POLİTİKA - 08 Kasım 2025 Cumartesi 17:38

AK Parti Konya İl Başkanlığı 31 ilçede seferberlik başlatıyor

A
A
A
AK Parti Konya İl Başkanlığı 31 ilçede seferberlik başlatıyor

AK Parti Konya İl Başkanlığı’nın İl Danışma Meclisi Toplantısı gerçekleştirildi. AK Parti Konya İl Başkanı Fatih Özgökçen, "Bizim insanların kalbini fethetmek için teşkilat mensupları olarak Konya’mızda 31 ilçemizde bin 137 mahallemizde inşallah bir seferberlik çalışması içerisine gireceğiz" dedi.


Karatay Gençlik Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıya AK Parti Konya milletvekilleri, belediye başkanları, teşkilat mensupları ve partililer katıldı. Toplantının açılışında konuşan AK Parti Konya İl Başkanı Fatih Özgökçen, göreve geldikleri günden bu yana 31 ilçeyi ziyaret ettiklerini belirterek, "Hamdolsun ki AK Parti’miz 2001 yılında hangi ruhla, hangi heyecanla kurulmuşsa bugün de aynı heyecanla, aynı ruhla devam ediyor. İlçelerimizdeki heyecan, muhabbet, bağlılık, vefa bizlerin her zaman için çalışma azmimizi artırıyor. Millete hizmet için çıktığımız kutlu yolculuğumuzda AK Parti olarak 24 yıldır milletimizle gönül bağını en güçlü şekilde tesis ettik. Her şartta aziz milletimizin yanında olduk. İnşallah bundan sonra da aynı gayretle, aynı hevesle çalışmaya devam edeceğiz. Teşkilat olarak bizlerin görevi vatandaşın kalbine ve gönlüne girmekten geçiyor. Hizmetleri yapmakta mahiriz. Bunu 24 yıl boyunca ispatladık. Bizim insanların kalbini fethetmek için teşkilat mensupları olarak Konya’mızda 31 ilçemizde, bin 137 mahallemizde inşallah bir seferberlik çalışması içerisine gireceğiz" dedi.



"Konya tarihine geçecek önemli işler yürütüyoruz"


Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay da, eser üretmek, Konya’nın sorunlarını çözmek için gece gündüz demeden çalıştıklarını söyledi. Şu anda Konya tarihine geçecek önemli işler yürüttüklerini ifade eden Başkan Altay, "Özellikle ağır bakım diye ifade ettiğimiz Meram bölgesinde tarihi bir dönüşüm gerçekleştiriyoruz. Bu bölgede bulunan askerlerimizin ağır bakım diye tarif ettiği 56. Ağır Bakım Fabrikasını Ankara yolu üzerinde Aselsan’ın olduğu bölgeye taşıyoruz. Toplam 650 bin metrekare alanda 60 bin metrekare kapalı alanıyla iddia ediyorum ki Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en modern en güzel tesisini inşa ediyoruz. Ve bu tesis için harcadığımız güncel para 5 milyar TL. Cephanelikle birlikte birleştirirseniz sadece Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yaptığımız kentsel dönüşümün güncel maliyeti 12 milyar TL" ifadelerini kullandı.



"Kusura bakmayın buradan malzeme çıkmaz size"


Ağır bakım fabrikasının taşınmasının ardından bu alanda yapılacakları anlatan Altay, "Bu ağır bakımın bulunduğu alanın yüzde 80’i yeşil alan, sosyal tesis, sağlık tesisi, okul ve camiden oluşan bir komplekse dönüşüyor. Yüzde 20’lik kısmı ise harcadığımız bu paranın belediye bütçesine yükletilmemesi için finansman için kullanılıyor. Bu işleri yaparken birileri çıkıp kürsüden diyor ki ’Ağır bakımı betonlaştırıyorsunuz, sizi buradan uyarıyoruz.’ Ya biz bu teraneleri stadyumda da duyduk. Orada da dediniz. Gazeteler manşet attı. Stat yeri rant yerine dönüştü diye. Park yapmaya başladık, Suriyelilere park yapıyorsunuz dediler. Cami yapmaya başladık, Konya’nın bu kadar büyük camiye ihtiyacı var mı dediler. Sizin ihtiyacınız olmayabilir ama bizim ihtiyacımız var. En önemlisi Milli Savunma Bakanımızla geçtiğimiz gün ziyaret ettik ve bu yapılan alanın artık sadece bir ağır bakım fabrikası olarak kullanılmasının doğru olmayacağını, burada Konya sanayisi ile beraber savunma sanayi adına yeni bir üretim yapılması için talimat verdi. İnşallah Konya sanayimiz için orada daha geniş bir perspektif oluşturuyoruz. Tabii bunu söyleyen arkadaşları da anlıyorum. Malzeme arıyorlar, acaba Konya ile ilgili ne söyleyebiliriz muhalefet etmek için diye. Ama kusura bakmayın buradan malzeme çıkmaz size. Eğer malzeme arıyorsanız baklava kutularına bakın. Eğer malzeme arıyorsanız, çağdaşlık teraneleri okuyup milleti çöp dağlarının içinde yaşamaya mahkum edenlere bakın. Eğer malzeme arıyorsanız konser adı altında milletin parasını çarçur edenlere bakın. Sizin buradan alacağınız tek malzeme bizi izlemeye devam etmektir. Çünkü biz çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz" diye konuştu.



AK Parti Konya İl Başkanlığı 31 ilçede seferberlik başlatıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için yeni teknolojiler, dünyanın yeni şartlarını dikkate alan yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen 2026 Merkezi Yönetim ve 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin iyileştirilmeye, geliştirilmeye her zaman açık bir sistem olduğunu söyleyerek, "İhtiyaçtan yeni ihtiyaçlar ortaya çıktıkça yeni değerlendirmeler yapıldıkça, dinamik bir şekilde kendini geliştiren bir yapı olduğunu ifade etmek isterim" ifadelerini kullandı. Demokratik sistemlerde farklı yönetim biçimlerinin olduğunu belirten Yılmaz, "Bunların hepsi demokratiktir ama yönetim sistemi olarak farklılık arz ederler. Başkanlık sistemi de vardır, parlamenter sistem de vardır, yarı başkanlık sistemi de vardır. Üçü de demokratik dünyada görülen sistemlerdir. Her birinin de farklı alt versiyonları olduğunu biliyoruz. Örneğin İngiltere’deki parlamenter sistemle kıta Avrupa’sındaki parlamenter sistem arasında da belli farklılıklar olduğunu biliyoruz. Nitekim bizim de önceki sistemimizin farklı bir parlamenter sistem olduğunu hep birlikte biliyoruz. Çok çeşitli zaafiyetler içeren bir sistem olduğunu biliyoruz. Halkımızın referandumda onayıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dediğimiz Türkiye’nin özel koşullarına uygun, kültürüne uygun bir yapılanmayı gerçekleştirmiş durumdayız. Bu sistem yeni sistem birçok testten başarıyla geçti. Kim ne derse desin. Son beş altı yıl özellikle bir taraftan dünyada belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Risklerin belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Bölgemizde jeopolitik gelişmelerin, savaşların, çatışmaların yoğunlaştığı bir dönem oldu. Pandemi gibi tüm dünyayı sarsan bir hadisenin yaşandığı bir dönem oldu. İçeride yine asıl afeti dediğimiz tarihimizin en büyük afetini yaşadık. Ekonomik şartlarla ilgili yine çeşitli süreçler yaşandı. Bütün bu süreçlerde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin avantajını gördüğümüzü, yaşadığımızı rahatlıkla ifade edebilirim. Hızlı karar alan, uygulayan, etkin bir sistem olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kendisini ispat etmiştir. Ama hep altını çiziyorum. Bugün de ifade edeceğim. Bu daha iyileştirilemeyeceği anlamına da gelmiyor. Daha da iyiye, daha gelişmiş bir yapıya doğru dönüşmeyeceği anlamına da gelmiyor. Tam aksine tecrübelerle yaşadığımız süreçlerle birlikte sistem iyileştirilmeye de her zaman açık bir sistem" şeklinde konuştu. Yılmaz, şöyle konuştu: "İyi ki bu küresel ve bölgesel fırtınalı dönemde Cumhur İttifakı gibi güçlü bir ittifakımız var. İyi ki Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü, dirayetli, tecrübeli bir liderimiz var. Liderlik her zaman önemlidir. Ama fırtınalı zamanlarda zor zamanlarda bir kat daha önemlidir. Bugün Türkiye siyasi istikrarıyla dünyadan birçok alanda pozitif ayrışan bir ülkedir. Sorunlarımız da elbette var ama bu sorunları aşma kapasitemiz de var. Bunu da birçok vesileyle ortaya koymuş durumdayız. Cumhurbaşkanlığı’yla ilgili saray ifadesini kullanıyor değerli arkadaşlarımız muhalefetten. Tabii ki saray değil orası. Milletin evi. Biz milletin evi olarak görüyoruz ve orası bir gelip bir gün görürsünüz belki. Ziyaret ederseniz nasıl bir, kurgu var zihninizde bilmiyorum ben, ama orası bir çalışma mekanı. Orada bürokratlarımız var. Çalışanlarımız var. Kamu görevlileri var. Gece gündüz bir mesai harcanıyor. Birçok durumda mesai kavramına bakılmadan bu ülkenin ihtiyaç duyduğu çalışmalar, faaliyetler yürütülüyor. Orası hiçbir partiye ait değil. Hiçbir kişiye de ait değil. Milletin evidir. Milletin gönlüne giren külliyenin kapısından da girer. Milletin gönlüne giremeyen oranın bir saray olarak hayalini kurar." Yılmaz, "Bugünkü Cumhurbaşkanlığımız geçmişteki Cumhurbaşkanlığı değil, bazen karıştırılıyor. Sanki o eski sistemimizdeki Cumhurbaşkanlığı makamıymış gibi değerlendiriliyor. Öyle değil. Bugün yönetimimizin merkezi Cumhurbaşkanlığı. Yasamada milli iradenin tecelli Türkiye Büyük Millet Meclisi’miz, gazi Meclisimiz. Yürütmede de milli iradenin tecelli ettiği makam Cumhurbaşkanlığı makamı. Eskiden doğrudan seçilmiyordu biliyorsunuz. Artık doğrudan halkımızın sandığa gidip seçtiği bir Cumhurbaşkanımız var. Milli iradenin doğrudan yansıdığı bir makam var. Ve burada yürütme makamı olarak Cumhurbaşkanlığı eski sistemdeki Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığının birleşmiş hali. Eskiden iki tane ayrı makam vardı biliyorsunuz. Dolayısıyla ayrı maliyetler, masraflar vardı. Aslında yeni sistem bunları sadeleştirmiş durumda. Yıllar itibariyle fark etmekle birlikte geçmişte Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığı bütçelerini birleştirirseniz toplam bütçenin binde üçüne dördüne denk gelirdi geçmişteki masrafla. Bugün binde biri seviyesinde. Binde bir, binde bir nokta bir, binde bin nokta iki seviyesinde. Geçmişe göre çok daha düşük maliyetle çalışan bir merkezden bir karargahtan bahsediyoruz. Yönetim sistemimizin kalbinden bahsediyoruz. Son derece makul düzeylerde bir maliyetle bu stratejik görevin yerine getirdiğini ifade etmek isterim" diye konuştu. Anayasa konusunda Yılmaz, "Burada bizim yaklaşımımız açıktır. Yeni sivil bir anayasayı savunuyoruz. Seçim beyannamemizde de var. Parti programımızda da var. Aslında bütün partilerin seçim beyannamelerinde bu var. Yani millete böyle daha iyi bir anayasa vaadi hemen hemen tüm partilerin seçim beyan namelerinde, politika belgelerinde var. Biz de bu yönde bir çalışmayı, mutfak çalışmasını sürdürüyoruz. Bütün partilere de çağrı yapıyoruz" dedi. Anayasada vesayetçi zihniyetin etkileri büyük oranda giderildiğini söyleyen Yılmaz, "Hala bazı kalıntıları olduğunu görüyoruz. Ancak çok sayıda değişiklikle iç tutarlılığı bir ölçüde zayıfladığını iç yapısında yeni daha tutarlı bir yaklaşımın faydalı olacağını düşünüyoruz. Bunlardan da belki daha önemlisi gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için yeni teknolojiler, dünyanın yeni şartlarını dikkate alan yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz. Bu anayasa hem devletin kurumlarını daha etkin çalıştıran daha uyumlu çalıştıran bir anayasa olmalı, hem de birey devlet ilişkilerini daha özgürlükçü, daha hak, hukuk temelli tanımlayan bir anayasa olmalı diye inanıyoruz. Ama bu bizim tek başına yapabileceğimiz veya Cumhur İttifakı olarak yapabileceğimiz bir konu değil. Diğer partilerle birlikte en geniş mutabakatı sağlayarak yapmamız gereken bir alan hem sistem eleştirileri yapıp hem de anayasa çalışmalarına girmeyiz diyenlerin çok tutarlı olduğunu ifade edemem doğrusu. Yani eğer gerçekten burada daha iyi bir anayasa, daha iyi bir sistem istiyorsanız buyurun çağrı yapıyoruz; gelin birlikte çalışalım, ortak akılla çalışalım" ifadelerini kullandı.