ASAYİŞ - 05 Mart 2025 Çarşamba 16:04

TMO silolarındaki patlamaya ilişkin davaya devam edildi

A
A
A
TMO silolarındaki patlamaya ilişkin davaya devam edildi

Kocaeli’de Toprak Mahsulleri Ofisi silolarında 2 kişinin hayatını kaybettiği, 10 kişinin yaralandığı patlamaya ilişkin davanın 3. celsesi görülürken, sanıklar duruşmaya katılmadı.


Kocaeli’nin Derince ilçesinde 7 Ağustos 2023’de Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) silolarında meydana gelen patlamada Ekrem Kalkan ve Elif Dayıoğlu hayatını kaybetmiş, 10 kişi de yaralanmıştı. Olayda TMO’nun 60 silosundan 13’ü zarar görmüştü. Soruşturmada ismi geçen 6 sanık hakkında "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan ayrı ayrı 2 yıldan 15 yıla kadar hapis talebiyle dava açılmıştı.



"Siloda görevli eksper beni aradı, patlama olduğunu söyleyerek itfaiye ve ambulans istedi"


Olaya ilişkin davanın 3. celsesi, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti. Duruşmaya ölen Elif Dayıoğlu’nun eşi Arif Dayıoğlu, oğlu Ali Eren Dayıoğlu ve avukatları Yaprak Gülen Şahin Karakuş katıldı. Sanıklar duruşmaya katılmazken, avukatları salonda hazır bulundu.


Tanık olarak dinlenen Füsun Ankın Çoşkun, "TMO’da alım muhafaza servis şefi olarak görev yapmaktaydım. Olay günü idari binada muhasebe servisindeydim. Bu esnada bir patlama duyduk ve dışarı çıktık. Siloda görevli eksper Funda H. beni aradı ve patlama olduğunu söyleyerek itfaiye ve ambulans istedi. Biz hemen siloya gittik ancak polis güvenlik gerekçesi ile bizi içeri almadı" dedi.



"En son kıymetli çıkıntı noktasında ne zaman heyet oluşturuldu hatırlamıyorum"


Olay tarihinde tesiste kaynak yapıldığına dair bilgisi olmadığını belirten Füsun Ankın Çoşkun, "Silolarda toz temizliği teknik işler servisinin sorumluluğundaydı, tahmil tahliye işleri, işçiler aracılığıyla günlük temizlenirdi. Alım muhafazada çalışan personel genelde ziraat mühendisi ve ziraat teknikeridir, alınan malzemenin kalitesi ile ilgili görevleri vardır. 2 Mayıs 2023 tarihli ISG toplantı tutanağından bilgim vardır. Biz depodaki hububatın tozundan sorumluyuz, döküm aşamasındaki tozdan teknik işler sorumludur. Gelen hububat depolara alınır, içerisindeki toz ve yabancı madde oranları belli bir sınırlardadır, ona göre depolara alınır. Kuyudaki tozların temizliği teknik işlere aittir. Tesisteki tozlar, temizlenip toplandıktan sonra bir kısmı piyasaya satılabilir olarak ayrıştırılabiliyor, buna kıymetli çıkıntı deniliyor. Kıymetli çıkıntının satışı, tesiste alım muhafaza şefliğince kurulan alım muhafaza şefliği ve teknik işler servisinden oluşan heyet vasıtasıyla tesise maddi kazanç olarak geri kazandırılıyor. Bu olaydan önce en son kıymetli çıkıntı noktasında ne zaman heyet oluşturuldu hatırlamıyorum" diye konuştu.



"Sanıklar bu olaydan dolayı kendilerini sorumlu hissetmiyorlar"


Sanıkların gerekli cezayı almasını isteyen ölen Elif Dayıoğlu’nun eşi Arif Dayıoğlu ise, "Sanki olaylar kendinden olmuş gibi bir hava oluşturulmaktadır, kimse sorumluluğu kabul etmemektedir ancak burada ihmaller açıktır, suçlular bellidir. Hiç kimse işini doğru düzgün yapmadı, başmüdür personel yönetimini yapamadı. Teknik işler müdürü, yangın tehlikesi olduğu halde baskı ile işleri devam ettiriyor. Bu kurumda mobing, baskı, hırs var ama kontrol yok. Yanlışa ’dur’ denilmemiş. Sanıklar bu olaydan dolayı kendilerini sorumlu hissetmiyorlar, duruşmaya bile katılmıyorlar. Kaynak yapıldığı bilirkişi raporu ile sabitken, hala daha kaynak yapılmadığı iddia edilmektedir. Bunu kabul etmiyorum. Olay yerinde kaynak yapıldığı açık ve bariz bellidir" ifadelerini kullandı.



"İhlas Haber Ajansı’nın elinde dosyada olmayan farklı görüntüler mevcuttur"


Tutuksuz sanık Kemal Ö’nün avukatı Zekeriya Yelok, "İhlas Haber Ajansı’nın elinde dosyada olmayan farklı görüntüler mevcuttur, bunların istenilmesini talep ediyoruz. İnternette patlama anına ilişkin görüntüler mevcuttur ancak kalitesi düşük olduğu için Ajans’tan orijinal görüntülerin temin edilmesini talep ediyoruz" şeklinde konuştu.


Mahkeme heyeti, sanıkların yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbirlerinin devamına, yaralıların ayrıntılı kesin raporlarının temini için Adli Tıp Kurumu’na sevkine, tanıkların dinlenilmesine ve Avukat Zekeriya Yelok’un talebinin reddine karar vererek duruşmayı erteledi.



"Asli kusurlu olanlar farklı kurumlara tayin edilerek tabiri caizse terfi edilmiş gözüküyor"


Duruşma sonrasında gazetecilere açıklamalarda bulunan Arif Dayıoğlu, "Mahkemede sanık sandalyeleri boştu. Kendilerine hiçbir şey olmayacaklarından çok eminler. Maalesef bizim buradaki acımızı ne savcılarımız, ne de hakimlerinizin çok dikkate alamadığını görüyorum. 2 insan öldü, belki 10 milyon dolarlık maddi hasar oluştu. Bunun karşılığında bir tutuklu dahi yok. Bilirkişi raporunda asli kusurlu olarak geçenler, farklı kurumlara tayin edilerek tabiri caizse terfi edilmiş gözüküyor. Oradaki görevleri devam ettiği sürece de burada çalışanları baskı altına alarak ifadelerinde çok detaya girmemelerini, bu şekilde işin içinden çıkacaklarını ifade ediyorlar" dedi.



"Kurum içinde lehimize olabilecek şekilde ifade verenlere de baskı altına alınıyor"


TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal’ın olay sonrasında kendisini aradığını söyleyen Dayıoğlu, "Eşim öldüğünde beni arayarak başsağlığı diledi, kendisine teşekkür ediyorum. Bana, ’Arif Bey, içinizde hiçbir kuşku olmasın. Bu iş şeffaf şekilde yürütülecek. Sorumlular en ağır şekilde cezalandırılacak’ demişti. Ahmet Bey, gelinen durumda görüyorum ki sizin söyledikleriniz havada kaldı. Ne görevden alma var, ne uzaklaştırma var. Aynı şekilde herkes görevine devam ediyor. Kurum içinde lehimize olabilecek şekilde ifade verenler de baskı altına alınıyor. Bunları dikkate almanızı istiyorum. Aksi halde burada ölen insanların kanı sizin üzerinizde olacak. İnsanların adil bir şekilde yargılanması, sorumluların ortaya çıkarılması gerekiyor" diye konuştu.



"2 insan öldü, bunun sonucunda hiçbir tutuklama yok"


Dayıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:


"Burada milyonluk bir zarar var, 2 insan öldü, bunun sonucunda hiçbir tutuklama yok. Tam tersine avukatlar yurt dışı çıkış yasağını bile kaldırmak istiyor. Adalet tamamen güçlüden yana, sanki mağduru cezalandırma gibi adlandırılıyor. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, ’Geciken adalet, adalet değildir.’ Bugün 600 gün oldu hiçbir sonuç alamadık. Hala adliye koridorlarında adalet aramaya çalışıyoruz. Sürecin hızlandırılması, gerçek sorumluların cezalandırılması için kendi özelinizde olan soruşturma müfettişi ile bu işin detaylarını lütfen öğrenin. Kendi iç kurumların yaptığı müfettişlerin raporları kesinlikle gerçeği yansıtmıyor. Kamuoyuna öyle bir yansıtılıyor ki sanki kendi kendine patlama meydana geldi gibi. Böyle bir şey yok. Eksik personelle çalışma var. 15-16 kişilik vardiyadan 5-6 kişilik vardiyalara düşmüş. Sistem üç noktadan aktif olarak kullanılıyor. Gemiden mal boşaltılıyor, çiftçiden mal alınıyor ve ürünler dışarıya satılıyor. Üç fonksiyon 5-6 kişi ile yapılıyor. Temizlik hiçbir şekilde yapılamıyor. Filtre sistemi çalışmıyor, her yer toz. Bu da yetmezmiş gibi asıl olayın patlak verdiği yer ateşli işe izin veriliyor ve patlama meydana geliyor. İfadelerinde yeterli sayıda personel olmadığı için kimseyi görevlendiremediklerini söylüyorlar."



"Olayın olası kast çerçevesinde değerlendirilmesini istiyoruz"


Avukat Yaprak Gülen Şahin Karakuş ise, "Biz en başından beri olayın olası kast çerçevesinde değerlendirilmesini istiyoruz. Bu tarz toplumsal olaylarda talepler bu şekilde oluyor ama neticeler çok da umulduğu gibi olmuyor. Biz gene de umudumuzu kaybetmedik. Yargılamalar uzun sürüyor ancak eninde sonunda adaletin tecelli edeceğine inanıyoruz. Bizi üzen şey sanıklardan bir kişi bile duruşmada yoktu. Gerçek anlamda hayal kırıklığıydı. Olayın en başından beri kurumun tavrı daima hiçbir şekilde sorumluluklarının ya da kusurlarının olmadığı yönünde. Bu noktada mahkemenin adil bir karar vereceğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.



TMO silolarındaki patlamaya ilişkin davaya devam edildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Selçuklu Belediyesi Konya Tanıtım Günleri’nde yerini aldı Konya’nın merkez Selçuklu İlçe Belediyesi, İstanbul’da düzenlenen 9. Konya İl Tanıtım Günleri’nde açtığı GoSelçuklu standıyla Selçuklu’nun tüm yönleriyle tanıtımını gerçekleştiriyor. KONSİAD tarafından 18-21 Aralık tarihleri arasında İstanbul Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi fuar alanında düzenlenen 9. Konya İl Tanıtım Günleri kapılarını ziyaretçilere açtı. Fuarda Konya’ya özgü geleneksel ve kültürel ürünlerin yanı sıra şehrin tarihi, kültürel ve sosyal yaşamı ziyaretçilere tanıtılıyor. Selçuklu Belediyesi de Konya Tanıtım Günlerinde kurduğu GoSelçuklu standıyla yerini aldı. Stantta ilçenin tarihi ve kültürel değerleri tanıtılırken, belediyenin yürüttüğü projeler ve faaliyetler hakkında da bilgi veriliyor. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği stantta, şehre değer katan yatırımlara geniş yer ayrıldı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat da açılış gününde GoSelçuklu standını ziyaret ederek, Selçuklu’da yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi aldı. Başkan Pekyatırmacı: "Konya’nın bütün değerlerini İstanbul’a taşıdık" Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, beraberindeki protokol üyeleri ile birlikte Konya Tanıtım Günleri kapsamında açılan stantları ziyaret ederek katılımcılarla bir araya geldi. Konya Günleri’nde İstanbul’da bütün Konya olarak bir arada olduklarını ifade eden Selçuklu Belediye Başkanı Pekyatırmacı, "Hem belediyelerimiz hem firmalarımızla beraber Konya’nın gastronomiden el sanatlarına, tarihine, kültürüne, turizmine varıncaya kadar bütün değerlerini İstanbul’a taşıdık. Eski Atatürk Havalimanı’nın bulunduğu bölgede Millet Bahçesi’nde yeni yapılan düzenlemeyle birlikte burada çok güzel bir fuar, sergi alanı oluşturuldu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın yaptığı çalışmalar neticesinde İstanbul çok geniş, kapsamlı bir millet bahçesine kavuşmuş oldu. O yüzden böyle bir alanı İstanbul’a kazandırdığı için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımıza ayrıca teşekkür ediyoruz. Tabii vatandaşlarımız için de büyük bir fırsat oluşmuş durumda. Burada özellikle yurdun farklı bölgelerinden gelen illerin çalışmalarını kapsamlı bir şekilde yapma imkanı da ortaya çıkmış. Bu sene ilk defa Konya Günlerini burada düzenliyoruz. Daha önceki yıllarda farklı bölgelerde İstanbul’da buluşmuştuk. Millet Bahçesi’nde ilk defa buluşuyoruz. Bütün Konya’nın tatları, lezzetleri, değerleri, kültürü, gastronomisi, tarihi buraya taşınmış vaziyette. O yüzden buraya katılan tüm Konyalı hemşehrilerime, belediyelerimize, şirketlerimize, firmalarımıza özellikle teşekkür ediyorum. Konya günlerinde bütün İstanbullu hemşehrilerimizi Millet Bahçesi’ne davet ediyorum. Burada belediyelerimizin yaptığı çalışmaları görme fırsatı bulacaklar. Yine aynı şekilde Konyamızın lezzetlerini tatma fırsatı bulacaklar. Bu organizasyon için KONSİAD Başkanımıza, tüm heyetine, ekibine teşekkür ediyorum. Büyük bir organizasyonu burada hayata geçirdiler, Konyalıları burada buluşturmuş oldular" dedi.
Manisa Eğitim-Bir-Sen Manisa 1 No’lu Şube Alaşehir’de eğitim paydaşlarıyla buluştu Eğitim-Bir-Sen Manisa 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Yasav ve yönetim kurulu üyeleri, Manisa’nın Alaşehir ilçesinde okul ve kurum ziyaretleri gerçekleştirerek eğitimcilerle bir araya geldi. Eğitim-Bir-Sen Manisa 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Yasav ve yönetimi; Alaşehir Borsa İstanbul Ticaret Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Alaşehir Anadolu İmam Hatip Lisesi, Emine Elem Kayacık Ortaokulu, Şehit Hüseyin Şimşek Ortaokulu ile Selahattin Barutçuoğlu Anadolu Lisesi’ni ziyaret etti. Ziyaretlerde okul idarecileri, öğretmenler ve eğitim çalışanlarıyla bir araya gelinerek eğitimde yaşanan sorunlar, beklentiler ve çözüm önerileri ele alındı; karşılıklı fikir alışverişinde bulunuldu. Heyet, ziyaret edilen okullarda gösterilen ilgi ve misafirperverlikten dolayı okul idarecilerine, öğretmenlere ve eğitim çalışanlarına teşekkür etti. Program kapsamında Alaşehir Kaymakamı Alper Faruk Güngör’ü de ziyaret eden Eğitim-Bir-Sen Manisa 1 No’lu Şube yönetimi, ilçedeki eğitime dair genel değerlendirmelerde bulunarak görüş alışverişi yaptı. Ziyarette, eğitimin niteliğinin artırılmasına yönelik konular ele alındı. Eğitim-Bir-Sen Manisa 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Yasav ve beraberindeki heyet ayrıca Alaşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü Fikri Çetinkaya, Şube Müdürü Mustafa Yılmaz ve Alaşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü personelini ziyaret etti. Görüşmede eğitim-öğretim faaliyetleri, kurumlar arası iş birliği ve sahadaki ihtiyaçlar değerlendirildi. Ziyaretlerin ardından açıklamada bulunan Şube Başkanı Ahmet Yasav, eğitim camiasının tüm paydaşlarıyla iletişimi güçlendirmeyi önemsediklerini belirterek, nazik ev sahiplikleri ve misafirperverlikleri için Alaşehir’deki tüm kurum ve yetkililere teşekkür etti.
Niğde 10. Türk Dünyası Belgesel Film Festivali gösterimi Niğde’de yapıldı 10.Türk Dünyası Belgesel Film Festivali’nin ödüllü film gösterimi, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ile Türk Dünyası Belediyeler Birliğinin destekleriyle; Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu ve Türk Dünyası Kültür Sanat Sinema Vakfı tarafından organize edilen festival kapsamında, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Şehit Ömer Halisdemir Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılan ödüllü film gösterimi Şehit Ömer Halisdemir ve tüm şehitler anısına düzenlendi. Programda konuşan Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir; Türk dünyasının birlik ve beraberliğinin önemine vurgu yaparak, zor bir coğrafyada yaşandığını ancak birlik olunduğu sürece güçlü kalınacağını ifade etti. Özdemir, Türk devletlerinin birlikte hareket etmesinin önemine dikkat çekti. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu ise festivalin önceki dönemlerinden bugüne emeği geçen herkese teşekkür etti. Üniversite olarak yaklaşık dört yıldır festivale her türlü desteği verdiklerini belirten Uslu; genel sekreterlik görevini üstlenerek sürecin kurumsal bir şekilde yürütülmesine katkı sunduklarını söyledi. Prof. Dr. Uslu; Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’nin Özbekistan, Türkmenistan, Azerbaycan ve Asya’daki diğer Türk coğrafyalarıyla güçlü akademik ve kültürel bağlara sahip olduğunu da ifade etti. Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu Başkanı Menderes Demir de konuşmasında festivalin temellerinin yaklaşık 12 yıl önce Niğde’de atıldığını belirtti. Kurulan Türk Dünyası Gazeteciler Birliği ile çalışmaların daha kurumsal bir yapıya kavuştuğunu dile getiren Demir, bugün gelinen noktada Türk dünyasında 10 ülkede ve 33 bölgede iletişim, sanat, meslek ve kültürel faaliyetlerin yürütüldüğünü kaydetti. Demir ayrıca; ’10 ülke, 10 şehir, 1 festival’ anlayışıyla hayata geçirilen Türk Dünyası Kültür Kervanı’nın, milletin öz ve kök değerlerini belgeseller aracılığıyla ortaya koymayı, kuşaklar arasında paylaşmayı ve dünyaya tanıtmayı amaçladığını vurguladı. Festival kapsamında, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi öğretim üyesi ve yönetmen Fatih Diren’in ödüllü belgeseli ’Baletler Köyü’ izleyiciyle buluştu. Gösterimin ardından yönetmen Fatih Diren, katılımcılarla söyleşi yaparak belgeselin yapım süreci hakkında bilgi verdi ve soruları yanıtladı.