- 21 Nisan 2019 Pazar 10:26

Fotoğraf makinelerini 12 yıldır tek eliyle tamir ediyor

A
A
A
Fotoğraf makinelerini 12 yıldır tek eliyle tamir ediyor

Konya’da yaklaşık 40 yıldır elektronik cihazları tamir eden Mehmet Akgün, 2007 yılında yüksek gerilim hattına kapılarak sol kolunun dirseğinin altından kesilmesinin ardından, mesleğini 12 yıldır tek elle azimle sürdürüyor.

Konya’da yaklaşık 40 yıldır elektronik cihazları tamir eden Mehmet Akgün, 2007 yılında yüksek gerilim hattına kapılarak sol kolunun dirseğinin altından kesilmesinin ardından, mesleğini 12 yıldır tek elle azimle sürdürüyor.


Konya’da 40 yıldır elektronik cihaz, 34 yıldır da fotoğraf makinesi tamirciliği yapan 51 yaşındaki Mehmet Akgün, 12 yıl önce kızının elektrik teline takılan okul armasını almak isterken akıma kapıldı. Akgün’ün geçirdiği kaza sonrası sol kolu dirsek altından kesildi ve protez takıldı. Fotoğraf makinesi tamirinde tanınan bir isim olan Mehmet Akgün, 12 yıldır mesleğini tek eliyle sürdürüyor.


İlköğretimi bitirdikten sonra 1979’da radyo, televizyon tamirciliği üzerine ilk çıraklığına başladığını anlatan Mehmet Akgün, “Çıraklık, kalfalık, 1985’e kadar devam etti. 1985’ten sonra da fotoğraf makinesi tamiri üzerine geçtim. Onun da şöyle bir hikayesi oluştu; o zamanlar için fotoğraf makinesi tamir eden Konya’da yaşlı bir Mustafa amcamız vardı, rahmetli oldu. Mekanik makineleri tamir ederlerdi. Fakat elektronik makinelere kesinlikle ellerini değmezlerdi, korkarlardı; üzerinden kablo geçen şeylere biz elimizi sürmeyiz diye. 1984’te benimle tanıştı. ‘Yavrum sen çok zekisin, elektronik bilgin de çok iyi, gel şu fotoğraf makinesi işlerine başla’ dedi. Ben ‘Radyo, televizyon tamirinde böyle devam ediyorum’ dedim. ‘Bak bunu yapan Konya’da kimse yok, senin de mekanik bilgin, elektronik bilgin çok iyi’ dedi ve buna başlamam için ısrar etti. Ben de tamam dedim. Fotoğraf makinesinin bana çalışma sistemini anlatırsa ben de en azından o sistem üzerinden tamirata başlarım dedim” ifadelerini kullandı.



“Bir vida takmak için saatlerce uğraştığım oldu ama yılmadım"


Tamirat işlerine devam ederken 12 sene önce kaza geçirdiğini anlatan Akgün, “Yüksek gerilim hattına, cereyana kapıldım. Sol kolum dirsek altından kesildi. Tabii 6-7 ay tedavi sürecim sürdü. Zaten meslek olarak çok zorlu bir meslek. Yani iki elle de zor yapılacak bir meslekti. Tedavi sürecinden sonra kendi hayatımı devam ettirmek adına ne yapabilirim düşüncesine kapıldım. Tek elle yapılmayacağını düşünerek, bir iki ticaret yapayım, fotoğraf makinesi alayım, satayım gibi işlere geçtim. Ama işin öyle olmadığını gördüm. O zaman çok büyük firmalarla rekabet etmek mümkün değil. Onu yapamadığım yani alım-satım işinde çok bir ilerleme sağlayamadığım için şöyle dedim kendi kendime; yiğit düştüğü yerden kalkar. Bizim mesleğimiz bu. Ben bu işi tek elle de olsa yapmaya çalışacağım diyerek azimle başladım. Tabii ilk sırada çok zorlandım. Dediğim gibi iki elle zor yapılacak bir işi biz tek elle yapmaya çalıştık. Azim, çalışma ve sabırla üstesinden geldim. Mesela bir vida takmak için saatlerce uğraştığım oldu ama yılmadım. Kısa bir süre sonra iki el ile tek elin çok bir farkı olmadığını düşünerek 12 senedir hiçbir zorluk çekmeden devam ettiriyorum” şeklinde konuştu.


Gününün 20 saatinin çalışarak geçtiğini ifade eden Akgün, “Saat 12.00-13.00’dan sonra geliyorum dükkana. Akşam 9’a kadar dükkanda duruyorum. Akşam 9’dan sonra eve gidiyorum. Yarım saat, 1 saat dinlendikten sonra sabah 7’ye kadar her günüm çalışmayla geçiyor. Zaten buradaki işleri zor yetiştiriyorum. Tabii insanların teveccühleridir, tercihleridir. Ama ben şunu görürüm, ben müşterimden ziyade, ben kendimi müşterinin yerine koyarım, benim esnaflık anlayışım odur. Yani karşıdaki kişi benim. Bana ne yapılmasını istiyorsam onlara da aynı şekilde davranıyorum. Belki bu da bir etken olabilir. Sürekli diyalog içindeyiz, müşteriden çok bir dostluk, arkadaşlık, muhabbet içerisinde diyaloglarımız oluyor. Bunu da devam ettirmeye çalışıyorum” diye konuştu.



“İnsanlar benim tek kolla çalıştığımı bilerek geliyor”


Elini kaybettiği ilk zamanlar bazı insanların kendisine ön yargılı yaklaştığını kaydeden Akgün, “Ama sonuca ulaşıldı. İnsanlar istediği şeyi aldıktan sonra o ön yargısını kaldırıyor. İlk zamanlar biraz oldu ama şu anda kulaktan kulağa da olsa, birbirlerine de olsa bir duyum sağlandı. İnsanlar benim tek kolla çalıştığımı bilerek geliyor” dedi.


Mehmet Akgün, fotoğraf meraklısı olan gençlere de fotoğrafçılığa devam etmelerini, kendisinin de bu konuda elinden geldiğince teşvik ettiğini sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Derbi maçı sonrasında tehlikeli yakınlaşmayı polis engelledi Türkiye Süper Ligi’nin tamamlanmasına 3 hafta kala oynanan Galatasaray-Fenerbahçe maçının ardından Bartın’da Fenerbahçe taraftarları galibiyeti kutladı. Büyük sevinç yaşayan Fenerbahçeli taraftarların arasına Galatasaraylılar girince gerginlik yaşandı. Tartışmaları büyümeden önleyen polis, galibiyeti kutlayan Fenerbahçeli taraftarlar ile yakında toplanan Galatasaraylıları, birbirinden uzak tutmayı başardı. Bartın’da kafelerde toplu olarak maçı izleyen Fenerbahçe taraftarları, maçın hemen ardından 1-0’lık galibiyeti kutladı. Meşaleler yakarak, tezahüratlarda bulunan taraftarlar, yola taşarak seyir halindeki araçların önünü kesti. Araçları ile tur atan bazı Fenerbahçeli taraftarlar da klakson çalarak, diğer taraftarlara destek verdi. Maç öncesinde geniş güvenlik tedbirleri alan polisler ise sık sık taraftarları ikaz etti. Ekipler yola taşan taraftarları da uyararak, trafiğin akışını yeniden sağladı. Yukarıçarşı bölgesine yürüyen Fenerbahçe taraftarlarının arasına, ellerinde bayrak, üstlerinde forma ile bazı Galatasaraylıların girerek, tezahürat yapması üzerine ise tartışmalar yaşandı. Büyük gerginliğin yaşandığı o anlarda polis ekipleri araya girerek, tartışmaları kavgaya dönüşmeden bitirdi. Uzaklaşan Galatasaray taraftarları ise Hükümet Caddesi üzerinde toplanarak, yaklaşık 50 metre uzaklıktaki Fenerbahçeli grubun yanına gitmek istedi. Fenerbahçe aleyhine tezahüratlar yapan Galatasaraylı grubun önünde set oluşturan polis, geçişlere izin vermedi. Polis ekipleri Fenerbahçe taraftarlarının önünde de set oluşturarak, her iki grubun birbirine yaşamasını önledi. Bir süre tezahürat eden Galatasaraylı taraftarlar, polisin uyarılarının ardından sloganlar atarak dağıldı.
İstanbul Dursun Özbek’ten Ali Koç’a: "Cesaretin varsa gel, buradayım" Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un stat çalışanını darp ettiğini belirterek, "İnsanlara ağza alınmayacak küfürler etmiş. Darp etmiş, video kayıtları var. Darp ettiği kim, burada sahadaki görevli çalışan arkadaş. Şu kadar cesaretin varsa gel, buradayım" dedi. Trendyol Süper Lig’in 37. haftasında Galatasaray sahasında karşı karşıya geldiği Fenerbahçe’ye 1-0 mağlup oldu. Karşılaşmanın ardından Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un, RAMS Park’a geldikten sonra yaşanan olaylarla ilgili Galatasaray Başkanı Dursun Özbek basın mensuplarına sert açıklamalarda bulundu. Olayları duyunca stada geri geldiğini söyleyen Başkan Özbek, "Bir maç oynandı, bitti. Her iki takımın taraftarı da stattan ayrıldı. Ben de ayrıldım. Sonra olayları duyunca geri geldim. Ali Koç’un yaptıkları 40-50 kişi ile buraya gelip, burada çalışanları darp etmesi, ağza alınmayacak küfürlerle şey yapması kabul edilebilir değil. Sözde polis koruması altındayız. Maç başladığından, maç bitene kadar bu seyirci dağılana kadar polis koruması altındayız. Bir defa Ali Koç bu cesareti nerden buluyor. Lig başladığından beri, ’Hakemleri tartaklayın, hakemlere tokat atın, İzmir’de hakemlerin peşine düşün’ diyen bu zat maç bittikten, insanlar dağılmış, burada sadece iki görevli kalmış. Maç da yok, belli güruh ile gelip insanları tartaklamak haddini nereden, kimden alıyorsun, kim destekliyor seni? Buradan devlete, İçişleri Bakanlığı’na, Emniyet Müdürlüğü’ne sesleniyorum, polisler nerede? Polis nezaretinde içeriye girip, bizim adamlarımızı tutmak suretiyle, Ali Bey’in sahaya çıkmasının maksadı ne? Bu provokasyon niye? Neticede bir maç oynadık. Bizim için şampiyonluk maçı. Hiç merak etmesin ama Ali Bey bak, ben haberi aldım geldim. Bu vandalizmin Türkiye futbolu açısında kabul edilebilir tarafı yok. Ben geldim, eğer yüreğin yetiyorsa gel burada seni bekliyorum. Devletin artık bunun hesabını sorması lazım. Polisin, Adalet Bakanlığı’nın, İçişleri Bakanlığı’nın bu işe müdahale etmesi lazım. Bu şımarıklık, bu hukuk tanımaz, insanlara ağza alınmaya küfürler etmiş. Darp etmiş, video kayıtları var. Darp ettiği kim, burada sahadaki görevli çalışan arkadaş. Şu kadar cesaretin varsa gel, buradayım. Şu kadar delikanlılığın varsa gel, buradayım” diye konuştu.
Ankara Başörtülü hakimi reddeden uyuşturucu sanığı avukatına suç duyurusu Mahkeme başkanı kendisini başörtülü olmasından dolayı reddeden uyuşturucu sanığı avukatı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile Ankara Barosuna suç duyurusunda bulundu. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki uyuşturucu duruşmasında mahkeme başkanının ‘başörtülü’ olmasından ötürü reddi hakim talebinde bulunan sanık avukatı Alperen Demirdiş hakkında, mahkeme başkanı, ’Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret’, ’Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılamak’ ve ’Haksız gerekçe ile hakimleri reddetme ve bu sebeple davanın bilerek ve isteyerek gereksiz yere uzamasına neden olması ile görevi kötüye kullanma’ suçlarından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile Ankara Barosuna ayrı ayrı suç duyurusunda bulundu. “Başörtüsünün yasaklılığına dair yasal bir düzenleme bulunmamaktadır” Konuya ilişkin Başsavcılığa sunulan dilekçede, 1982 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hatırlatılarak, “Herkes vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir’ ve ’kimse dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz’. Yürürlükte olan kanunlarda ve Kılık Kıyafet Yönetmeliği’nde kamu kurumlarında ve bir kamu kurumu olan adliyelerde başörtüsünün yasaklılığına dair yasal bir düzenleme bulunmamaktadır” denildi. "Başörtüsü takan kadınlara karşı gerçekleştirilen bu hareketi kabul etmek mümkün değildir" Avukat Demirdiş’in reddi hakim talebinin, din ve vicdan hürriyetine aykırı bir durum olduğu belirtilen dilekçede, "Avukat Alperen Demirdiş’in pek çok kişinin önünde inancının gereği ve bir yansıması olarak başörtüsü takan tüm kadınlara karşı gerçekleştirdiği bu hareketi kabul etmek ve sindirmek mümkün değildir. Bu davranışa göz yummanın veya görmezden gelmenin benzer davranışlarla karşılaşılmasının önünü açması muhtemeldir" ifadeleri yer aldı. "Avukata disiplin işlemlerinin yapılması talep edildi" Öte yandan, Ankara Barosu Başkanlığı’na sunulan dilekçedeyse, "Avukat Alperen Demirdiş hakkında bu davranışı ve avukatlık mesleğine yakışmayan duruşmadaki hal ve tavırları sebebiyle disiplin işlemlerinin yapılması hususunda gereğinin takdir ve ifası Baro Başkanlığı’nızdan rica olunur" ifadeleri yer aldı. Olayın geçmişi Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen uyuşturucu duruşmasında sanık avukatı Alperen Demirdiş, mahkeme başkanı ve üye hakimin başörtülü olması sebebiyle reddi hakim talebinde bulunmuştu. Mahkeme başkanıysa reddi hakim talebi doğrultusunda savunma almayarak yargılamayı durdurmuştu. Olayın ardından Adalet Bakanı Yılmaz Tunç konuya ilişkin açıklama yaparak, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından avukat Demirdiş hakkında soruşturma başlatıldığını ifade etmişti.
Bursa 19 Mayıs coşkusu caddelere sığmadı Osmangazi Belediyesi’nin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları kapsamında düzenlediği 1. Osmangazi Gençlik Yürüyüşü, binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşti. Ünlü şarkıcı Haluk Levent de yürüyüşte yer alarak Bursalıların 19 Mayıs coşkusuna ortak oldu. Osmangazi Belediyesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk gençliğine armağan ettiği 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı coşkusunu, 1. Osmangazi Gençlik Yürüyüşü ile zirveye taşıdı. 19 Mayıs coşkusunu, 7’den 70’e tüm Osmangazililere yaşatmak adına düzenlenen 1. Osmangazi Gençlik Yürüyüşü saat 19.19’da Fomara Meydanı’ndan başladı. Bando eşliğinde yürüyen vatandaşlar, metrelerce uzunluğunda Türk bayrağı taşıdı. Yürüyüşe katılan binlerce Bursalı, ellerinde fenerler ve bayraklar, ağızlarında marş ve şarkılar ile Fevzi Çakmak Caddesi üzerinden Osmangazi Meydanı’na kadar yürüdü. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı coşkusunun Bursa caddelerine taştığı yürüyüşe, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ile birlikte Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Osmangazi İlçe Başkanı Cengiz Çelikten, meclis üyeleri ve on binlerce vatandaş katıldı. Ünlü şarkıcı Haluk Levent de kortejde yer alarak, Bursalı gençlerin bayram coşkusuna eşlik etti. "Bu ülke bize durup dururken gelmedi” Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinin 105 yıl önce 19 Mayıs tarihinde atıldığının altını çizerek, "105 yıl önce Galata Limanı’ndan demir alan Bandırma Vapuru, içerisinde Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile birlikte 19 Mayıs tarihinde Samsun’a yanaştı. Bu topraklar bize durup dururken gelmedi, onlar o gün Bandırma Vapuru ile Samsun’a çıkmasalardı, bugün hiçbirimiz burada olmazdık. Bugün bu etkinlikleri düzenleyebiliyorsak, camilerimizde ezanlar okunuyorsa, ibadetlerimizi yapabiliyorsak, onların sayesindedir. Başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bu toprakları bizlere vatan olarak sunan tüm kahramanları şükranla, minnetle ve rahmetle yad ediyoruz. 19 Mayıs’ı da, Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitlerimize yakışır şekilde kutluyoruz. Hep birlikte onların mirası Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkacağız” dedi. "Milli ve dini bayramlarımızı coşku içerisinde kutlayacağız” Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de Bursa’da 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın coşku içerisinde kutlandığını ifade ederek, "105 yıl önce 16 Mayıs günü İstanbul’dan Bandırma vapuru ile hareket eden ve 19 Mayıs günü Samsun’a ulaşan Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş meşalesinin yakıldığı bir süreci başlatmıştır. Başta, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bu toprakları bize vatan olarak sunan herkese, minnet borçluyuz. 105 yıl önce Anadolu’ya atılan o adım sayesinde Türk halkı bağımsızlığına kavuşmuştur. Bu sebeple, 19 Mayıs, çok önemli. Atatürk’ün gençlere armağan ettiği bu bayrama sahip çıkmak ve coşku içerisinde kutlamak çok önemli. Bu bayramı gelecek kuşaklara aktarmak bizim boynumuzun borcu. Bundan sonra milli bayramlarımız da, dini bayramlarımız da Bursa da coşku içerisinde kutlanacak” diye konuştu. "Atamızın emanetine sahip çıkıp, ilelebet yaşatacağız” CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, 19 Mayıs’ın sadece bir tarih olmadığına vurgu yaparak, “19 Mayıs emperyalizme karşı bir isyan ve başkaldırıdır. 19 Mayıs, tam bağımsız bir ülke kurmak için mücadele eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının, bu hayali gerçekleştirmek için ilk adımı attığı gündür. Birileri İngiliz gemilerine binip kaçarken, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Samsun’dan yola çıkarak Anadolu halkını örgütledi ve tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini attı. Kurduğu bu ülkeyi de bizlere emanet etti. Bizler de gençlerimizle birlikte bu emanete sahip çıkıp, ilelebet yaşatacağız” dedi. "19 Mayıs, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti demek” Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir de, "19 Mayıs, bağımsızlık demek, özgürlük demek. Kadınların seçme ve seçilme hakkı demek. 19 Mayıs, demokrasi demek, tüm gençlerimize fırsat eşitliği demek. Bugün, demokrasiden, özgürlüklerden bahsediyorsak, bunu 105 yıl önce 19 Mayıs günü Samsun’a ayak basan Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına borçluyuz. Atatürk, gençlerin kıymetini biliyordu. Gençlerimiz de Atalarının kıymetini çok iyi biliyor. Bugün de Atalarının onlara armağan ettiği bayramı coşku içerisinde kutluyorlar” ifadelerini kullandı. Ünlü şarkıcı Haluk Levent de yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bugünü anlamlı kılan, sadece bir bayram olması değil; yarınlara coşku, yarınla umut, yarınlara ümit olması. Her zaman, biz bu ülkeyi daha ne kadar güzel yerlere getirebilirizin cevabını aramalıyız. Tüm gençlerimizin, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyorum.”
Bursa Haluk Levent Gazze’deki soykırıma dikkat çekti Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarına katılan ünlü şarkıcı Haluk Levent, Filistin’de yaşanan soykırıma dikkat çekti. Ünlü şarkıcının isteği üzerine on binlerce kişi, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında, başta çocuklar olmak üzere tüm hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulundu. Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı etkinliklerinde, Filistin’de İsrail zulmü altındaki çocuk ve gençler unutulmadı. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları kapsamında Osmangazi Meydanı’nda konser verecek olan ünlü şarkıcı Haluk Levent’in öncülüğünde, on binlerce Osmangazili, bir dakikalık saygı duruşunda bulunarak, Filistin’de yaşanan zulme sessiz kalmadı. "Gençlerimiz Filistin’deki soykırıma dur diyecektir” Konser öncesinde Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ile birlikte sahneye çıkan Haluk Levent, yaptığı konuşmada, "Çok hassas günlerden geçiyoruz. Dünyanın dört bir yanında hiç olmasını istemediğimiz olayların yaşandığını görüyoruz. Ben Atatürk gençliğinin, onun gösterdiği yoldan ilerleyen gençlerimizin, dünyadaki zulme dur diyeceğine inananlardanım. Türkiye Cumhuriyeti devletinin güzel gençleri olarak sizlerin, hiçbir şeyi görmezlikten gelmeden, etrafımızda yaşanan soykırımlara dur diyeceğinizi biliyorum. Bugün, yurt genelinde 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı çeşitli etkinliklerle coşku içerisinde kutluyoruz. Ancak, hemen yanı başımızda bu coşkuyu yaşayamayan on binlerce aile var. Atatürk gençliği olarak sizlerden bugün bir dakikalığına Filistin’deki soykırıma dikkat çekmek için saygı duruşunda bulunmamızı istiyorum” diye konuştu. Haluk Levent’in isteği üzerine konser alanın dolduran on binlerce kişi, Gazze için saygı duruşunda bulundu. Haluk Levent’in bu duyarlı hareketi Osmangazililer tarafından uzun süre alkışlandı.