KÜLTÜR SANAT - 23 Temmuz 2023 Pazar 09:34

Eflatunpınar Hitit Kutsal Anıtı ve Havuzu’nun dünyada benzeri yok

A
A
A
Eflatunpınar Hitit Kutsal Anıtı ve Havuzu’nun dünyada benzeri yok

Konya’nın Beyşehir ilçesinde bulunan dünya kültür mirası geçici listesinde yer alan ve yılın her mevsiminde yerli yabancı çok sayıda ziyaretçi çeken Eflatunpınar Hitit Kutsal Anıtı ve Havuzu’nun dünyada tek olduğu ve benzerinin bulunmadığı belirtildi.


Selçuk Üniversitesi (SÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Muşmal, tarihte insanoğlunun süreç içerisinde hep su kenarlarına yerleşerek yerleşim merkezi kurduklarını belirterek, Anadolu’da kurulu büyük medeniyetlerden birisi olan Hititler’in de Beyşehir Gölü kenarında günümüzde de Eflatunpınar olarak bilinen alanda önemli bir açık hava tapınağı tesis ettiğini söyledi. Bu tapınakla ilgili araştırmacıların eserlerine bakıldığında bölgenin alelade seçilmiş bir bölge olmadığını gördüklerini anlatan Prof. Dr. Hüseyin Muşmal, Eflatunpınar ve yakınlarında yer alan Fasıllar anıtlarının kurulduğu bölgede tarihteki Hitit egemenliğinden söz ederek, “Eflatunpınar’ın doğal bir kaya üzerinde değil, bir havuzun, yani su kaynağının, bir pınarın etrafında andezit taşlardan, itinalı bir işçilikle bir araya getirilmiş bir tapınak olduğu görülüyor. Geçmişte açık hava tapınağı olarak yapılmış olan bu tapınak, günümüzde bir açık hava müzesi niteliğinde. Ülkemizin önemli turizm bölgelerinden olan Konya’da, yine Konya’nın da önemli turizm yörelerinden olan Beyşehir’de yer alan Eflatunpınar Hitit Kutsal Anıtı’nı bugün bir açık hava müzesi şeklinde değerlendirmek mümkün görünüyor” dedi.



"Anıt, suyun tasarruflu kullanılmasıyla ilgili sembollerle dolu"


Anıtın gerektiğinde tasarruflu bir şekilde suyun kullanılmasıyla ilgili bir takım sembolleri de barındırdığını aktaran Hüseyin Muşmal, “Etrafında pınardan kaynayan sular, kanallar marifetiyle havuza toplanmakta, suyun azaldığı dönemlerde havuzdaki sudan da istifade edildiği görülmekte. Bu pınarın suları da Beyşehir Gölü’ne kadar uzanan bir dere halinde ulaşmakta. Biz istiyoruz ki, bölgemizdeki özellikle kültür varlıkları, hangi döneme ait olursa olsun, ister Türk dönemi dediğimiz Selçuklu, beylikler, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti olsun, ister Türk dönemi öncesi dediğimiz Bizans, Roma, Hitit, hatta Neolotik döneme ait bu bölgede medeniyetlerin bırakmış olduğu tarihi kültür varlıklarının günümüze ulaşmış, değerli önemli kültür varlıklarının gelecek nesillere ulaşmasına imkan tanımak ve bu günde özellikle dünya üzerindeki yerli ve yabancı turistlerin bölgeyi ziyaret eden insanların daha güzel, daha kolay ziyaretlerine imkan tanıyabilmeleri için düzenlenmesi gerektiğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.


Bölgenin çok kıymetli bir kültür varlığı olan Eflatunpınar’ın bu nedenle etrafının düzenlenerek, hatta gerekirse bir bilgilendirme platformu oluşturularak etrafında kurulacak kamera sistemleri ile ziyaretçi sayısının tespit edilmesinin hem güvenliği hem de bölgeye gelen ziyaretçilerin ülke ve Konya turist potansiyelini ortaya çıkarması açısından son derece önemli olduğunu düşündüklerini belirten Prof. Dr. Muşmal, “Böylece bölgemize gelen ziyaretçi sayılarını bilirsek, bu ziyaretçilerin bölgede, eser etrafında geçirdikleri vakti tespit edebilirsek eserle ne kadar ilgilendiklerini tespit edebilirsek, orada sunacağımız hizmet, orada ortaya konulacak çalışmanın tespiti açısından da bize önemli veriler verecektir. Biz de bu kez şunu söyleyebileceğiz: Evet, Konya’da önemli bir açık hava müzesi durumunda olan Eflatunpınarı’na yılda 5 bin turist gelirken Fasıllar bölgesinde bulunan Hitit Anıtı’na 3 bin turist geliyor. Acaba turistler bu bölgeyi daha iyi mi tanıyorlar, daha iyi mi anlatılmış, bölgemizin değerleri daha iyi mi insanlara aktarılmış ya da ulaşım imkanları mı sıkıntılı, insanların ulaşmalarında problemler mi var? Bunların masaya yatırılması mümkün olabilecektir” şeklinde konuştu.


Beyşehir’deki kutsal anıt ve havuzunun dünyada bir eşinin olmadığını da araştırmacıların söylediğini anlatan Prof. Dr. Muşmal, M.Ö. 13. yüzyılda yapılan anıtı diğerlerinden ayıran bir özelliğinin de olduğunu vurguladı. Bir pınarın etrafında andezit taşları ile özel olarak işlenerek yapılan bu anıtın çok ilgi çekici bir eser olduğunun altını çizen Muşmal, “Bu andezit taşları belki bu Fasıllar bölgesindeki maden bölgesinde işlendi, getirildi. Belki de Eflatunpınarı’na yakın olan Sadıkhacı civarındaki andezit taşlarından yapıldı, bilmiyoruz. Ama kaya oymak suretiyle değil, parça parça yapılmak suretiyle, özel olarak bir kompozisyon etrafında yapılmış, birleştirilmiş. Tanrılar, tanrıçalar işlenmiş bir kompozisyon halinde oraya çok büyük bir önem verdikleri anlaşılıyor. Suya çok önem verdikleri anlaşılıyor. Zaten, insanın suya önem vermemesi mümkün değil. Eski çağlardan itibaren de günümüze kadar insanlar suya çok değer vermiş. Suyun bulunduğu bölgelerde önemli semboller ve abideler ortaya koymuşlar. İvriz, bunun örneği Konya’da. Eflatunpınar bunun örneği, kompozisyonu itibariyle, bulunduğu coğrafya itibariyle bir bütün halinde bir abideyi oluşturması açısından Eflatunpınar anıtının, abidesinin Türkiye’de ve dünyada örneğinin bulunmadığını araştırmacılar söylüyor. Alanla ilgili Hititologlar ve tarihçiler ve eski çağ tarihçileri bunları böyle söylüyor. Belki yakın benzer örnekler vardır ama ülkemizde bunun örneği bulunmuyor. Bu muhteşem eser bilim camiası tarafından yazıtı olmadığı için tamamen dini nitelikli, aynı zamanda Hititlerin sanatsal ve politikacı gücünü yansıtan eser olarak değerlendirilmektedir” dedi.


Anıtın mutlak surette muhafaza edilmesi gerektiğini, etrafının daha düzenli hale getirilmesi ve korunması gerektiğini kaydeden Muşmal, “Elbette Konya Müze Müdürlüğü’müz orada yaptığı yüzey ve kurtarma kazısı çalışmaları marifetiyle havuzu temizledi. Havuzdan anıtın kompozisyonuna ait bazı parçaları çıkardı, etrafını tel örgüyle çevirdi, düzenledi. Hayvanların belki havuzu kullanmasının önüne geçilmiş oldu ama daha tertibatlı, daha düzenli, daha kontrol altında tutulabilir bir seviyeye devletimizin, ülkemizin, Kültür ve Turizm Bakanlığı’mızın getireceğine inanıyoruz. Hem de böylece biz eşi benzeri bulunmayan bir anıtı etrafında yapmış olduğumuz düzenleme ile yüz akımız olarak dünyaya gösterebilir ve anlatabiliriz” diye konuştu.


Eflatunpınar Hitit Kutsal Anıtı ve Havuzu’nun dünyada benzeri yok

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesinde karla mücadele için tedbirler alındı Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi yönetimi, kar ve buzlanmaya karşı kapsamlı bir hazırlık süreci yürüterek tedbirler aldı. Kentte yarın ve perşembe günü yaşanması öngörülen kar yağışına karşı ekiplerin hazır şekilde beklediği, bu gece de dâhil olmak üzere tuzlama ve buzlanmaya karşı önleyici çalışmaların planlı ve koordineli biçimde sürdürüldüğü bildirildi. Özellikle gece ve sabah saatlerinde oluşabilecek buzlanmalara karşı yol güvenliğinin sağlanması amacıyla sahada kesintisiz çalışmalar yapılacağı ifade edildi. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Mustafa Fidan, OSB sınırları içerisinde bulunan yaklaşık 45 kilometrelik yol ağının tamamının açık ve güvenli tutulmasının öncelikleri olduğunu söyledi. Başkan Fidan, bu amaç doğrultusunda 15 araç ve 25 kişilik karla mücadele ekibiyle sahada teyakkuz hâlinde olduklarını, tüm hazırlıkların tamamlandığını vurguladı. Fidan, bu gece boyunca buzlanmaya karşı tuzlama ve önleyici çalışmaların aralıksız devam edeceğini, yarın ve perşembe günü beklenen kar yağışı süresince de ekiplerin sahada aktif görev yapmayı sürdüreceğini ifade etti. Karla mücadele sürecinde sanayicilerin, çalışanların ve OSB’yi kullanan tüm sürücülerin can ve mal güvenliğinin öncelikli olduğunu dile getiren Fidan, sürücülere de dikkatli ve tedbirli olmaları çağrısında bulundu.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. İki lider görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’yle her alanda gelişmeye devam eden ilişkilerimizin temelinde köklü, tarihi, beşeri ve kültürel bağlarımız vardır. 2026’da Somali ile diplomatik ilişkilerimizin tesisin 60’ıncı senesini idrak edeceğiz. Bu sağlam temel üzerinde ilişkilerimizi ilerletmeye ve Somali’nin güvenlik ve istikrarına destek vermeye devam edeceğiz. 2011 yılında Başbakanlığım döneminden kuraklık felaketiyle mücadele eden Somali ziyaretimin özellikle ardından kapsamlı bir insani yardım kampanyası başlatmıştık. Tüm dünyanın Somali’den ümidi kestiği bir dönemde Türkiye tarafından uzatılan dostluk eli iki ülke arasındaki kardeşlik duygularının pekişmesine vesile oldu. Aradan geçen süre zarfında Somali, eşine az rastlanır bir ilerleme kaydetti" diye konuştu. "Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor" "Somali’nin yeniden ayağa kalkmasını istemeyenlerin çeşitli sabotajlarına rağmen Somali’de güvenlik açısından ciddi bir iyileşme sağlandı. Bizler bu süreçte Somali’nin terörle mücadelesine kapsamlı desteğimizi sürdürdük sürdürüyoruz" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Somali ulusal ordusuna verdiğimiz eğitimler ve ekipman desteğimizle teröre karşı Somali’nin yanında olduğumuzu gösterdik. Somali ordusunun terörle mücadelesinde son dönem de önemli başarılar elde ettiğini memnuniyetle müşhade ediyoruz. Güvenlik ortamındaki iyileşme Somali siyasetinde reform adımlarını beraberinde getirdi. 25 Aralık tarihinde başkent Mogadişu’nun da dahil olduğu Benadir idari bölgesinde uzun sürenin ardından yerel seçimler düzenlendi. Seçim sonuçlarının Somali halkı için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor. Oruç Reis Sismik Araştırma Gemimiz Somali deniz alanlarında 9 ay süren araştırma faaliyeti yürüttü. 4 bin 465 km karelik bir alanda yürütülen bu çalışmalar ile ülke tarihinde bir ilke imza atıldı. Gelinen noktada 2026 yılında sondaj faaliyetlerine başlamayı planlıyoruz. Bu faaliyetlerimiz Somali halkının refahına önemli katkılar yapacaktır" dedi. "Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz" Türkiye’nin 4’üncü büyük filoya sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada şu müjdeyi de sizlerle ve Somalili kardeşlerimle paylaşmak isterim. Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz. İsimlerini Çağrı Bey ve Yıldırım olarak belirlediğimiz bu iki gemimizden ilki Somali açıklarında diğeri Karadeniz’de görev yapacak. Çağrı Bey ve Yıldırım’ın da eklenmesiyle bu alanda dünyanın 4’üncü büyük filosuna sahip olduk. Her iki güzel haberimizin de hayırlı uğurlu olmasın diliyorum. Diğer taraftan balıkçılık alanında Somali ile imzalanan anlaşma ile işbirliğimiz yeni bir boyut kazanmıştır. Bu anlaşma kapsamında Somali’nin teknik kapasitesinin geliştirilmesine destek olurken, kaçak avlanma ile mücadelesine de katkı sağlayacağız" diye konuştu. "Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz" "Somali Cumhuriyeti ile tarihi nitelikte bir işbirliğini uzay alanında hayata geçiyoruz" diyen Erdoğan, "İmzaladığımız anlaşmalar çerçevesinde Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz. 3 fazdan oluşan projenin ilk fazının projelendirilmesini tamamlayıp Türkiye Uzay Ajansı eliyle yapımına başladık. Projemizle uzay fırlatma ve uzay uydu teknolojileri alanında önemli bir alt yapı oluşturmayı hedefliyoruz. Tüm bu projeleri hayata geçirirken Türk Kızılay, TİKA ve AFAD başta olmak üzere ilgili kuruluşlarımızla Somali’ye destek olmayı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı. "Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz" Sözlerine devam eden Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez. Elinde 71 bin Filistinli kardeşimizin kanı olan Netanyahu hükümeti Gazze, Lübnan,Yemen, İran, Katar ve Suriye’ye yönelik saldırılarının ardından şimdi de şimdi de Afrika boynuzunu istikrara sürüklemektedir. Mısır ve Suudi Arabistan başta olmak üzere bölge ülkelerinin yanı sıra Avrupa Birliği İslam İşbirliği Teşkilatı, ve Arap ligi de İsrail’in kararını reddeden açıklamalar yaptı. Amerikan Başkanı Trump’ın konuya dair ilk beyanatı da gayet anlamlıydı. Kendisinin göreve geldiğinden itibaren ortaya koyduğu bizimde destekliğimiz küresel barış vizyonunu teyit eder nitelikteydi. Somali’nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine vurgu yapan bütün bu açıklamaları oldukça kıymetli buluyoruz. Bizim buradaki tavrımız tamamen ilkeseldir. Çözüme hizmet etmeyen her adım sorunu daha da büyütür derinleştirir. Somali Federal Cumhuriyeti ve Somaliland bölgesinin geleceğine ilişkin kararlar tüm Somalilerin iradesini yansıtacak şekilde alınmalıdır. Biz bu süreçte Somali’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini kararlılıkla desteklemeye ve Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz. Somalili kardeşlerimizin de birlik, beraberlik ruhu içinde hareket edeceklerine yürekten inanıyoruz" dedi.