ASAYİŞ - 27 Aralık 2025 Cumartesi 10:38

Konya’da uyuşturucu trafiğine ağır darbe: 110 kişi tutuklandı

A
A
A
Konya’da uyuşturucu trafiğine ağır darbe: 110 kişi tutuklandı

Konya’da polis ekiplerinin 5 Aralık-24 Aralık tarihleri arasında uyuşturucu ticareti ve kullanımının engellenmesine yönelik ve uyuşturucu satıcılarına yönelik operasyonları sonucunda 110 kişi tutuklandı.


Edinilen bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, il genelinde yaklaşık yirmi günlük süre zarfında gerçekleşen 97 ayrı operasyonda uyuşturucu tacirlerine yönelik operasyonlar düzenlendi. Çalışmalarda yapılan aramalarda, 22 bin 736 adet uyuşturucu hap maddesi, 9 kilo 410 gram esrar, 1 kilo 209 gram sentetik kannabinoid, 542 gram skunk, 492 gram bonzai ham maddesi, 142 gram metamfetamin, 77 gram eroin ve 3 gram kokain ele geçirildi. Ayrıca 76 bin 916 kullanımlık peçeteye emdirilmiş sentetik kannabinoide el konuldu. Operasyonlarda suç organizasyonlarında kullanılan ekipman ve silahlar da ele geçirildi. Emniyet güçleri 5 adet hassas terazi, 3 ruhsatsız tüfek, 5 ruhsatsız tabancaya el koydu. Suçla mücadele kapsamında uyuşturucu madde kullanmak ve ticareti yapmak suçlarından toplam 197 şüpheli hakkında adli işlem yapıldı.



110 zehir taciri tutuklandı


Emniyette işlemleri tamamlanarak adliyeye sevk edilen şüphelilerden 76’sı çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilirken, 94 şüpheli şahıs işlemlerinin ardından, 24 şahıs ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Dosya çerçevesinde 3 şahsın işlemlerinin sürdüğü bildirildi. Öte yandan, uyuşturucu suçlarından aranan şahıslara yönelik yapılan çalışmalarda yakalanan 60 kişiden 26 şahıs ifadelerinin ardından serbest bırakılırken 34 şüphelinin de tutuklanmasıyla birlikte, Konya genelinde son 20 günde toplam 110 zehir taciri cezaevine gönderildi.



Konya’da uyuşturucu trafiğine ağır darbe: 110 kişi tutuklandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Büyüksimitci: "Sanayicilerimizin ABD ve Çin arasında başarısı mükemmel" Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yölnetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci; düzenlediği basın toplantısında 2025 yılı faaliyetlerini anlatarak, "Sanayicilerimizin ABD ve Çin arasında başarısı mükemmel" dedi. Türk sanayicilerinin ABD ve Çin’in bulunduğu ortamdaki başarısının mükemmel olduğunu söyleyen Başkan Büyüksimitci; "Bizim şu andaki savunma sanayi gücümüzü biliyorsunuz. Diyorlar ki ’gelin Avrupa’ya yatırım yapın’. Belli Türk firmaları da özellikle Almanya, Polonya olmak üzere yatırım yapıyorlar. Amerika zaten bu işin başını çekiyor. Çok ciddi şekilde ekonomisini kapattı ve askeri alanda yerlilik oranını yüzde 75’e çıkarttı. Diğer ürünlerde de yüzde 51’ini Amerika’da üretmezsen işin kötü diyor. Çin’in de başlamış olduğu dünya ticaretinde yeni bir konsept. Bu ortamda bir sıkıntımız daha var. İnanılmaz bir dev Çin, her taraftan sıkıştırıyor. Önceden diyorduk ki evet ucuz iş gücüyle iş yapıyorlar, uygun fiyata ürün veriyorlar. Fakat kalite olarak bir Türkiye kalitesinde değil. Onlarla girdiğimiz her işi alabiliyorduk. Şimdi yaptıkları işlerle büyük bir hızla çalışıyorlar. Türkiye’de Çin’le ilgili sattığımızın yaklaşık 18 katını ithal ediyoruz. Yani böyle bir ortamda ben bütün sanayicilerimizin muhteşem bir başarı gösterdiklerini söyleyebilirim. Hepsine de teşekkür etmek istiyorum" dedi. Başkan Büyüksimitci, organize sanayi bölgelerinin istatistiklerini paylaşarak; "Buraya gelen hiç kimse boş oturmamış. Allah hepsinden razı olsun. Hepsine teşekkür edip dua etmek lazım. İnşallah bizler de dua alanlardan oluruz diye temenni ediyorum" ifadelerini kullandı. "Kayseri için 2 planımız var" Kayseri’ye Uzay, Havacılık ve Savunma İktisat OSB ve Geri Dönüşüm İktisat OSB kazandırmak istediklerini söyleyen Büyüksimitci; "2 tane planımız var ve bunun Kayseri’nin geleceği ile ilgili olmazsa olmazı olduğuna inanıyoruz. Biri Uzay, Havacılık ve Savunma İktisat OSB, diğeri ise Geri Dönüşüm İktisat OSB. Özellikle Kayseri’de savunma sanayinin çok gündeme geldiği 2026 yılı aynı zamanda biliyorsunuz TOMTAŞ’ın faaliyete geçtiği 1926’dan sonra 100. yılı. İnşallah şu anda bakanlığımıza başvurusu yapıldı. Bakan beyin onayında. Gerekli incelemeler yapıldı. Orada Kayserimiz güzel bir organize sanayi bölgesi kazanacak. Burada amacımız hem Kayseri içerisinden hem Türkiye’den hem de uluslararası yatırımcıları getirmek" dedi. Büyüksimitci, asgari ücrete iki taraftan da bakmak gerektiğini söyleyerek; "Yüzde 27 civarında bir asgari ücret artışı oldu. Her iki taraftan bakmak lazım, biraz empati yapmak lazım. Yüzde 27 il insanlar bu dönemde geçinebiliyor mu? hayır. Satın alma güçleri düşmüş durumda. Sanayici tarafından baktığımızda da maliyetlerle ilgili de ciddi problemler var. Aslında belki tam anlaşılamıyor ama bizim ana çalıştığımız konu verimlilik artışı dediğimiz konu bu. Almanya’da ki düşünün burada şimdi 655 dolara geliyor yeni asgari ücret. Almanya’nın ihracatı 1,8 triyon dolar. Türkiye’nin ihracatı 265 miyar dolar. Bir çarparsak Almanya’nın nüfusu 85 milyon dersek Türkiye’de 85 milyon. Aynı nüfusa sahibiz. Bunun 1 trilyon dolarını desek ki bu adamlar inanılmaz derecede teknoloji üretiyorlar diye silsen bile orada 3,5 katı zaten orada fark var. Yani birim insan başına fazla üretiyor. Bu Türkiye’nin topyekun bir problemi verimsizlik. Bizim genimizde çalışmak var. Ölürcesine çalışmak, gayret, çaba var. Fakat sistematikle ilgili problemimiz var. Bunu biz kurumsal olarak çözmeliyiz. İhracatçı ihracatını yapacak, döviz yüzde 20 artacak ama işçiliğin ki konu asgari ücretle ilgili de değil. Bugün 100-150 bin TL net maaş alan adamın maaşını da ayarlamak zorundasınız. Oraya yüzde 27 verdiyse oraya da mı vermelisiniz. Yüzde 27 o adamı kurtarır mı? Herkesin bir harcama alışkanlığı oluyor aldığı maaşa göre. Bu dönemler rol dönemler. İşçi de işveren de herkes biraz daha dişini sıkmak zorunda ve mücadele etmek zorunda" ifadelerini kullandı. Satışı yapılan Erciyes Anadolu Holding fabrikalarının taşınacağını düşünmediğini söyleyen Başkan Büyüksimitci; "Erciyes Anadolu Holding ile ilgili de direkt biz konuşmadık ama bizim meclis üyemiz Bellona Genel Müdürümüz. Bu tarz işletmelerin söküp götürülmesi bana göre imkansız. Başka yerde yeni yapılanmalar oluyor. Mesela bir metal şirketi bana göre Türkiye’nin en başarılı tesislerinden biri. İlave olarak Kayseri OSB’ye yaptı. Özellikle biz metal olmayan konuda da çok iyiyiz. Onlar yaptıklarını Amerika’ya ihraç ediyorlar ama oraya da yatırım yapmak zorunda kalıyor. Artık ülkeler zorluyor. Ben çok fazla bir şey olacağını düşünmüyorum. Kayseri’den daha iyi bir yer yok, onlar için de yok. Çünkü özellikle mobilya tarafında. Kayseri’ye zaten gelmek isteyenler de var. Çok fazla batıdan gelmek isteyenler vardı" dedi. "Sanayicinin denize ulaşması için açıklama bekliyoruz" Akdeniz ve Karadeniz arasında sanayicinin işini kolaylaştıracak demir yolu için bakandan açıklama beklediklerini söyleyen Mehmet Büyüksimitci; "Yakında sayın bakanımız açıklayacak. Samsun-Mersin Hattı ki biz havzadan bahsediyorduk. Oradaki bütün illerin Kayseri dahil Mersin’e kadar hem tren yoluyla bağlanması, batıdaki sanayinin de buralara taşınması. Liman olarak da hem Akdeniz’i hem Karadeniz’i kullanmakla ilgili ki biz bunu 2016’da Sayın Cumhurbaşkanı da direkt harita üzerinde gösterdi. Dedi ki ‘Orta Anadolu sanayi havzası olmak zorunda’. Bunu da 12. Kalkınma Planı’nda programa yazdılar. Şimdi bakanlık da gereğini yapıyor, bunları artık gündeme getiriyor. Bizim her zamanki talebimiz şu; Mersin hattımız çift hat olmalı, Samsun’a da bize bir çıkış yolu vermelisiniz. Bununla ilgili de Hazine ve Maliye Bakanımız geldiğinde de arz ettik. Şu anda tren hattı giren ilk OSB ki ben ikincisini bilmiyorum Türkiye’de. Sayın Mehmet Şimşek geldiğinde Ulaştırma Bakanı’na gidin bununla ilgili bütçe probleminiz yok dedi. Karayolu taşımacılığının bir maliyeti var. Demir yollarımız bizim istediğimiz noktaya gelmedi ama miktar arttıkça gelecek. O da bir avantaj olur. Tren yoluyla ilgili bekliyoruz. O tam bir proje ve lojistik üsleriyle beraber. Bakan beyin açıklamasını bekliyoruz. Ondan sonraki gelişmeleri göreceğiz hep beraber" ifadelerini kullandı.
Düzce Bilim Kafe’de her yönüyle Mehmet Akif konuşuldu Düzce Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın öncülüğünde başlatılan ve üniversitelerde üretilen akademik bilginin toplumun her kesimiyle buluşturmayı amaçlayan ‘Bilim Kafe’ buluşmalarına bir yenisini daha ekledi. Bilim İletişimi Ofisi ile Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü tarafından 27 Aralık Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’ne ithafen düzenlenen "Her Yönüyle Mehmet Akif" başlıklı bilim kafe Düzce Belediyesi Konuralp Antik Tiyatrosu Seyir Terası Çadırı’nda gerçekleştirildi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’in konuşmacı olarak yer aldığı bilim kafe etkinliğine; Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Ekinci, Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Özcan ve öğrenciler ile vatandaşlar katılım sağladı. Programın açılış konuşmasını yapan Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Mehmet Akif Ersoy’un yalnızca bir şair değil; yaşadığı dönemi, toplumsal sorunları derin bir sorumluluk bilinciyle ele alan çok yönlü bir düşünce insanı olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak bu kapsamda düzenlenen bilim kafe etkinliğine katılımı için Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’e teşekkürlerini sundu. "Her zaman zihnimde Mehmet Akif idealizmi vardı" Programa konuşmacı olarak katılım sağlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Mehmet Akif Ersoy’a duyduğu hayranlığın ilkokul yıllarında başladığını belirterek, zihninde her zaman bir "Mehmet Akif idealizmi"nin yer aldığını dile getirdi. Mehmet Akif’in 1873 yılında Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve fikrî açıdan sarsıntılı bir döneminde dünyaya geldiğini belirten eden Prof. Dr. İlhan Genç, Balkanlar ve Türkistan kökenli bir aile yapısı içinde yetişmesinin, onun düşünce dünyasına çok yönlü bir bakış kazandırdığını ifade etti. Doğu ile batıyı birleştiren güçlü sentez Mehmet Akif’in eğitim hayatına da değinen Prof. Dr. Genç, Akif’in modern mektep eğitimi ile dinî ilimleri birlikte sürdürdüğünü, Baytar Mektebi’nde kazandığı sebep–sonuç temelli bilimsel bakış açısını hayatının her alanına yansıttığını aktardı. Akif’in yalnızca Doğu kaynaklarını değil; Batı edebiyatını da yakından takip ettiğini vurgulayan Prof. Dr. İlhan Genç, Victor Hugo, Tolstoy ve Emile Zola gibi isimleri okumasının, onun fikri derinliğini ve sentez gücünü artırdığını belirtti. "Mehmet Akif, neden–sonuç ilişkisini en güçlü kuran şairlerdendir" Konuşmasında Mehmet Akif’in şiir ve yazılarında sürekli olarak "neden geri kaldık?" sorusunun peşinden gittiğini ifade eden Prof. Dr. Genç, Akif’in olaylara duygusal olduğu kadar rasyonel ve analitik bir perspektiften yaklaştığını söyledi. Akif’in yalnızca bir şair değil aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm arayan bir fikir ve aksiyon insanı olduğunun altını çizen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad dergilerindeki faaliyetlerine de değindi. Bu yayınlar aracılığıyla memleketin meselelerini ele aldığını, maddi imkânları sınırlı olmasına rağmen idealizminden ve sorumluluk bilincinden asla ödün vermediğini ifade etti. Akademik bilgiyi toplumla buluşturarak toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkılar sunan Bilim Kafe etkinliği, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.