması

A
A
A
Hekimsen’den "sağlık harcamaları" ve "muayene süreleri" açıklaması

Hekimsen Genel Başkanı Uzm. Dr. Adil Kurban, Türkiye’deki sağlık harcamalarının ve tetkik sayılarının yüksekliğinin, hekimlere tanınan muayene sürelerinin yetersizliğinden kaynaklandığını söyledi.


Hekimsen Genel Başkanı Kurban, Aile Hekimliği Yönetmeliği, muayene süreleri ve sağlık çalışanlarının sorunlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Dr. Adil Kurban, Türkiye’de antibiyotik ve ilaç yazılma oranlarının sanılanın aksine yüksek olmadığını belirterek, "OECD verilerine göre Türkiye, ilaç kullanımında en düşük orana sahip ülkelerden biridir. Amerika ile bizi kıyas etmeyin. Amerika’da sağlık sistemi yok, kişiler kendi ilaçlarını kendileri alıyorlar. Bunlar kayıt altına tam zorlukla alınabilir. Satılan bir ilaç vardır ama kimin kullandığı, kaç kişinin kullandığı, ne zaman kullanıldığı, bunlarla alakadar doğru bilgi çıkarılamaz çünkü özel bir sağlık sistemi var, tamamen özel. Burada ise öyle bir şey yok, herkes kayıt altındadır" dedi.



"Hekim çaresiz sizi tetkik ve tahlile yönlendirmektedir"


Sağlık Bakanlığı’nın 2024 yılı sağlık harcamalarını 2,3 trilyon lira olarak açıkladığını hatırlatan Kurban, bu rakamın içinde 17 milyon bilgisayarlı tomografi ve 16 milyon MR çekiminin yer aldığına dikkati çekti. Kurban, sözlerine şöyle devam etti:


"Sağlık harcamaları neden bu kadar yüksek ve nasıl azaltılabilir? Çok basit. Bu, hekime bırakılan muayene süresinin yetmezliğinden kaynaklanıyor. Mesela çok basit bir örnek vereceğim. Bir ortopedist hangi bağın hasar gördüğünü ve ameliyat gerektirebileceğini rahatlıkla muayenesinde tespit eder. Ameliyat gerekeceklerden MR isteyecekken, herkesten istemek zorundaysa bilin ki 95 hastadan 90’ından eğer MR isteniyorsa burada bir problem vardır. Çünkü hekime muayene süresi yok demektir. Hekim sizi dinleyemez. Düşünün, giriş çıkış süreniz zaten 5 dakika varsa; dizinizi mi açacaksınız, derdinizi mi anlatacaksınız, hekim sizi muayene mi edecek, tedavi mi verecek? Ne yapacak bir düşünün. Dolayısıyla çaresiz sizi tetkik ve tahlile yönlendirmektedir. Bu şekilde yönlendirmelerde de maalesef özür dilerim ama kim kazanır kim kaybeder lütfen düşünün. Devlet mi kazanır? Hayır. Sadece belirli bir kesim. Kim kaybeder? Hasta sağlığından doktor ise gelirinden kaybeder."



"Siyaset üstü bir duruş sergiledik"


Kurban, sendika olarak siyaset üstü bir duruş sergilediklerini ve "ALKON" konfederasyonunun kurulmasına öncülük ettiklerini dile getirdi. Emeklilerin maaş artış oranlarıyla ilgili yaptıkları çalışmalara da değinen Kurban, memur emeklilerinin hak kayıplarına dikkati çekerek, "Biz dolap çevirmedik, hiçbir zaman yanlış yapmadık, dik durduk. Bunu takip eden herkes bilir. Bize ne iftiralar atıldı, vazgeçmedik. ALKON adında bir konfederasyonun kurulmasına da vesile olduk" diye konuştu.



"İnşallah güzel sonuçlara yol açar, ümitliyiz"


Aile Hekimliği Yönetmeliği’ne yönelik eleştirilerine rağmen hükümet kanadından olumlu dönüşler aldıklarını da aktaran Kurban, "Cumartesi günü İstanbul’da düzenlenecek bir toplantıya çağrıldık. Toplantıya çok sayıda aile hekimi de çağrıldı. AK Parti’nin sağlık politikalarından sorumlu önemli bir hocamız başkanlığında aile hekiminin sorunları derlenecek. Bakın bu çok güzel bir şey. İnşallah güzel sonuçlara yol açar, ümitliyiz" şeklinde konuştu.


"İnşallah gelecekte tıbbımızı daha ileriler seviyelere götüreceğiz"


Ayrıca, cuma günü Ankara’da düzenleyecekleri törenle 5 akademisyene "Bilim Ödülü" vereceklerini de bildiren Kurban, "Şöyle ki Hekimsen camiası artık aynı zamanda şirket, dernek ve kooperatif. Aynı zamanda ALKON bünyesine girmesi nedeniyle bir konfederasyon çatısı altındadır. İşte bu büyük çatının verdiği ikinci ödül olacak. Bu ödüllerden biri GETAT (Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp) alanındaki çalışmalara verilecek. İnşallah gelecekte tıbbımızı daha ileri seviyelere götüreceğiz" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yumaklı: "Mesele sadece hayatımızı daha iyi idame ettirmek değil, gelecek kuşaklara daha iyi bir dünya bırakma meselesi" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Bizim için hayati ve elzem olan değerleri görünür kılmak zorundayız. Toprağın, suyun, ormanın, alın terinin her türlü hal ve gerçekliğini insanların dikkatine sunabilmemiz gerekiyor. Gıda arz güvenliği, su ve iklim krizi meseleleri dünyanın gündemine oturmuş durumda. Mesele sadece hayatımızı daha iyi idame ettirmek değil, aynı zamanda gelecek kuşaklara daha iyi bir dünya bırakma meselesidir" dedi. Tarım ve Orman Bakanlığı, Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığının düzenlediği ve tarımın, ormanın, toprağın, suyun önemi konusunda duyarlılığın geliştirilmesinin amaçlandığı ’15’inci Tarım Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması’nın ödül töreni, Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) Konferans Salonu’nda düzenledi. Geçen yıl ilk kez uluslararası boyuta taşınan yarışma, Tarım ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı tarafından DenizBank’ın desteğiyle düzenlendi. Yarışma; ’genel’, ’çiftçi’, ’öğrenci’, ’Tarım ve Orman Bakanlığı çalışanları’, ’DenizBank çalışanları’ ve bu yılın teması olan ’Bereketin Yüzyılı’ olmak üzere toplam 6 farklı kategoride gerçekleştirildi. Katılımcılar; tarım, hayvancılık, orman, toprak, su, su ürünleri, gıda ve muhafazası, her türlü tarım hareketliliğinin işlenmesi, üretici, çiftçi, çoban, köylü ve köy yaşamına dair faaliyetleri konu alan fotoğraflarla yarıştılar. Kendi alanında uzman 12 kişiden oluşan Seçici Kurul, 13 Ekim tarihinde Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığında toplanarak ödül alan ve sergilemeye layık görülen eserleri belirledi. Yarışmaya Türkiye’nin de aralarında olduğu 51 ülkeden toplam 2 bin 11 yarışmacı, 6 bin 71 eserle katıldı. Seçici kurul tarafından 13 eser ödüle layık bulunurken 105 eser de sergilenmek üzere seçildi. Aynı zamanda bir eser de Bakan Yumaklı tarafından ’Bakan Özel Ödülü’ne layık görüldü. "Gıda arz güvenliği, su ve iklim krizi meseleleri dünyanın gündemine oturmuş durumda" Yaşanılan çağın görüntü çağı olarak adlandırıldığı, görünür olmayanın adeta yok sayıldığı bir dünyanın içinde olunduğunu belirten Bakan Yumaklı, "Artık yapay zeka ile hangi görüntünün gerçek hangisinin sanal olduğunu ayırt edemediğimiz bir zamandayız. Gerçeğin peşinde olan fotoğraf sanatçılarımız, işte bu noktada önemli bir misyon üstleniyorlar. Böyle bir dünyada tarım, orman ve insan ilişkisine yönelik her şahitliğin de çok değerli olduğuna eminiz. Öncelikle, bizim için hayati ve elzem olan değerleri görünür kılmak zorundayız. Bunun hepimize düşen bir sorumluluk olduğuna yürekten inanıyorum. Toprağın, suyun, ormanın, alın terinin her türlü hal ve gerçekliğini insanların dikkatine sunabilmemiz gerekiyor. Gıda arz güvenliği, su ve iklim krizi meseleleri dünyanın gündemine oturmuş durumda. Mesele sadece hayatımızı daha iyi idame ettirmek değil, aynı zamanda gelecek kuşaklara daha iyi bir dünya bırakma meselesidir. Türkiye olarak, biyo-çeşitlilik açısından oldukça zengin, üç tarafı denizlerle çevrili bir coğrafyaya sahibiz. Diğer yandan, alnının teriyle üretmeye çalışan, helal rızık peşinde koşan üreticilerimizin çabası ve fedakarlığı var. Üretime ve üreticiye olan saygımızı daima hissettirmek, bu değerlerimizi daha da değerli hale getirmek gerekiyor. Zira, marifet iltifata tabidir. Bu yüzden, bakanlık olarak tarımsal emeği ve üretimi görünür kılacak her çalışmayı önemsiyoruz" diye konuştu. İlk defa 2009 yılında başlatılan yarışmanın bir geleneğe dönüştüğünü görmenin, sevindirici olduğu kadar gelecek adına umut verici olduğunu belirten Yumaklı, yarışmaya gösterilen ilgiyi, sanatsal amaçların ötesinde, tarım ve orman konusundaki toplumsal duyarlılığın da bir alameti farikası olarak gördüğünü ifade etti. Aynı zamanda Bakan Yumaklı, bir şeyi başlatmak kadar, onu amacına uygun olarak yararlı ve işlevsel hale getirmenin de en az o kadar önemli olduğuna değindi ve yarışmaya gönderilen her fotoğrafın arşive önemli bir katkı yapmakla kalmadığını, çalışma mekanlarını en anlamlı ve güzel şekilde süslemeye devam ettiğini dile getirdi. Öte yandan Yumaklı, bakanlık olarak Türkiye’nin her ne olursa olsun insana ve insanlığa güvendiğini, temel insani değerler etrafında daha iyi bir dünyayı kuracaklarına inandığını vurguladı.
Mersin Trafikteki yumruklu saldırı: Şüpheli olay tarihinde tutuklandı Mersin’de 18 Eylül’de trafikte yaşanan yumruklu saldırıya ilişkin, müştekilerin şikayeti üzerine olay tarihinde başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüphelinin tutuklandığı bildirildi. İddiaya göre, 18 Eylül’de Mezitli ilçesi Davultepe Mahallesi sınırları içerisinde trafikte seyir halinde olan bir araç sürücüsü, ani şekilde önüne kıran başka bir sürücüye selektör yaptı. Bunun üzerine aracından inen şüpheli S.İ (27), sürücüyle tartıştıktan sonra yumruk attı. Şüpheli, olayın ardından aracına binerek bölgeden uzaklaştı. Saldırı anları, araçta bulunan ön koltuktaki bir yolcu ile arka koltukta oturan başka bir kişi tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntülerde şüphelinin sürücüye yumruk attığı anlar yer aldı. 18 Eylül’de yaşanan olay sonrası, görüntülerin sosyal medyada yeniden gündeme gelmesi üzerine Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca olayın meydana geldiği tarihte müştekilerin başvurusu üzerine soruşturma başlatıldığı, eylemi gerçekleştirdiği tespit edilen şüphelinin aynı gün yakalanarak gözaltına alındığı ve sevk edildiği Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandığı belirtildi. Soruşturmanın adli süreç çerçevesinde sürdürüldüğü bildirilirken olaydan sonra şüpheliden 1’i tabanca 1’i tüfek 2 silah ele geçirildiği de öğrenildi.
İstanbul Bakan Yerlikaya: "5-6 yıl içinde Konya’nın 10 milyar dolar ihracat rakamına ulaşacağına inanıyorum" 9. Konya İl Tanıtım Günleri etkinliğinde konuşan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "Konya 5 milyar dolar dış ticaret rakamına ulaştı. 5-6 yıl içinde Konya’nın 10 milyar dolar ihracat rakamına ulaşacağına inanıyorum" dedi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde düzenlenen 9. Konya İl Tanıtım Günleri etkinliğine katıldı. Bakan Yerlikaya etkinlikte yaptığı konuşmada Konya’nın Anadolu Selçuklu Devletine başkentlik yaptığını hatırlattı. Tarımda, sanayide Konya’nın önemli üretim merkezlerinden biri olduğunu vurgulayan Yerlikaya, "Konya 5 milyar dolar dış ticaret rakamına ulaştı" dedi. Konya’da 600 binin üzerinde sigortalı çalışanın olduğunu da söyleyen Yerlikaya, "5-6 yıl içinde Konya’nın ihracat rakamının 10 milyar dolara ulaşacağına inanıyorum" diye konuştu. Anadolu’nun eşi benzeri olmayan misafirperverlikle dünyaya tanıtıldığının altını çizen Yerlikaya, Konya’nın yılda 3,5 milyon turisti ağırladığını söyledi. Dünyada ülkelerin değil şehirlerin rekabetinin konuşulduğunu dile getiren Yerlikaya, "Yılda 4 gün İstanbul’da değil dünyanın en önemli turizm destinasyonlarında, Tokyo’da, Amerika kıtasında, Londra’da, Dubai’de, Katar’da ve bu gibi belirlenen destinasyonlarda Konya şehrini, geçmişini, bugününü ve gelecek hayalini, hedeflerini tanıtmanın zamanı geldi" şeklinde konuştu. Bakan Yerlikaya, tanıtım günlerine gelen ziyaretçileri de Konya’ya davet etti. Yerlikaya, "Sadece dört gün burada gördüklerinize kanmayın. Gelin, ne kadar muhteşem olduğunu görün" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla daha önce Atatürk Havalimanı olarak kullanılan alanda 2 milyon metrekarelik millet bahçesinin hizmete açıldığına dikkat çeken Yerlikaya, "Kısa zamanda böyle muhteşem bir eser kazanıldı. Allah, bildiğimiz, bilmediğimiz hiçbir afetle, başta İstanbul’umuz olmak üzere güzel yurdumuzu imtihan etmesin ama eğer İstanbul’da Allah muhafaza bir afet olursa belki, İstanbul’un tam göbeğinde, en büyük toplanma alanlarından ve acil durumla ilgili yapılacak olan tüm sevkiyatların kalbi de artık burası oldu. O yüzden Sayın Cumhurbaşkanı’mıza böyle muhteşem bir eseri İstanbul’umuza kazandırdığı için şükranlarımı arz ediyorum" açıklamalarında bulundu.