SAĞLIK - 10 Kasım 2019 Pazar 11:40

Literatüre girecek ameliyatla aşırı terlemeye çözüm

A
A
A
Literatüre girecek ameliyatla aşırı terlemeye çözüm

Konya’da geliştirilen bir yöntem sayesinde bireylerin sosyal yaşantısını etkileyen aşırı terleme rahatsızlığının önüne geçildi.

Konya’da geliştirilen bir yöntem sayesinde bireylerin sosyal yaşantısını etkileyen aşırı terleme rahatsızlığının önüne geçildi.


Birçok kişi hayatının her alanında terleme rahatsızlığıyla karşı karşıya kalabiliyor. Aşırı terleme rahatsızlığı bulunan bireyler ise sosyal hayata girmekte, diğer insanlarla sağlıklı iletişim kurmakta zorlanıyor. Özel Medova Hastanesinde gerçekleştirilen bir ameliyat ile bu rahatsızlığın önüne geçilebiliyor. Geliştirilen teknik sayesinde hastalarda terleme ortadan kalkarken, ameliyat sonrası vücutta komplikasyonlar oluşmuyor. Terlemeye sebep olan sinirlere müdahale edilmesiyle hasta ameliyattan sonra sağlığına kavuşuyor. Ameliyat bittikten yaklaşık 1 gün sonra ise taburcu olabiliyor.


Bölgesel aşırı terlemeyle ilgili mağdur olan hastaların sosyal ve psikolojik olarak mağduriyet yaşadıklarını belirten ve dünyada ilk defa yapılan terleme ameliyatını gerçekleştiren Özel Medova Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Serdar Özkan, bu tür kişilerin topluma karışma sorunu yaşadıklarını, meslekleri ya da sosyal ortamları gereği terlemeden dolayı mağduriyetlerinin görüldüğünü belirtti. Op. Dr. Özkan, "Örneğin aşırı el terlemesi nedeniyle sınava girecek öğrenciler ya da sürekli başkalarıyla tokalaşması gereken meslek gruplarındaki kişiler bu fonksiyonlarını yerine getirememekten şikayetçiler. Aşırı terlemenin altında yatan bir sebep yok. Ortamın sıcaklığıyla ilgili bir terlemek değil. Sıklıkla psikolojik stres durumlarında terleme aşırı derecede artmakta. Yani birey kışın da terleyebiliyor, yazın da terleyebiliyor" dedi.



"Başarılı bir şekilde tedaviyi gerçekleştirmiş bulunmaktayız"


İki tip aşırı terleme bozukluğuyla karşılaştıklarını kaydeden Op. Dr. Özkan, "Birincisi bölgesel aşırı terleme dediğimiz el, koltuk altı ve yüz bölgesine izole aşırı terleme bozukluğu, ikincisi ise yaygın vücut terlemesiyle ortaya çıkan aşırı terleme bozukluğu. Bugüne kadar bölgesel aşırı terlemeyle ilgili ameliyatlar başarılı bir şekilde gerçekleştiriliyordu. Ancak yaygın gövde terlemesiyle alakalı bir tedavi yöntemimiz mevcut değildi. Aynı zamanda bölgesel aşırı terlemeyle ilgili ameliyat olan hastalarımızın yaklaşık yüzde 2 ile 15 arasında refleks terleme dediğimiz gövdenin başka yerlerinde göbek gibi, sırt gibi, kasık gibi bölgelerde aşırı terleme durumları ortaya çıkıyordu ameliyatın yan etkisi olarak. Bu tür durumlarda da sıklıkla bir tedavi olanağımız yoktu. Ancak geliştirdiğimiz ameliyat yöntemi sayesinde hem refleks terleme dediğimiz yan etkiyle ortaya çıkan durum hem de yaygın vücut terlemesi olarak gördüğümüz olgularda başarılı bir şekilde tedaviyi gerçekleştirmiş bulunmaktayız" şeklinde konuştu.



"Başarı oranı yüzde 100"


Nöromonitörizasyon cihazı kullanılarak aşırı terleme sorununun çözüldüğü bu ameliyatın dünyada ilk defa kendileri tarafından gerçekleştirildiğini vurgulayan Op. Dr. Özkan, "Nöromonitörizasyon cihazı normalde beyin cerrahisi tarafından, ortopedi tarafından kullanılan, ameliyatlarda sinir hasarının önlenmesine yönelik olarak kullanılan bir yöntem. Biz bu yöntemi terlemeye yol açan sinirlerin tespiti ve haritalandırılması aşamasında kullandık. Dolayısıyla gereksiz yere müdahale ya da yanlış yere müdahale gibi sorunların tamamen önüne geçildi. Hedefe yönelik olarak sinirin tespiti, işaretlenmesi ve müdahalesi nöromonitörizasyon cihazı sayesinde sağlıklı bir şekilde başarıldı. Başarı oranı yüzde 100. Hem refleks terleme mağdurları hem de yaygın vücut terlemesiyle ilgili mağdur olan hastalar bu ameliyattan çok fayda göreceklerdir" ifadelerini kullandı.



"Uykudan uyanıp 5 sefer çamaşır değiştirdiğim oldu"


Yaklaşık 30 yıldır aşırı terleme problemiyle mücadele eden ve 12 yıl önce bu şikayetiyle ilgili ilk ameliyatını olan 41 yaşındaki Muammer Türkmen, "Bu aşırı terleme problemini ben 11 yaşından beri çekiyorum. 12 yıl önce Konya Numune Hastanesine şikayetimden dolayı başvurdum. Ameliyat dediler, ameliyat oldum. Ameliyattan 3 sene sonra şikayetim geçmedi. Tekrar bu şikayetten dolayı başvuru yaptım. Tekrar ameliyat dediler. Tabii bu ameliyatlardan sonra terlemem git gide sıklaştı. Benim bir gecede uykudan uyanıp 5 sefer çamaşır değiştirdiğim oldu. Toplum içine doğru düzgün giremiyordum. Ameliyatımız başarılı geçtiği için şuan hiçbir riski yok. Üzerinden 10-15 gün geçmesine rağmen şuan çok iyiyim. Herhangi bir terleme yok, sadece alında bir terlemem var. Hocama güveniyorum her zaman için. Keşke daha önce tanısaydım hocamı" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Veysel Bilen: "Musaba’nın transferi etik açıdan doğru değil ama Samsunspor yönetiminin başarısıdır" Samsunspor Başkan Vekili Veysel Bilen, Anthony Musaba transferinin etik açıdan doğru olmadığını ancak kulüp adına bir yönetim başarısı olduğunu söyledi. Bilen, Samsunspor’un yaklaşık 20 yıl sonra ciddi bir gelirle oyuncu satmasının kulüp adına önemli bir kazanım olduğunu belirtti. Trendyol Süper Lig’de ara transfer dönemine günler kala dikkat çeken gelişmeler yaşanmaya devam ederken, Fenerbahçe Samsunspor’un 25 yaşındaki sol kanat oyuncusu Anthony Musaba için devreye girdi. Musaba’nın sarı-lacivertlilerin ile anlaşmasının ardından Karadeniz temsilcine karşı tutumu kulüp tarafından tepki toplamıştı. Samsunspor Başkan Vekili Veysel Bilen, konuyla alakalı basın mensuplarına kapsamlı bir açıklama yaptı. Musaba’nın sözleşmesinde sezon başında yurt içi ve yurt dışı transferler için serbest kalma maddesi bulunduğunu hatırlatan Bilen, "Buraya kadar her şey normal. Oyuncunun belirlenen bedel ödendiğinde serbest kalma hakkı vardı. Ancak normal olan, böyle bir talep geldiğinde menajerin ya da oyuncunun kulübü bilgilendirmesidir. Bu yapılmadı" şeklinde konuştu. "Bu durum hem menajer hem de oyuncu açısından ciddi bir eksikliktir" Transfer görüşmelerinin perde arkasında yürütüldüğünü ve Samsunspor yönetimi ile teknik heyetin bu süreçten haberdar edilmediğini belirten Bilen, "Birkaç maç öncesinden sözlü bir anlaşma yapılmış, resmiyeti beklenmiş. Bu durum bizim nezdimizde hem menajer hem de oyuncu açısından ciddi bir eksikliktir. Oyuncunun hocasına, futbol direktörüne ya da yöneticilerine bunu paylaşması gerekirdi" diye konuştu. "Sorumlular; menajer, oyuncu ve bu işten sorumlu olan kulüp yöneticisidir" Sosyal medya ve ulusal basında yer alan haberlerin ardından transfer sürecinin ortaya çıktığını aktaran Bilen, görüşmeleri yürüten kulübün o ana kadar Samsunspor’a herhangi bir resmi bilgilendirme yapmadığını söyledi. Bilen, "Bu davranış etik değildir. Eksik ve hatalıdır. Bu hatanın sorumluları menajer, oyuncu ve bu işten sorumlu olan kulüp yöneticileridir" ifadelerini kullandı. Fenerbahçe camiasıyla ilgili tepkileri de değerlendiren Bilen, yanlışların camialara mal edilmesinin doğru olmadığını dile getirerek, "Bir kulübün yöneticileri hata yaptığında bunun bedelini tüm camiaya yüklemek doğru değil. İki büyük camiayı karşı karşıya getirecek bir dil kullanılmasını biz de doğru bulmuyoruz" dedi. Kırmızı-beyazlı kulübün transfer politikasını nasıl şekillendirdiklerini anlatan Bilen, "Biz bugüne kadar etik dışı bir transfer sürecinin içinde olmadık, olmayız. Bir oyuncuyla ilgileniyorsak önce kulübünün kapısını çalar, izin isteriz. Futbolun marka değerini korumak bunu gerektirir" dedi. "Yaklaşık 20 yıl sonra ilk kez ciddi bir bedelle oyuncu satıyoruz" Musaba transferinin kulüp için ciddi bir ekonomik getiri sağladığını vurgulayan Bilen, "Altı ayda Samsunspor, oyuncusunu vitrine koyup satabilecek bir noktaya geldi. Yaklaşık 20 yıl sonra ilk kez ciddi bir bedelle oyuncu satıyoruz. Bu, yönetimimizin ve başkanımızın başarısıdır. Samsunspor yeniden sahnelere döndü" ifadelerine yer verdi. "Musaba’ya da yeni takımında başarılar diliyoruz" Samsunspor’un bundan sonra da oyuncular için cazip bir vitrin olmaya devam edeceğini ve bu doğrultuda transfer politikasını kararlılıkla sürdüreceklerini ifade eden Bilen, "Oyunculara ‘gel, oyna, Samsunspor’da vitrine çık’ diyebileceğimiz bir noktadayız. Bu kulübümüzün imajı açısından çok değerlidir. Musaba’ya da yeni takımında başarılar diliyoruz. Biz kendi yolumuza bakacağız" sözleriyle açıklamasını tamamladı.
Bingöl Bingöl’de depremlere karşı konteyner kent hazırlıkları sürüyor Bingöl’de muhtemel bir deprem riskine karşı konteyner kent hazırlıkları sürüyor. . Üç büyük fay zonunun kesişim noktasında bulunan Bingöl’de muhtemel depremlere karşı hazırlıklar hız kesmeden sürüyor. Bingöl Valisi Dr. Ahmet Hamdi Usta öncülüğünde merkez başta olmak üzere ilçelerde konteyner kentler sürüyor. Merkezde Mehmetçik Konteyner Kent alanı hazır hala getirilirken Yedisu ilçesinde ise 2 adet konteyner kriz ve idare merkezi ile 42 konteyner kullanıma hazır duruma getirildi. Diğer ilçelerde de hazırlıkların yapılacağı bildirildi. Vali Usta, "Muhtemel bir depreme hazırlık anlamında Bingöl merkezde Mehmetçik Konteyner Kent alanını hazır hale getirmiştik. Benzer şekilde ilçelerimizde de konteynır kent alanları yapıyoruz. Bu kapsamda Yedisu Kaymakamlığımız tarafından Yedisu ilçemizde kurulan konteyner kentte, afetlere hazırlık kapsamında altyapı ve üstyapı çalışmaları tamamlanmıştır. Mevcut durumda 2 adet konteyner kriz ve idare merkezi, 42 konteyner ise vatandaşlarımızın kullanımına yönelik olmak üzere 44 konteyner İhtiyaç olduğu anda kullanıma hazır durumdadır. Tamamlanan bu alana ilaveten; ikinci bir yedek konteyner toplama alanı oluşturulmuştur. Köylerde boş, kullanılmayan ve konutları teslim edilen vatandaşlarımızdan konteynerler toplanmıştır. Toplanan konteynerler toplama alanında nizami şekilde depolanmıştır. Afet durumunda hemen kuruluma geçilebilecek şekilde alan planlanmıştır. Arazi; altyapı ve üstyapı açısından kaba hazırlıkları yapılmış ve kuruluma uygun olarak seçilmiştir. Bu şekilde toplanan 40 yedek konteyner ihtiyaç duyulması halinde hızla kurulum yapılabilecek durumda bekletilmektedir. Kalan 6 ilçemizde de benzer hazırlıkları yapacağız" dedi.