GÜNDEM - 29 Haziran 2025 Pazar 11:47

Saray şerbetleri yaz hararetini alıyor

A
A
A
Saray şerbetleri yaz hararetini alıyor

Osmanlı mutfağından günümüze uzanan çeşit çeşit şerbetler yaz aylarında da tercih ediliyor. Gazlı içecekler yerine şekersiz ev yapımı şerbetlerin sağlık açısından faydasına dikkat çeken uzmanlar, saray şerbetini evde yapımı kolay olmasından dolayı tavsiye ediyor.


Osmanlı döneminde sarayda hazırlanıp görevden gelen askerlere ikram edilen çeşit çeşit şerbet geleneği günümüzde de devam ediyor. Farklı bitkilerden oluşan karışımın özellikle yaz aylarında bunaltıcı sıcaklıklarda gazlı içecekler yerine tüketilmesi öneriliyor. Bitkilerin karışımı işlemi ile başlayan karışım aşaması farklı farklı lezzetlerin de aynı anda demlenmesi ile ’saray şerbeti’ hazır hale geliyor.


Asitli içecekler ya da hazır meyve suları yerine evde organik şerbet önerisinde bulunan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Teknikeri Ayşen Çebiç, "Yaz aylarının gelmesiyle birlikte havaların da ısınmasıyla insanlar içecek arayışı derdine düşüyorlar. Bize çok fazla soru geliyor. Yaz aylarında doğal olarak ne önerirsiniz karışım olarak sorular geliyor. Biz Osmanlı’dan günümüze uzanan saray şerbeti yaptık. Bunu o zamanlar cenkten gelen askerlerimize de serinlemek amacıyla ikram ediliyormuş. Gerçekten çok sağlıklı, içeriği tamamen doğal ve bitkisel probiyotik içeren metabolizmayı hızlandıran güzel bir şerbet oluyor. Kişiler bunu evinde kendi evde bulunan malzemelerden yapabilirler" dedi.



"Metabolizmayı çalıştıran çok güzel bir karışım"


Karışımın içerisindeki bitkileri ve bu bitkilerin faydalarını sıralayan Bitki Teknikeri Ayşen Çebiç, "Doğal meyve ve doğal baharat bitkileri ile yaptığımız bu karışım yazın hem serinletici etkiye sahip, hem de doğal bileşenlere sayesinde probiyotik içeren bağırsak döngüsüne katkı sağlayan metabolizmayı çalıştıran çok güzel bir karışım haline geliyor. Osmanlı’dan zamanından gelen saray şerbetimize tarçın ekledik ve şerbetimiz de olmazsa olmazımız karanfil kokusu tadı açısından şerbete girdiğimiz en etken maddelerden bir tanesi. Daha sonrasında kuşburnu limon, kayısı, şeftali, zencefil kök, zerdeçal kök ve maydanoz girdik. Biz bu karışımı dükkanımızda olan malzemelerimizden yaparken kişiler de evdeki malzemelerini değerlendirip öyle güzel serinletici bir yaz içeriği yapabilirler. Ayrıca bu yaz içeceğimizi yediden yetmişe çocuğundan yaşlısına hamile bireyler de yazın serinletici olarak tüketebilirler. İçerisine girdiğimiz en faydalı bitkilerden bir tanesi tarçın. Tarçın hem metabolizmayı güçlendirici hem de aroma verici özelliği sayesinde ödem atmasına yardımcı olur. Kök zencefil ve kök zerdeçal girdik. Daha sonrasında çubuk tarçın girdik. Bunlar hem metabolizmayı güçlendirir hem de hastalıklara karşı bağışıklığı güçlendirir. Bağırsaklarımızda bulunan yararlı probiyotiklere destek sağlar. Bununla birlikte C vitamini açısından yüksek olan limon girdik. Limon hem serinletici etkisi sayesinde hem şerbetimize kıvam verici özelliği hem de C vitamini içerdiği için bizim şerbetlerimiz de bulunuyor. Kuşburnumuz ve karanfilimiz ciddi anlamda çok güzel C vitamini içerir. Bununla birlikte karanfilimiz şerbeti çok güzel bir aroma ve tat katar. Kişiler evlerinde karanfilleri varsa karanfil, tarçın varsa tarçın, kök zencefil, kök zerdeçal ya da evde bulunan meyvelerden böyle bir karışım yapıp hem meyve ve bitkileri değerlendirmiş olurlar hem de kendilerine çok güzel bir içecek hazırlarlar" şeklinde konuştu.



"Bitkilerin özünü bırakma süreci yaklaşık 2 gün"


Demleme aşamasına değinen Çebiç, "İçeceğimizi soğuk olarak yaptığımız için, bitkilerin özünü bırakma süreci yaklaşık 2 gün. Eğer biz bunu sıcak bir şerbet yapmış olsaydık, hemen tüketilebilirdi. Ama 2 günde bu bitkiler özünü ancak salacağı için, 2 gün buzdolabında özellikle serin yerde dinlendirilmesine özen gösterelim. İçerken de bu içeceğimizi, içerisine su ya da başka bir şey karıştırmadan direkt saf halde içilmeli" diye konuştu.



Saray şerbetleri yaz hararetini alıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Bakan Kacır: "Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "23 yıl önce piyade tüfeğini yurt dışından temin eden bir ülkeydik, savunma ürünlerinde yüzde 80 dışa bağımlıydık. Bugün, kendi İHA’mızı, mühimmatını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radarlarını, elektronik harp sistemlerini geliştiren, üreten ve artık rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülkeyiz. Fikirden ürüne, üründen pazara uzanan yolculukta her aşamada Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" dedi. Sakarya Teknokent Ar-Ge Binası, Füzyon Girişim Ofisi ve Milli Teknoloji Atölyesi açılışı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla gerçekleşti. Açılışta konuşan Bakan Kacır, "Teknolojide tam bağımsız Türkiye tasavvurumuzu gerçeğe dönüştürme yolunda hayata geçirdiğimiz tüm bu projelerin Sakarya’mıza, üniversitelerimize, gençlerimize, ülkemize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Küresel ölçekte değişimin hız kazandığı, bilginin stratejik bir güç halinde geldiği bir çağdayız. Bu dönemde ülkelerin refah düzeyini ve rekabet gücünü bilimsel bilgi üretme kabiliyetiyle teknolojideki yenilikleri ekonomik değere dönüştürme düzeyi belirliyor. Özellikle yenilikçi teknolojilerde söz sahibi ülkeler sadece bugünün değil yarının dünyasını da şekillendiriyor. Pek çok ülkenin belirsizlikler sarmalında bocaladığı ve geleceğe dair vizyon ortaya koymakta zorlandığı bu süreçte bizler yaşanan değişimi tehdit olarak değil bilakis Türkiye adına tarihi bir fırsat olarak görüyoruz. Bu anlayışla bilimi ve teknolojiyi kalkınma yolculuğumuzun pusulası atlettik. Son 23 yılda dev bir Ar-ge ve inavasyon alt yapısı inşa ettik. Bugün özel sektörümüz bünyesinde bin 700’ü aşkın Ar-Ge ve tasarım merkezinde görev yapan nitelikli mühendislerimiz ve teknisyenlerimiz, yüksek katma değerli üretimi mümkün kılan yenilikçi çözümler geliştiriyor" dedi. "Ar-Ge harcamalarımızın milli gelirimizdeki payını binde 5’ten yüzde 1,46’ya çıkardık" Bakan Kacır, "113 Teknoparkımızda 12 binden fazla firmamız inavasyon odaklı çalışıyor. Bilim insanlarımız, araştırmacılarımız özel sektörümüze sunduğumuz destekler neticesinde Ar-Ge harcamalarımızın milli gelirimizdeki payını binde 5’ten yüzde 1,46’ya çıkardık. 2002’de 29 bin olan tam zaman eş değer Ar-Ge personel sayımız şimdi 310 bini aştı. İnşa ettiğimiz güçlü Ar-Ge alt yapısı milli teknoloji hamlesinin vizyon projelerinin fikirden hakikate dönüştüğü biz zemini sundu. 23 yıl önce piyade tüfeğini yurt dışından temin eden bir ülkeydik, savunma ürünlerinde yüzde 80 dışa bağımlıydık. Bugün, kendi İHA’mızı, mühimmatını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radarlarını, elektronik harp sistemlerini geliştiren, üreten ve artık rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülkeyiz. İnsansız hava aracı üretiminde dünyada lideriz. Türkiye’nin otomobili Togg ile elektrikli ve akıllı araç devrimini ve otomotiv sektöründe yaşanan eşzamanlı dönüşümleri ülkemiz adına fırsata çevirme iddiamızı ortaya koyduk. Teknoloji üretiminde ve geliştirmede yakaladığımız bu ivmeyi farklı sektörlere taşıyarak üniversitelerimizle sanayi arasındaki iş birliğini daha da güçlendirerek Türkiye yüzyılında teknolojide tam bağımsız Türkiye hedefimizi adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz" diye konuştu. "Teknoloji girişimciliğini bu vizyonu hayata geçirecek itici güç addediyoruz" Bakan Kacır, "Teknoloji girişimciliğini bu vizyonu hayata geçirecek itici güç addediyoruz. Bu doğrultuda ülkemizde teknolojik girişimlerin yeşermesini ve ölçeklenmesini mümkün kılacak zemini çok boyutlu adımlarla inşa etti. Hayata geçirdiğimiz fonların fonu ve eş finansman mekanizmalarıyla 4,6 milyar liralık kamu kaynağını doğrudan girişimlerimize yönlendirdik. Bu etkiyle 120 milyar liralık özel sektör yatırımını harekete geçirdik. Erken aşama girişimlerine finansman sağlayan BİGG programımızla 2 bin 500’den fazla teknoloji girişiminin hayata geçmesini sağladık. 2018’den bu yana düzenlediğimiz Teknofestlerle gençlerimizi girişimcilik yolculuğuna dahil ettik. Fikirden ürüne, üründen pazara uzanan yolculukta her aşamada Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" şeklinde konuştu. "Her yaştan çocuğumuzu ve gencimizi bilimin büyülü dünyasıyla buluşturacağız" 81 ilde milli teknoloji atölyelerinin kurulacağını aktaran Bakan Kacır, "Bugün oyundan e-ticarete, yapay zekadan finans teknolojilerine geniş bir yelpazedeki girişimlerimiz iftihar vesilemizdir. Bu başarı ivmesini katlanarak 2030 yılına kadar ülkemizden 100 bin teknolojik girişiminin doğmasını ve milyar dolar değeri aşan unicornların bizim değimimizle Turkornların toplam kıymetinin 100 milyar doları aşmasını hedefliyoruz. Bu cennet vatanın her köşesindeki gençlerimizin teknoloji geliştirme ve dünyayı değiştirme iddiası taşıyabilmesini sağlayacak bir alt yapıyı kurmayı temel önceliğimiz olarak görüyoruz. Sakarya gerek sahip olduğu dev sanayi alt yapısı ve lojistik gücü, gerekse küresel finans ve teknoloji merkezi İstanbul’a yakınlığıyla girişimciler için önemli bir marka değerine sahip. 2010’da faaliyete geçen ve bünyesinde 130’dan fazla firmanın çalışmalarını sürdürdüğü Sakarya Teknokent, şehrimizde teknoloji girişimciliğinin nabzının attığı, üretim ile aklın buluştuğu milli teknoloji hamlemizin örnek projelerinin hayata geçirildiği ekosistemi inşa ediyor. Girişimcilerin yoğun ilgi gösterdiği Teknokentin yatırımcı talebine cevap verebilmesi adına ilave olarak 6 bin 500 metrekare kapalı alan barındıran 39 bin metrekare bir alanı ilan ettik. Bugünde bakanlığımızın 113 milyon lira ile hayata geçen yeni Ar-ge binasının açılışındayız. Teknokentimizde 3 bin 700 metrekare kapalı alanıyla girişimcilerimize çalışma alanı sunuyoruz. Aynı zamanda bina içinde faaliyet gösterecek füzyon girişim ofisiyle kuluçka ve kuluçka öncesi aşamadaki girişimcilerimize destek seti sunuyoruz. Üniversitelerimiz ve bilim merkezlerimiz bünyesinde kurduğumuz milli teknoloji atölyeleriyle ülkemizin yarınlarını inşa edecek gençlerimizi ileri teknoloji ekipmanları ve modern alt yapıyla buluşturuyoruz. Önümüzdeki yılsonuna kadar 81 ilimizde 100 milli teknoloji atölyesini tamamlamak üzere bir seferberlik ruhuyla çalışıyoruz. İki üniversitemizin de öğrencileri bu atölyede çalışacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak ülkemizin nitelikli insan kaynağını büyüten, yetkinliğini derinleştiren politikaları sürdüreceğiz. Her yaştan çocuğumuzu ve gencimizi bilimin büyülü dünyasıyla buluşturacağız. 60 milyon lira destek sağlayacağımız ve bünyesinde atölyeler, sergiler barındıracak olan modern tesis ile gençlerimizin merak ve keşfetme duygusunu ateşleyen bilim üssünü şehrimize kazandıracağız" ifadelerini kullandı.