- 20 Nisan 2019 Cumartesi 12:32

NASA’nın test ettiği bin saatten biri onda

A
A
A
NASA’nın test ettiği bin saatten biri onda

Konya’da saatlere merakı olan ve hobi olarak antika saat toplamaya başlayan Yavuz Erdal’ın saat koleksiyonu ilgi çekiyor.

Konya’da saatlere merakı olan ve hobi olarak antika saat toplamaya başlayan Yavuz Erdal’ın saat koleksiyonu ilgi çekiyor. Erdal’ın koleksiyonunda, çoğunluğu Osmanlı dönemine ait saatler bulunurken, 1964 yılında üretilen ve o dönem astronotların da uzaya giderken kullandığı NASA tarafından test edilen model saat de yer alıyor.


Konya’da yaşayan 43 yaşındaki koleksiyoner Yavuz Erdal, el işçiliği ile üretilen antika saatleri biriktiriyor. Koleksiyoner Yavuz Erdal, Türkiye’den ve yurt dışından getirdiği antika saatlere adeta gözü gibi bakıyor. Özellikle Türk kültürüne ait saatleri toplamaya gayret ettiğini belirten Erdal, antika saat kültürünü yaşatmaya çalışıyor. Antika saat toplamaya 2001 yılında merak ve hobi amaçlı başladığını belirten Erdal, “Her Türk insanında olduğu gibi bizim çoğu insanımızda eskiye dair bir merak vardır. Hepimizin evinde de eskiler, antika olan eşyalar vardır. Annemizden babamızdan kalan eşyalara hepimiz manevi olarak bir değer veririz. Bizde de ilk başta böyle başladı. Ondan sonra 2000’li yılların başlarında ilk saatle tanıştım. Bit pazarında aldığım bir kol saati ile başladım. Ondan sonra merak ve bu saatin çok büyük bir derya deniz olduğunu fark ettim. Bunu fark ettikten sonra da bu işe hobi olarak başladım” dedi.



“Kendi kültürümüze ait saatleri alıp Türkiye’ye getiriyoruz”


Elinde cep saati olarak Osmanlı döneminden kalma 300 yıllık saatlerden de bulunduğunu kaydeden Erdal, “Dedelerimizin, babalarımızın demiryolu saati diye tabir ettiği şimendiferli diye halk arasında bilinen demiryolu saatlerimizden de var. Bunlar genellikle 60-70 yıllık ama ortalama bakarsanız 100 yıl ve üzeri cep saatleri bulunmakta elimizde. Bu saatleri genellikle gezdiğimiz antika pazarlarından ülke içinde ya da yurt dışında gittiğim yerlerden, oradaki mezatlardan, antika pazarlarından gezerek, özellikle Osmanlı kültürüne ait olan, Osmanlı dönemi için yapılmış olan saatleri, kendi kültürümüze ait saatleri alıp Türkiye’ye getiriyoruz. Bu şekilde koleksiyonculara ve koleksiyon meraklılarına bu saatleri sunuyoruz” şeklinde konuştu.



“Türkiye de bu saatten bir tek bende var”


Erdal, koleksiyonunda cep saatinde olduğu gibi kol saatinde de nadir bulunan, koleksiyon değeri olan saatler olduğunu söyledi. Yavuz Erdal, koleksiyonundaki 1964 yılında üretilmiş, NASA’nın test etmiş olduğu, basınç testi ve diğer testlere tabi tutmuş olduğu saat ve diğerinden bahsederek şöyle devam etti: "Bu saat, 1969 yılında astronotların da kolunda uzaya giden 1000 adet üretilmiş modelden bir tanesidir. Bu saatler de nadir koleksiyon değeri olan saatlerdir. Günümüze kaç tane ulaştığını bilemeyiz ama bu saat 1964 yılında bin adet üretilmiş. Omega Müzesinde bir tane var, astronotlara da birer tane hediye edilmiş. Şuan Türkiye de bu saatten bir tek bende var ve tek var. Tabii satılık değil. Kendi koleksiyonumda olan bir saattir. Bunun değişik başka yıllarda da modelleri üretilmiştir. Ancak değerli olanı, az sayıda üretilmiş ve NASA’nın test ettiği bir model olan bu modeldir. Onun dışında cep saati olarak baktığımızda Osmanlı pazarına Fransız Leroy ustanın üretmiş olduğu saat var. Ayrıca 1800’lü yılların sonundan yine kaptanların ve o zamanki konsolosların kullanmış olduğu bir başkent saati veya konsolos saati olarak geçer, burada dünyadaki 6 tane başkentin saatleri mevcuttur. O devirde konsoloslar ve kaptanlar diğer ülkelerde ve başkentlerde saatin kaç olduğunu aynı anda görebilmek için bu şekilde o zamanki ustalar bir saat üretmişler. Çok nadir olan saatlerdendir.”


Şuan için elindeki en eski saatin Osmanlı döneminden kalma 1800’lü yılların başlarına ait bir cep saati olduğunu kaydeden Erdal, “Bu saat 1800’lü yılların başlarından kalmıştır. İngiliz bir usta tarafından yapılmış. Osmanlı sayesinde cep saati pazarı çok gelişmiştir. Osmanlı’nın saate olan merakını fark eden yurt dışındaki saat ustaları Osmanlı pazarına birçok saat yapmıştır. Bunlar çok nadir, bizim kendi kültürümüze ait saatlerdir aslında. Bir de araçlar için üretilmiş olan saatler vardır. Bu 1930 model hosmobil araçlar için üretilmiş direksiyon saatidir. Bu direksiyona monte ediliyor. Otomatik bir mekanizmaya sahip. Direksiyonu çevirdikçe saat kurulmakta ve saatin kaç olduğunu göstermektedir. Bu da kendi koleksiyonuma ait olan bir saattir. Elimdeki saat 1700’lü yılların sonuna aittir. Faytonlarda kullanılan ve faytona asılan, fayton saati diye geçen bir saattir. Bunlar da mekanik. Bu da 200-250 yaşlarda olan bir saattir” ifadelerini kullandı.


Koleksiyoner Yavuz Erdal, antika saatlerin fiyat aralığının, eski saatler düşünüldüğünde, 10-15 bin liraya kadar giden saatler bulunduğunu dile getirdi. Erdal, eski cep saatlerinde nadirliğine ve yapan ustasına göre, yurt dışındaki müzayedelerde milyon dolarlara kadar satılan saatlerin de mevcut olduğunu sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beyoğlu’nda Hıdırellez coşkusu Beyoğlu Belediyesi tarafından “Beyoğlu’nda Bahar” temasıyla düzenlenen Hıdırellez şenlikleri vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleşti. Alanı dolduran kalabalık yapılan gösterilerle Hıdırellez’i coşkuyla kutladı. Beyoğlu Belediyesi tarafından düzenlenen Hıdırellez şenlikleri Kızılay Meydanı’nda düzenlendi. Vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleştirilen şenliklerde sihirbaz, jonglör, ateşbaz, palyaço ve Roman dansı grubu sahne alırken Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney yaptığı açıklamada, "Bütün milli bayramlarımızı, dini bayramlarımızı, manevi bayramlarımızı böyle coşkuyla, bir arada, kaynaşarak kutlayacağız. Her seferinde farklı mahallelerde bir araya geleceğiz. Belediyenin hizmetlerini farklı mahallelerdeki çocuklarımız hissetsin, farklı mahallelerde yaşayan komşularımız hissetsin diye tek bir noktada değil Beyoğlu’nun değişik mahallelerinde bu faaliyetlere devam edeceğiz. Bugün Hıdırellez bahar bayramı doğanın yeniden canlanması demek. Aynı 31 Mart’ta olduğu gibi. 31 Mart’ta da Beyoğlu yeniden canlandı. 31 Mart’ta Beyoğlu’nu hep beraber rengarenk yaptık. Hıdırellez duaların edildiği, darda kalanların çare aradığı, hasta olanların şifa bulmak için dua ettiği, yardıma muhtaç insanların dua ettiği dolayısıyla dileklerin kabul olduğuna inanılan bir gün. Bugün karada darda kalanlara yardım eden Hızır ile denizde zorda kalanlara yetişen İlyas’ın 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece gül ağacının dibinde buluşmasına istinaden kutladığımız Hıdırellez bayramı. Bizler Beyoğlu’nda tüm kimliklere ait bayramları kutlayalım” dedi. Konuşmasının sonlarında Gazze’de zulüm gören insanlara dua eden Güney şunları söyledi: "Bizler Beyoğlu’nun renkliliğini el ele verip birlikte geleceğe taşıyalım. Yine dualarla dileklerle kapatalım. Özellikle Gazze’deki mazlumlara inşallah zulmün son bulduğu günler olsun diyorum. Hastaların şifa bulduğu günler olsun, darda kalanların darına Hıdırellez’in yetişmesini diliyorum. Hepinize buraya katıldığınız için, bu coşkuya destek verdiğiniz için bayramı bizlerle birlikte el ele kutladığınız için çok teşekkür ediyorum. Sağ olun var olun” ifadelerini kullandı. Güney’in konuşmasının ardından Hıdırellez balonu uçurulurken, etkinlik müzik ve dans gösterileriyle devam etti.
İstanbul Okan Buruk: "Beklemediğimiz kadar rahat bir galibiyet oldu" Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Sivasspor karşısında çok üstün oyun ortaya koyduklarını söyleyerek, "Beklemediğimiz kadar rahat bir galibiyet oldu" dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Galatasaray evinde karşılaştığı Sivasspor’u 6-1 mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, "Maç öncesi rakibimizin savunma ağırlıklı bir dizilişle beklediğini, oynadığı maçlarda topu rakibe verdiğini, çok pozisyon vermediğini ve kalesinde gördüğü gol sayının da az olduğunu biliyorduk. Uzun topla gol bulan bir takımdı. Oyuna erken girdik, erken goller attık. Top bizdeyken hücum anlamında hareketliliğimiz iyiydi. Bu seneki en kaliteli maçlarımızdan biriydi. Çok baskı da görmedik. Icardi’ye 3 kişi yakın oynadı. Yön değiştirmede girdiğimiz pozisyonlar oldu. Bence skor daha da yukarıya gidebilirdi. Rakibimizin de girdiği pozisyonlar oldu. Çok üstün oyun ortaya koyduk. Beklemediğimiz kadar rahat bir galibiyet oldu. Sivaspor ligin dirençli takımlarından birisi. Maç öncesi bu anlamda herkesin gözünü korkutan bir Sivasspor vardı. Oyunun bütün bölümlerinde üstün oynadık. Her golü attıktan sonra tekrar oyunun içine girdik. Hak ettiğimiz bir galibiyet oldu. Bizim için gol sayısı çok önemli. Rakibimizle puan farklı açarken bir yandan da averajla olarak önüne geçtik. Son 6-7 maçta averajla olarak çok büyük sayıya ulaştık. Çok pozisyona girdik. Ofansif anlamda takımın performansından memnunum. Haftada 1 maçta farklı bir durum oldu. Muhteşem bir taraftar vardı. Onlara teşekkür ediyorum. Her türlü takımımıza destek verdiler. Onlarla birlikte çok güçlüyüz. Onlara da bu galibiyeti hediye ediyorum" diye konuştu. "Kendi konsantrasyonumuzdan ödün vermemek istiyoruz" Şampiyonluk yarışının devam ettiğini söyleyen Buruk, "Bugün maçımızı oynadık. Yarın rakibimizin maçı var. Devam eden bir lig var. Kendi konsantrasyonumuzdan ödün vermemek istiyoruz. Her hafta bunu arttırıyoruz, bu değerli. Rakibimizle puan farkına bakmadan 16 maç üst üste kazandık. 3 maçı da kazanıp bir yandan da Türkiye için yeni bir rekor kırmak istiyoruz. Önümüzdeki hafta da bu ciddiyetle Karagümrük maçına hazırlanacağız" şeklinde konuştu. "Lig bittikten sonra görüşürüz dedik" Sözleşmesinin uzatılma durumuyla ilgili sorulan soruya ise sarı-kırmızılıların teknik direktörü, "Konuştuk. Başkanımız, Erden Bey, yönetim kuruluyla bir aradayız. Burada zaten kader birliği yaptık. Bir sonraki sene için de lig bittikten sonra görüşürüz dedik. Benim de isteğim devam etmek. Önce şampiyonluğumuzu yaşayalım, şampiyonluk yolunda çok önemli bir yerdeyiz. Burada kafamızı karıştıracak hiçbir şey olmaması çok değerli. İnşallah en kısa zamanda bunu hallederiz. Avrupa da Türk adamları için bir yol tabii. Türk teknik adamlarının sayısı az. Benim ilk amacım, hayalim Galatasaray’da çok büyük başarılar kazanmak. Bu bunu devam ettirmek birinci düşüncem. İleride düşünülebilir. Çok önemli bir kulüpteyiz. Şampiyonlar Ligi’nde bu sene dünyada oyun olarak, isim olarak kendini gösteren bir kulüpteyim. Önümüzde sene kendimize daha büyük hedef koymak zorundayız" diye cevap verdi. "Daha çok sahada kalmamız gerekiyor" Teknik direktörlerin tansiyonu düşürmesi gerektiğini vurgulayan Okan Buruk, "Zaten çok büyük kavga var. Bunun içerisinde bizim çıkıp, yaptığımız açıklamalar bu anlamda hem bizi bir sonraki maç için baskı altına alır, farklı yerlere sokar. Bir yandan da hepimiz Türk futbolu için hizmet ediyoruz. Daha çok sahada kalmamız gerekiyor. Bugün sahada kaldık. Şampiyonluk haftalarındayız. Zeminler güzel olunca oyuncularımızın kalitesi de artıyor. Bülent hocanın ilk maçtan sonraki açıklamalarına taraftar tepki vermiş olabilir, bizim düşüncemiz futbol oynamaktı. Doğru oynadık. İzleyenlere güzel futbol seyrettirdik" ifadelerini kullandı. "İsteğim ve düşüncem bu kadro yapımızı korumak ve üzerine takviye yapmak" Bütün oyuncularının Avrupa’da oynama hedefi ve hayali olabileceğini söyleyen Buruk, "Burada kalıp 1 sene daha oynayıp, yurt dışına gitmek isteyen olabilir, Türk oyunculardan bahsediyorum. Benim isteğim ve düşüncem bu kadro yapımızı korumak ve üzerine takviye yapmak. Geçen sene çok oyuncu değiştirdik. Kiralıktan da dönecek çok fazla oyuncumuz var. Bu sene daha doğru adımlarla birlikte kadromuzu korumamız gerekiyor. Önümüzdeki sene için bütün planı yapıyoruz. Lig devam ediyor. 3 maç kaldı. Şampiyon olup, Şampiyonlar Ligi’nde oynamak için maçlara daha çok odaklanıyoruz" dedi. "Hakim Ziyech gelecek sene bizimle olacak" Faslı futbolcu Hakim Ziyech’in şu anda iyi durumda olduğunu ifade eden sarı-kırmızılıların teknik direktörü, "Hem sarı kart sınırında, hem de sakatlık riskinden korktuğumuz için bazen erken çıkarıyoruz. Hakim bizim oyuncumuz. Gelecek sene bizle olacak. Bizim için önemli ve değerli bir oyuncu" açıklamasında bulundu. Sarı kart sınırındaki futbolcuların çokluğunun hatırlatılması üzerine Okan Buruk, "Burada sadece gidişine bırakıyoruz. Ben de kart sınırındayım. Onun için dikkatli olmak gerekiyor. Bazen oyuncuları erken çıkıyoruz. En önemli ive değerli olan maç bir sonraki maç. O yüzden kazanmaya odaklanıyoruz. Onun dışında kötü düşüncelerimiz yok" diyerek sözlerini tamamladı.
İstanbul Beyoğlu’nda Hıdırellez coşkusu yaşandı Beyoğlu Belediyesi tarafından “Beyoğlu’nda Bahar” temasıyla düzenlenen Hıdırellez şenlikleri vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleşti. Alanı dolduran kalabalık yapılan gösterilerle Hıdırellez’i coşkuyla kutladı. Beyoğlu Belediyesi tarafından düzenlenen Hıdırellez şenlikleri Kızılay Meydanı’nda düzenlendi. Vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleştirilen şenliklerde sihirbaz, jonglör, ateşbaz, palyaço ve Roman dansı grubu sahne alırken Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney de açıklamalarda bulundu. Güney alanı dolduran kalabalığın Hıdırellez şenliklerini kutlarken şu sözleri sarf etti, “Bütün milli bayramlarımızı, dini bayramlarımızı, manevi bayramlarımızı böyle coşkuyla, bir arada, kaynaşarak kutlayacağız. Her seferinde farklı mahallelerde bir araya geleceğiz. Belediyenin hizmetlerini farklı mahallelerdeki çocuklarımız hissetsin, farklı mahallelerde yaşayan komşularımız hissetsin diye tek bir noktada değil Beyoğlu’nun değişik mahallelerinde bu faaliyetlere devam edeceğiz. Bugün Hıdırellez bahar bayramı doğanın yeniden canlanması demek. Aynı 31 Martta olduğu gibi. 31 Martta da Beyoğlu yeniden canlandı. 31 Martta Beyoğlu’nu hep beraber rengârenk yaptık. Hıdırellez duaların edildiği, darda kalanların çare aradığı, hasta olanların şifa bulmak için dua ettiği, yardıma muhtaç insanların dua ettiği dolayısıyla dileklerin kabul olduğuna inanılan bir gün. Bugün karada darda kalanlara yardım eden Hızır ile denizde zorda kalanlara yetişen İlyas’ın 5 Mayısı 6 Mayısa bağlayan gece gül ağacının dibinde buluşmasına istinaden kutladığımız Hıdırellez bayramı. Bizler Beyoğlu’nda tüm kimliklere ait bayramları kutlayalım” dedi. Konuşmasının sonlarında Gazze’de zulüm gören insanlara dua eden Güney şunları söyledi, “Bizler Beyoğlu’nun renkliliğini el ele verip birlikte geleceğe taşıyalım. Yine dualarla dileklerle kapatalım. Özellikle Gazze’deki mazlumlara inşallah zulmün son bulduğu günler olsun diyorum. Hastaların şifa bulduğu günler olsun, darda kalanların darına Hıdırellez’in yetişmesini diliyorum. Hepinize buraya katıldığınız için, bu coşkuya destek verdiğiniz için bayramı bizlerle birlikte el ele kutladığınız için çok teşekkür ediyorum. Sağ olun var olun” ifadelerini kullandı. Güney’in konuşmasının ardından Hıdırellez balonu uçurulurken, etkinlik müzik ve dans gösterileriyle devam etti. (AU-