- 01 Şubat 2013 Cuma 10:28

BATIK TIRNAKLARI ÇEKTİRMEYE SON

A
A
A
BATIK TIRNAKLARI ÇEKTİRMEYE SON

Diyabet hastalarının karşılaştığı ya da yanlış ayakkabı giyme, yanlış tırnak kesme, tırnak deformasyonu sonucu ve mantara bağlı olarak ortaya çıkan batık tırnaklar, cerrahi operasyonla çekilmeye gerek kalmadan tedavi edilebiliyor.
Sağlık problemleri arasında bir çok insanın ortak sorunu haline gelen ve cerrahi operasyonla çekilen batık tırnaklar, tel tedavisiyle ameliyata gerek kalmadan sorun olmaktan çıkıyor. Sosyal hayatı olumsuz yönde etkileyen batık tırnakların kesinlikle çektirilmemesi gerektiğini ifade eden Podiatri Uzmanı Eczacı Reyyan Şalvarcı, "Batık sorunu yaşayan hastaların ilk olarak tırnaklarını ve mantar dokusunu temizliyoruz. Temizleme işleminin ardından tel takarak, tırnak yatağına batan tırnağı yukarı kaldırma işlemi uyguluyoruz. Batık tırnak ile yatağı arasına uygulanan ameliyatsız ve kolay bir yöntem olan tel tedavisiyle, tırnak yatağını ovallikten kurtarıp düzleşmesini sağlıyoruz. Tedavi bittikten sonra tırnakta kalınlaşma ve mantarlaşma sorunu ortadan kalkıyor. Mantardan dolayı kıvrılan tırnağın şekli tamamen düzeltiliyor. Bu işlemin ardından normal sağlıklı düz tırnak yatağında oturmuş olarak tam bir tırnak gelişiyor. Gayet sağlıklı, batmayan acı duyulmayan bir tırnak yapısı oluşturuyoruz`` dedi.
DİYABET HASTALARI DAHA DİKKATLİ OLMALI
Toplumda özellikle diyabet hastalarında ayakta uyuşmalar, ayak altı yanmaları ve ayaklarda belirli ağrıların oluştuğunun gözlendiğini kaydeden Şalvarcı, ``Bu rahatsızlıklar şeker hastalarında çok fazla görülüyor. Bunun için şeker hastaları normal hastalardan farklı olarak ayaklarında bir kesik olduğu zaman bunu hissedemezler. O yüzden şeker hastaları ayaklarının altlarını, tırnak kenarlarını, köşelerini her gün kontrol etmeleri gerekiyor. Ayağının altını göremeyen ve kilolu hastalarımız olabilir. Ayaklarının altına ayna tutarak, kesik olup olmadığını kontrol edebilirler. Topuklarda derin çatlaklar olan hastaların o kısımlarında mikroba bağlı olarak enfeksiyon oluşabilir, ödem veya ayak şişliklerine neden olabiliyor. Şeker hastalarındaki en büyük problem açılan yaraların kapanmamasıdır. Çünkü diyabet hastası olan kişilerin halk dilinde ``˜diyabetik ayak` olma riskleri ve açılan yaraların kapanmama oranı çok yüksektir. Bizim zaten buradaki asıl amacımız, açık yaralarda kaliteli deri ve tırnak yapısını sağlayabilmemizdir`` diye konuştu.
TIRNAK KESİMİ VE AYAKKABI SEÇİMİ ÖNEMLİ
Ayak sağlığının çok önemli bir konu olduğunu vurgulayan Şalvarcı, ``Toplumumuzda ve Türkiye`de ayak sağlığı yeni yerleşen bir durum. Ayak sağlığı konusunda çok fazla gidilebilecek merkezler yoktu. Bu yeni yeni yayılmaya başladı. Artık daha önce tırnaklarını çektirmiş olanların, tırnaklarının düzelmeme gibi durumları söz konusu değil. Tabi ki düzelebilir. Belirli periyodik bakımlara gelerek, yapılması gereken işlemler düzgün yapıldıktan sonra kendi sağlık standartlarını yükseltmek amacıyla bakımlara gelebiliyorlar. Gelemeyen hastalar ise bu tarz bir uygulamayı geçirdikten sonra evde tırnak kesimlerini çok düzgün bir şekilde yapabilirler. Ama en önemlisi tırnak kesimi ve ayakkabı seçimidir`` şeklinde konuştu.
TEL TEDAVİSİYLE BATIKTAN KURTULDULAR
10 yıldır diyabet hastası olan ve buna bağlı olarak ayağında mantar ve batık tırnak sorunu ortaya çıktığını dile getiren özel bir okulun müdürlüğünü yapan Recep Şenyüz (54), ``Daha önce gittiğim doktor tırnağı çekeriz ama yeniden aynı şekilde çıkar dedi. Ben de bu yüzden tırnağımı çektirmedim. Ayağımda yaralar, batmalar oluşmuştu. Yürümekte zorluk çekiyordum. Reyyan hanımın tedavisinden sonra rahat yürümeye başladım. Şimdi tırnağımı, ayak parmağımı geri kazandım`` dedi.
Tırnak batması nedeniyle yaşam kalitesinin düştüğünü belirten Eczacı Özlem Özlük (28) ise, ``Ayakkabı giyerken ciddi anlamda sıkıntı yaşıyordum. Onun dışında da sol ayak tırnağımda yine bir kalınlaşma ve deformasyon söz konusuydu. Daha önce başka bir merkezde tedavi oldum, tırnağımı çektirdim. Tırnağımı çektirdikten sonra yaşam kalitem daha çok düştü. Belirli bir süre ayakkabı giyemedim. Tırnağımda ciddi bozulmalar yaşandı. Uygulanan tel tedavisinin ardından artık sağlıklık tırnaklara kavuştum`` ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.