ASAYİŞ - 03 Aralık 2025 Çarşamba 11:41

Sevgililerin planladığı kanlı buluşmanın detayları ortaya çıktı

A
A
A
Sevgililerin planladığı kanlı buluşmanın detayları ortaya çıktı

Kocaeli’nin İzmit ilçesinde 21 yaşındaki Ümitcan Şirin’in bıçaklanarak öldürülmesine ilişkin hazırlanan iddianame kabul edildi. İddianamede, iki sevgilinin Şirin’i buluşma bahanesiyle tuzağa düşürdüğü, kavga sırasında gencin bıçaklandığı ve ardından saldırının videoya alındığı belirtildi. Şüphelilerin olayın başından itibaren plan yaparak hareket ettiklerinin vurgulandığı iddianamede, 3 sanık hakkında ’tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.


Edinilen bilgiye göre, Ümitcan Şirin (21), 26 Temmuz gecesi Yahya Kaptan Mahallesi’nde bıçaklandı. Ağır yaralı olarak hastaneye sevk edilen Şirin, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayla ilgili geniş çaplı inceleme başlatan polis ekipleri, Samet E.A., M.F.Y., R.Y., Mustafa O., Gamzenur B. ve Z.Ç.’yi gözaltına aldı. Emniyetteki işlemleri sonrasında adliyeye sevk edilen şüphelilerden Z.Ç. savcılıktan serbest bırakılırken, Samet E.A. (19) ve M.F.Y. adli kontrolle serbest bırakıldı. R.Y. adlı çocuk ile Mustafa O. (21) ve Gamzenur B. (18) isimli şüpheliler ise tutuklanarak cezaevine gönderildi.



İddianame tamamlandı


Mustafa O., Gamzenur B. ve Samet E.A. hakkında ’tasarlayarak öldürme, kasten öldürme, tasarlayarak öldürmeye teşebbüs, bıçak veya diğer aletleri izinsiz olarak satın alma, taşıma veya bulundurma’ suçlarından hazırlanan iddianame, Kocaeli 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.


18 yaşından küçük sanıklar R.Y. ve M.F.Y. hakkında ayrı dosya kapsamında iddianame hazırlandı. Savcılık; Mustafa O., Gamzenur B., Samet E.A. ile R.Y. ve M.F.Y.’nin, Ümitcan Şirin’i planlayarak buluşma bahanesiyle tuzağa düşürdüğünü belirtti.



"Ümitcan, alkol sonrasında birliktelik yaşadığımızı söyledi"


Şüphelilerin ifadeleri de iddianamede yer aldı. Gamzenur B. savunmasında, "Mustafa O. ile 2 yıldır ilişkimiz vardı. Mustafa ile 1 Mayıs tarihinde ayrıldık. 2 hafta kadar sonra Ümitcan ile Tiktok’tan tanıştık. Haziran başında İzmit Ncity Sahili’nde buluştuk, alkol tükettik. Ertesi gün Ümitcan ile bir evde gözümü açtım. Üstündeki kıyafetlerim bana ait değildi. Ümitcan’a sorduğumda aramızda bir şeyin olmadığını söyledi. Ancak sonrasında isteğimle birlikte olduğumuzu söyledi. Ümitcan bana, ’Mustafa ile geri barış, dün onu sayıkladın’ dedi. Ümitcan o akşam vakti benden 400 lira istedi, parayı kendisine gönderdim ve 26 Temmuz tarihine kadar kendisiyle bir daha iletişim kurmadım. Ümitcan ile yaşadığım olaydan 2 hafta kadar sonra Mustafa ile barıştık. Yaşananları Mustafa’ya anlattım" dedi.



"Mustafa, Ümitcan’ı yanına çağırmamı istedi"


Bu olaydan sonra Mustafa’nın Ümitcan ile konuyu konuşmak istediğini ifade eden Gamzenur B., "Bunun için Ümitcan’ı çağırmamı istedi ancak Mustafa’yı o gün sakinleştirdim. Olay günü Mustafa ile otururken Ümitcan, İnstagram üzerinden istek attı. İnstagram hesabım Mustafa’nın telefonunda da açık olduğu için bunu gördü. Mustafa, ’Bu iş kapanmıyor, benim Ümitcan ile konuşmam lazım’ deyip Ümitcan’ı yanına çağırmamı istedi. Bunun üzerine ben de İnstagram hesabımdan Ümitcan’a, ’Ne yapıyorsun?’ diye mesaj attım. Ümitcan, ’Ortalıkta yoksun, göremiyorum seni, kendini Mustafa için yıpratma. Mustafa’ya mı kaldın?’ içeriği olan bir ses kaydı gönderdi. Kaydı Mustafa da dinledi. Bundan sonra olaylar yaşandı ancak ben yaşananları görmedim" diye konuştu.



"Onu bir yere çağır, döveceğim"


Mustafa O. ise ifadesinde, Gamzenur ile 2 yıldan bu yana süren ilişkisi olduğunu belirterek, "1 ay kadar önce Gamze bana Ümitcan’ın mesaj attığını söyledi. Bu olay sebebiyle sinirlenip Gamze ile kavga ettik daha sonra barıştık. 25 Temmuz günü Ümitcan, Gamze’ye İnstagram’dan takip isteği attı. Gamze bunu bana söyledi. Ben de ’Kabul et, yazarsa bir yere çağırtır daha sonra da darp ederim’ düşüncesine girdim. Ancak o akşam Ümitcan mesaj atmadı. 26 Temmuz günü saat 13.00-14.00 gibi Gamzenur, Ümitcan’ın kendisine mesaj attığını söyledi. Gamze’ye; ’Onu bir yere çağır, döveceğim’ dedim. Daha sonra R.Y., Furkan ve Samet’i de arayıp çağırdım. Yolda iken Gamzenur, Ümitcan’ın Yahya Kaptan tarafında olduğunu söyledi. Biz de oraya gittik. Ümitcan ile karşılaştığımızda konuşmak istedim" şeklinde konuştu.



"R.Y., bıçağı çıkartıp Ümitcan’ın kasık bölgesine 1-2 defa salladı"


Ümitcan’ın telefonundan mesajlaşmalara baktığını söyleyen Mustafa O., "Ümitcan, Gamzenur ile normal konuştuklarını, yanlış anlaşılacak bir şey olmadığını söyledi. Ümitcan yalan söylemeye devam edince sinirlendim ve konuşma hararetlendi. Ümitcan tekme ve yumrukla beni darp etti. Ümitcan kaçmaya çalıştı ancak onu yakasından tuttum. Bu sırada R.Y. bıçağı çıkartıp Ümitcan’ın kasık bölgesine 1-2 defa salladı. R.Y, cep telefonundan Ümitcan’ın yaralı olduğu bir video çekti. Bu sırada Furkan ile Samet de sokağın başında bizi izliyordu ancak Metehan kaçtı. Ümitcan’ın yere düşmesi üzerine orada yaralı şekilde bıraktık ve uzaklaştık" ifadelerini kullandı.



"Mustafa, Ümitcan’a vurdu"


Şüpheli Samet E.A. ise "Olay günü Mustafa ile Ümitcan’ın konuşmaya başladı. Mustafa’nın telefona bakmak istemesi üzerine Ümitcan telefonu açıp mesajları gösterdi. Mustafa’nın üzerinden metalik renkli gökkuşağı yansıması olan bıçağı belinden çıkartıp R.Y’ye verdi. Ümitcan da siyah renkli kasatura tarzı bıçağı çıkartıp arkadaşı Metehan’a verdi. İkisi kapışacaklarını anlayıp Furkan ve Metehan ile 15-20 metre kadar sokağın diğer ucuna gittik. Mustafa, Ümitcan’a vurdu. Karşılıklı birbirlerini darp ettiler. Ümitcan kaçmaya çalıştığı esnada Mustafa, Ümitcan’ı tuttu ve R.Y. de Mustafa’nın daha önce verdiği bıçağı belinden çıkarıp Ümitcan’a 2-3 defa savurdu. Olayda herhangi bir dahlim yok" dedi.



"Bıçaklandıktan sonra Mustafa’nın talimatıyla video kaydı aldım, darp devam etti"


Olay günü R.Y., arkadaşları M.F.Y., Samet E. ve Mustafa O. ile karşılaştığını, birlikte Yahya Kaptan’a gittiklerini söyleyerek, Mustafa O.’nun Ümitcan Şirin’i mesajla buluşturmaya çağırdığını belirtti. R.Y., kavga öncesinde bu plan hakkında bilgisi olmadığını aktardı.


Kavga başladığında R.Y., yerde bıçağı gördüğünü ve alarak savurduğunu, Ümitcan’a kasıtlı saplamadığını söyledi. Ümitcan Şirin bıçaklandıktan sonra Mustafa’nın talimatıyla video kaydı aldığını ve darp etmeye devam ettiğini belirtti. R.Y., ayrıca Mustafa’nın yanında da bıçak bulunduğunu ve onun da bıçaklamış olabileceğini ifade etti.



Savcılık: "Planlı hareket ettiler"


İddianamede, şüphelilerin olayın başından itibaren plan yaparak hareket ettikleri, buluşmayı organize ettikleri ve saldırıyı birlikte gerçekleştirdikleri vurgulandı. Savcılık, Ümitcan Şirin’in öldürülmesinde tüm şüphelilerin iştirak iradesiyle hareket ettiğini belirterek, tutuklu sanıklar Mustafa O., Gamzenur B. ve tutuksuz sanık Samet E.A. hakkında ’tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Sanık Mustafa O. hakkında ayrıca ’yasak niteliğe haiz bıçak taşımak’ suçundan 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası talep edildi.



Sevgililerin planladığı kanlı buluşmanın detayları ortaya çıktı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.