GÜNDEM - 12 Aralık 2024 Perşembe 14:23

Uzmanı açıkladı: "Narin’in PSA sıvısını üretmesi imkansız"

A
A
A
Uzmanı açıkladı: "Narin’in PSA sıvısını üretmesi imkansız"

Diyarbakır’da katledilen Narin Güran cinayetinin ardından yapılan incelemelerde, Narin’in iç çamaşırında tespit edilen Prostat Spesifik Antijen (PSA) enzimi ile ilgili açıklamalarda bulunan Avukat Buket Nurşah Tekışık, "Narin’in bu sıvıyı üretmesi imkansız. Bu durum cinsel istismar olduğunu düşündürüyor" dedi.


Diyarbakır’ın Bağlar ilçesindeki evinden 21 Ağustos 2024 tarihinde çıkan ve bir daha geri dönmeyen 8 yaşındaki Narin için herkes tek yürek olurken, küçük kızın cansız bedeni 19 gün sonra bir dere kenarında, çuval içerisinde bulundu. Küçük kızın cinayetine ilişkin soruşturmada anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, amca Salim Güran ve itirafçı Nevzat Bahtiyar tutuklu olarak yargılanıyor. Davada dikkat çeken bulgulardan biri de Narin’in iç çamaşırında tespit edilen Prostat Spesifik Antijen (PSA) enzimi oldu. Buket Aydın’ın Youtube yayınında konuğu olan Avukat Buket Nurşah Tekışık, tüm Türkiye’yi sarsan cinayet ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.


"Sekiz yaşında bir çocuktan bahsediyoruz, bu çok hassas bir konu" ifadelerini kullanan Tekışık, "Her şeyi bir kenara bıraktığımızda devlet zaten bu davanın yargılamasını çok hızlı bir şekilde yapıyor. Zaten 26 Aralık’ta karar duruşması yapılacak. İddianame yazıldı, mütalaa verildi. Oldukça hızlı gelişti. Toplumun kanayan yarası ve hassas bir konu olduğu için yargıya buradan teşekkürlerimizi sunuyoruz" diye konuştu.



"Narin’in bu sıvıyı üretmesi imkansız"


Adli Tıp raporlarını incelediğini söyleyen Tekışık, "PSA diye bir şey var. Cinsellik sırasında erkekte olan bir sıvıdan bahsediliyor. Adli Tıp bunu bulduğunu söylüyor. Ama şöyle bir durum var. Bu kadınlarda da üretilebiliyor. Narin Güran’ın üzerinde de bu bulgular vardı. Bu sıvı ergenliğini geçmiş kızlarda bulunuyor. Narin Güran daha sekiz yaşında o yüzden Narin’in bu sıvıyı üretmesi imkansız. Bu durum cinsel istismar olduğunu düşündürüyor. Bu olay, toplumda infial oluşturabileceği için bir annenin böyle davranması akıl almaz bir durum. Bu insanların empati yoksunu olduğunu düşünüyorum. Orada korunan ne olabilir, bir kız çocuğunun canından daha değerli ne olabilir, nasıl bir konu olabilir? Yargı çok hızlı bir şekilde ilerliyor. Abinin bir telefon görüşmesi ortaya çıktı. Onun da delil olarak kullanılması gerekir. Ama bence itiraf gelecek" şeklinde konuştu.



Uzmanı açıkladı: "Narin’in PSA sıvısını üretmesi imkansız"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Tarımsal girdi fiyatları yıllık yüzde 33,66 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerini açıkladı. Buna göre Tarım-GFE, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,04, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 29,06, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,66 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 32,3 artış gösterdi. Ana gruplar incelendiğinde, bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksi yüzde 2,12, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksi ise yüzde 1,57 yükseldi. Geçen yılın aynı ayına göre ise tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 34,79, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 27,19 artış kaydedildi. Alt gruplar bazında yıllık Tarım-GFE verilerine göre 6 alt grupta artış oranı ortalamanın altında, 5 alt grupta ise üzerinde gerçekleşti. Yıllık artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 18,91 ile tarımsal ilaçlar ve yüzde 20,98 ile bina bakım masrafları olurken, en yüksek artış yüzde 64,33 ile veteriner harcamaları ve yüzde 47,39 ile gübre ve toprak geliştiricilerde görüldü. Aylık Tarım-GFE’ye göre ise 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi. Ekim ayında aylık bazda artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 0,09 ile enerji ve yağlayıcılar, yüzde 0,27 ile gübre ve toprak geliştiriciler olarak belirlendi. Buna karşılık, aylık artışın en yüksek olduğu alt gruplar yüzde 5,61 ile veteriner harcamaları ve yüzde 4,71 ile tohum ve dikim materyali oldu.
Ankara 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyon: 67 şüpheli yakalandı, 42’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 7 ilde dolandırıcı, tefeci ve göçmen kaçakçısı 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda 67 şüphelinin yakalandığını ve 42’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Jandarma KOM Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyonlar düzenlendi. Şüphelilerin; Denizli’de 30 ayrı iş yerinden organize şekilde hırsızlık yaptıkları, Yalova’da nitelikli dolandırıcılık suçunu organize şekilde yönettikleri, İzmir’de trafo ve enerji nakil kablosu hırsızlığı yaptıkları, Iğdır’da göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri ve Muğla’da tefecilik yaptıkları, Tekirdağ ve Şanlıurfa’da terör örgütüyle bağlantıları olduklarını söyleyip para talep ederek vatandaşları dolandırdıkları tespit edildi. Düzenlenen operasyonlar ile hesaplarında son 5 yıl içerisinde 251 Milyon Türk lirası hesap hareketi bulunan 67 şüpheliyi yakalandı. 42’si tutuklandı. 23’ü hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Diğer 2 şüphelinin işlemleri devam ediyor. Ayrıca operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyal ile muhtelif miktarda nakit para ve ziynet eşyası ele geçirildi.
Erzincan Erzincan’da soğuk hava nedeniyle sürüler yayladan indirildi Erzincan’da yüksek kesimlerde görülen kar yağışı ve soğuk havayla birlikte yaylalarda bulunan küçükbaş hayvan sürüleri donma tehlikesi nedeniyle merkeze ve köylere taşındı. İlkbahar aylarından itibaren yaylalarda kalan küçükbaş hayvanlar, hava sıcaklıklarının düşmesi ve kar yağışının başlamasıyla birlikte daha güvenli alanlara çekildi. Üreticiler, kış şartlarının ağırlaşması nedeniyle sürülerini Erzincan merkez ve çevre köylere indirerek ahırlara aldı. Kış boyunca hayvanların yem, saman ve arpa ile besleneceği öğrenildi. Üreticilerden İlhan Koyun, nisan ayı sonunda koyunlarını yaylaya çıkardıklarını belirterek, "Aylarca yaylada kaldık, süt ve peynir üretimi yaptık. Aralık ayının sonlarına doğru havalar sertleşince geri dönmek zorunda kaldık. Kış aylarında yem ve saman temini bizim için en büyük sıkıntı" dedi. Tulum peyniri üreticisi Özkan Beydili ise bahar aylarında çıktıkları yaylalarda aralık ayına kadar kaldıklarını ifade ederek, soğuk havanın etkisini artırmasıyla köylerine dönmek zorunda kaldıklarını söyledi. Beydili, hayvancılığın büyük emek ve fedakârlık gerektirdiğini vurguladı. Üretici Ferdi Kaya da ilkbaharda yaylaya çıkarılan koyunların yaz boyunca otlatıldığını ve peynir üretimi yapıldığını belirterek, "Hava şartları sertleşince dönüş hazırlıklarına başladık. Hayvanlar ilkbahara kadar yem ve arpa ile beslenecek" diye konuştu. Erzincan’da her yıl kış mevsimiyle birlikte yaşanan bu dönüş, bölgedeki küçükbaş hayvancılığın doğayla iç içe süren zorlu üretim sürecini bir kez daha gözler önüne serdi.