KÜLTÜR SANAT - 17 Aralık 2024 Salı 22:19

751. Vuslat Yıl Dönümü Anma Törenleri Şeb-i Arus programı

A
A
A
751. Vuslat Yıl Dönümü Anma Törenleri Şeb-i Arus programı

Konya’da Hazreti Mevlana’nın 751. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri, Şeb-i Arus programı ile sona erdi.


Mevlana Kültür Merkezi’nde düzenlenen Şeb-i Arus programına Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Konya Valisi İbrahim Akın, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, protokol mensupları, yerli ve yabancı çok sayıda davetli ve vatandaşlar katıldı. Programda konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Yer yüzünde bazı büyük insanlar ölseler bile ölümlerinden sonra yol gösterici sıfatlarını yine üzerlerinde taşıyorlar. 751 sene dile kolay her sene Mevlana’nın fikirleri, birleştirici görüşleri, insanlığa faydalı olan görüşleri bu vesileyle bir kez daha gündeme getiriliyor. Bugün dünyadaki insanlığın en temel ihtiyacı olan şey barıştır. İnsanlar arasında çatışmaların sona ermesidir ve insanların insanca yaşayabildiği bir dünyanın kurulabilmesidir" dedi.



"Şam’dan açılan kapı Kudüs’e doğru yürüyecek"


Geçen sene Kudüs Mevlevihanesinden bahsettiğini hatırlatan TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Geçen sene burada konuşurken Kudüs Mevlevihanesinden bahsetmiştik. 7 Ekim’den sonra İsrail’in Gazze’de başlatmış olduğu insanlık dramı hepimizin yüreğini dağlıyor. Hepimiz o büyük soykırımı nefretle takip ediyoruz. O süreç içinde Kudüs Mevlevihanesinin gündeme gelmesi son derece önemli. Bu mevlevihane gibi bu sene Allah’a çok şükür bir tanesine dikkat çekmek isterim. 61 yıldır Suriye’de devam eden rejimden sonra Suriye’de Halep ve Şam mevlevihane ayaklarından birisidir. Umut ederiz ki en kısa zamanda Halep ve Şam mevlevihanelerinde burada olduğu gibi törenlerin yapılacağı güzel esenli günler gelecek. Şam’dan açılan kapı Kudüs’e doğru yürüyecek, Kudüs mevlevihaneleri de böylesine görkemli bir tören yapacağız” ifadelerini kullandı.



"Milletimizi her türlü olumsuzluktan muhafaza eylesin"


Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Vuslatın 751. Sene-i Devriyesinde Hazreti Mevlana’yı rahmetle yad ettiklerini söyleyerek, "Huzur ve kardeşlik duygularıyla bir kez daha büyük Veli Mevlana Celaleddin Rumi Hazretleri’ni anmak için bir araya gelmemizi nasip eden Rabbime sonsuz şükürler olsun. Allah birliğimizi daim eylesin. Dünyanın içinden geçtiği bu zor süreçte ülkemizi, milletimizi her türlü olumsuzluktan muhafaza eylesin. Bizi biz yapan, aziz milletimizi farklı kılan, bu toprakları bize vatan kılan en temel özellik birlik ve beraberliğe olan inancımızdır. Sultan Alparslan’ın, ’Size öyle bir vatan aldım ki; ebediyen sizin olacaktır.’ diyerek bizlere emanet ettiği bu toprakları ilelebet muhafaza etmemizin teminatı da bu birlik ve beraberlik ruhudur. Biliyoruz ki tarih boyunca çok ciddi badireler atlattık. Karşımıza engeller çıkarıldı. Ancak hiçbir kuvvet bu kutlu yürüyüşümüzü engelleyemedi. İnsanlık tarihi boyunca, belli dönemlerde gücü elinde bulunduran birçok farklı devlet, birlik duygusunu kaybetmenin bedelini çok ağır bir şekilde ödemiştir. Bugün dünyanın farklı noktalarında yaşanan birçok sorunun temelinde de insanların dayanışma ve kardeşlik ruhundan uzaklaşması yatmaktadır. Dünyanın dört bir yanında devam eden çatışmalar ve zulümler; insanların zorla yurtlarından edilmesini, işgalleri beraberinde getirmiştir. Mevcut kaos, karmaşa ve çatışma ortamlarını göz önüne aldığımızda Mevlana, Yunus Emre ve Hacı Bektaş Veli gibi bu mukaddes toprakların çıkardığı abide şahsiyetlerin bizlere ulaştırdığı erdem ve değerlere tüm insanlığın ne kadar muhtaç olduğunu bir kez daha anlıyoruz" diye konuştu.


Konya Valisi İbrahim Akın, "Şeb-i Arus vesilesiyle Konya’mızdan yayılan bu ışığın, inşallah Müslüman kardeşlerimizin ve dünyamızın ihtiyaç duyduğu ’Barış içinde, sevgi ve muhabbetle yaşamak’ düsturunu kalplerimize perçinleyeceğine ve dünyamızı aydınlatacağına yürekten inanıyorum" şeklinde konuştu.



"Kabus gibi çöken karanlıkları İslam’ın nuruyla aşacağız"


Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ise, anlamlı gecenin öneminin çok olduğunu belirterek, "İçimizde yeşeren taptaze heyecanlarla; Hazreti Pir’in vasiyetine, onun tavsiyesine uyarak, aşığın maşukuyla kucaklaştığı bir ‘Düğün Gecesi’ olarak idrak ediyoruz. Mevlana, öz ifadeyle din ikliminin sultanıdır. Hayatını Allah aşkıyla süslemiş, Kur’an-ı Kerim ve Peygamber sevgisiyle bezemiş bir muhabbet velisidir. Muhabbet ve merhamet, insanı insan yapan ilahi bir lütuftur. İnsan ruhuna ihsan edilmiş bir cevherdir. Bugün zulümle, adaletsizlikle, terörle, katliamlarla dünyamızı cehenneme çevirenler, İslam’ın özünü teşkil eden ve bizi insan kılan ilahi sevgiden zerre nasibi olmayanlardır. Gazze başta olmak üzere, gönül coğrafyamızın diğer bölgelerinde ve dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan zulüm ve adaletsizlikler kalplerimizi sızlatmaktadır. Ne olursa olsun biz mücadelemize devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.


Programda konuşmaların ardından sanatçı Ahmet Özhan konser verdi.



751. Vuslat Yıl Dönümü Anma Törenleri Şeb-i Arus programı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars TAB Gıda 2000’inci restoranını Kars’ta açtı Hızlı servis restoran işletmecisi TAB Gıda, Türkiye’de 2000’inci restoranını Kars’ta açarak ekonomiye katkısını ve sunduğu istihdam imkanlarını daha da güçlendirdi. Hızlı servis restoran operatörü TAB Gıda, Edirne’den Kars’a uzanan büyüme vizyonu doğrultusunda, çatısı altındaki 7 markadan, ekosistem şirketlerinden ve dijitalleşme yatırımlarından aldığı güçle yeni restoran açılışlarına devam ediyor. Şirket, Burger King markasıyla Kars’ta 2000’inci restoranını açarak Türkiye’nin her noktasını kapsayan büyüme stratejisinde önemli bir dönüm noktasına imza attı. Restoran, şirketin hizmet kalitesinin yanında oluşturacağı işgücü ve ekonomik hareketlilikle de bölgeyi destekleyecek. "Her yıl restoran portföyümüzün yüzde 10’u kadar yeni restoran açarak ülkemizin her yerinde büyümeyi sürdürüyoruz" Açılışı değerlendiren TAB Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Kurdoğlu, "Türkiye’nin lider hızlı servis restoran operatörü olarak 30 yılı aşan yolculuğumuzda kendimize her zaman yeni hedefler koyarak daima ileri gitmeyi benimsedik. Bu kapsamda, her yıl portföyümüzün yaklaşık yüzde 10’una karşılık gelen sayıda yeni restoran açmayı sürdürüyoruz. İstanbul’da tek bir restoranla başladığımız hikâyemiz, bugün Türkiye’nin dört bir yanına yayıldı. Bu yolculukta 2000’inci restoranımızı Kars’ta açmanın gururunu yaşıyoruz. Türkiye’deki mutfak tercihlerinin yüzde 85’ini kapsayan yedi markamızla güçlü bir büyüme hikâyesi yazmaya devam ediyoruz. Büyürken hem ülkemizin ekonomisine destek oluyoruz hem de restoranlarımızla daha fazla istihdam oluşturuyoruz. Büyüme başarımızda; stratejik karar alma yetkinliğimiz, operasyonel verimliliğimiz, pazar dinamiklerini ve tüketici eğilimlerini doğru okuyabilmemiz ve yüksek inovasyon kapasitemiz kadar gıda işletmeciliği konusundaki ihtiyaçlarımızı kendi bünyemizde karşılamamıza imkân tanıyan ekosistem şirketlerimizin önemli payı bulunuyor. Şirket olarak uzun vadeli bakış açımızla yatırımlarımızı istikrarlı biçimde sürdürürken paydaşlarımız için kalıcı değer üretiyoruz. Dünya çapında sevilen markaları, gıda ve hijyen standartlarından ödün vermeden Türkiye’deki tüketicilerin beklentilerine uygun yeniliklerle sunma kabiliyetimizin yanı sıra, kendi oluşturduğumuz ve yakın coğrafyalardan başlayarak yurt dışına da açtığımız markalarımız da uzun yıllardır pazarda öncü konumda olmamızın temel unsurları arasında yer alıyor. TAB Gıda’da markalarımızın dengeli yapısı, müşteri odaklı inovasyonlarımız ve dijitalleşme yatırımlarımız bizi güçlü bir şekilde ileri taşıyor. Ekosistem şirketlerimizin sağladığı benzersiz destekle, önümüzdeki dönemde de sürdürülebilir değer oluşturarak büyümeye devam edeceğiz" dedi. "Teknoloji yatırımlarımızla, Franchise sistemimizle ve operasyonel gücümüzle liderliğimiz ve sürdürülebilir büyümemiz güçlenerek devam ediyor" Şirketin teknoloji yatırımları, sürdürülebilir ve dengeli iş modeliyle büyümeye devam ettiğinin altını çizen TAB Gıda Yönetim Kurulu Başkan Vekili Korhan Kurdoğlu ise şöyle konuştu: "Şirketimizde inovasyon kapasitemizin yanında, franchise ekosistemimiz, güçlü operasyon yapımız, entegre ekosistemimiz, markalarımızın rekabet gücü ve uzun vadeli yatırım disiplinimizle bugün bir kilometre taşına daha imza attık. 2000’inci restoranımızın Kars’ta açılması, uzun vadeli büyüme modelimizin bir yansıması. Türkiye’nin her noktasında ekonomiye katkı sağlayacak, istihdam oluşturacak, teknolojik yeniliklerle hizmet sunacak ve bölgesel potansiyeli harekete geçirecek yatırımlar yapmaya devam ediyoruz. Restoranlarımız işimizin kalbinde yer alıyor ve bu bilinçle onları birer deneyim alanına dönüştüren önemli yatırımlar yapıyoruz. Yalnızca lezzetli ve kaliteli ürünler sunan noktalar olarak görmediğimiz restoranlarımızı, veriye dayalı çalışan, teknolojiden beslenen ve müşterisini yakından tanıyan modern ve dijital deneyim merkezlerine dönüştürüyoruz. Aynı zamanda franchise ağımızı güçlendiriyoruz ve markalarımızı daha fazla yatırımcıyla buluşturmayı sürdürüyoruz. Sadece restoran sayısı açısından değil; teknolojiyi etkin kullanma ve yenilikçi çözümler geliştirme konusunda da öncü bir yaklaşımı sürdürüyoruz. Hedefimiz, yalnızca Türkiye’de değil, dünya genelinde teknoloji ve yapay zekâ kullanımında sektörün lider şirketleri arasında yer almak. Entegre tedarik zincirimiz, güvenilir ve yüksek operasyonel standartlarımız ve teknolojik ilerlemeyi merkeze alan yönetim yaklaşımımız ve bu yetkinlikleri hayata geçiren insan kaynağımız sayesinde büyüme hedeflerimizi yerine getiriyoruz. Kars’ta açılışını yaptığımız 2000’inci restoranımızla beraber, sunduğumuz fırsatları, üstün hizmet kalitemizi, markalarımızın gücünü ve istihdam olanaklarımızı ülkemizin her köşesine taşımayı sürdüreceğiz. Ülkemizdeki varlığımızı daha da genişletirken sürdürülebilir büyüme yolculuğumuzda da kararlılıkla ilerleyeceğiz." 2 bin restoran ve 22 bini aşkın çalışanla Türkiye ekonomisine destek Yapılan açıklamaya göre, bugün 2000’e ulaşan restoran sayısıyla şirket, Türkiye’nin yanı sıra Gürcistan, Kuzey Makedonya ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de restoranlar işletiyor. Franchise operasyonları dahil 22 bini aşkın çalışan istihdam eden şirket, Türkiye ekonomisine sunduğu önemli katkıları her gün artırıyor. Şirket bünyesinde, Burger King, Sbarro, Popeyes, Arby’s ve Subway gibi dünya çapında başarılı olmuş markalar ve Usta Dönerci ve Usta Pideci gibi şirketin sıfırdan oluşturduğu iki marka olmak üzere toplam 7 marka bulunuyor. Ana hissedarı TFI TAB Gıda Yatırımları’nın kurduğu birbiriyle entegre çalışan dev gıda ekosistemi sayesinde şirket, gıda tedarikini ve lojistik operasyonlarının büyük bölümünü kendi içinde karşılayarak Türkiye’den dünyaya örnek olan bir iş modeliyle çalışmaya ve büyümeye devam ediyor.
Denizli Tüp mide ameliyatı hastalara konfor ve ağrısız bir tedavi imkanı sunuyor DENİZLİ (İHA) – Denizli’de aşırı kilolarından kurtulmaları için ağrısız tüp mide ameliyatı uygulanan iki hasta, sağlıklı kilo kaybını günlük yaşamlarını daha rahat sürdürerek sağladı. Ağrısız tüp mide ameliyatları hakkında bilgi veren Öğr. Üyesi Prof. Dr. Onur Birsen, "Ağrısız tüp mide ameliyatı olarak da bilinen perigastrik blokaj yöntemiyle gerçekleştirdiğimiz sleeve gastrektomi (tüp mide) ameliyatlarında, hastalar ameliyat sonrasında çok daha kısa sürede sağlığına kavuşmakta ve belirgin şekilde daha az ağrı hissetmektedir. Perigastrik blokaj tekniği, ameliyat sırasında mide çevresindeki sinir hatlarına uygulanan bölgesel bir anestezi yöntemi olup, hastanın ameliyat sonrası ağrı kontrolünü önemli ölçüde iyileştirir. Bu sayede hastalar hem erken yürüme olabilmekte hem de normal yaşantılarına daha hızlı dönebilmektedir. Ayrıca bu yöntemin kullanılması, ameliyat sonrası narkotik ağrı kesicilere duyulan ihtiyacı azaltarak hem daha konforlu hem de daha güvenli bir iyileşme süreci sağlamaktadır. Sleeve gastrektomi zaten kapal) olarak uygulandığı için hastaların iyileşme süreci kısa olsa da, perigastrik blokaj sayesinde bu konfor bir adım daha ileri taşınmaktadır. Kısacası, uyguladığımız bu yöntemle hastalarımız ameliyat sonrası dönemi daha rahat geçirirken, hızlı ve güvenli bir şekilde sağlıklarına kavuşmaktadır. Bu yöntemi son olarak iki hastamıza başarıyla uyguladık ve her iki hastamızın da ameliyat sonrası süreci son derece rahat ve konforlu geçirdiğini gözlemledik" dedi. "Kilolarım yüzünden yaşadığım zorluklar artık geride kaldı." Ameliyat sonrası kilo vermeye başlayan hasta Erkan İpek de iyileşme sürecini şu sözlerle anlattı: "Ameliyat olmaya karar vermeden önce endokrin bölümünde uzun süre tedavime devam ettim. Bu süreçte 50 kilo verdim fakat kısa sürede geri aldım. Ardından akupunktur denedim, 35 kilo verdim ama 45 kilo geri aldım. Daha sonra diyetisyen eşliğinde diyetler yaparak 40 kilo vermeyi başardım; fakat 50 kilo geri aldım. Tüm bu denemelerden sonra artık ameliyatsız bu sorunun çözülemeyeceğini anladım ve ameliyat olmaya kesin olarak karar verdim. Kilolu olmak normal hayatımı her anlamda etkiliyordu; ayakkabılarımı bağlayamaz hale gelmiştim, nefes nefese kalıyordum ve gerçekten büyük bir eziyet çekiyordum. Kilolu olmak hem fiziksel hem de ruhsal açıdan oldukça zor ve sağlığım açısından ciddi riskler taşıyordu. Bu nedenle bu ameliyat benim için bir dönüm noktası oldu. Ameliyattan sonra toparlanma sürecim beklediğimden daha rahattı. Ağrılarım minimum seviyedeydi. Şu an kendimi daha hafif, daha enerjik ve daha umutlu hissediyorum." Ameliyat olan diğer hasta Rafet Akbaş ise "Kilo artık vücuduma zarar vermeye başlamıştı. Nefes almakta zorlanıyor, yürürken hemen yoruluyor, günlük işlerimi bile yapamaz hale geliyordum. Üstelik abimin daha önce Onur Hoca’da ameliyat olup gözlerimin önünde nasıl değiştiğine birebir şahit oldum. Kısa sürede verdiği kilolarla hem sağlığına kavuştu hem de hayatına çok daha konforlu bir şekilde devam etmeye başladı. Bu değişimi görünce, benim için de en doğru kararın ameliyat olduğuna inandım. Ameliyattan sonra şu an çok rahatım, kendimi daha özgür hissediyorum. Artık geleceğe dair umutlarım daha güçlü" ifadelerini kullandı.
Eskişehir Ankara’dan gelen "Kurbağa Adamlar" da kayıp öğretmenin arama çalışmasına katıldı Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden Koruma Şube Müdürlüğü Su Altı Grup Amirliği bünyesindeki "Kurbağa Adamlar" isimli 6 dalgıç polisinde katıldığı 43 kişilik ekip, AFAD Eskişehir İl Müdürlüğü koordinesindeki Porsuk Çayı’nın içinde ve kenarında 7 gündür kayıp olan 51 yaşındaki Türkçe öğretmenini bulmak için arama çalışmalarını sürdürüyor. Eskişehir’de 7 gün önce kaybolan Türkçe öğretmeni Tuncay Arslan’ı bulmak için son görüldüğü yer olan Porsuk Çayı’nın Gökmeydan Mahallesi kısmında yapılan aramalara bugün Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden Koruma Şube Müdürlüğü Su Altı Grup Amirliği bünyesindeki "Kurbağa Adamlar" isimli 6 dalgıç polisi de katıldı. Aramalara Eskişehir İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nden 13, Ankara Emniyet Müdürlüğü Koruma Şube Müdürlüğü Su Altı Grup Amirliği bünyesindeki Kurbağa Adamlar’dan 6, Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğü’nden 3, Odunpazarı Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi’nden (OBAK) 6, Dorlion Arama Kurtarma’dan (DAK) 4, MEB Arama ve Kurtarma Birimi’nden (AKUB) 5, itfaiyeden 3, ve Sivil Arama Kurtarma Derneği’nden (SARTEM) 2 çalışan olmak üzere toplam 43 kişilik ekip Türkçe öğretmenini bulmak için çalışma yaptı. Ekiplerin kıyı taraması da sürerken, özel kıyafetli dalgıçlar Tuncay Arslan’ın balçıkla dolu su içinde aradı. Kayıp öğretmenin yakınlarının da çalışmaları yakından takip ettiği bölgede gözlendi. AFAD Eskişehir İl Müdürü Aslan Mehmet Coşkun çalışmaları sahada koordine edip yakından takip ediyor.