GENEL - 12 Mart 2019 Salı 13:08

Altun: "Bayrak ve İstiklal Marşı, milletçe varlığımızın ve birliğimizin delilidir"

A
A
A
Altun: "Bayrak ve İstiklal Marşı, milletçe varlığımızın ve birliğimizin delilidir"

Makina Mühendisleri Odası (MMO) Konya Şubesi Başkanı Dr.

Makina Mühendisleri Odası (MMO) Konya Şubesi Başkanı Dr. Aziz Hakan Altun, İstiklal Marşının kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.


MMO Konya Şubesi Başkanı Altun yayımladığı mesajında, "Türkiye Büyük Millet Meclisinde 12 Mart 1921‘de kabul edilen İstiklal Marşımız, Türk Milletinin bağımsızlık ve özgürlük savaşını ölümsüzleştiren ve Türk Milletini ortak düşünce ve değerler düzleminde buluşturan eşsiz bir eserdir. İstiklal Marşı’nın yazılışında o dönem ki koşullar büyük önem taşır. İstiklal Marşı’nın her dizesinde verilen bir mesaj vardır. Saldırgan düşmana karşı Anadolu’da tutuşan heyecanı koruyacak, milli duyguları ve inancı canlı tutacak bir marşın hazırlanması gerekiyordu. Bu süreçte Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı marş milletimizi ümitsizlikten umuda doğru sürükledi. Kurtuluş Savaşımızın en çetin günlerinde yazılan İstiklal Marşımız, tarih boyunca özgür ve bağımsız yaşamış milletimizin, kutsal değerlerine bağlılığını; bu değerlere yönelik düşman saldırılarına karşı takındığı yiğitçe tavrı yansıtır. Ortadoğu ve ülkemiz batının emperyalist emellerinin zirveye çıktığı şartlarla yeniden karşı karşıyadır. Milli şuurun diri tutulmasında bu gibi eserlere duyulan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır. Yeni yetişen gençlik tarafından İstiklal Marşımız ve tarihimiz, iyi bilinmeli ve iyi anlaşılmalıdır. Geçmişte olduğu gibi gelecekte de düşmanlarımız var olacaktır. Bayrak ve İstiklal Marşı, milletçe varlığımızın ve birliğimizin delilidir. Bunlar, onurumuzun ve namusumuzun simgeleridir. Her Türk’ün Bayrağına ve İstiklal Marşına saygı duyması, onları koruması ulusal görevidir. Akif’in deyişiyle Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın. Allah Türk Milletini bir daha İstiklal Marşı yazdıracak koşuların içine sokmasın. Fakat böyle bir durum oluşacak olursa da, İstiklal Marşı’nı tekrar yazacak güç ve kudret, ruh ve inanç Türk Milletinde halen mevcuttur. Gerekirse en iyi şekilde tekrar yazarız, bunu da herkes bilsin" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Avrupa’nın elektrikli otomobilde en hızlı büyüyen pazarı Türkiye oldu Avrupa elektrikli otomobil pazarına ilişkin güncel veriler, Türkiye’nin 2025 yılı Ocak-Kasım döneminde tam elektrikli otomobil satışlarında en hızlı büyüyen pazar olduğunu ortaya koydu. Türkiye, 11 ayda 164 bin 665 adet satış rakamı ile Avrupa’da 32 ülke içerisinde 4. sıradaki yerini sağlamlaştırdı. EBS Danışmanlık tarafından Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) verileri esas alınarak hazırlanan rapora göre Türkiye, yıllık satış artış hızında da Avrupa’nın en hızlı büyüyen pazarı oldu. Verilere göre Avrupa genelinde (Türkiye dahil) elektrikli otomobil satışları söz konusu dönemde yüzde 30,87 oranında artarken, Türkiye’de bu artış oranı yüzde 111,40 seviyesine fırladı. Türkiye böylece, kendi yerli markası Togg’un da başarılı üretim planlaması ile büyüme hızında tüm Avrupa ülkelerini geride bıraktı. Kasım ayı satışlarında ise Türkiye, 17 bin 892 adet elektrikli otomobil satışı ile Avrupa 5. sırada yer aldı. Kasım ayındaki yıllık artış oranı yüzde 37,95 olarak kaydedildi. Elektrikli otomobillerin toplam otomobil satışları içindeki payına bakıldığında Türkiye’de Ocak-Kasım döneminde pazar payı yüzde 17,55 olarak tespit edildi. Bu oranla Türkiye, Avrupa’daki 32 ülke arasında 17. sırada konumlandı. Avrupa ortalaması ise yüzde 18,81 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye’de 2026 yılında elektrikli araç tercihinin yüzde 20’lerin üzerine çıkması bekleniyor. Raporda Almanya, Birleşik Krallık ve Fransa toplam satışlarda ilk üç sırayı alırken, Türkiye’nin toplam adet bazında bu ülkeleri takip ettiği belirtildi. Pazar payında ise Norveç, Danimarka ve İzlanda gibi ülkeler yüksek penetrasyon oranlarıyla listenin üst sıralarında yer aldı. Uzmanlar, Türkiye’de elektrikli otomobil satışlarının güçlü artışında, yerli üretim etkisi, genişleyen model çeşitliliği, teşvik yapısı ve kullanıcı ilgisinin yükselmesinin etkili olduğuna dikkat çekti.
Samsun OMÜ’de hizmet içi eğitim programı düzenlendi Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı’nca kalite yönetimi çalışmaları kapsamında planlanan hizmet içi eğitim programı düzenlendi. OMÜ Merkez Kütüphane’de gerçekleştirilen ve kullanıcı geri bildirimleri doğrultusunda düzenlenen eğitimlerle, kütüphane hizmetlerinin daha etkin, sürdürülebilir ve kullanıcı odaklı yürütülmesi hedeflendi. Eğitim programının açılış konuşmasını yapan OMÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Uğur Donbay, hizmetlerin etkinlik ve verimlilik esasına göre yürütülmesinin, birim içi iş akışlarının iyileştirilmesinin ve hizmet kalitesinin artırılmasının önemine vurgu yaptı. Programın ilk oturumunda ’Kullanıcı Hizmetleri Süreci’ eğitimi, Kullanıcı Hizmetleri Birim Sorumlusu Kütüphaneci Yeliz Yılmaz Akal tarafından verildi. Eğitimde, kütüphanede sunulan kullanıcı hizmetleri ve bu hizmetlere ilişkin süreçler bütüncül bir yaklaşımla ele alındı. Ardından düzenlenen ’Otomasyon Sistemi ve Kişisel Verilerin Korunması’ eğitimi, Teknik Hizmetler Akademik Danışmanı Öğr. Gör. Şengül Hayırcı tarafından sunuldu. Oturumda, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında kütüphane otomasyon sistemleri, bilgi ve iletişim teknolojileri ile veri yönetimi süreçleri hakkında bilgilendirme yapıldı. Programın devamında, ’Akademisyen ve Öğrenciyle İletişim’ eğitimi, Kullanıcı Hizmetleri Akademik Danışmanı Öğr. Gör. İbrahim Ethem Olukcuoğlu tarafından gerçekleştirildi. Bu bölümde, akademisyen ve öğrenci profilleri, iletişim biçimleri ve kullanıcı karakter analizleri üzerinden kütüphane hizmetlerinin daha etkili sunulmasına yönelik yaklaşımlar paylaşıldı. Eğitimlerin son bölümünde ise ’Protokol ve Nezaket Kuralları’ eğitimi, Daire Başkanı Uğur Donbay tarafından verildi. Oturumda, kurumsal temsil, hizmet sunumunda iletişim dili ve davranış standartları üzerinde duruldu. Eğitim programının sonunda yapılan değerlendirmede, personelin farkındalığının artırılması, hizmet süreçlerinin geliştirilmesi ve kalite yönetimi anlayışının kurumsal düzeyde güçlendirilmesinin amaçlandığı ifade edildi.