ÇEVRE - 26 Mayıs 2024 Pazar 10:58

Ata tohumları Karatay’da toprakla buluştu

A
A
A
Ata tohumları Karatay’da toprakla buluştu

Konya’nın merkez Karatay ilçe Belediyesi’nin üretilebilir, yerli ve milli Ata Tohumlarının da çoğaltılıp Türk tarımına katkı sağlaması hedefiyle hayata geçirdiği “Karatay Ata Tohum” projesi devam ediyor. Bu çerçevede belediye, Karatay Saracoğlu Mahallesi’ndeki 300 bin metrekarelik alanda 33 çeşit ürünün Ata Tohumu fidesini toprakla buluşturdu.


Karatay Belediyesi de iki yıl önce hayata geçirdiği “Karatay Ata Tohum” Projesi ile bugüne kadar vatandaşa kapya kırmızıbiber, kıl biber, köy biberi, biber yediveren, mısır, karpuz, salatalık ve kabak gibi on binlerce ücretsiz Ata Tohumu dağıttı. Yine Karatay Belediyesi, yerli üretime katkı sunmak adına her yıl 20 bin üreticiye de Ata Tohumu dağıttı.



33 çeşit ata tohumu fidesi toprakla buluştu


Söz konusu proje kapsamında Karatay Belediyesi ayrıca; Karatay’ın Saracoğlu Mahallesi’nde oluşturulan 300 dekar yani 300 bin metrekarelik alanda 33 çeşit Ata Tohumu’nun fidesini de yine toprakla buluşturdu. Bu projeyle; dolma biber, kıl biber, kapya biber, köy biberi, acı yediveren biber, acı sarı top biber, sarı kapya, kırmızı acı kapya, salçalık domates, köy domatesi, ayaş domatesi, pembe domates, turuncu domates, mor domates, siyah domates, kırım domatesi, osmanlı patlıcanı, kavun, karpuz, kara kabak, beyaz kabak, su kabağı, bal kabağı, lif kabağı, atalık mısır, salatalık, pırasa, kırmızı lahana, beyaz lahana, fasulye, kudret narı, kavılca buğdayı ve aiyez buğdayı fideleri ekildi.



Bu tohumlar atalarımızın bize kıymetli bir emanet


Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Karatay Ata Tohum Projesi ile Türk tarımının yerli ve milli tohum ile güçlenmesine katkı sağlama amacı taşıdıklarına vurgu yaptı. Başkan Hasan Kılca şunları söyledi: “Konyamız, tarımda ülkemizin en önemli üretim merkezlerinin başında yer alıyor. Tarih boyunca da çiftçimizin alın teriyle işlediği mahsuller, Anadolu coğrafyasının medeniyet değerleriyle bereketlenip nice sofralara ulaştı. İlçemiz de bu konuda hem şanslı hem de bereketli bir belde. Bilindiği gibi Hayıroğlu Mahallemizdeki Boncuklu Höyük kazı alanında yapılan çalışmalar sonucunda, tarımın Avrupa’ya Anadolu’dan gittiğine dair buluntular ortaya çıkarıldı. Bu kanıt, kadim şehrimizin tarih boyunca tüm dünyadaki tarımsal faaliyetlere yön veren önemli bir merkez olduğunu bizlere bir kez daha göstermektedir. Karatay Belediyesi olarak mirasçısı olduğumuz bu aziz topraklara minnet ve vefa duygusuyla sürdürdüğümüz ‘Karatay Ata Tohum’ projemizle besin değerleri kaybolmamış ve doğallığını yitirmemiş tohumları koruyup çoğaltarak gelecek nesillerimize ulaştırmayı amaç edindik. Projemiz kapsamında on binlerce vatandaşımıza ata tohumunu ücretsiz bir şekilde hediye ettik. Yine söz konusu projeyle bu tohumlarımızdan ürettiğimiz fidelerimizi ilçemiz sınırları içerisinde Saracoğlu Mahallemizde 300 bin metrekarelik alanda toprakla buluşturduk. Bu tohumlar bize atalarımızın bize birer kıymetli emaneti. GDO’suyla oynanmamış, yerli ve milli olan bu tohumları gelecek nesillere aktarmak için çabalıyoruz. Projemizin yarınlarımıza güzellik, şehrimize ve tarıma değer katacağına yürekten inanıyoruz” ifadelerini kullandı.


Ata Tohumu, genetiğiyle oynanmamış, herhangi bir laboratuvar ortamında müdahaleye maruz kalarak DNA dizilimi bozulmamış, lezzet ve besin değeri yüksek olarak mahsul alınan tohumlar olarak biliniyor. Bu özelliğiyle Ata Tohumları, kültürel bir miras olarak nesilden nesille aktarılmanın önemi artıyor.



Ata tohumları Karatay’da toprakla buluştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Kasıktan girilerek yapılan operasyonla beynindeki ‘anevrizma baloncuklarından’ kurtuldu Cağ kebabı yerken rahatsızlanan ve hastaneye kaldırılan Adalet Koşak, yapılan tetkikler sonucu beyninde anevrizma baloncuklarının olduğunu öğrendi. Radyolojik yöntemlerle kasıktan girilerek yapılan operasyonla sağlığına kavuşan Han, “Hemen toparladım, çok mutluyum. Fakat artık cağ kebabı yiyemiyorum” dedi. İzmir’in Bayraklı ilçesinde yaşayan 67 yaşındaki Adalet Koşak, cağ kebabı yediği sırada rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Bir süre çeşitli hastanelere görünen ve rahatsızlığının teşhisi konulamayan Koşak, baş ağrısı ve baş dönmesi şikayetleriyle son olarak İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvurdu. Burada yapılan tetkikler sonucu Koşak’a, beyninde 10 adet ‘anevrizma baloncuğu’ olduğu teşhisi koyuldu. Daha sonra kasıktan girilerek, Prof. Dr. Kutsi Köseoğlu ve ekibinin gerçekleştirdiği radyolojik yöntemlerle yapılan operasyon sonucunda Koşak, tekrar eski sağlığına kavuştu. “Baloncukların patlamasını engellemek için şah damara uzanan stentler yerleştirdik” Hastanın geçirdiği operasyon sürecine dair bilgi veren Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kutsi Köseoğlu, “Hastamızın baş ağrısı, baş dönmesi ve 1 sene önce geçirilen bir inme, bayılma öyküsü vardı. Hasta geçen sene inme geçirdiğinde yapılan tetkiklerde, hastanın beyin damarlarında yaklaşık 8-10 adet baloncuk tespit edildi. Biz bu baloncukların patlamasını engellemek için beyinden başlayarak, şah damarına uzanan stentler yerleştirdik. Bu stentlerle baloncukların patlamasını ve hastanın tedavi olmasını hedefledik” diye konuştu. “Ameliyatla müdahale etmek uygun olmayabilirdi” Açık ameliyat yapılsaydı, hastayı kaybetme ve hastanın zarar görme riskinin çok daha fazla olacağının altını çizen Prof. Dr. Köseoğlu, “Bu kadar uzun bir damar segmentine ameliyatla müdahale etmek çok uygun bir yöntem olmayabilirdi. Yaklaşık 8-10 yıldır gelişen teknolojiyle birlikte artık damarların içine bu şekilde stentler koyarak baloncukları engellemeye çalışıyoruz” ifadelerine yer verdi. İşlemden bir gün sonra ayağa kalktı Yapılan tedavi yönteminin hastaları çok kısa sürede iyileştirdiğini vurgulayan Köseoğlu, genellikle stent konulan hastaların, ertesi gün ayağa kalkarak her türlü işini halledebildiklerini, yapılan tüm işlemlerin hastaların bir an önce ayağa kalkmasını sağlamaya yönelik olduğunu söyledi. Hastalara uyarı Benzer şikayetleri olan hastalara uyarılarda bulunan Köseoğlu, şunları kaydetti: “Öncelikle bir tanı amaçlı beyin anjiyografisi, tomografik anjiyografi ya da MR anjiyografi çekilip, eğer gerçekten böyle bir baloncuk veya anevrizma varsa ondan sonra tedavi planlanabilir.” “İşlem, kasık damarına ufak bir iğneyle girilerek gerçekleştiriliyor” Gerçekleştirilen tedavinin özelliğinden bahseden Prof. Dr. Köseoğlu, sözlerine şunları da ekledi: “Halk arasında anjiyo olarak bilinen, kasık damarından girilip kalp, beyin gibi her türlü yere uygulanabilen benzer sistemler veya organlara kasık damarından girip beyin damarlarına ulaşıyoruz. Oralara işlemlerimizi yapıyoruz. Tamamen kasık damarına ufak bir iğneyle girerek yapıyoruz. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte işlemler genellikle, halledilebilme ihtimali varsa anjiyografik yöntemlere doğru kaymaya başladı.” “Hemen toparladım, çok mutluyum” Ameliyat sonrası durumunun iyi olduğunu söyleyen Adalet Koşak, şunları aktardı: “Ben cağ kebabın yarısını yedim, geri kalanını yiyemedim. Tansiyonum yükseldi. Daha sonra ben fenalaşınca ambulans çağırdılar. Ambulansta benim tansiyonuma baktılar ve sonra beni hemen hastaneye götürdüler. Beni bir süre gözetim altında tuttular. Teşhisim konulamadı. Farklı hastanelere gidip geldim. 7-8 aydır bu rahatsızlığı çekiyordum. Daha sonra Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne geldim. Burada tedavim yapıldı. Çok mutluyum. Doktor bana ‘seni bayıltmayacaklar, kasıktan girerek ameliyat yapılacak’ dedi. 4 buçuk saat yoğun bakımda kaldım. Daha sonra hemen toparladım. Beni soranlara ‘çok iyiyim’ dedim.” Cağ kebabını fazla yediğini ifade eden Koşak, rahatsızlığı sebebiyle artık cağ kebabını yiyemediğini belirtti.
Mersin Oltaya yavru köpekbalığı takıldı Mersin’de çıktığı motoryat gezisinde amatörce balık avlayan Mehmet Ural’ın oltasına yaklaşık 70 santimetrelik yavru köpekbalığı takıldı. Tekneye çıkarılmaya çalışılan köpek balığı oltadan kurtulup kaçarken, o anlar cep telefonu ile görüntülendi. Turizm işiyle uğraşan Ural, arkadaşları ile beraber gezmek için Kumkuyu Marina’dan motoryat ile ayrıldı. Narlıkuyu açıklarına geldiklerinde balık tutmaya karar veren Ural ve arkadaşları denize olta attı. Oltaya ağır bir şeylerin takılması üzerine heyecanlanan Ural ve arkadaşları bir taraftan oltayı denizden çekerken, diğer taraftan da o anı cep telefonu ile kayda almaya başladı. Ural’ın güçlükle çektiği oltanın ucunda yavru köpekbalığı çıktı. Tekneye alınmaya çalışılan köpekbalığı oltadan kurtularak denize düştü ve gözden kayboldu. "Büyüklüğü yaklaşık 60-70 santimetre vardı" Ural, olay günü arkadaşları ile Kumkuyu Marina’dan arkadaşlarıyla beraber motoryatla geziye çıktıklarını söyledi. Giderken de ’belki balık yakalarız’ diyerek denize olta attıklarını anlatan Ural, "Narlıkuyu civarına geldiğimizde yaklaşık 250-300 metre açıkta oltamıza bir şey takıldı. ’Acaba kayaya falan mı takıldı’ dedik. Sonra ben oltayı çekiyorum, o çekiyor, ben çekiyorum, o çekiyor derken üzerimize doğru balık geldiğini anladık. Bir balık yakaladığımızı anladık. Teknemize yanaştığında gördük ki köpek balığı. Tekneye aldık ama öyle bir çırpındı ki kaçtı. Büyüklüğü yaklaşık 60-70 santimetre vardı. Şaşırdık ve ürktük" dedi.
İstanbul Spor yatkınlığını geç keşfetti, yapay zeka destekli yatkınlık analiz sistemi kurdu İnsanların sporun hangi branşında daha başarılı olabileceğini belirleyen genetik yatkınlık analiz testleriyle yapay zekayı birleştiren bir sistem geliştiren moleküler biyolog Yasemin Ük, ekibiyle birlikte gençlerin doğru sporu yapmasının önünü açıyor. Ük, Bahçeşehir Üniversitesi’nde (BAU) geliştirmeye devam ettiği şirketiyle, olimpiyatlara hazırlanan sporculara ve Fenerbahçe, Göztepe gibi birçok takıma destek veriyor. Futbolda Arda Güler, okçulukta Mete Gazoz, boksta Busenaz Sürmeneli gibi birçok gencimiz başarılarıyla spor alanında ülkemizin göğsünü kabarttı. 13 milyonla 14-25 yaş arasında Avrupa’nın genç nüfusunun dörtte birini oluşturan ülkemizde, sporla ilgili pek çok bilimsel çalışma da yapılıyor. O çalışmalar arasında sporda genetik yatkınlık analizi çalışmaları da yer alıyor. DNA analizleriyle kişilerin hangi spor dalına daha yatkın olacağını belirleyen bu çalışmalar, daha başarılı sporcular yetiştirmeyi amaçlıyor. Çocukluğundan beri sporla uğraşan 27 yaşındaki Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü mezunu Yasemin Ük de ekibiyle yaptığı çalışmalarda, yapay zekayla birleştirdiği spor yatkınlık analizi ile başarılı sporcuların yetişmesine katkı sunuyor. Kas yapısı, oksijenlenme, mineral miktarı takip ediliyor Üniversitedeyken aldığı desteklerle projesini hayata geçiren Yasemin Ük, Uniqgene adını verdiği şirketiyle birçok ünlü kulübün dikkatini çekerken, Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) HUB ile projesini geliştirmek için çalışmalarını sürdürüyor. Ekibiyle geliştirdiği sistemle, sporda yatkınlık analizinin yanı sıra sporcuların kas yapısı, enerji değerleri, oksijenlenme oranları, vücuttaki mineral değerleri, kaslardaki laktik asit birikimi ve hormonsal değerler de takip ediliyor. Fenerbahçe, Altınordu ve Göztepe gibi takımların tercihi Yasemin Ük, işletme alanında yüksek lisans yaptığı Bahçeşehir Üniversitesi’nin genç girişimcilere verdiği imkanlardan yararlanarak büyüyen şirketinin yaptığı çalışmalarla kısa sürede profesyonel liglerde mücadele eden takımların dikkatini çekmeyi de başardı. BAUHUB mentorluğuyla yoluna devam eden ekip, Fenerbahçe, Altınordu, Göztepe gibi köklü takımlara hizmet sunmaya başlarken basketbol, voleybol, tekvando, yüzme ve halter gibi branşlarda da milli oyuncularla çalışma imkanı buldu. Geç spor keşfi başlangıcı oldu Genç yaşta başarılı bir girişimi hayata geçiren Yasemin Ük’ün başarısında, çocukluktan beri içerisinde olduğu spor ve annesine olan sevgisinin büyük payı var. Yaklaşık 10 yıl tenis oynayan genç girişimci, hayatını şekillendiren en önemli süreçlerden birini annesinin meme kanseri olduğunu öğrenince yaşadığını söyleyerek süreci şöyle anlattı: “Lisede okurken, annem kansere yakalandı. Bu nedenle kanser biyolojisini araştırmaya başladım. Yaptığım çalışmalar bende biyolojiye karşı ilgi oluşturdu. Üniversitede moleküler biyoloji ve genetik bölümüne yöneldim. Tedavi sürecinin ardından annem sağlığına kavuştu. Üniversite yıllarında tenis, basketbol, yelken gibi yeni spor dallarına da merak sardım. Üniversite kulüplerinde lisanslı olarak yarıştım. Basketbolda tenisten daha başarılı olduğumu fark edince, acaba çocukken yanlış sporu mu seçtiğimi sorgulamaya, ardından da sporda genetik yatkınlık konularıyla ilgili çalışmaya başladım.” İngiltere’de yeni şirket Cevabını aradığı sorudan yola çıkarak kurduğu şirketi büyüten Yasemin Ük, yelken sporu yapmaktan keyif aldığı ekibiyle şimdi de İngiltere’de bir şirket kurdu. Ekibin yeni şirketi dünyada önemli kulüplere de hizmet sunmayı hedefliyor.
İstanbul Bayramda İstanbul’da ulaşım krizi: Vatandaşlar yolculuk paylaşımına yöneldi Kurban Bayramı tatilinin başlamasıyla birlikte şehirlerarası ulaşımda ciddi sıkıntılar yaşanmaya başlandı. Bayram tatilinin 9 güne çıkmasıyla birlikte tatil planları yapan ve memleketlerine gitmek isteyen vatandaşlar otobüs ve uçaklarda yer bulmakta büyük zorluk yaşadı. Ulaşım krizi vatandaşları alternatif yöntemlere yöneltti ve yolculuk paylaşımı uygulamalarında talep patlaması yaşandı. Otobüs ve uçak biletleri tükendi Erken rezervasyon yapmayan birçok vatandaş, Arife ve öncesi günde bilet bulamadı. Fiyatların normal güne göre yüksek olmasına rağmen otobüs ve uçak biletleri tükendi. İstanbul’dan büyükşehirlere ve popüler destinasyonlara yönelik uçuşlar günler öncesinden tükendi. Otobüs ve havayolu şirketlerinin ek seferleri de tamamen doldu. Vatandaşlar yolculuk paylaşımı uygulamalarına yöneldi Otobüs ve uçaklarda yer bulamayan birçok vatandaş, çareyi paylaşımlı yolculuk uygulamalarında aradı. Şehirlerarası paylaşımlı yolculuk uygulaması sayesinde, araç sahipleriyle yolculuk yapmak isteyenler bir araya geliyor. İstanbul’dan büyükşehirlere gitmek isteyenler, popüler hale gelen bu uygulamalara yöneldi. Yolculuk paylaşımı otobüs ve uçak fiyatlarından daha ekonomik olması da tercih sebebi Paylaşımlı yolculukların bir diğer avantajı ise ekonomik boyutu. Bayram dönemlerinde otobüs ve uçak bilet fiyatlarının artması, vatandaşların daha uygun maliyetli alternatifler aramasına neden oluyor. Yolculuk paylaşımı, hem sürücüler hem de yolcular için ekonomik bir çözüm sunarak, seyahat masraflarını paylaştırıyor.