YEREL HABERLER - 26 Ekim 2016 Çarşamba 16:05

Akşehir’de Nasreddin Hoca konferansı

A
A
A
Akşehir’de Nasreddin Hoca konferansı

Konya’nın Akşehir İlçe Belediyesi tarafından Nasreddin Hoca’yı anmak, onu gelecek nesillere daha iyi aktarmak, Nasreddin Hoca’nın bilge kişiliğini, ulemalığını anlatabilmek ve onu tüm dünyaya daha iyi tanıtabilmek amacıyla düzenlenen Nasreddin Hoca Anma Günleri kapsamında konferans düzenlendi.
Akşehir Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen konferansa, Akşehir Kaymakamı Yalçın Sezgin, Akşehir Belediye Başkanı Salih Akkaya, AK Parti İlçe Başkanı Abdullah Bahadır Örs, Akşehir İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Ali Uslu, İlçe Milli Eğitim Müdürü Sadık Köseoğlu, Akşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü İbrahim Öncel, bazı kamu kurum müdürleri, öğretmen, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
Konferansta bir açılış konuşması yapan Akşehir Belediye Başkanı Salih Akkaya, Anma Günleri hakkında bilgi vererek, “Yaptığımız çeşitli anketler, çalışmalar ve Akşehir halkımızın talepleri doğrultusunda 5-10 Temmuz Nasreddin Hoca etkinliklerini şenlik şeklinde devam ettirelim dedik. Anma Günleri’ni de ayıralım, ayrı bir program olarak yapalım ki torunları olarak Nasreddin Hoca’mıza onu en iyi şekilde anarak vefa borcunu ödeyelim diye düşündük. Bugün Ali Berat hocam burada sizlere bir konferans gerçekleştirecek. Nasreddin Hoca’yı daha iyi tanımamız, anlamamız, onu sade mizahi yönünün olmadığını onun fıkralarındaki hikmetleri düşünmeleri inşallah vurgulayacaklar” dedi.
Başkan Akkaya bu yılki etkinliklerde Nasreddin Hoca Fıkralarını canlandırma yarışması tertip ettiklerini belirterek, “İnşallah bu fıkra canlandırma programıyla da Akşehir’imizden Nasreddin Hoca torunlarımızdan böyle tiyatro kabiliyeti olan gençlerimizi seçerek Nasreddin Hoca Çocuk Tiyatro Kulübünü daha sonrada gençleri de içini alacak yetişkinler gençler tiyatro kulübünü oluşturmayı hedefliyoruz ki fıkralarımızı daha çok kitlelere ulaştıralım” diye konuştu.
“Dünya Nasreddin Hoca’yı Akşehirli diye tanıyor”
Başkan Akkaya’nın ardından ‘Nasreddin Hoca Fıkralarından Hareketle Düşünce Yapısı’ konulu bir sunum yapan Prof. Dr. Ali Berat Alptekin, Nasreddin Hoca’ya birçok ülkenin sahip çıkmaya çalıştığını belirterek, bilim gerçekleri doğrultusunda Nasreddin Hoca’nın Türkiye’de Akşehir’de yaşayıp vefat ettiğinin bir gerçek olduğunu söyledi. Prof. Dr. Alptekin, “Nasreddin Hocamız bizim aramızda dolaşıyor. Bazen yamaç paraşütü yapıyor, bazen göle maya çalıyor. Nasreddin Hoca Fıkralarını düşündüğümüzde bizim diplomasi dilinde kullanılabilecek şekilde ileri gitmiştir. Türk İnsanının düşünce yapısını zekasını anlatıyor. Ben Nasreddin Hoca Üniversitesini istemeye devam ediyorum. Akşehir bir ilçe ama Alanya’da ilçe. Alanya’nın nüfusu yazın çok yüksek diyeceksiniz. Alanya’da üniversite kuruldu biliyorsunuz ama Akşehir’de bir Nasreddin Hoca Üniversitesi yakışır. Akşehir’de Nasreddin Hoca Üniversitesini kuramayacaksak hiç olmazsa fakültemizin birisine Nasreddin Hoca Fakültesi dememiz gerekir. Konya’nın büyük ilçelerinin, uzak ilçelerinin eğer il olmasını Nasreddin Hoca istiyorsa bir sebebi vardır. Akşehir’de bunlardan birisidir olsun, bence bir mahsuru yok. Akşehir’e bir üniversite kurulmasını ya da Konya’daki üniversitelerden birisinin zaman kaybetmeden Akşehir Nasreddin Hoca Üniversitesi olması ama Akşehir kelimesini mutlaka istiyorum çünkü dünya Nasreddin Hoca’yı Akşehirli diye tanıyor, onu da belirtmek istiyorum” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Amasya Naci Görür’den deprem molozları için uyarı: “Belediyeler şimdiden düşünmeli. Deprem olduğu zaman çok geç” Yer Bilimci ve Deprem Uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, “Deprem molozları ya geri kazanılmalı. Veyahut da uluslararası yöntemlerle bertaraf edilmeli. Havayla, suyla ilişkileri kesilmeli. Bunu belediyeler şimdiden düşünmeli. Deprem olduğu zaman çok geç” dedi. Birinci derece deprem kuşağı üzerinde bulunan Amasya’nın Merzifon ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldiği programda deprem molozlarının içerisinde asbest, demir, çimento, kağıt, kimyevi madde, parlayıcı madde, toksik maddelerin bulunduğuna işaret eden Prof. Dr. Naci Görür, “Eğer herkesin yaptığı gibi. İstanbul’da onu yaptılar. Arabalara doldurup götürüp denize, etrafa dökerseniz kendinizi yok edersiniz. Uzun dönemde depremin öldüremediği insanları da siz çevreyi kirleterek ölümüne neden olursunuz” diye konuştu. Belediyelerin sorumluluk alanlarında yapıları depreme karşı dayanıklı olmaya hazırlarken muhtemel bir depremde yıkılan binaların molozlarının bertaraf edilip geri kazanımının sağlanmasını da planlaması gerektiğinin altını çizen Naci Görür, “Bunu belediye şimdide düşünmeli. Deprem olduğu zaman çok geç. O kargaşa, gürültüde ne yapacaklarını şaşırabilirler” şeklinde konuştu. Programa evsahipliği yapan Merzifon Belediye Başkanı Alp Kargı da, depreme karşı dirençli Merzifon’u inşa etme çabası içerisinde olduklarını vurguladı.
Bursa Eski Bulgaristan Başbakanı Denkov: “Vatandaşlık başvurularının bir an önce değerlendirilmesi hususunda çalışmaya hazırız” Eski Bulgaristan başbakanları Nikolay Denkov ve Kiril Petkov, Bursa’daki Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’ni (BAL-GÖÇ) ziyaret etti. İki ülke arasındaki ilişkilerin ele alındığı toplantıda vatandaşlık başvuru süreci ve geçmişte yaşanan asimilasyon politikaları sorunu konuşuldu. Eski Bulgaristan başbakanları Nikolay Denkov ve Kiril Petkov, bir dizi ziyaret için Bursa’ya geldi. Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği yönetimini ziyaret eden Denkov ve Petkov, yapılan görüşmede iki ülke arasındaki ilişkileri ele aldı. BAL-GÖÇ Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan, Bulgaristan göçmeni Türklerin sıkıntılarını dile getirirken en çok şikayetlerden birinin Bulgaristan vatandaşlığı başvurusunda yaşanılan zorlu süreç olduğunu söyledi. Bu konu hakkında çalışma yapılmasını dilediklerini belirten Balkan, geçmişte Türklere asimilasyon uygulayanların yıllardır ceza almadığını da ifade etti. "Başvuru sürecinin zorluğu dijitalleşmemekten kaynaklanıyor" Bulgaristan vatandaşlığındaki başvuru sürecinin sadece Türklere yönelik bir sorun olmadığını, tüm dünyadan benzer şikayetler aldıklarını aktaran eski Bulgaristan Başbakanı Nikolay Denkov, “İnsanların yapmış olduğu vatandaşlık başvurularının bir an önce değerlendirilmesi hususunda çalışmaya hazırız. Fakat bunun sadece Türkiye’ye yönelik bir durum olduğunu düşünmeyin. Biz aslında Bulgaristan’ın bütün dünyadaki konsolosluklarında benzer şikâyetleri alıyoruz. Bütün dünyadaki Bulgar vatandaşları, özellikle vatandaşlık şikayetlerini bizlere iletmekteler. Bu problemin dijitalleşme sıkıntısından kaynaklı olduğunu düşünüyoruz ve bu hizmetleri gerçekleştirme sürecinin gereksiz bazı konularla uzatıldığı gibi bir inanış oluşuyor. Bu konuda çalışıp bir an evvel dijitalleşme ve süreçlerle ilgili belirli bir süre içerisine alınarak halledilmesi gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu. “Benim ailem de bu sıkıntıları yaşadı” 80’lerde Türklerin yaşadığı sıkıntıları kendi ailesinin de yaşadığını belirten Kiril Petkov ise, “Yaşanan olaylardan sonra neden hala ceza alan yok diye sordunuz. Bu insanlar benim aileme de bu sıkıntıları yaşattığı için beni de kişisel olarak incitmekte ve hala ben de bunu sorguluyorum. Bu süreçte aslında yapmak istediğimiz şey insanların belirli bir siyasi oluşum tarafından kullanılmasını engellemek. Çünkü onlar siyasi faaliyetlerini insanlara yardım için kullanmaktan ziyade kendi çıkarları için kullanıyorlar. Biz buradaki kurumlarla beraber, siyasi oluşumlarla beraber yolsuzluk zincirinin sona erdirilmesi için mücadele ediyoruz. Bunun değiştirilmesini istiyoruz. Bu şekilde kapsamlı bir demokratikleşme süreci sağlayabiliriz. Bunlar geleneksel yöntemlerle gerçekleştirilebilecek bir şey değil. Biz bunları yenilikçi bir yolla yapmak istiyoruz” dedi.