EKONOMİ - 13 Temmuz 2019 Cumartesi 14:00

Çiftliklerden toplanan gübreler ekonomiye kazandırılıyor

A
A
A
Çiftliklerden toplanan gübreler ekonomiye kazandırılıyor

Konya’daki çiftliklerden toplanan büyükbaş hayvan gübreleri, seralarda ve bahçelerde kullanılmak üzere ekonomiye kazandırılıyor.

Konya’daki çiftliklerden toplanan büyükbaş hayvan gübreleri, seralarda ve bahçelerde kullanılmak üzere ekonomiye kazandırılıyor.


Hava sıcaklıklarının yükselmesiyle artan bahçe ve peyzaj işleri, hayvan gübresi kullanımını da artırdı. Toprağı daha verimli duruma getirmek amacıyla toprağa dökülen büyükbaş hayvan gübreleri, çiftliklerden toplanarak büyük alanlarda toplanıyor. Açık alanlara ince tabaka halinde serilen gübreler, traktörlerle ezilerek kurumaya bırakılıyor. Kuruma işleminin ardından elenen gübreler kamyonlara yüklenerek bahçelere ulaştırılıyor. Gübreler, kullanılacak alana göre kuru, elenmiş ya da elenmemiş olarak tercih edilebiliyor.


Konya’da çiftliklerden gübre toplayan ve bunları çeşitli işlemlerden geçirerek bahçelere ulaştıran şirketin yetkilisi Adem Olukcu, gübre kullanılmayan sebzelerden yeterli verim alınmadığını ve fide yetişmediğini söyledi. Yanmış gübrelerin en çok seralarda kullanıldığını belirten Olukcu, "Yanmış gübre olacak ki içindeki ot tohumları ölecek. Yani altı ay bir sene beklemiş oluyor bu gübreler. Yanıyor, yandığı için de içindeki bakteriler ölüyor. Yani kendi özelliğini kaybetmiyor. Kuru gübre olunca toprakta kedi bağırsağı denen ot yetişmiyor. Seralarda daha yüksek miktarda masraf yaptıkları için yanma özelliğine çok dikkat ediyorlar" dedi. Akdeniz Bölgesine günlük sevkıyat yaptıklarını ifade eden Adem Olukcu, çimler ve seralar için ayrı gübre tercih edildiğini anlattı.



"Yılın 12 ayı devam ediyor"


Yaptıkları işle çiftliklerin işini kolaylaştırdıklarını ifade eden Olukcu, "Burada 100 dönüm arazide kepçe çalıştırıp seriyoruz kurutuyoruz. Kuruduktan sonra ihalelere giriyoruz. İhalelerle elenmiş, elenmemiş şeklinde veriyoruz. Ondan sonra gübreleri buraya seriyoruz kurutmak için eziyoruz. Kuruduktan sonra topluyoruz. Kış mevsimine doğru da Mersin ve Alanya’daki seralara gidiyor. Mesela Alanya’dan gelen arabalar sebze getiriyorlar, sebzeyi bıraktıktan sonra gübreyi alıp gidiyorlar. Bu yılın 12 ayı devam ediyor. Yani kışın yol kenarlarına yığıyoruz, depolama yapıyoruz. Kışın da buradan oralara naklediyoruz. Kendimiz de gidiyoruz, oradan gelen hal arabalarına da yüklüyoruz. Besicilerin de işine geliyor bu. Çardakların içinde gübreler biriktiği için rampadan dökülmüyor. Hem biz bunu değerlendiriyoruz hem gübrenin hepsini bir yerde topluyoruz" diye konuştu.


Olukcu, "Şu anda mesela kepçemiz aktarma yapıyor. Gübreyi yere serdikten sonra üç güne bir durmadan içine giriyoruz ve çiğniyoruz çabuk kurusun diye. Kuruduktan sonra ortasını açıyoruz lodalar haline getiriyoruz. Onun yanmasını bekliyoruz bir ay. Ondan sonra aktarıyoruz. Güneşin sıcağın içinde tabii sinek de var bunun içinde, biz bu şartlarda çalışıyoruz. Kendim 18 senedir bu işi yapıyorum, bu işle uğraşıyorum. Besicinin de işine geliyor gübresi elinden gidiyor, bize de bir ekmek kapısı çıkıyor tabii buradan. Bunlar olmazsa sebze olmaz ama Alanya’dan sebze geliyor Konya’ya, İstanbul’a bu gübre için geliyor. Ekonomiye faydası bu, boşa gitmiyor. Bu şekilde değerlendiriyoruz" ifadelerini kullandı.



"Konya pilot bölge"


Çiftliklerin fazla olması nedeniyle gübre üretiminin en çok Konya’da olduğunu aktaran Olukcu, "Biz genelde Saraçoğlu Mahallesinde yapıyoruz bu işi. Çardaklardan topluyoruz. Mesela üreticinin 100 sığırı var. Onun gübresini her iki ayda bir alıyoruz, hem rampasını boşaltıyoruz. En çok seralarda kullanılıyor, belediyelerde çimlerde de çok kullanılıyor elenmiş şeklinde. Mesela en çok Alanya’da domatese gidiyor şimdi de eskiden de Anamur’a sürekli yolluyoruz. Muza daha yeni verilmeye başlandı. Yani bu gübre genelde her tarafa gidiyor. Konya bunun pilot bölgesi, mesela Adana’da çok az var. Antalya’da hiç yok ama Seydişehir gibi yerlerde çok az hayvancılık olduğu için Konya bunun pilot bölgesi" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da kedi köpek oteline silahlı ve uçan tekmeli saldırı Antalya’nın Alanya ilçesinde kedi ve köpeklerin barındığı bir otel, bir şahıs tarafından kurşunların hedefi oldu. Otelin sahibi, çevredeki vatandaşların otelde hayvanların barınmasına karşı çıktıklarından dolayı kurşun sıktığını ve sürekli tehditler aldığını iddia etti. Olay, 28 Nisan Pazar günü akşam saatlerinde Tepe Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Nurhayat Bıçakçıoğlu isimli vatandaşın sahibi olduğu kedi ve köpeklerin barındığı bir otele tabanca ile defalarca ateş edildi. Tabancadan çıkan kurşunlar otele isabet ederken, olayda herhangi bir yaralanma yaşanmadı. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekiplerinin olayla ilgili incelemeye devam ettiği öğrenildi. Silahlı saldırı güvenlik kamerasında Olay anı ise oteldeki güvenlik kamerası tarafından kayıt edildi. Görüntülerde elinde tabanca olan şahsın otele doğru birçok el ateş ettiği görülüyor. Dakikalar geçinince şahsın uçan tekmeyle kapıyı kırmaya çalıştığı anlar da kamera kaydına yansıdı. Saldırgan şahsın, “dışarı çık” şeklinde bağırdığı anlar da görüntülerde yer aldı. “Silah sıkan kişi zaten benimle biraz husumetli” Yaşadığı olayla ilgili konuşan Nurhayat Bıçakçıoğlu, çevrede yaşayan bazı vatandaşların otelde kalan hayvanların barınmasına karşı çıktıklarını öne sürerek, “3 tane baktığım hayvan bahane ediliyor. Aslında otelin kapanmasını isteyen, bir sitedeki yabancılar. Yurtdışından gelmişler hayvanları istemiyorlar. Hayvanların burada bulunmasını, sokak hayvanlarını bahane ederek hayvanların canına acıtıyorlar, taşlıyorlar, sürekli kışkırtmaya çalışıyorlar. Barınaktan geldiler hayvanları götürdüler. Onun savaşını yaşıyoruz biz burada. Hayvanları aldırttıktan sonra ben savunmasız kalınca 23 sıktılar bana burada. Silah sıkan kişi zaten benimle biraz husumetli. Yandaki arsa benim arsam. Ben kendisine birkaç kere izah ettim yapmayın diye. Gittim müdahale ettim. Müdahale ettiğim için de bu şekilde karşılık aldım. Sonrasında da sürekli tehdit yağdırıyorlar. Şu an burayı kapatıp gitmemi istiyorlar, bu olaylar bitmez, bu olayı tekrar yaşarsın diyorlar. Hayvanlar seni ilgilendirmez sen kendinle ilgilen müşteri köpekleriyle ilgilen diyorlar. Sürekli böyle tehditler yiyorum ben burada. Ben bu 3 canı bunların eline bırakmak istemiyorum” dedi.