GENEL - 25 Nisan 2018 Çarşamba 13:06

İhsan Fazlıoğlu, NEÜ’de iki ayrı konferans verdi

A
A
A
İhsan Fazlıoğlu, NEÜ’de iki ayrı konferans verdi

Necmettin Erbakan Üniversitesinde (NEÜ) İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.

Necmettin Erbakan Üniversitesinde (NEÜ) İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu iki ayrı konferans verdi.


İlk olarak, “Tarihi Tecrübeyi Nasıl Yorumlamalıyız? Tebdil, Tadil ve Tebrid Arasında Yeni Bir Tahkik için Akli İlimlerde Arayışlar” konulu konferans veren Prof. Dr. Fazlıoğlu, tarihin sadece ibret değil kuvvet de verdiğini ifade ederek, “Biz tarihten tecrübelerimizi, yanıldığımız noktaları, başarılı olduğumuz yerleri, tıkandığımız noktaları da tespit ederiz. 19. ve 20. yüzyılda İslam Medeniyetindeki tüm diriliş hareketlerini incelediğimizde; bu dönemdeki tasavvuf ve hadisle entegre edilmiş eğitim sistemi, okullaşma öyle bir yaygın kültür oluşturuyor ki bunları eğiten ya da bu eğitimden geçen insanlar yola çıktığı zaman arkasından bunları takip edecek onlarca, binlerce insanın ortaya çıktığı anlaşılıyor. Kendimiz kendi sorunlarımızla yüzleşmediğimiz için onlara ilişkin kavramsallaştırmalar ve modellemeler yapmadığımız için başkalarının bize ‘siz şöylesiniz’, ‘siz böylesiniz’, ‘şöyle yapın’ demelerinden hareket ederek iş yapıyoruz. Tarihsel tecrübe böyle değildir. Dönemin koşullarına göre sorunlara çözümler üretilmiştir” dedi.


Osmanlı yenileşmesinin bir ulema hareketi olduğunu vurgulayan Fazlıoğlu, “Tarih tasavvurumuzda merkezi kavram askeri güç olduğu için tüm Türk tarih tasavvuru askeri bir zihniyetle yazılıyor. Bir toplum sadece yerleştikten sonra askeri bir zihniyetle izah edilemez. Mesela Osmanlı yenileşmesini askeri olarak başlatıyoruz. Hayır. İlk yenileşme hareketini ulemalar, alimler başlatır. İlk tıp tercümesini yapan alim Müneccimbaşı Ahmet Dede’dir. Denilebilir ki, Osmanlı yenileşmesi bir ulema hareketidir” diye konuştu.


Türkiye’de teorik üretimin yapılamadığının altını çizen Prof. Dr. Fazlıoğlu, “Hep tüketici konumundayız. Bunun nedeni yaşadığımız semantik ve sentaktik travmalarla alakalıdır. Bilgiyle kendimizi donatmak ve yuvamızı kurmak zorundayız. Osmanlılar onun için hiçbir zaman toprağı önemsemediler, toprak kaybedilir kazanılır ama yuvayı çok önemsediler. Bizim şuanda bir yuvamız yok. Yuvamız olmadığı için her türlü rüzgara karşı özellikle genç nesli muhafaza edemiyoruz, herkes savruluyor. Bizim bir an önce bu yuvayı, bu semantik yapıyı kurmamız lazım. Bunu kurarken sıfırdan başlayamayacağımıza göre acı bile olsa gerçeklerle yüzleşerek geçmişimizdeki tecrübeyi bugüne taşıyarak ve ona yeni eklemeler yaparak devam etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.


Konya’nın tarihte kurucu ve dönüştürücü rol oynadığını ve tekrar bu rolü üstlenmesi gerektiğini kaydeden Fazlıoğlu, “Konya’daki İslam tasavvuru, pratiği güncellenebilir, günümüze aktarılabilecek bir yapısı var. Hem imanı hem fikri hem de gönlü aynı anda bir arada tutacak zihniyet bu" şeklinde konuştu.


Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu İnce Minarede "Nefsu’l-Emr’in İmkanı: İslam Temeddününde Perspektif Realizmi’nin Ortaya Çıkışında İlm-i Hadisi’n Etkisi" konulu Darülhadis Konferansında ise hakikati bilmenin basit olmadığını ve hakikatin tek olduğunu söyledi. Fazlıoğlu, “Osmanlı medreseleri, hakikat, yöntem bağımlı olduğu için kendi dönemlerindeki bilim camiasında kullanılan her bir yöntemi öğrencilere öğretip o yöntemlerle hakikatin bir tarafını aydınlatmıştır. İşte biz buna perspektif realizmi diyoruz. Yani bir gerçeklik var ama bu gerçeklik perspektifle elde edilen gerçekliktir. Hiçbir perspektif benim gerçekliğim mutlak gerçekliktir diyemez” dedi.


Konferans soru-cevap bölümünün ardından sona erdi. NEÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi konferans salonunda gerçekleştirilen programa NEÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, dekanlar, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Yerde yuvarlanması tepki çeken AK Partili meclis üyesi görevinden istifa etti İzmit Belediyesi ile Kocaeli Büyükşehir Belediyesi çalışanları arasında çıkan kargaşada bir kişinin ittirmesi sonucu yere düşen AK Parti İzmit Belediyesi Meclis Üyesi İbrahim Efe, yerde yuvarlanmasının abartılı bulunması ve tepki görmesi sonrasında görevinden ve partiden istifa ettiğini duyurdu. Şehir hastanesinin çevresinde yapılan düzenlemeler sırasında 25 Mayıs tarihinde İzmit Belediyesi ile Kocaeli Büyükşehir Belediyesi çalışanları karşı karşıya gelmişti. İddiaya göre İzmit Belediyesi ekipleri, şehir hastanesi yanında bulunan ve Tavşantepe Mahallesi’nde kalan sokağın asfalt çalışması için bölgeye gitti. Bu sırada aynı sokakta çalışma yapan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ekipleri ile İzmit Belediyesi çalışları arasında kavga çıktı. Olay sebebiyle İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet de bölgeye gitti. İzmit Belediyesi ekibi ile gelen grupta yer alan bir kişi, İzmit Belediyesi Meclis Üyesi İbrahim Efe’yi ittirdi. Yere düşen Efe’nin yuvarlanması abartılı bulunup tepki çekti. İstifa etti AK’ Parti Kocaeli İl Başkanlığı, dün İbrahim Efe hakkında disiplin süreci başlattığını duyurmuştu. Bugün ise AK Parti İzmit Belediye Meclis Üyesi İbrahim Efe, görevinden ve partiden istifa ettiğini duyurdu. Efe sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada, "Herkes sonuca baktı. Sebebi kimse sormadı olsun varsın sormasınlar. Arsızlık etmedim, yüzsüzlük etmedim, hırsızlık yapmadım. Sevgili dostlarımızın yüzünü yere düşürecek hiçbir işin içinde olmadım. Bölge parti etnik köken gözetmeksizin herkesin iyi ve kötü gününde her haline ve her şeyine rağmen zaman mefhumu gözetmeden her şartta hizmet ettim. Her zaman olduğu gibi vatandaşımıza hizmet adına gelişen bir olayda anlık öfke kontrolüne yenik düştüm, düşürüldüm. Sonrasında gelişen olaylar şahsıma özellikle ailemi hakikaten çok etkiledi. Bizimde insan olduğumuzu unutulduğu, hislerimiz duygularımızı hiçe sayıldığı, kamuoyunda bu denli linç girişiminin yapılması bizi derinden yaraladı. Yaşanan olaylar bizleri asla Yolumuzdan döndüremez kimseye kırgın ya da kızgın değilim ama süreçte duruş gösteren dost ve arkadaşlarımıza ayrıca teşekkür ederim. Ne kadar gariptir başka başka videoların yayınlandığı konular bile bu kadar gündem olmadı. Bu sebeple ailemin ve partimin daha fazla zarar görmemesi adına İzmit Belediyesi meclis üyeliğinden ve gönül verdiğim partimden istifa ediyorum" dedi.
İstanbul Türkiye’de konser verecek olan Kızılordu Korosu’na protesto Çoğulcu Demokrasi Partisi, Türkiye’de konserler verecek olan Kızılordu Korosu’nu protesto etti. Parti Genel Başkanı Faruk Arslandok, "Bu yas ve anma günlerine denk gelen tarihlerde, soykırım ve sürgünlerin uygulayıcısı Rus ordusunun korosuna böyle bir organizasyonun yapılmış olması utanç vericidir" dedi. Çoğulcu Demokrasi Partisi, Mayıs ayında Türkiye’de konserler verecek olan Rus Kızılordu Korosu’nu, Kırım Tatar ve Çerkez halklarının sürgün ve soykırım kurbanlarını andığı günlerde konser vereceği gerekçesiyle protesto eylemi düzenledi. Beyoğlu’nda düzenlenen eylemde ’Kanımızı içtiniz, hiç olmazsa yasımıza saygı gösterin’, ’Kafkasya ve Kırım Yas Tutarken Kızılordu Baykuşları Çatımızda Ötemez’ gibi yazıların olduğu dövizler ve pankartlar açılarak koro için tepki gösterildi. "Soykırım ve sürgünlerin uygulayıcısı Rus ordusunun korosuna böyle bir organizasyonun yapılmış olması utanç vericidir" Konuya ilişkin açıklama yapan Çoğulcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Faruk Arslandok, "Çerkes’ler ve Kırım tatarları Rus çarlığı tarafından anayurtları işgal edilmiş, Rus çarlığı ve Sovyet Rusya tarafından farklı zamanlarda soykırıma ve sürgüne uğratılmış iki halktır. Çerkes’ler Rus Çarlığı’nın anavatanlarını işgal girişimine karşı 101 yıl yurtlarını ve özgürlüklerini korumak için, bu orantısız güce karşı destansı bir özgürlük mücadelesi vermişlerdir. Bu mücadele sırasında Rus Çarlığı’nın devasa imparatorluk ordusu orantısız bir güçle, yurdunu ve özgürlüğünü savunan Çerkes halkına acımasız bir soykırım uygulamıştır. Bu yıl da, Çerkes’ler ve Kırım Tatarları, önceki yıllarda olduğu gibi Soykırım ve sürgün anmalarına hazırlanırken çok talihsiz bir gelişme gündeme gelmiştir. Rus Kızıl Ordu Korosu’nun tam da bu anma tarihlerine denk gelen bir organizasyonla, 14 - 25 Mayıs tarihleri arasında, ülkemizde bir dizi konser vereceği duyurulmuştur. Çerkes ve Kırım Tatarları için çok büyük anlamı olan bu yas ve anma günlerine denk gelen tarihlerde, soykırım ve sürgünlerin uygulayıcısı Rus ordusunun korosuna böyle bir organizasyonun yapılmış olması utanç vericidir" ifadelerini kullandı.