EKONOMİ - 16 Ekim 2024 Çarşamba 15:54

TZOB Başkanı Bayraktar, Dünya Gıda Günü’nde Konya’da mısır hasadına katıldı

A
A
A
TZOB Başkanı Bayraktar, Dünya Gıda Günü’nde Konya’da mısır hasadına katıldı

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Dünya Gıda Günü’nde Konya’da mısır hasadına katıldı.


TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Dünya Gıda Günü’nde Konya’nın Meram ilçesinde mısır hasat törenine katıldı. Konya’da Ziraat Odası Başkanlarının da katıldığı törende açıklama yapan Bayraktar, “Mısır, kullanım alanının oldukça fazla olması ve bitkisinin her parçasının ayrı bir ekonomik değere sahip olması nedeniyle stratejik ürünler arasında yer alıyor. Ülkemizde 75 ilde mısır üretimi yapılıyor. Üretimde önde gelen illerimiz sırasıyla Konya, Şanlıurfa, Adana, Mardin ve Karaman’dır. Mısır üretiminin yüzde 58,1’ini bu illerimiz gerçekleştiriyor” dedi.



“Geçen yıl fiyattan umduğunu bulamayan mısır üreticilerimiz bu yıl ekim alanlarını azalttı”


Mısırın, toplam tahıl üretiminden yüzde 22,5 oranında pay aldığını anlatan Genel Başkan Şemsi Bayraktar, “Mısır üretimimiz 2023 yılında ilk kez rekor bir üretimle 9 milyon tona ulaştı. Son yıllarda ekim alanlarındaki artışın yanında verimdeki artış mısır üretiminin önemli düzeyde artmasına neden oldu. Son 5 yılda mısır üretimi yüzde 57,9 oranında arttı. Ancak geçen yıl fiyattan umduğunu bulamayan üreticilerimiz bu yıl mısırda ekim alanlarını azalttı. Türkiye İstatistik Kurumu birinci tahmin verilerine göre de 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 5,6 azalışla 8 milyon 500 bin ton üretim bekleniyor. Mısır üreticilerimiz, başta tarımsal sulamada kullanılan elektrik olmak üzere girdi fiyatlarının yüksekliğiyle artan maliyetlerin yükünü kaldıramıyor. Bunun yanı sıra bu yıl, aşırı sıcaklar ve kuraklık nedeniyle de mısır rekoltesinde azalma oldu. Adana, Kahramanmaraş, Osmaniye ve Hatay’da mısır hasadı bitti. Bu illerdeki Ziraat Odalarımızdan mısır veriminde ortalama yüzde 20-30 oranında azalma olduğu bilgisini aldık. Hasadın devam ettiği Konya, Şanlıurfa, Mardin, Karaman, Eskişehir ve Aksaray gibi mısır üretiminin yoğun yapıldığı illerde de kuraklık ve aşırı sıcaklıkların verimi etkilediğini görüyoruz. Konya mısır üretiminde yüzde 22,7 payla birinci sırada bulunuyor. İlçeler arasında farklılık göstermekle birlikte il genelinde mısır veriminde yüzde 10-30 arasında kayıp mevcuttur” şeklinde konuştu.



“Hasat dönemlerinde gümrük vergi oranı düşürülmemelidir”


Genel Başkan Bayraktar, “Mısır alım fiyatı 2022 yılında Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından ton başına 5 bin 700 lira olarak açıklanmıştı. 2023 yılında ise alım fiyatları sadece yüzde 5,3 artışla 6 bin lira olarak açıklandı. Yüksek girdi fiyatları ve artan enflasyon rakamları ortada iken açıklanan bu fiyat maliyetin altında kaldı. Toprak Mahsulleri Ofisi bu sene mısır alım fiyatı açıklamadı. Serbest piyasada mısır fiyatları geçen hafta ton başına 7 bin lira ile 9 bin 500 lira arasında değişiyordu. Konya’da ise fiyatlar geçen hafta 9 bin 700 liraya kadar çıktı. Bu fiyat üreticilerimizin yüzünü güldürdü. Ancak 10 Ekim tarihinde Resmi Gazete ‘de yayımlanan karar ile yıl sonuna kadar 1 milyon ton mısır ithalatı için gümrük vergisi yüzde 130’dan yüzde 5’e indirildi. Alınan bu karar sonrasında 4-5 günde mısır fiyatları Konya’da ton başına 7 bin 700 liraya kadar geriledi. Üreticilerimiz fiyatın daha da düşmesinden endişe ediyor. Ben buradan soruyorum. Üretici fiyatları biraz yükseldiğinde acele hareket edilerek ithalat kapıları açılıyor ve fiyatlara müdahale ediliyor. Üretici fiyatları düştüğünde niçin acele hareket edilerek fiyatlara müdahale edilmiyor ve üreticilerimizin mağduriyeti önlenmiyor. Patateste, soğanda, domateste, biberde, kabakta, karpuzda ve bunun gibi birçok üründe fiyatlar düştüğünde serbest piyasa ekonomisi denilerek müdahale edilmiyor. Mısır fiyatları yükseldiğinde bu serbest piyasa ekonomisi olmuyor mu da müdahale ediliyor. Bu çifte standarttan vazgeçilmelidir. Çiftçilerimize hasatta ürün fiyatı belirsizliği yaşatılmamalıdır. Hasat dönemlerinde gümrük vergi oranları düşürülmemelidir. Üreticilerimizin yeterli gelir elde etmesi için gerekli tedbirlerin alınması elzemdir” ifadelerini kullandı.



“Mısır üretiminin artırılması gerekiyor”


Türkiye’de mısırın kullanım alanının oldukça geniş olduğuna dikkat çeken Bayraktar, “Buna rağmen mısır en fazla hayvan yemi olarak kullanılıyor. 2022/23 sezonunda mısır üretiminin yüzde 94,3’ü yem sanayiinde kullanıldı. Son yıllarda mısır üretimimiz artmış olsa da tüketimi karşılamaya yetmiyor. Mısırda yeterlilik oranımız yüzde 85,8’dir. Yani ihtiyacımızın yüzde 14,2’sini ithalat yoluyla karşılamak zorunda kalıyoruz. Ancak ithalatın ihtiyaç kadar yapılması önemlidir. 2023 yılında 1 milyon 896 bin ton olarak gerçekleştirilen ithalata 560 milyon dolar ödendi. 2024 yılı ilk 8 ayda ise 2 milyon 637 bin ton ithalat yapıldı. 2024 yılı 8 aylık dönemde toplam ithal edilen mısırın yüzde 43,2’si Ukrayna’dan, yüzde 42,3’ü ise Rusya Federasyonu’ndan gerçekleştirildi. Hayvancılıkta en temel girdilerden olan mısırda üretimin daha fazla artırılması gerekiyor. Yüksek girdi fiyatları nedeniyle maliyetleri artan üreticilerimizin zarar etmesine müsaade edilmemelidir. Bu kapsamda mısır üretimine verilen prim desteğinin önemi büyüktür. Dane mısır desteği 2017 yılından itibaren 6 yıl boyunca ton başına 30 lira olarak ödendi. 2024 yılında ise destek miktarı ton başına 100 liraya çıkarıldı. Prim miktarı, piyasa fiyatları ve üretim maliyetlerine göre belirlenerek her yıl güncellenmelidir. Diğer taraftan bugün ‘Dünya Gıda Günü’ her insanın sağlıklı, sürdürülebilir ve ulaşılabilir gıda en temel ihtiyacıdır ve mutlaka karşılanmalıdır. Gıda insanlık tarihi boyunca stratejik öneme sahip oldu. Gıda güvencesi de her ülkenin en önemli konularından biridir. Sağlıklı beslenmede en kritik nokta gıdaya ekonomik erişimin sağlanmasıdır. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü verileri, 3,1 milyardan fazla insanın yani dünya nüfusunun yüzde 42’sinin sağlıklı beslenemediğini ortaya koyuyor. Dünyada 783 milyon insan yetersiz besleniyor, açlık yaşıyor. Yani dünyadaki her on kişiden biri açlıkla karşı karşıyadır. Açlık yaşayan insanların yarısından fazlası Afrika’da bulunuyor” dedi.



“Gıdayı israf edecek lüksümüz yok”


Üretilen gıdanın dengeli dağıtılması ve gıdada kayıp ve israfın en aza indirilmesi gerektiğini söyleyen Şemsi Bayraktar, “Dünya çapında tüketicilere sunulan tüm gıdanın yüzde 17’si olan yaklaşık 1 milyar ton gıda çöpe atılıyor. Çöpe atılan gıda aynı zamanda su kaynaklarının da kaybı demektir. Gıda israfının önlenmesi sürdürülebilir bir gelecek için kritik önem taşıyor. Ülkemizde günde 12 milyon ekmeğin çöpe gitmesi ve dünyada üretilen gıdanın yüzde 30’unun henüz rafa çıkmadan kayba uğraması büyük bir sorundur. Gıdayı israf edecek lüksümüz yok. Bu bilinçle hareket etmeli, gıda tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmeli, ihtiyacımız kadar gıda temin etmeliyiz. Sağlıklı beslenmeyi sağlayabilmek için her ülke kendi yasal düzenlemeleri çerçevesinde hem iç hem de dış piyasalara uygun kalite ve standartlarda gıda üretimi yapıyor. Ülkemizde de yasal mevzuatlarımız çerçevesinde gıda üretimi yapıyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığı ulusal düzeyde gıda kontrolleri yapıyor. Yapılan denetimlerin sıklaşması ve caydırıcı cezaların uygulanması büyük önem taşıyor. Yapılan denetimler neticesinde tespit edilen taklit ve tağşişli ürünler ile insan sağlığını tehlikeye sokan ürünler kamuoyuyla paylaşılmaya devam edilmelidir. Gıdanın temeli tarımsal üretimdir. Bu nedenle, ülkemizin tarımsal alt yapıları tamamlanmalı, tarım toprakları ve su kaynakları en iyi şekilde korunmalı ve değerlendirilmelidir. Üreticilerimizin alın teri dökerek elde ettikleri ürünler değerini bulmalı ve üreticilerimizin refah seviyesi yükseltilmelidir. Üreterek sofralarımızda hiçbir gıdayı eksik etmeyen çiftçilerimize vefalı olmalıyız. Sabah, öğle, akşam sofralarımızda yediğimiz gıdalarda bir eksilme olmasını istemiyorsak çiftçilerimizin üretimde kalmasını sağlamalıyız. Özellikle gençlerimize sağlayacağımız desteklerle onları muhakkak surette tarımda tutmalıyız. Ülkenin gıda güvencesini göçmenlerle sağlayamayız. Gıda güvencesinin sağlandığı, israfın bittiği, açlık sorunun olmadığı bir Türkiye ve Dünya dileğiyle 16 Ekim Dünya Gıda Günü’nü kutluyorum” diye konuştu.



TZOB Başkanı Bayraktar, Dünya Gıda Günü’nde Konya’da mısır hasadına katıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun Şehir Hastanesi Başhekimi Ulubay’dan MHRS randevuları için uyarı Samsun Şehir Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mahmut Ulubay, MHRS üzerinden alınan randevularda yaşanan karışıklık nedeniyle vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyardı. Başhekim Doç. Dr. Mahmut Ulubay yaptığı açıklamada, Aralık ayı itibarıyla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ana Bina, Atakum Polikliniği, Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları ile Onkoloji Ek Hizmet Binalarının MHRS randevularının Samsun Şehir Hastanesi bünyesi üzerinden verilmeye başlandığını belirtti. MHRS randevu ekranında randevu alınan kurumun "Samsun Şehir Hastanesi" olarak göründüğünü, muayene olunacak yer bölümünde ise ilgili ek hizmet binasının yer aldığını ifade etti. Ancak randevu ekranındaki harita bölümünde ek hizmet binalarında alınan randevular için de konum olarak ana hastane olan Samsun Şehir Hastanesinin gösterilmesi nedeniyle, bazı vatandaşların Atakum’daki ek hizmet binaları yerine Canik ilçesinde yeni hizmete giren ana binaya gittiği bilgisinin kendilerine ulaştığını aktaran Ulubay, bu durumun mağduriyete yol açabildiğini söyledi. Başhekim Ulubay, şu an itibarıyla Canik ilçesindeki Samsun Şehir Hastanesinde yalnızca Göğüs Hastalıkları Kliniğinin hizmet verdiğini, diğer ek hizmet binalarının ise taşınma süreci tamamlanana kadar kendi mevcut binalarında hizmet vermeye devam edeceğini kaydetti. Vatandaşların mağduriyet yaşamamaları için MHRS üzerinden randevu aldıktan sonra randevu ekranında muayene olacakları hizmet binasını mutlaka kontrol etmeleri ve muayene için belirtilen ek hizmet binasına gitmelerinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Ulubay, süreçle ilgili yeni gelişmeler oldukça kamuoyunun bilgilendirileceğini de sözlerine ekledi.
Ankara Ankara’da tek kişilik yol çalışması Ankara’nın Keçiören ilçesindeki köprü çalışmasında tek bir işçinin çalışması, iş çıkış saatlerinde uzun araç kuyruklarına sebep oluyor. Keçiören ilçesinde bulunan Fatih Köprüsü’nde yol genişletme çalışmaları nedeniyle trafik yoğunluğu yaşanıyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) tarafından, Keçiören’in önemli geçiş noktalarından biri olan köprüde trafiği rahatlatmak amacıyla başlatılan çalışmalar sebebiyle 4 şeritli köprüde bazı şeritlerin kapatılması, özellikle iş çıkış saatlerinde uzun araç kuyruklarına sebep oluyor. Uzun süre trafikte beklemek zorunda kalan sürücüler ve bölge sakinleri, köprüde çalışmaların tek bir mini ekskavatör ile yürütülmesi nedeniyle sürecin uzadığını belirterek, çalışmanın bir an önce tamamlanması için yetkililere çağrıda bulundu. "Bu köprü gerçekten trafiğe darbe vuruyor" Fatih Köprüsü’nde yürütülen çalışmaların sabah ve akşam saatlerinde uzun araç kuyruklarına neden oluğunu belirten Cavit Eğitmenoğlu, "Bu köprü gerçekten trafiğe darbe vuruyor. Ufacık bir kepçeyle iki ay sürdürmeden, yol iki günlüğüne kapatılsa veya başka yan yollardan verilse, isteyen burayı iki günde çözer. Bu yapılan hizmet değil, oyalanma. Bana göre bu çalışma hizmet yapıyormuş görünme gibi geliyor. Daha çok iş makinesiyle bir gün veya iki gün trafiği kapat, en azından yarısını yaparsın, yarısını da diğer güne bırakırsın. İki aşamalı da yapabiliyorsun ama öyle yapmıyorsun. Bir aydır, iki aydır devamlı oyalanma, göstermelik başka bir şey değil. Yetkililerden göstermelik değil de gerçekten vatandaşı rahatlatacak çalışmaların yapılmasını isterim. Akşam ve sabah çok trafik oluyor, buradan şehir hastanesine gitmek istiyorum ama tıkanıyor. Onun için bir an önce bu köprünün yapılmasını isterim" dedi. ABB sosyal medya hesabından Fatih Köprüsü’ndeki çalışmanın tek bir mini ekskavatör ile yürütülmesine ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Söz konusu bölgede yürütülen yol çalışmaları personel yetersizliğinden kaynaklanmamakta olup, mevcut köprü yapısına ve altyapıya herhangi bir hasar verilmemesi amacıyla kontrollü, aşamalı ve teknik zorunluluklar çerçevesinde sürdürülmektedir. Çalışma alanının aktif trafik akışı içinde bulunması ve hassas mühendislik yapıları içermesi nedeniyle sürecin yavaş ilerlemesi köprünün zarar görmesi ya da yıkım riski oluşmaması için can ve mal güvenliğini esas alan sorumlu bir kamu yönetimi anlayışının doğal sonucudur." Geçmiş dönemlerde, yapılan işler gece gündüz çalışılarak kısa sürede tamamlanıyordu.
İstanbul Pegasus Hava Yolları, Chelsea Futbol Kulübü’nün resmi havayolu partneri oldu Pegasus Hava Yolları, dünya futbolunun önde gelen kulüplerinden Chelsea ile gerçekleştirdiği global ortaklıkla uluslararası marka yolculuğunda yeni bir sayfa açtı. Pegasus Hava Yolları, global marka yolculuğunda önemli bir adım atarak, dünyanın en köklü ve en çok takip edilen spor kulüplerinden Chelsea Futbol Kulübü ile global bir iş birliği gerçekleştirdi. Anlaşma kapsamında Pegasus, Chelsea Futbol Kulübü’nün erkek ve kadın futbol takımlarının Resmi Havayolu Partneri oldu. Chelsea Futbol Kulübü’nün güçlü global erişimi ve dünya genelindeki geniş taraftar kitlesiyle desteklenen bu iş birliği kapsamında havayolu şirketi, öncelikli yurt dışı pazarlarda yenilikçi iletişim kampanyaları hayata geçirmeyi hedefliyor. Pegasus Hava Yolları Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Onur Dedeköylü iş birliğine ilişkin şunları söyledi: "Bu iş birliğiyle yenilikçilik, küresel büyüme ve insanları birbirine bağlama vizyonunu paylaşan iki güçlü marka bir araya geliyor. Futbolun evrensel gücüyle, global marka yolculuğumuzu daha da ileri taşımayı hedefliyoruz. Chelsea’nin global taraftar kitlesi, bizim uluslararası erişimimizle güçlü bir şekilde örtüşüyor. Birleşik Krallık, beş farklı noktaya uçtuğumuz ve büyümeyi sürdürdüğümüz önemli pazarlarımızdan biri. Chelsea Futbol Kulübü iş birliğiyle taraftarlar ve misafirlerimiz için ilham veren deneyimler oluşturmayı sabırsızlıkla bekliyoruz." Chelsea Futbol Kulübü İş Ortaklıkları Satış Direktörü Oliver Boden; "Pegasus Hava Yolları’nın son yıllardaki büyüme performansı ve seyahati herkes için erişilebilir kılma vizyonu son derece etkileyici. Hava yolu sektörünü dönüştürme hedefleri ve filo yatırımları, ne kadar büyük düşündüklerini açıkça ortaya koyuyor. Şirket ile iş birliği yapmaktan gurur duyuyor; yolculuklarının bir sonraki aşamasında onları desteklemeyi ve birlikte benzersiz bir ortaklık inşa etmeyi hedefliyoruz" dedi.