GENEL - 17 Mart 2018 Cumartesi 15:37

MÜSİAD Makine Sektör Kurulu Türkiye İstişare Toplantısı gerçekleştirildi

A
A
A
MÜSİAD Makine Sektör Kurulu Türkiye İstişare Toplantısı gerçekleştirildi

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Makine Sektör Kurulu Türkiye İstişare Toplantısı “Teknolojik Gelişimin ve Finansal Okuryazarlığın Firma Gelişimine Etkileri" teması ile MÜSİAD Konya Şubesi’nde gerçekleştirildi.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Makine Sektör Kurulu Türkiye İstişare Toplantısı “Teknolojik Gelişimin ve Finansal Okuryazarlığın Firma Gelişimine Etkileri" teması ile MÜSİAD Konya Şubesi’nde gerçekleştirildi. Toplantıda makine sektörünün sorunları ve geleceği bütün yönüyle masaya yatırıldı.


Toplantının açılışında konuşan MÜSİAD Konya Şube Başkanı Ömer Faruk Okka, yetişmiş insan gücü olmamasına değindi. Okka, "Makine ihracatında ilerlemenin yolu iyi yetişmiş insan gücünün olmasıdır. Yetişmiş insan gücü olmaması, sadece yerli üretimi değil, yabancı yatırımcının ülkeye gelmesini de engellemektedir. Makine üretiminde Çin ve Hindistan’a giden yabancı sermayeyi ülkemize çekebilmek için, üniversitelerde üst düzey eğitimin verilmesi gerekmektedir. Dünya pazarında yarışabilmek, rekabet gücünü artırmak için üniversite-sanayi işbirliği olmazsa olmazdır. Üniversitelerin ihtiyacı olan maddi kaynak sanayide, sanayinin ihtiyacı olan bilgi de üniversitede bulunmaktadır. Bu işbirliği sağlanırsa tasarımı, teknolojisi, üretimi, markası ve pazarlamasıyla yerli ve milli makine sanayisi yüksek seviyelere gelecektir. Ancak, Ar-Ge altyapısı olmadan bir işletme ürünlerini küresel rekabete açamamaktadır. İmalat sanayinde teknolojinin gelişmesi için vazgeçilmez bir olgu olan Ar-Ge ve tasarım merkezlerinin sayısının ivedilikle artırılması gerekmektedir" dedi.



"Digital dönüşüme ayak uydurulmalı"


MÜSİAD Konya Şube Başkanı Okka, firmaların digital dönüşüme ayak uydurması gerektiğini ifade etti. Okka şöyle konuştu, "Dünya akıllı üretim ve insansız üretim devriminin eşiğindeyken, Türkiye teknoloji üretiminde istenilen seviye de değildir. Yüksek teknolojide Türkiye’nin büyük zaafiyet ve ekonomik kayıp yaşadığı, bütünüyle üretemediği birçok ileri teknoloji ürünü için her yıl milyarlarca doları yurt dışına akıttığı ortadır. Endüstrideki dijital dönüşümü anlayamayan ve buna ayak uyduramayan işletmeler zamanla tarih sahnesinden kaybolup gideceği de kaçınılmaz bir gerçektir. Her geçen gün daha fazla dijitalleşen, insansızlaşarak Endüstri 4.0’a ve yapay zekaya entegre olan makine sektöründe rekabetçi olabilmek ve değişime ayak uydurabilmek adına bu teknolojilerin ülkemizde üretilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede sektörün temeli olan makine yazılımı sektörü de desteklenerek dışa bağımlılığa son verilmelidir. İşletmelerimiz dünya ile rekabet edilebilir ölçeğe taşınırken modern işletmecilik kuralları uygulanmaya başlanması uluslararası, finansman kuruluşlarıyla ilişkiler kurulması, yönetimde profesyonelleşme kavramları ile birlikte finansal okuryazarlık kavramı işletmelerin gündeminde ilk sıralara yerleşmiştir. Özellikle işletme sahipleri ve yöneticilerinin, şirketin mevcut durumunu, gelecekte ihtiyaçlarının tespitini, bilanço ve hesap tablolarından anlayabilecek, bu veriler doğrultusunda çözüm yolları bulabilecek bilgiye, birikime ve çözüm yeteneğine sahip olmalıdırlar. Küçük işletme mali bilgileriyle büyük işletmeleri yürütmek, telafisi olmayan hatalara mutlak olarak sebebiyet verecektir. Bu konuda izlenmesi gereken yol ise hem işletme sahipleri hem de yöneticilerin bu yetkinliğe hızla sahip olmalarıdır. MÜSİAD Konya olarak bu konuda yapılacak olan her türlü eğitim çalışmalarına destek vermeye hazırız.”



"En büyük avantajımız genç nüfus"


MÜSİAD Makine Sektör Kurulu Başkanı Faruk Kömürcü konuşmasında, Türkiye’nin istediği noktaya erişebilmesi için elindeki genç nüfus avantajını iyi değerlendirmesi gerektiğini söyledi. Kömürcü, "Bir çok ülke, Endüstri 4.0 başta olmak üzere, teknolojinin itici güç olduğu süreçlere hızla adapte olmaya ve bu doğrultuda stratejiler belirlemeye başladı. Ülkeler, bir yandan teknolojik gelişmeleri yakından takip ederken, diğer yandan elindeki insan gücünü, bu yeni döneme göre geliştirme yoluna gitti. Türkiye’de gelecekte büyük hedefleri olan her ülke gibi, yönünü gelişime ve inovasyona çevirdi. Biliyoruz ki, Türkiye olarak elimizde bulundurduğumuz avantajları doğru şekilde değerlendirirsek, dünyada istediğimiz noktaya erişeceğimiz zamanlar uzak değil. Bizim ülke olarak avantajlarımızdan en önemlisi, genç nüfusumuz. Gençler sadece dinamik iş gücü olarak değil, teknolojiye yüksek uyum potansiyelleri dolayısıyla da bu çağda ülkelere önemli bir üstünlük sağlıyor” diye konuştu.



"İnsana yatırım ihmal edilmemeli"


MÜSİAD Genel Başkan Vekili Mahmut Asmalı da, insana yapılan yatırımın hiçbir zaman ihmal edilmemesini önerdi. Asmalı, "Konya, Türkiyemizin hem kültürel hem de ticari anlamda en önemli illerin arasında yer almaktadır. İhracat anlamında performansına baktığımız zaman memnuniyet verici ama yeterli değildir. Konya’nın potansiyelinin bundan daha fazla olduğunu düşünüyorum. Dünyada teknolojinin geldiği aşama artık hiçbir sektörün kayıtsız kalamadığı bir noktadadır. Sanayi başta olmak üzere birçok alanda gelecek planlamaları teknolojinin itici gücünden faydalanarak yapılmaktadır. Bilgi teknolojilerindeki gelişmeye dikkat çekerken, bunları en doğru biçimde kullanacak nitelikli insan gücüne de öncelemeliyiz. İnsanımızın her alanda gelişimine yatırım yapmayı hiçbir koşulda ihmal etmemeliyiz. Çünkü bu bir bütündür” ifadelerine yer verdi.


AK Parti Konya Milletvekili Ömer Ünal ise, “Türkiyemizin makine sektörü daha da gelişmelidir. Yerli ve milli savunma sanayimiz daha da yukarı çıkarılmalıdır. Dünya ölçeğinde söz sahibi olmalıyız ki dışa bağımlılığımız sona erdirmeliyiz” dedi.



Panelde sunum yapıldı


Açılış konuşmaların ardından “Teknolojik Gelişimin ve Finansal Okuryazarlığın Firma Gelişimine Etkileri” konulu panele geçildi. Moderatörlüğünü MÜSİAD Makine Sektör Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Ayhan Etyemez’in yaptığı panelde, TOBB Başkan Yardımcısı ve KTO Başkanı Selçuk Öztürk, KTO-Karatay Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi İşletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Okka, Selçuk Üniversitesi Bölgesel Gelişme Uygulama ve araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Tekin, İnfoma Teknoloji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ceran makine sektörünün sorunları, Teknolojik Gelişimin ve Finansal Okuryazarlığın Firma Gelişimine Etkileri konularında birer sunum yaptı.


Panelin ardından panelistlere ve sponsor firmalara plaketleri verildi. Programa AK Parti İl Başkanı Hasan Angı, Milletvekilleri Muhammed Uğur Kaleli, Ömer Ünal, TOBB Başkan Yardımcısı ve KTO Başkanı Selçuk Öztürk, MÜSİAD Genel Başkan Vekili Mahmut Asmalı ile çok sayıda MÜSİAD ve Genç MÜSİAD üyesi katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas (Düzeltme) 58 yıldır gerçek kimliğini arıyor Sivas’ta yaşayan 58 yaşındaki Raziye Şimşek, doğduğu günden bu yana gerçek kimliğine kavuşamadı. Hikâyesiyle filmlere konu olacak olayın aydınlatılması için Şimşek’in biyolojik babasının mezarı açılarak DNA örneği alındı. Sivas kent merkezinde yaşayan Raziye Şimşek, 1 yaşında annesini kaybettikten sonra yaşadığı dramatik hayat hikâyesiyle duyanları derinden etkiliyor. Şimşek, annesinin vefatının ardından babası tarafından 1 yaşındayken yurda verildi. İddiaya göre, o dönemdeki yurt müdürü Şimşek’i kaydettirmeden resmi olmayan şekilde bir aileye verdi. Bu aile de sahte kayıtlarla Şimşek’i öz çocuklarıymış gibi nüfusa kaydettirdi. Şimşek, evlendikten sonra evlat edinen aile tarafından reddedilerek evlatlıktan düşürüldü. Evlat edinen ailenin çıkarttığı kimlik kartı numarası ve kendisinin çıkarttığı kimlik kartı numarası bulunan Şimşek, bu nedenle devlet kurumlarına gittiğinde birçok sorunla karşılaşıyor. Yaklaşık 3 yıldır bu durumun çözümü için mücadele eden Şimşek, “Ben bir yaşımdayken annem vefat etti. Bana bakan olmadığı için beni yurdun kapısının önüne bırakıyorlar. O dönemin yurt müdürü beni el altından yurda kaydetmeksizin beni büyüten aileye veriyor. Onlar da sahte kayıtla beni kendilerinin üzerine geçiriyorlar. 18, 19 yaşına gelip evlendiğimde beni üzerlerinden düşürüyorlar. Bunun zorluğunu hep yaşıyorum. Benim ablalarım bütün aile fertlerim beni kabul ediyor ama daha büyük aile bireylerimiz olmadığı için Hâkim Bey DNA testine karar verdi. 2,5 yıldır çok büyük zorluklarla uğraşıyorum. Hem maddi hem de manevi sıkıntılar yaşıyorum. Sürekli mahkemelere gidip geliyorum. Yaşadığım şeyleri tekrar tekrar yaşıyorum” dedi. Adına iki farklı kimlik numarası olduğunu ifade eden Şimşek, “Geçmiş yakamı bırakmıyor ki rahat edeyim. 1965 yılından bu yana bu hayatı yaşıyorum. Şuanda benim adıma iki farklı TC kimlik numarası var. Birisi onların üzerine diğeri de benim şuan kullandığım TC kimlik kartı numarası. Devlet kurumlarına gittiğim zaman problem oluyor. Hastanelere falan gittiğimde eşimin üzerine muayene olduğum için pek sorun yaşamadım ama yine de ben bu durumdan da rahatsız oluyorum. Her zaman elim yüreğimde. İnşallah son mahkeme olur, bu konudan dolayı hem maddi hem manevi çok yoruldum. 58 yaşındayım 25 yıl olmuştu ben unutalı. Ama ben 2,5 yıldır bu durumu mahkeme kapısında tekrar tekrar yaşıyorum, geçmiş yakamı bırakmıyor” şeklinde konuştu.
Trabzon Türk balıkçı tekneleri okyanusları mesken tuttu Türkiye’de bin 600 kadar endüstriyel balıkçı teknesi bulunurken bu tekneler yurt içi ve yurt dışı sularda avcılık yapıyor. Ülkemizde denizlerde 15 Nisan’da başlayan av yasağının ardından bazı balıkçı tekneleri ağırlıklı olarak Atlas ve Hint Okyanusu’na yönelerek avcılık yapıyor. Türkiye, Afrika ülkeleri başta olmak üzere 12 ülkeyle balıkçılık konusunda antlaşması yaparken, 15 ülke ile de antlaşma yapmak üzere müzakereler sürüyor. Türkiye’den yapılan uluslararası anlaşmalar kapsamında Türk balıkçı gemileri ağırlıklı olarak Atlas Okyanusu’nun Batı Afrika sahilleri olmak üzere Fas, Moritanya, Fildişi Sahili, Somali gibi ülkelerin sularında tıpkı Karadeniz, Ege, Marmara ve Akdeniz’de olduğu gibi farklı balık çeşitlerini avlıyor. Uluslararası sularda avlanan gemilerin çoğunluğunu Doğu Karadeniz’den giden balıkçı gemileri oluştururken, Türkiye şu ana kadar Afrika ülkeleri başta olmak üzere 12 ülkeyle balıkçılık konusunda antlaşması yaptı. 15 ülke ile anlaşma yapmak üzere müzakereler devam ediyor. Türkiye karasuları dışında onlarca balıkçı teknesi, 2 binin üzerindeki tayfası ile avlanma yaparken, son yıllarda ülkemizde gerek iklimsel değişiklik gerekse çevresel faktörlerden dolayı su ürünleri avcılığı üretiminde yaşanan dalgalanmalar endüstriyel balıkçılık yapan balıkçı teknelerinin zor duruma düşmesine neden oluyor. Hem balıkçıların avlanma miktarını nispi olarak artırmak hem yeni ürün alanları bulmak için son yıllarda Türkiye su ürünleri üretiminin olduğu ülkelerle beraber ikili balıkçılık antlaşmaları yaparak bu doğrultuda Atlas ve Hint Okyanusu’nun yolunu tuttu.
Kayseri ERÜ, THE 2024 Asya Üniversiteleri sıralamasında ilk 500’de Dünyanın en itibarlı üniversite derecelendirme organizasyonlarından birisi olan Times Higher Education (THE) 2024 Asya Üniversiteleri Sıralaması açıklandı. Açıklanan sıralamaya göre Erciyes Üniversitesi (ERÜ) en iyi 401-500 üniversite aralığında sıralanarak önemli bir başarı elde etti. THE 2024 Asya Üniversiteleri Sıralaması açıklandı. 2023 yılına ait kurumsal veriler dikkate alınarak gerçekleştirilen THE Asya 2024 sıralamasında Türkiye’den 75 üniversite sıralamaya girdi. Açıklanan sonuçlara göre, ERÜ en iyi 401-500 üniversite aralığında sıralanarak önemli bir başarı göstererek, devlet üniversiteleri arasında ise 13. sırada yer aldı. THE Sıralama Sistemi Asya üniversitelerini, dünya üniversiteleri sıralamasında kullandığı Öğretim, Araştırma Ortamı, Araştırma Kalitesi, Endüstri ve Uluslararası Görünürlük olmak üzere 5 ana başlıkta 18 göstergeye göre derecelendirmekte olup, toplam puan belirlenirken Araştırma Kalitesi yüzde 30, Araştırma Ortamı yüzde 28, Öğretim yüzde 24.5, Endüstri yüzde 10 ve Uluslararası Görünürlük ise yüzde 7.5 oranında ağırlığa sahip bulunmaktadır. Erciyes Üniversitesi’nin kuruluşundan itibaren her zaman kendinden söz ettiren ve her zaman üst derecelerde yer alan bir Üniversite olduğuna dikkat çeken ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, bu önemli başarıya katkı sağlayan tüm ERÜ mensuplarına teşekkür etti.
Amasya Türkiye şampiyonu güreşçi Kaan Buğra Yüksel ve arkadaşları şehir turu attı Okullar Arası Küçükler Serbest Güreş Türkiye Şampiyonası’nda Türkiye şampiyonu olan güreşçi 13 yaşındaki Kaan Buğra Yüksel ve madalyalar kazanan arkadaşları Berat Öztürk ile Emirhan Kadir Şehri, döndükleri memleketleri Amasya’nın Taşova ilçesinde araçlarla şehir turu attı. Taşova Belediyesi Spor Kulübü ve Atatürk Ortaokulu güreşçileri Türkiye şampiyonu Kaan Buğra Yüksel, Türkiye üçüncüsü Berat Öztürk ve Türkiye beşincisi Emirhan Kadir Şehri, Edirne’deki şampiyona sonrası döndükleri memleketlerinde okul arkadaşlarının alkışları eşliğinde belediye başkanının makam aracına binerek konvoyla şehit turu atıp başarılarını kutladılar. Pikapla halkı selamlayarak belediye binasına geçen güreşçilere altın hediye eden Taşova Belediye Başkanı Ömer Özalp, “Sporcularımızı bu başarılarından dolayı kendileri başta olmak üzere hocalarımı, ailelerini kutluyorum. Evlatlarımızdan inşallah dünya birinciliği bekliyoruz. Sonuna kadar yanlarında olacağız” dedi. 6. sınıf öğrencisi Türkiye şampiyonu Kaan Buğra Yüksel, “Birinci olmak çok güzel bir duygu. İnşallah daha da çalışıp, daha büyük dereceler yapmayı düşünüyorum” diye konuştu. Berat Öztürk ve Emirhan Kadir Şehri de daha çok çalışacaklarının sözünü verdiler. Antrenör Abdulkadir Duyum, “Sporcularımın böyle bir başarı elde etmesi bizleri çok mutlu etti. İnşallah daha iyi başarılarla, daha iyi yerlerde bu çocuklarımızı göreceğiz. Bundan sonraki hedefimiz büyük yaş gruplarında sporcularımızı şampiyon olup milli takıma katmak. Sonrasında Avrupa, dünya şampiyonalarına kadar başarı elde etmek ve madalya kazanmak” şeklinde konuştu. Beden Eğitimi Öğretmeni Okan Aydın ile Taşova Gençlik Merkezi Müdürü Sercan Şenel ise sporcularıyla gurur duyduklarını söyledi.