GÜNDEM - 14 Temmuz 2025 Pazartesi 13:50

Kayıp kedisine günler sonra kavuştu, bu kez mutluluktan ağladı

A
A
A

Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde yaşayan Zülfi Satar, 22 Haziran’da kaybolan "Pars" isimli sağır Ankara kedisini günler sonra buldu. Bir vatandaş tarafından evine yakın yerde bulunan kedisine kavuşan Satar, bu kez mutluluk gözyaşları döktü.

Gölcük’te yaşayan evli ve bir çocuk babası Zülfi Satar (46), ailesinin parçası olarak gördüğü "Pars" isimli Ankara kedisini 22 Haziran’da evinin önünden kaybetti. Sağır olan kedisini bulmak için günlerce sokak sokak gezen ve gözyaşlarıyla çevreden yardım isteyen Satar’ın bu çağrısı yanıtsız kalmadı. Pars, duyarlı bir vatandaş sayesinde Gölcük Kavaklı Mahallesi’nde bulundu. Günler sonra kedisine kavuşan Satar, bu kez sevinç gözyaşları döktü.

Ayrıca Zülfi Satar, daha önce kedisini bulana 10 bin TL ödül vereceğini açıklamıştı. Ancak Pars’ı bulan vatandaşın bu ödülü kabul etmediği öğrenildi.

"Şu an kelimeler dudaklarımda, yüreğimde"

Duygularını anlatan Satar, "Şu an kelimeler ağzımda, dudaklarımda, yüreğimde. Yani ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Dün gece sabaha kadar uyumadım. Gelen ihbardan sonra sabaha kadar onu aradım. Çok yeri aradım ama şu an ne kadar mutlu olduğumu anlatamam. İnanın, anlatacak kelime yok. Bu duyguyu anlatmaya kelime yok. Çok özlemişim. O kadar mutluyum ki" dedi.

Kayıp kedisine günler sonra kavuştu, bu kez mutluluktan ağladı

"Pars’ı görünce yığıldım"

Satar, kayıp haberi üzerine Adem Güven isimli vatandaşın kendisini aramasıyla umutlarının yeniden yeşerdiğini söyleyerek, "Bir heyecanla gittim. ’Abi hiçbir yerde arama, kedin bende’ dedi. Haberlerden görmüş. Gittim, kediyi gösterdi. O an bilmiyorum, yığıldığımı hatırlıyorum en son. Çökmüşüm. Kediyi kucağıma getirmiş. Ağlamak mı, hıçkırık mı, sevinç mi, mutluluk mu, nasıl bir şey olduğunu şu an hatırlamıyorum. Şu an hala titriyorum. Elim, ayağım hala titriyor. Ama kadar mutluyum ki" diye konuştu.

"Bu kokuyu almam gerekiyordu"

Pars’ı aradığı süreçte Türkiye’nin dört bir yanından destek telefonları aldığını belirten Satar, "Sayenizde o kadar çok ihbar geldi ki. Çok kişi aradı. Ankara’dan bile arayan oldu. Bir kişi ’Kedin Ankara’ya gelmiş olabilir mi? Biz de bulduk aynısını’ dedi. Dün birçok yere gittim. Değirmendere’ye gittim, İzmit’te birkaç yere gittim, cami avlularına gittim, hepsine baktım. Fotoğraf atıyorlar. Fotoğraflarda gerçekten çok benziyor kediler birbirlerine. Canlı görmem gerekiyor, bu kokuyu almam gerekiyordu ama bu sabah bu kokuyu aldım. Şu an dünyanın en mutlu insanlarından bir tanesi benim" şeklinde konuştu.

"Dişi kırılmış"

Kedisinin sağlık durumu hakkında bilgi veren Satar, "Veteriner hekime götürdüm. Herhangi bir problemi yok. Stresi biraz geçtikten sonra dış bakımı yapılacak. Dış bakımını yapıp, tüylerini, vücudunu temizleyip, aşısını yapıp ondan sonra evimize geçeceğiz. Dişinin bir tanesinde kırık var. Kolay değil, kaç gündür sokaklarda. Vücuduna baktığınız zaman görürsünüz, herhangi bir eve alınmamış büyük ihtimalle, sokaklarda yaşamış. Evime de yakın bir yerde çıktı aslında" ifadelerini kullandı.

"Bana deli diyorlar"

Bu süreçte sosyal medyada bazı olumsuz yorumlarla da karşılaştığını aktaran Zülfi Satar, sözlerini şöyle noktaladı:

"Hayvan sevgisi olmayan insanların o şekilde yorum yapmasına hiç üzülmüyorum gerçekten. İçinde hayvan sevgisi yoksa o yazdığı yorumun bence hiçbir anlamı yok. Bana deli diyorlar. ’Sen kediyi ne kadar çok seviyorsun?’ diyorlar. Sevemez miyim? Hayvan sevmek güzel bir şeydir. Sonuçta bu da bir can. Evimizdeki çocuğumuz gibi. Milyonlarca insan kedi bakıyor. Sevmeyebilirsiniz. İstediğiniz yorumu yapabilirsiniz, ben hiçbir şey demiyorum ama çok güzel yorum yapanlar da var. Çok arayan oldu. Çok duyarlı insanlar var. Dediğim gibi Ankara’dan, Eskişehir’den insanlar aradı. Kocaeli’nin birçok ilçesinden, Gebze’den arayanlar oldu ama kedim Gölcük’te çıktı. Sayenizde, yapmış olduğunuz haber sayesinde birçok insan ulaştı bana. Hepsine buradan minnettarlıklarımı sunuyorum. Hepinize teşekkür ediyorum."

Cihan Atik - Aslı Aktaş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Datça’da sahilde görülen balık ölümlerinde tehlikeli bir bulguya rastlanmadı Muğla’nın Datça ilçesinde dün sabah saatlerinde sahile vuran çok sayıda ölü balık, vatandaşlar arasında tedirginliğe neden olurken, Datça İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerinin bölgede yaptığı incelemeler sonucunda halk sağlığını tehdit eden herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadı. Burgaz mevkiinde sahil şeridi boyunca özellikle belirli bir kesimde yoğunlaştığı gözlenen balık ölümlerinde, mercan balıkları başta olmak üzere farklı tür ve boyutlarda balıkların kıyıya vurduğu görüldü. Sahilde oluşan manzara vatandaşları şaşırttı. Olayın ardından İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri hızla bölgede inceleme başlattı. Müdürlük bünyesindeki su ürünleri mühendisleri tarafından yapılan yerinde kontrollerde, kıyıya vuran balıkların büyük kısmının aynı türden olduğu ve mercan balıklarının avlanabilir boy sınırının altında, yaklaşık 13 santimetreden küçük olduğu tespit edildi. Yapılan değerlendirmelerde, balık ölümlerinin denizde faaliyet gösteren trol tekneleri tarafından avlanması yasak boydaki balıkların tekrar denize bırakılması sonucu meydana gelmiş olabileceği ihtimali üzerinde duruldu. Yetkililer, mevcut sonuçlara rağmen olayla ilgili somut bir delil bulunmadığını, bu nedenle kesin bir tespit ya da cezai işlem uygulanmasının söz konusu olmadığını belirtti. Yapılan incelemelerde balık ölümlerinin zehirlenme, çevresel kirlilik ya da halk sağlığını tehdit eden herhangi bir durumla bağlantısının bulunmadığı vurgulandı. İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, vatandaşların endişe etmesini gerektirecek bir durumun olmadığını belirterek, gelişmelerin takip edilmeye devam edileceğini bildirdi.
Gaziantep Tedavi edilmeyen inflamatuvar bağırsak hastalıkları ciddi sorunlara neden olabilir SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı / Gastroenteroloji Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Sezgin Barutçu, tedavi edilmeyen veya kontrolsüz seyreden inflamatuvar bağırsak hastalıklarının bazı ciddi sorunlara neden olabileceğini söyledi. Doç. Dr. Barutçu, "İnflamatuvar bağırsak hastalıkları; Crohn hastalığı ve ülseratif kolit vb. gibi, bağırsaklarda uzun süreli iltihaba yol açan kronik hastalıklardır. Bu hastalıklar bağışıklık sisteminin bağırsaklara aşırı tepki vermesiyle ortaya çıkar" dedi. Genellikle genç yaşlarda başlayan ve dönem dönem şiddetlenebilen inflamatuvar bağırsak hastalıklarının belirtilerinin kişiden kişiye değişiklik göstermekle birlikte en sık karın ağrısı, ishal (Bazen kanlı), kilo kaybı, halsizlik, yorgunluk ve makatta ağrı görüldüğünü kaydeden Do. Dr. Barutçu, bağırsak dışında eklem, göz, cilt ve karaciğer vb. gibi birçok sistemin de etkilenebileceğini belirtti. "Tedavideki temel amaçlarımız iltihabı azaltmak, şikayetleri gidermek, hastalığın alevlenmesini engellemek ve kişinin normal yaşamına devam etmesini sağlamaktır" diyen Doç. Dr. Barutçu, "Tedavi edilmeyen veya kontrolsüz seyreden inflamatuvar bağırsak hastalıkları bazı ciddi sorunlara neden olabilir. Bağırsaklarda iltihap olduğunda besinlerin emilimi bozulur, bu da vitamin-mineral eksikliklerine ve ciddi kilo kaybına neden olabilir. Özellikle Crohn hastalığında, bağırsak duvarı kalınlaşarak darlık oluşturabilir. Bu durum yemeklerin geçişini zorlaştırır ve cerrahi gerektirebilir. Uzun süren bağırsak kanamaları demir eksikliği anemisine yol açabilir. Crohn hastalığında bağırsak ile başka organlar arasında istenmeyen geçiş yolları (Fistül) oluşabilir. Bu durum ağrı, akıntı ve enfeksiyon riskine yol açar. Uzun yıllar devam eden ülseratif kolit veya tüm kalın bağırsağı tutan Crohn hastalığında kolon kanseri riski artabilir. Bu nedenle düzenli kolonoskopi kontrolleri önemlidir. Günümüzde çok gelişmiş ilaçlar sayesinde hastalık çoğu zaman kontrol altına alınabilmekte ve olumsuz sonuçların önüne geçilebilmektedir. Düzenli takiplere gitmek, doktorun önerdiği ilaçları aksatmamak ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları tedavinin önemli parçalarıdır" dedi. Doç. Dr. Barutçu, uzun süren ishal veya karın ağrısında, dışkıda kan görülmesi durumunda, açıklanamayan kilo kaybı yaşandığında, ateş ve halsizlik şikâyetlerinin devam etmesi halinde inflamatuvar bağırsak hastalıkları açısından mutlaka bir gastroenteroloji uzmanına başvurulması gerektiğini söyledi.
Gaziantep Gaziantep Büyükşehir’den evde fizik tedaviyle hayata dokunan hizmet Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Evde Sağlık Hizmetleri Birimi aracılığıyla yürüttüğü evde fizik tedavi uygulamalarıyla, hareket kısıtlılığı bulunan bireylerin sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştırarak yaşam kalitelerini artırıyor. Büyükşehir Belediyesi bünyesinde 2019 yılından bu yana hizmet veren Evde Sağlık Hizmetleri Birimi, sağlık hizmetlerini vatandaşların evlerine taşıyarak önemli bir ihtiyaca yanıt veriyor. Bu kapsamda sürdürülen Evde Fizik Tedavi Hizmeti, özellikle hareket kısıtlılığı bulunan bireylerin günlük yaşam aktivitelerini desteklemeyi ve fonksiyonel bağımsızlıklarını artırmayı hedefliyor. Evde Fizik Tedavi Hizmeti, parkinson hastaları, omurilik felci olan bireyler, inme geçiren hastalar, omurilik yaralanmaları sonucu tekerlekli sandalyeye bağımlı yetişkinler, kas erimesi yaşayan hastalar ile doğumsal anomalilerden spina bifida tanısı bulunan çocuklara yönelik olarak sunuluyor. Hizmet kapsamında hastaların bireysel ihtiyaçlarına uygun şekilde profesyonel fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları gerçekleştiriliyor. Hizmetten yararlanabilmek için hastaların "Evde Fizik Tedavi Hizmetinden Faydalanabilir" ibareli sağlık raporuna sahip olması gerekiyor. Bu rapor, fizik tedavi uzmanı tarafından yapılan değerlendirme sonucunda düzenlenerek hastanın ev ortamında tedaviye uygunluğu belirleniyor. Bugüne kadar 102 bin 148 seans fizik tedavi hizmeti verildi Büyükşehir tarafından yürütülen hizmet, 14 araç ve 28 kişilik uzman ekip ile sahada aktif olarak sürdürülüyor. 2019 yılı Ekim ayından bu yana toplam 102 bin 148 seans fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmeti verilirken, ortalama 30 dakika süren seanslarla günlük yaklaşık 154 hastaya evlerinde ulaşılıyor.
Muğla Muğla’da üretim kooperatifçilikle güçleniyor Dünya Kooperatifçilik Günü dolayısıyla Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Seyfettin Baydar, kentin lokomotif kooperatiflerini ziyaret ederek üreticilerle bir araya geldi. Ziyaretlerde "birlikten kuvvet doğar" mesajı verildi. Tarımsal kalkınmanın ve yerel üretimin temel taşı olan kooperatifçiliği desteklemek amacıyla sahaya inen Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Seyfettin Baydar, 21 Aralık Dünya Kooperatifçilik Günü’nü üreticilerle kutladı. Program kapsamında S.S. Kızılyaka Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve S.S. Yerkesik Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ziyaret edilerek, bölge tarımı için stratejik öneme sahip çalışmalar yerinde incelendi. Ziyaretlerin ilk durağında S.S. Kızılyaka Tarımsal Kalkınma Kooperatifi yönetimi ve üyeleriyle buluşan Baydar, kooperatifin bölgedeki hayvancılık faaliyetlerine sunduğu katkıları takdirle karşıladı. Özellikle süt üretimi ve pazarlanması noktasında sağlanan başarıdan dolayı kooperatifi tebrik eden Baydar, üreticilerin taleplerini dinleyerek karşılıklı görüş alışverişinde bulundu. Günün bir diğer önemli ziyareti ise S.S. Yerkesik Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ne gerçekleştirildi. Bu kooperatifin kadın gücünü destekleyen ve kadın üreticileri ekonomiye dahil eden projeleri, ziyaretin odak noktası oldu. İl Müdürü Baydar, kadın emeğinin kooperatif çatısı altında birleşmesinin bölge ekonomisi için örnek teşkil ettiğini ifade etti. Ziyaretler sonrası açıklamalarda bulunan İl Müdürü Seyfettin Baydar, kooperatifçiliğin sadece bir iş modeli değil, aynı zamanda bir dayanışma kültürü olduğunu belirtti: "Üretici dayanışmasını ve ortak emeği esas alan kooperatifçilik anlayışını güçlendirmeye yönelik çalışmalarımız sahada kararlılıkla devam ediyor. Üreticimizin emeğinin değer bulması için her zaman yanlarındayız" ifadesi kullanıldı.
Antalya ASAT’tan kanalizasyon hattı temizliği ve kapak düzenleme çalışması Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü, çevre ve insan sağlığını korumak, altyapı sistemlerinin verimliliğini artırmak amacıyla yürüttüğü kanalizasyon hattı temizliği ve kapak düzenleme çalışmaları kapsamında yaklaşık 80 milyon TL’lik yatırım gerçekleştiriyor. Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü Kanalizasyon Dairesi Başkanlığı, kanalizasyon hatlarında zamanla oluşan yağ, tortu birikimi ve dış etkenlerle taşınan malzemelerin hat kesitlerini daraltarak tıkanma, taşma ve kötü koku gibi sorunlara neden olabileceğini dikkate alarak temizlik çalışmalarını periyodik olarak sürdürüyor. Bu çalışmalar sayesinde altyapı sisteminin sağlıklı, güvenli ve kesintisiz şekilde çalışması sağlanırken, çevre ve halk sağlığının korunmasına da önemli katkı sunuluyor. 5 ilçede 502 kilometrelik hat temizliği Proje kapsamında Antalya merkezde yer alan 5 ilçede, toplam 80 mahallede Q200 ile Q800 çapları arasında değişen 502 kilometrelik kanalizasyon hattı temizleniyor. Ayrıca 9 bin adet parsel bağlantı bacasının temizliği ve 5 bin adet kanalizasyon kapağının yol ve kaldırım kotuna getirilmesi çalışmaları da sürdürülüyor. Trafik konforu ve hızlı müdahale için önemli düzenleme Kanalizasyon kapaklarının yol ve kaldırım kotuna uygun hale getirilmesi, araç ve yaya trafiğinde konforu artırırken, ASAT ekiplerinin muhtemel arızalara daha hızlı müdahale edebilmesine imkân tanıyor. Bu düzenleme ile güvenli ulaşım sağlanırken, arıza süreçlerinde yaşanabilecek zaman kaybı da en aza indirilmiş oluyor.