ASAYİŞ - 10 Aralık 2025 Çarşamba 11:01

Müzik tartışması cinayetle bitti

A
A
A
Müzik tartışması cinayetle bitti

Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde yüksek sesle müzik dinleme meselesi yüzünden çıkan ve bir kişinin ölümüyle sonuçlanan kavgaya ilişkin hazırlanan iddianame kabul edildi. İddianamede sanığın "haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan 18 yıldan 24 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.


Olay, 23 Ağustos’ta 23.00 sıralarında Çarşı Mahallesi Dursun Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, yüksek sesle müzik dinlenilmesi sebebiyle Kurtuluş Canbay (35) ile Mehmet Fatih G. (41) arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Canbay, balta ile Mehmet Fatih G. ise ekmek bıçağı ile birbirlerini yaraladı. Canbay olay yerinden kaçarak kuaföre sığındı, Mehmet Fatih G. ise bir süre kovaladıktan sonra bekçilere teslim oldu. Yaralılar, ilk müdahalelerinin ardından hastaneye kaldırıldı. Canbay, hastanede yapılan müdahaleye rağmen hayatını kaybetti.



İddianame kabul edildi


Cumhuriyet savcısınca hazırlanan iddianame, Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, olayla ilgili olarak ilk haksız eylemin kimden kaynaklandığının tam olarak tespit edilemediği, şüphelinin de yaralandığı, maktulün şüpheliye yönelik küfür ettiği, taraflar arasında önceden herhangi bir husumet bulunmadığı ve olayın çıkan sözlü tartışma sonrasında geliştiği belirtildi. Bu sebeplerle sanık Mehmet Fatih G.’nin "haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan 18 yıldan 24 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.



"Saat ilerlediği için müziğin kapatılmasını rica ettim"


İddianamede ifadesine yer verilen tutuklu sanık Mehmet Fatih G., olay gecesi eve döndüğünde komşusu olan maktul ve yanındakilerin alkol alıp yüksek sesle müzik dinlediklerini öne sürdü. Müziğin kapatılmasını rica ettiğini ancak terslendiğini savunan sanık, "Yaklaşık 10-15 dakika evde oturduktan sonra kapı önüne çıkarak saat ilerlediği için müziğin kapatılmasını rica ettim. Bu sırada Kurtuluş bana, ’Ben belediyeden izin aldım, kapatmıyorum’ şeklinde karşılık verdi. Tartışma sırasında Kurtuluş’un elinde balta vardı. Bunun üzerine tekrar eve girdim. Eve girdikten bir süre sonra Kurtuluş bana yaklaşık 5 dakika boyunca küfür etti. Küfürlere dayanamayarak pencere önüne geldim. Babamın merdiven önünde beklediğini, Kurtuluş’un ise elindeki baltayla tehditvari şekilde küfür etmeye devam ettiğini gördüm. Kurtuluş’un babama zarar vereceğini düşünerek mutfaktan ekmek bıçağı alarak camdan aşağı atladım. Babam ile Kurtuluş’un arasına girdim. Bu sırada Kurtuluş baltayı bana savurdu, sol koltuk altımdan yaralandım. Baltayı savurmaya devam etmesi üzerine kendimi savunma amaçlı rastgele bıçağı salladım" dedi.



"Oğlum ve kızım mangal esnasında cep telefonundan müzik açarak eğlendi"


Maktulün annesi Selver Canbay ise iddianamedeki ifadesinde, evlerinin önünde mangal yapıp müzik dinledikleri sırada komşuları olan sanığın camdan kendilerine küfür ettiğini iddia etti. Canbay, "Mangal esnasında oğlum ve kızım cep telefonundan müzik açarak eğlendiler. Bu esnada evimizin yanındaki binada ikamet eden Ali Çavuş lakaplı komşumuzun evine misafir olarak gelen oğlu Mehmet Fatih, camdan dışarı çıktı. Oğlum Kurtuluş’a sinkaflı küfür etmeye başladı. Bunun üzerine oğlum, ’Abi; ablam, yeğenim burada; küfür etme, gel aşağıya konuşalım’ dedi. Ali Çavuş ise ’Boşver oğlum’ şeklinde karşılık verdi" diye konuştu.



"Sanık, 15-20 santimetre uzunluğunda bıçakla oğluma saldırdı"


Mehmet Fatih G.’nin küfrederek evin camından atladığını iddia eden Selver Canbay, "Mehmet Fatih’in elinde yaklaşık 15-20 santimetre uzunluğunda bir bıçak vardı. Oğluma doğru bıçakla hamleler yaparak saldırdı. Bu saldırı sonucunda oğlum göğüs ve karın bölgesinden yaralandı. Ardından olay yerine gelen Mustafa isimli şahıs kavgayı ayırmaya çalıştı ancak Mehmet Fatih elindeki bıçağı savurmaya devam etti. Bıçak, Mustafa’nın koluna da isabet etti. Olay devam ederken oğlum Kurtuluş kaçmaya çalıştığı sırada evin yanında bulunan baltayı eline aldı. Mehmet Fatih’e doğru baltayı kaldırdı. Bu sırada kızım Gülfinaz araya girerek engellemeye çalıştı. Bunun üzerine Kurtuluş elindeki baltayı yere bıraktı. Oğlum Kurtuluş panikle kanlar içerisinde uzaklaşarak kaçtı. Mehmet Fatih ise elindeki bıçakla oğlumun peşinden koştu" ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kışın bu gıdaları yiyin rahat uyuyun Acıbadem Kayseri Hastanesi Diyetisyeni Burcu Akbeyaz Özger, kışın melatonin içeren gıdaların uykuya yardımcı olacağını söyleyerek, "Bunlara örnek verecek olursak vişne veya vişne suyu. Bunlar melatonin en yüksek olan meyvelerden birisidir. Bir diğeri ceviz melatonin içeriği bilinen nadir kuruyemişlerden birisidir. Yine yulaf, pirinç, mısır, arpa gibi tam tahıllar. Domates, brokoli gibi salatalık gibi sebzeler, muz, ananas gibi tropikal meyveler ve son olarak da yumurta. Bu besinler melatonin seviyesinin destekleyerek sakin bir uykuya hazırlık sağlamış olur" dedi. Uykusuzluğun dünya çapında yaygın bir problem olduğuna dikkat çeken Özger, "Uykusuzluk genel nüfusumuzun problemlerinden biri aslında. Yaklaşık üçte birini etkiliyor dünya çapında ciddi bir sağlık problemi tehdidi altında bulunuyor. Melatoninin uyku verimini artırdığı biliniyor ve bununla birlikte de melatonin içeren gıdaların aynı şekilde uykuya yardımcı olacağı da yapılan çalışmalar sonucunda bulunmuştur" ifadelerini kullandı. Melatoninin bağışıklık sistemi ve metabolizma üzerindeki etkilerine değinen Burcu Akbeyaz Özger, "Bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı oluyor. Yine vücudu antioksidan etkilere karşı destekliyor, jet lag etkisini azaltıyor, endokrin sisteme karşı etkili. Leptin ve insülin duyarlılığını düzenlemeye katkı sağlıyor, stres ve kortizon hormonlarının dengesine katkı sağlar ve son olarak da kanser araştırmalarında da bir yeri bulunuyor melatonin hormonunun" dedi. "En fazla melatonin içeriğine sahip gıdalar hayvansal gıdalar, bitkiler ve mantarlar" Özger, melatoninin ana kaynağının insan vücudu olduğunu fakat besinlerle de desteklenebileceğini belirterek, "Bunlara örnek verecek olursak vişne veya vişne suyu. Bunlar melatonin en yüksek olan meyvelerden birisidir. Bir diğeri ceviz melatonin içeriği bilinen nadir kuruyemişlerden birisidir. Yine yulaf, pirinç, mısır, arpa gibi tam tahıllar. Domates, brokoli gibi salatalık gibi sebzeler, muz, ananas gibi tropikal meyveler ve son olarak da yumurta. Bu besinler melatonin seviyesinin destekleyerek sakin bir uykuya hazırlık sağlamış olur" ifadelerine yer verdi. Burcu Akbeyaz Özger, melatonin üretimini dolaylı artıran triptofan kaynaklarına da değinerek, "Melatonin sentezi triptofandan başladığı için aslında bu besinler dolaylı olarak melatonin üretimini destekliyor. En önemlileri arasında süt ve süt ürünleri, hindi eti, balık, kabak çekirdeği, tahin, susam, fındık ve badem bulunuyor. Triptofanın aslında serotonin ve melatonin döngüsünü güçlendirerek uyku düzenine olumlu katkı sağladığı bilinmektedir" diye konuştu. Çalışmalarda besinlerdeki melatonin miktarlarının incelendiğini belirten Özger, "Hayvansal gıdalara detaylı olarak inceleme yapıldığında kırmızı et, balık ve yumurta birlikte bakıldığında balık ve yumurtanın melatonin içeriğinin kırmızı ete göre daha yüksek olduğu bulunmuştur" ifadelerini kullandı. "Akşam sağılan sütle sabahki sağılan sütün içerisindeki melatonin miktarı aynı değil" Anne sütü ile ilgili araştırmaları da paylaşan Özger, "Yapılan diğer çalışmalarda anne sütünün içerisinde de yine melatonin hormonu ile karşılaşılmıştır. Biz özellikle emziren annelere şunu söylüyoruz; emzirirken sağdığımız sütlerin mutlaka üzerine tarihlerini yazalım. Bununla birlikte hangi saatte sağdığımızı da mutlaka yazalım. Çünkü biliyoruz ki akşam sağılan sütle sabahki sağılan sütün içerisindeki melatonin miktarı aynı değil. Sabah ve akşam yaklaşık 10 kat melatonin seviyesi olarak değişkenlik gösteriyor" dedi. Özger, yanlış zamanlı sütün bebekte huzursuzluk oluşturabileceğini belirterek, "Bu nedenle bebeklere melatonin içeriği yüksek olan sütü sabah verdiğimizde bebekler günü daha uyku halinde geçirirken tam tersi sabah sağdığımız sütü de akşam bebeklere verdiğimizde bir uykusuzluk veya huzursuzluk seyredebilir. O yüzden de mutlaka sütlerimizin üzerine tarihleriyle beraber yazalım" ifadelerini kullandı.
Osmaniye Osmaniye’de 35 yıllık meslek hayatı alkışlarla taçlandı Osmaniye’de 35 yıl boyunca binlerce öğrenciye dokunan, mesleki başarıları ve insani yönüyle gönüllerde taht kuran Almanca Öğretmeni Eray Akdağ, Osmaniye TOBB Fen Lisesi’nden düzenlenen anlamlı bir törenle emekliye ayrıldı. Osmaniye’de bir eğitimcinin yarım asra yakın emeği, öğrencilerinin alkışlarıyla taçlanarak duygu dolu anlara sahne oldu. 65 yaşındaki Almanca Öğretmeni Eray Akdağ için okulda hazırlanan veda programında duygu dolu anlar yaşanırken, hoparlörlerden çalan "Hatıran Yeter" şarkısı eşliğinde sınıfından çıkan öğretmen, koridorlarda öğrencilerinin alkışları ve sevgi gösterileriyle uğurlandı. Öğrenciler, "Sizi çok seviyoruz hocam" diyerek yıllarını eğitime adayan öğretmenlerine teşekkür etti. Bu özel anlar, İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan video ile sosyal medyada paylaşıldı. "35 yıl boyunca ’işe gidiyorum’ değil, ’okula gidiyorum’ dedi" İl Milli Eğitim Müdürlüğü, paylaşımında Eray Akdağ’ın mesleğine olan bağlılığını şu sözlerle vurguladı: "Eray öğretmen, evden çıkarken hiçbir zaman ’işe gidiyorum’ demedi, ’okula gidiyorum’ dedi. Bir öğretmen için derse girmek bir iş değil, geleceğin fidanlarını yeşertmek, topluma değer katmak ve insani erdemler kazandırmaktır. Eray öğretmen de bu anlayışla 35 yıl görev yaptı. Kendisine emekleri için teşekkür ediyor, yaşamında sağlık ve mutluluk diliyoruz. İyi ki varsınız Eray öğretmenim." Programda duygularını paylaşan deneyimli öğretmen Akdağ ise, "Çok harika bir program oldu, çok sağ olun. Böyle bir okulda olmak büyük bir mutluluk. Hepinizi seviyorum. Türkiye kazansın, geleceğimiz sizlere emanet. Güzel şeyler yapın" diyerek öğrencilere seslendi. Öğrencileriyle tek tek vedalaşan Akdağ, meslek hayatını unutulmayacak bir törenle noktaladığını ifade etti.
İstanbul Zorlu Enerji, ESG değerlendirmesinde küresel ölçekte öne çıktı Zorlu Enerji, ESG performansında küresel ölçekte güçlü konumunu iyileştirdi. S&P Global’in güncel değerlendirmesinde 85 puan alan şirket, çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarında dengeli ve yüksek performans gösterdi. Yenilenebilir enerji yatırımları, net-sıfır stratejisi ve yüksek veri şeffaflığı ile şirket, sürdürülebilirlikte sektörün öncü isimlerinden biri olarak öne çıkıyor. Yenilenebilir enerji alanındaki öncü konumuyla Zorlu Enerji, sürdürülebilirlik faaliyetleriyle ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) değerlendirmelerinde küresel ölçekte iyi performans sergiledi. Yapılan açıklamaya göre, uluslararası sürdürülebilirlik ölçümleme platformu S&P Global’in güncel CSA (Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi) modeliyle gerçekleştirdiği ESG değerlendirmesinde Zorlu Enerji, bir önceki döneme göre 11 puanlık iyileşme kaydederek skorunu 74 puandan 85 puana yükseltti. Değerlendirme sonuçlarına göre şirket, çevresel boyutta 88, sosyal boyutta 85 ve yönetişim/ekonomik boyutta 76 puan alarak sürdürülebilirliğin üç temel alanında da dengeli ve yüksek bir performans sergiledi. İklim stratejisi ve biyoçeşitlilikte önemli başarı Açıklamaya göre şirket, uluslararası yatırımcıların karar süreçlerinde önemli bir referans noktası olan S&P Global’in veri erişimi değerlendirmesinde yüksek şeffaflık gösterdi. S&P Global, şirketin veri açıklama şeffaflığını çok yüksek seviyede değerlendirdi. Değerlendirmede en fazla ağırlık verilen kriterler arasında ürün sorumluluğu (Product Stewardship), iklim stratejisi (Climate Strategy) ve insan sermayesi yönetimi (Human Capital Management) öne çıktı. Düşük karbonlu ekonomiye geçişin en önemli bileşenlerinden biri olarak yenilenebilir enerji kullanımını artırmayı benimseyen Zorlu Enerji, uzun süredir yalnızca yenilenebilir kaynaklara yatırım yaparak atmosferdeki sera gazı salımlarının azaltılmasına katkı sağlıyor. İklim stratejisi alanında 93 puan alan şirket, net-sıfır hedefleri, iklim risk analizleri, TCFD uyumu ve iç karbon fiyatlaması gibi uygulamalarda yüksek performans sergiliyor. Biyoçeşitliliğin korunmasına yönelik çalışmalara da ağırlık veren şirket, biyoçeşitlilik alanında 99, atık ve emisyon yönetiminde 97 puan aldı. Üretim portföyü ve gelir yapısı da sürdürülebilirlik açısından yüksek değerlendirilen Zorlu Enerji, sürdürülebilir gelirler (Sustainable revenues) 97, elektrik üretim portföyü (Electricity generation mix) 98 ve üretim verimliliğinden (Generation efficiency) 100 puan aldı. Şirketin müşteri memnuniyeti sistemleri (Customer Relations) en yüksek seviyede değerlendirildi ve 100 puan aldı. Şeffaf raporlama ve doğrulama süreçleri (Transparency & Reporting) de 100 puanla üst düzeyde performans gösterdi. İş etiği uygulamaları (Business Ethics) 98 puanla güçlü bir performans ortaya koyarken, tedarik zinciri yönetimi (Supply Chain Management) 96 puanla başarılı değerlendirildi. Risk ve kriz yönetimi (Risk & Crisis Management) 91 puan, bilgi güvenliği (Information Security) ise 85 puanla güçlü seviyede değerlendirildi. "ESG alanlarında ölçülebilir hedefler koyuyor ve bunları somut aksiyonlarla destekliyoruz" Konu hakkında değerlendirmede bulunan Zorlu Enerji CEO’su Elif Yener, "ESG alanındaki yükselen performansımız, çevresel sürdürülebilirlikte güçlü bir şirket olduğumuzu ve üretim portföyü ile gelir yapımızda yüksek sürdürülebilirlik standartlarına sahip olduğumuzu ortaya koyuyor. Çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarında dengeli ve güçlü performansımızla gurur duyuyoruz. Enerji dönüşümünün sorumluluğunu ve liderliğini üstlenen bir şirket olarak, ESG alanlarında ölçülebilir hedefler koyuyor ve bunları somut aksiyonlarla destekliyoruz. Stratejik hedeflerimiz arasında dahil olduğumuz ESG endekslerinde sektörel liderlik pozisyonumuzu korumak yer alırken 2040’a kadar net sıfır emisyon hedefimiz doğrultusunda ilerlerken, su verimliliği ve biyoçeşitlilik alanında da güçlü hedefler belirledik. 2035’e kadar doğa için net pozitif bir şirket olmayı ve ekosistemlerin güçlenmesine katkı sunmayı hedefliyoruz. 2030’a kadar üretilen birim enerji başına su kullanımını her yıl azaltmayı taahhüt ediyoruz. Kuraklık riski yüksek bölgelerde suyu en verimli biçimde kullanacak teknolojilere yatırım yapıyoruz" dedi.