ÇEVRE - 28 Ağustos 2025 Perşembe 09:41

Konya Kapalı Havzası çölleşme tehlikesi altında

A
A
A
Konya Kapalı Havzası çölleşme tehlikesi altında

Konya’da barajlarda doluluk oranlarının tehlikeli seviyelere düştüğü şu günlerde Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan, hem içme suyu hem de tarımsal üretim açısından ciddi bir su krizinin kapıda olduğuna dikkat çekerek uyarılarda bulundu. Şükrü Arslan, Konya’daki barajlarda kritik seviyelere düşüldüğünü belirterek, "Su tükeniyor. Bu gidişle Konya Kapalı Havzası çölleşme tehlikesiyle karşı karşıya" dedi.



Altınapa Barajı’nda su seviyesinin kritik düzeye indiğini belirten Başkan Şükrü Arslan, "Şu anda Altınapa Barajı’nda dünkü KOSKİ verilerine göre yaklaşık 3 milyon metreküp su kaldı. Baktığımız zaman, Altınapa Barajı’nın su tutma kapasitesi 160 milyon metreküp iken, 3 milyon metreküp suyun kalmış olması, yani barajın doluluk oranının yüzde 2’ye düştüğünü göstermektedir. Bu durum da bize, ne yazık ki suyumuzun artık tamamen bitmek üzere olduğu sinyalini veriyor. Altınapa Barajı gibi, Konya’ya içme suyunu sağlayan Bağbaşı Barajı’nda toplam 30 milyon metreküp su bulunuyor. Toplamda 205 milyon metreküp su tutma kapasitesi varken, 30 milyon metreküp su kalması, bu da yaklaşık yüzde 14’lük bir suyun kaldığını gösteriyor. Yoğun geçen kurak ve aşırı sıcaklar ne yazık ki bölgemizde ciddi oranda hissediliyor. Bunun sonucunda da, ilerleyen dönemlerde ne yazık ki bir su krizine doğru gittiğimizi bize gösteriyor bu veriler" ifadelerini kullandı.



"100 bini aşkın kaçak kuyu var"


Yağış miktarındaki azalma ve sıcaklıklardaki artışın Konya Kapalı Havzası’nda yeraltı sularını da olumsuz etkilediğini belirten Başkan Arslan, "Yağış miktarındaki genel düşüşe baktığımızda, özellikle son zamanlarda ortalama yıllık yağış miktarından 50-60 mm, yani metrekareye düşen 50-60 kg’lık bir yağış azalması söz konusu. ‘Nisbi’ nem dediğimiz, bulutların su tutma oranlarındaki düşüş ise meteorolojik verilere göre yüzde 15-20 civarında görülüyor. Yaz aylarında sıcaklığın, geçmiş 60 yıllık meteorolojik verilere baktığımızda, mesela Ağustos ayında 5 derecelik bir yükseliş söz konusu. İşte bu da aşırı buharlaşmaya sebebiyet veriyor ve ne yazık ki burada gelmiş olduğumuz son durumu gösteriyor. Konya Kapalı Havzası’nı değerlendirdiğimizde, iklim değişikliğine değinecek olursak, iklim değişikliği kaynaklı olarak yer altı su seviyelerimizde zaten bir düşüş söz konusu. Yağışta da istediğimiz ortalamaları alamadığımızdan dolayı, yer altı suyuna tarımsal faaliyetlerde yüklenmemiz söz konusu oldu. Yüklenmeden kaynaklı yer altı seviyelerinde de ciddi bir düşüş gözlemliyoruz. Konya Kapalı Havzası’nda, Devlet Su İşleri tarafından ruhsat verilen yaklaşık 30-35 bin civarında kuyu varken, ne yazık ki kontrolsüz ve ruhsatsız, yani halk arasında ‘kaçak kuyu’ dediğimiz 100 bini aşkın kuyu mevcut. Bu kuyularda denetimsiz ve kontrolsüz su çekimi olduğundan, yer altı sularında da ciddi bir azalma söz konusu oluyor ve bu düşüşler dönemsel olarak yıllık 10 metreleri bulmuş durumda. Yer altı suyumuz da şu anda çok derinlere çekilmiş durumda; yani çanağın dibini görmüş durumdayız. Artık birçok bölgede, birçok kuyuda su alamaz, su çekemez hale geldik" diye konuştu.



"Daha yağışlı, bol bir dönem yaşayacağız demek tamamen polyannacılık olur"


Konya’da kuraklığın her geçen yıl daha da derinleştiğine dikkat çeken Arslan, "Konya Kapalı Havzası, yıllık ortalama 10 milyar metreküp suya ihtiyaç duyan bir bölge. 60 yıldan günümüze kadar jeolojik verilere baktığımızda, ciddi bir iklim değişikliğinden kaynaklı kuraklığa doğru son sürat gidiyoruz. Yapılan bilimsel araştırmalara göre, kuraklığı çok daha derinden yaşayacağımız dönemler aslında daha ileriki yıllara, yani 10-20 yıl sonrasına aitken, bu kuraklığı günümüzde çok daha derinden hissediyoruz ve bu her geçen gün daha da ileriye gidecek. ‘Biz bu yıl kurak geçti, gelecek yıl çok daha yağışlı, bol bir dönem yaşayacağız’ demek tamamen polyannacılık, iyimserlik olur, böyle bir hataya girmememiz gerekiyor. Beyşehir Gölü’müz şu anda ciddi anlamda küçülmüş durumda, bu yıl için yüzde 20-25’e varan bir küçülme söz konusu. Bu şekilde devam ederse, Beyşehir Gölü’nü de kaybedeceğiz. Aynı şekilde Akşehir Gölü’nü kaybettiğimiz gibi, Eber Gölü’nü kaybettiğimiz gibi. Biz, 20 yıl sonra yaşanması gereken kuraklığı 2025 yılında değil de 2035-2040 yıllarında daha derinden hissedilmesini bekliyorduk; ancak bu durum 10-15 yıl öncesinden hissedilmeye başladı. Bu demek oluyor ki, bundan 5-10 yıl sonra ciddi anlamda tamamen çölleşmiş bir Konya Kapalı Havzası’na dönüşeceğimiz öngörülüyor. Çünkü su bitiyor, su tükeniyor. Su medeniyettir, su hayattır. Suyun olmadığı yerde hayat da olmaz, yaşam da olmaz, hiçbir tarımsal faaliyet de olmaz" şeklinde konuştu.



Konya Kapalı Havzası çölleşme tehlikesi altında

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.