EKONOMİ - 15 Eylül 2023 Cuma 11:06

Konyalı firma ABD’ye son dönemde revaçta olan şarjörlü av tüfeği ihraç ediyor

A
A
A
Konyalı firma ABD’ye son dönemde revaçta olan şarjörlü av tüfeği ihraç ediyor

Konya’nın Beyşehir ilçesinde, 2. Dünya Savaşı’nda Sovyetler Birliği’nin ürettiği ilk yarı otomatik savaş tabancası olarak bilinen dünyaca ünlü Tokarev markasının patentini alarak üretim yapmaya başlayan silah firması, ABD’ye son dönemde revaçta olan şarjörlü yivsiz av tüfeği ihracatı gerçekleştiriyor.


Beyşehir’de Yeşilyurt Sanayi Sitesi’nde bulunan TokarevArms firmasının sahibi Süleyman Alaboğa, Tokarev’in 2. Dünya Savaşı’nda üretilmiş bir savaş tabancası olduğunu belirterek, “Bu, çok ünlü bir tabanca, dünyada herkes biliyor bunu. Şu anda biz bu markayı patentledik ve Amerika’da da Tokarev US olarak patentledik. Tokarev markasıyla ürettiğimiz şarjörlü yarı otomatik ve bullpup yivsiz av tüfeklerimizi ABD’ye gönderiyoruz” dedi.



Konfeksiyondan silah sektörüne geçti


Konfeksiyon sektöründe faaliyet gösteren bir iş yerine sahipken silah sektörüne geçiş hikayesini de anlatan Alaboğa, silah sektörüne geçişin hiç akıllarında olmayan bir şekilde tesadüfen gerçekleştiğini aktardı. 1996 yılında vatani görevini tamamladıktan sonra konfeksiyon sektöründe kendi iş yerini kurduğunu ve 2015 yılına kadar hazır giyim sektöründe faaliyet gösterdiğini vurgulayan Alaboğa, 2010 yılında İran-Irak furyası olarak bilinen dönemde yurt dışından konfeksiyon iş yerine gelen arkadaşlarının kendisinden av tüfeği istemeye başlaması ile birlikte bunun da pazarlamasını yaparak sektöre geçiş yaptığını anlattı. Bu süreçte dostlarından gelen bu taleplerle girdiği sektörde kendisine yeni bir iş kapısının daha aralandığını vurgulayan Alaboğa daha sonraki pazarına da silah satmaya başladıklarını anlattı. Bir anda iyi bir pazar ağı yakalamalarının ardından 2015 yılında sattıkları silahları artık kendilerinin üretmek istemeye başladığını anlatan Alaboğa, “2015 yılında biz niye kendimiz üretim yapmıyoruz? dedik. Yanımızda arkadaşlar vardı, onlarla beraber anında bir karar aldım ve bu yıldan itibaren bir fabrika açmaya karar verdim” şeklinde konuştu.



5 kişi ile başladı, şu anda 100 kişiye yakın çalışanı var


Kurdukları silah fabrikasının ardından yavaş yavaş büyümeye başladıklarını anlatan Alaboğa, ilk etapta 5 çalışan ile başladıkları fabrikada şu anda 100 kişiye yakın çalışanı istihdam etmeye başladıklarına dikkat çekerek, “İnşallah, nasip olursa istihdamdaki 2024 yılı hedefimiz bu sayıyı 150 kişiye çıkarmak. 2025’te hedefimiz 200 kişiyi aşmaktır” ifadelerini kullandı. 5 bin metrekarenin üzerinde bir kapalı alana sahip silah fabrikasında son sistem makinelerle seri üretim yapmaya başladıklarını anlatan Alaboğa, tesislerde ABD’de şu anda çok revaçta olan yarı otomatik şarjörlü, bullpup adını verdikleri yivsiz av tüfeklerini üretmeye başladıklarını aktararak, “Şu anda çok revaçta olan bullpup silahlarımız var, bullpup dediğimiz, onlar da şarjörlü ve normal şarjörlü dediğimiz silahlar var. Bizim en çok yurt dışına sattığımız ürünler bunlar. Pompalı da satıyoruz ama şarjörlü ürünlerimiz daha çok revaçta. Bu ürettiğimiz silahlarla ilgili ABD ile anlaşmamız var. 3 yıldır ilk yıl 25 bin adet gönderdik, 2. yıl bu adet 35 bine çıktı. Şu anda bu yıl sonu itibariyle yeni gelen siparişlerle 50 bini aşmış durumdayız. Ama 2024 hedefimiz bu rakamların çok çok daha üstüne çıkmak. Çünkü, AR-GE çalışmalarımız, yeni ürünlerimiz ve artık bundan sonra yivli tabanca ve uzun menzilli silah yapmaya da başlayacağız. Böylece istihdamımızı daha da artıracak, bununla beraber üretim kapasitemizi de artırmış olacağız” dedi.



Aylık üretim kapasitesi 5 bin adet


ABD’ye gönderdikleri şarjörlü tüfeklerin şarjörlerinin 3’lü, 5’li, 10’lu, 20’li fişek alma kapasitesinin olduğunu ve avdan ziyade zevk için atış yapmak amacıyla tercih edildiğini de anlatan Alaboğa, “Zevk için hedef kuruyorlar. Avdan ziyade genelde zevk için kullanıyorlar bu silahlarımızı. Amerika’nın en popüler silahı olan AR-15 tüfeklere benzediği için de çok tercih ediliyor” ifadelerini kullandı.


Silah fabrikasında aylık üretim kapasitelerinin 5 bin adet olduğunu, bunu 2 katına çok rahat çıkarabilecek kapasiteleri olduğunun da altını çizen Alaboğa, “Üretimimizi 10 bine çok rahat çıkarabilecek pozisyondayız. Makine parkurumuz buna müsait. Fakat biz her geçen gün daha kaliteli ürün yapmak, daha böyle kontrollü bir şekilde, böyle acele bir tüfek üretmekten veya çok daha fazla üretmekten ziyade bu kaliteyi tüm ürünlerde yakalayabilmek için bu sayıda şimdilik sınırlı tutuyoruz. Şu anda 10 tüfeğimizi sökseniz bütün parçalarını dağıtsanız, tekrar bir tane tüfek toplasanız çalışır. Yani tüm ürünlerimiz standart, önemli olan bu. Bunu yakalamaya çalışıyoruz. Kalitenin yanı sıra fiyat uygunluğunda da iddialıyız. Amerikalı partnerlerimiz bizim hem kalitemizden memnun, hem de fiyat politikamızdan memnun. Şu anda diyebilirim ki, bizim kalitemizde, bizim fiyatlarımızda satacak bir firma yok. Fuar ve AR-GE çalışmaları noktasında 2024 yılından sonra farklı planlarımız var. Dubai, İstanbul, Almanya, ABD’deki fuarlara katılarak üretimine başlayacağımız yeni yivli ürünlerimizi de bu fuarlarda tanıtmak istiyoruz. Amerikalı partnerlerimizle 10 yıllık bir anlaşmamız var. Yeni çıkardığımız ürünleri de onlara göndermeye devam ediyoruz. ABD’den sonra Avrupa ve Ortadoğu ülkelerinin piyasalarına da ilerleyen zamanlarda yavaş yavaş girmek istiyoruz. Savunma sanayi noktasındaki hedeflerimiz de ise şu anda tesis güvenlik belgemizi teslim almaya çok az kaldı. 1 ay sonra teslim alacağız. Bu belgeyi aldıktan sonra Tokarev firmamız, markamız ülkemizin yıldızı gibi daha da parlayacak. Çünkü halihazırda ABD’de büyük silah fuarlarında ve silah marketlerinde çok ünlü markalarla beraber Tokarev’i de görebiliyorsunuz artık. Bu, bizi gururlandırıyor. Türkiye’den böyle bir firmanın olması tabii ki bizim için paradan ziyade daha ayrı bir sevinç. 2024 yılında yivli üretime, savunma sanayiine başlarsak bizim geleceğimiz, gideceğimiz nokta daha iyi olacak. Biz Tokarev markasıyla yivliye başladığımızda bu iş çok zordu. Ama biz ilk önce bu tabancadan başlamak istiyoruz. Daha zoru başarmak için. Şu anda Tokarev olarak 7-8 milyon dolarlık bir yıllık ihracatımız var. Bununla birlikte başka firmalardan alıp sattığımız ürünler de var. Hep birlikte aşağı yukarı 15 milyon dolarlık ülke ekonomisine katkı sağlıyoruz. Fakat bizim asıl hedefimiz yeni yatırımlarla Tokarev firmasının kendi başına yıllık ihracat rakamlarını 15-20 milyon dolarlara çıkarabilmek. Bu, bizim 2024 ve 2025 yılı hedeflerimizden. Hedefimiz, inşallah yavaş yavaş, emin adımlarla daha iyi yerlere gitmek. İstihdamımızı artırmak, insanlarımıza faydalı olmak istiyoruz” dedi.



"Beyşehir’de bulunan endüstri meslek lisesi öğrencilerinden de istifade ediyoruz"


Süleyman Alaboğa, sektörde Beyşehir’de bulunan endüstri meslek lisesi öğrencilerinden de istifade ettiklerini, fabrikalarında staj yapanları aynı zamanda istihdam da ettiklerini aktararak, “Endüstri meslek lisesinde öğrenim gören öğrencilerimizin de sürekli olarak yanlarındayız. Onlar da bu sektörde bir canlılık olduğunu bildikleri için daha çok aileler çocuklarını okutmak için endüstri meslek lisesini tercih etmeye başladı. Bu da yavaş yavaş daha kaliteli ve daha profesyonel bir ekiple çalışma imkanı sunuyor bizlere. Bizim kalitemiz de artıyor. Biz bununla birlikte çalışanlarımıza asgari ücret değil ama insanlarımızı mutlu edecek, daha yüksek refah seviyesine ulaşmalarını sağlayacak ücretler ödüyoruz. Bu da hem bizleri hem de çalışanlarımızı mutlu ediyor. Beyşehir’de silah sektörü çok büyüdü. Beyşehir’de zaman içerisinde kalifiye işçi sorunu olacağını da düşünmüyorum” diye konuştu.



Konyalı firma ABD’ye son dönemde revaçta olan şarjörlü av tüfeği ihraç ediyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Gökhan Değirmenci: "Kupa kulübün genlerinde var" Kocaelisporlu kaleci Gökhan Değirmenci, Ziraat Türkiye Kupası’nda 3-1 kazandıkları Erzurumspor FK maçının ardından, "İyi mücadele ettik, net skorla galip geldik. Camianın beklentisine karşılık vermek, önce gruptan çıkmak istiyoruz. Sonra inşallah final görürüz. Kupa kulübün genlerinde var" dedi. Ziraat Türkiye Kupası C Grubu’nda Kocaelispor, kendi sahasında ağırladığı 1 Lig ekibi Erzurumspor FK’yı 3-1 mağlup etti. Maçta kaleyi koruyan deneyimli eldiven Gökhan Değirmenci, "Bu kulübün genlerinde olan Türkiye Kupası’nı müzemize katmak için elimizden geleni yapacağız" dedi. Bu maçın onlar için önemli olduğunu vurgulayan Gökhan Değirmenci, "İçeride iyi bir oyun oynadığımızı düşünüyorum. İyi mücadele ettik. 3-1 gibi net skorla galip geldik. Camianın beklentisine bu yıl Türkiye Kupası’nda karşılık vermek; öncelikle gruptan çıkmak istiyoruz, sonra da çeyrek final, yarı final ve inşallah finali görürüz. Bu kulübün genlerinde olan Türkiye Kupası’nı müzemize katmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız" diye konuştu. Son olarak 2025 yılıyla alakalı konuşan Değirmenci, "2025 yılına biz galibiyetle başlamıştık burada, geçen senenin ikinci yarısının ilk maçıydı. Bugün de galibiyetle 2025 yılını bitirdik. Bir tane de şampiyonluk kazandık. Kocaelispor camiası için 2025 yılı çok güzel geçti diye düşünüyorum. Kulübün tarihinde unutulmaz senelerden bir tanesi olacaktır diye düşünüyorum" sözlerini kaydetti.
Kocaeli Selçuk İnan: "Yenilmez olmak istiyoruz" Ziraat Türkiye Kupası C Grubu ilk maçında Erzurumspor FK’yı 3-1 mağlup eden Kocaelispor’da Teknik Direktör Selçuk İnan, "Biz sadece maç kazanmak, seyircimizle birlikte yenilmez olmak istiyoruz. Maç kazanıp Süper Lig’de kalıcı ve önemli olmak istiyoruz. Bu olduğu sürece zaten Avrupa’yı yakalayacağız" dedi. Ziraat Türkiye Kupası C Grubu’nda ilk maçını oynayan Kocaelispor, 1. Lig ekibi Erzurumspor FK’yı 3-1 mağlup etti. Maçın ardından Kocaelispor Teknik Direktörü Selçuk İnan oyunu değerlendirdi, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Selçuk İnan, "Bizim için çok önemli maçtı. 2025 yılının son maçıydı. İlk yarının da son maçıydı. Böyle maçlara konsantre olmak biraz zordur ama bugün iyi mücadele etik ve kazandık. 2026 yılının herkese sağlık ve mutluluk getirmesini diliyorum" dedi. "Jo’nun gol atmaya ihtiyacı vardı" Bugün karşılaşmada performanslarıyla dikkat çeken Joseph Nonge ve Darko Churlinov ile ilgili sorulara Selçuk İnan, "Bireysel olarak Jo da, Darko da çok iyi maç çıkardı. Ön oyuncuların skora katkı sağlaması onların özgüveni açısından çok önemli. Jo’nun attığı gol de çok önemliydi. Oynamadıkları zaman oyuncuların mutsuz olmaları gayet normal. Ama ne olursa olsun kendilerini maça hazırlamalarına engel değil. Her maç yeni bir sayfa, böyle bakmak gerekiyor. Jo adına mutluyum. Uzun zamandır ihtiyacı olan ve istediği bir şeydi bu gol. Darko da bireysel olarak bugün çok önemli performans sergiledi. 2 gol attı. Her oyuncu hızlı bir şekilde ligimize adapte olamayabiliyor. Hayatım boyunca buna şahit oldum. Darko çok karakterli bir oyuncu. Bizleri ya da seyircileri bazen skor olarak mutlu etmese de her maçta sahanın belki de en çok koşan, mücadele eden ismi. İkinci yarıda skor anlamında da bize daha fazla katkı sağlayacağına inanıyorum. Ondan memnunum" şeklinde konuştu. "Sadece maç kazanmak ve yenilmez olmak istiyoruz" Kulübün Avrupa hedefi konusunda lig ya da kupa üzerinden izlenecek yola dair Selçuk İnan, böyle bir ayrım yapmadıklarını belirtti. İnan, "Kişilerin ya da camiaların hedef koyması güzel ve önemli. Takımın başındaki hoca olarak oyuncularımla hep paylaşıyorum ki; ben hedef koymuyorum ve sadece maç kazanmak istiyorum. Bu sene lige çıktık. İşimiz hiç de kolay değildi. Süper Lig’de kalıcı ve önemli bir takım olmak istiyorum. Hedeflerimizi gerçekleştirdiğimiz sürece zaten Avrupa’yı yakalayacağız. Bunun için lig ya da kupa ayırt etmeye gerek yok. Böyle bir hedef baskısını camiaya kurmak istemiyoruz. Böyle bir hedef koyduğunuzda insanları bir yöne itiyorsunuz ve her olumsuzlukta bütün camia oyunculardan hesap sormaya başlıyor. Bu başlayınca oyuncu performansı yavaş yavaş düşmeye başlıyor. Ne bunu sürekli dile getirmek ne de bu baskıyı kurmak lazım. İyi durumdayız ve maç kazanmak istiyoruz. Kendi sahamızda, seyircimizle birlikte yenilmez olmak istiyoruz" ifadelerini kullandı. "Şu an sadece 1 Türk oyuncu transfer edebiliyoruz, cezamız kalkarsa iş değişir" Transfer yasağı konusundaki bilgi kirliliğine noktayı koyan Kocaelispor Teknik Direktörü Selçuk İnan, şu an Josip Vukovic dosyasından dolayı Türk oyuncu transferinde tedbir olduğunu, 14 yabancı konusunda da ancak giden olursa yerine yeni transfer yapılabileceğini kaydetti. İnan, "Türk oyuncu konusunda cezamız var ve kadroda sadece 9 oyuncu tutabiliyoruz. Tarkan’ın gittiğini düşünürsek şu an 1 oyuncu transfer edebiliyoruz. Cezamız kalkarsa zaten durum değişir ve sizlerle paylaşırız. Yabancı konusunda ise giden olursa yenisini alabiliyoruz. Şu an gerçek bu. Bu değişirse 3-4 transfer yapmak istiyoruz" dedi. "Artık hafta içi oynamak dünyada kabul görüyor" Kupa maç takvimiyle ilgili konuk takım teknik direktörü Serkan Özbalta’nın eleştirileri ve çağrılarına katılıp katılmadığı konusunda ise Selçuk İnan, "Geçen yıl bununla ilgili eleştirilerim oldu. Ama bu yıl planlamayla ilgili yapabileceğimiz eleştiri yok. Ama bazı takımlar üst üste maç yaptığı zaman zorluklar yaşayabiliyor. Serkan Hoca bunu dile getirmiştir. Hafta içi maç oynamak dünyada kabul görüyor artık. Bunu bir şekilde becerebilmek lazım" sözlerini kaydetti.
Rize Çayeli Bakır’da 3. seviye acil durum tatbikatı gerçekleştirildi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı koordinasyonunda, kamu kurumları ve özel sektörün katılımıyla Çayeli Bakır İşletmeleri’nde 3. Seviye Acil Durum Tatbikatı başarıyla gerçekleştirildi. Tatbikatla, kamu ve özel sektör kurumlarının muhtemel maden kazalarına yönelik müdahale kapasitesi, kurumlar arası koordinasyon ve iletişim altyapısı test edildi. Tatbikat kapsamında, yeraltı çalışma alanında hafif aracın üzerine göçük düşmesi sonucu katın kapanması ve telsiz ile iletişim hatlarının devre dışı kalması senaryosu canlandırıldı. Senaryo üzerinden acil müdahale ekiplerinin koordinasyon yetkinliği, iletişim altyapısının dayanıklılığı ile kurtarma ve tahliye süreçleri uygulamalı olarak gözlemlendi. Kurumlar arası koordinasyon kusursuz çalıştı Tatbikatın temel hedefleri arasında; Çayeli Bakır Acil Durum Kontrol Grubu ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Acil Durum Merkezi arasındaki koordinasyonun sağlanması, teknolojik iletişim altyapısının test edilmesi ve Acil Durum Yönetim Ekibi’nin (ADKG) eşgüdüm kabiliyetinin geliştirilmesi yer aldı. Ayrıca AFAD, Valilik ve yerel kurumlarla ortak müdahale uyumunun ölçülmesi, kurtarma, tahliye ve tıbbi müdahale süreçlerinin değerlendirilmesi ile paydaşlara yönelik doğru ve güvenilir bilgilendirme kapasitesinin güçlendirilmesi hedeflendi. Kamu ve özel sektörün geniş katılımıyla gerçekleştirildi Tatbikata Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG), AFAD, UMKE, Jandarma, JAK ve İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri katıldı. Bunun yanı sıra Çoruh EDAŞ, Çayeli Bakır ve Artmin Madencilik gibi özel sektör temsilcileri ile TTK, TKİ, Eti Maden ve MTA da tatbikatta yer aldı. Bakanlık ve MAPEG temsilcileri ise video konferans yöntemiyle sürece dahil olarak tatbikatı eş zamanlı takip etti.
İstanbul Yeni yıl akşamının lezzeti kestaneli bademli Sahan yılbaşı hindisi Sahan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Tekin Öztan her yıl olduğu gibi bu yıl da yeni yıl akşamının vazgeçilmez lezzetinin Hindi olacağını belirtti. Öztan, Sahan farkı ve kalitesi ile bu yıl da sofralarda fark oluşturacaklarını belirtti. Sahan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Tekin Öztan, keyifli bir yılbaşı akşamı geçirmek için heyecanlı bir hazırlık sürecinin olacağını belirterek yılbaşı akşamı sofraların en lezzetli detayının her yıl olduğu gibi Sahan farkı ve lezzeti ile hazırlanan yılbaşı hindisi olacağını belirtti. Öztan, "Biz sahan olarak bademli, kestaneli iç pilavı ile nar gibi kızaran hindileri hazırlarken kendimizi bir anlamda yeni yıl sofralarını özenle hazırlayan ve bu keyifli akşamı sevdikleri ile daha da güzel ve paylaşılabilir hale getiren ev sahipleri gibi düşünüyor, kendimizi onların yerine koyuyoruz. Bir anlamda empati kuruyoruz. Her detayı, her ince ayrıntısı ve lezzetine kadar misafirlerimize en iyisini sunmak için çaba gösteriyoruz" dedi. Hindi pişirmenin çok ince ve detaylı teknikleri olduğunu belirten Tahir Tekin Öztan, seçtikleri hindilerden hazırladıkları iç pilava kadar her konuda her detaya dikkat ettiklerini ve yıllardır aynı lezzet ve kalite üzerinden ilerlediklerini belirtti. Öztan, yılbaşı hindisinin üzerindeki sosun ve pişirme derecesinin yanı sıra hazırlanan kestaneli bademli iç pilavının pişirme teknikleri ile baharatlarının da oldukça önemli olduğunu söyledi.