KÜLTÜR SANAT
28 Aralık 2025 Pazar - 16:31 Haliliye Belediyesi standına büyük ilgi 25-28 Aralık tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen Şanlıurfa Tanıtım Günleri fuarında Haliliye Belediyesi standı ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Atatürk Havalimanı Millet Bahçesinde gerçekleştirilen etkinlikte, Şanlıurfa’nın tarihi, kültürel zenginliği ve eşsiz lezzetleri İstanbullularla buluşturuldu. Tanıtım günleri boyunca Haliliye Belediyesi standında, dünya tarihine ışık tutan Göbeklitepe ve Karahantepe başta olmak üzere, Haliliye Belediyesi tarafından coğrafi işaret belgesi alınan ve üretimi yapılan culha kumaşı, kentin kültürel mirası ve yöresel değerleri ziyaretçilere tanıtıldı. Fuara gelen misafirler, standı büyük ilgiyle ziyaret ederken, Şanlıurfa’nın köklü geçmişi ve zengin kültürü hakkında bilgi alma fırsatı buldu. Etkinliğin ilk gününde Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat da stantları ziyaret ederek vatandaşlarla bir araya geldi. Başkan Canpolat’ın stant gezisinden görüntüler, fuara olan ilgiyi ve atmosferi yansıttı. Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat, yaptığı değerlendirmede Şanlıurfa’nın UNESCO tarafından müzik şehri ilan edildiğini hatırlatarak, gastronomi alanında da başvuruların yapıldığını belirtti. Başkan Canpolat, "Gastronomi şehri Şanlıurfa’dan sizlere selam olsun" ifadeleriyle kentin bu alandaki iddiasına dikkat çekti. Dört gün süren Şanlıurfa Tanıtım Günleri, kentin tarihi, kültürel mirası ve mutfak zenginliğinin İstanbul’da tanıtılmasına katkı sağlarken, Haliliye Belediyesi standı fuarın en çok ilgi gören alanlarından biri oldu.
28 Aralık 2025 Pazar - 15:54 Sarıkamış Kayak Merkezi’nde hafta sonu yoğunluğu Dünyada sadece Alpler’de ve Sarıkamış’ta görülen eşsiz kristal kar yapısı ve sarıçam ormanları arasındaki güvenli pistleriyle ünlü Sarıkamış Kayak Merkezi, Aralık ayının son hafta sonunda yerli ve yabancı turistlerin akınına uğradı. Son yağan kar ile birlikte pistlerinde 80 santim kar bulunan Sarıkamış Kayak Merkezi yerli ve yabancı kayak severleri ağırlıyor. 2 bin 634 rakımlı kayak merkezinde vatandaşlar bir taraftan kayak kayarken, diğer yandan da güneşli havanın tadını çıkarıyor. Sarıkamış Kayak Merkezi’nde kar kalitesinin kayak ve snowboard için en üst seviyede olması, çevre iller başta olmak üzere İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerden gelen tatilcilerin akına uğradı. Hafta sonunu değerlendirdiklerini ifade eden kayak severler, "Dünya da nadir görülen kristal karın yağdığı Sarıkamış’a geldik. Pistler çok güzel, orman içinde kaymak çok güzel, tatilin keyfini çıkarıyoruz" dediler. Sarıkamış’ta çığ tehlikesi olmadan kaydıklarını belirten kayak severler, "Ortam çok kalabalık, çok güzel, çok güzel bugün burası, herkesi de bekleriz" şeklinde konuştular. Öte yandan kayakseverler, 5 telesiyej ve toplam 30 kilometreyi bulan farklı zorluk derecelerindeki 10 pistte güneşli havanın tadını çıkardı. Sadece kayakçılar değil, çocuklarıyla gelen aileler de kızak pistlerinde yoğunluk oluşturdu. Bölgedeki otellerin doluluk oranlarının hafta sonu itibarıyla yüzde 90 seviyelerine ulaştı. Bazı otellerde ise akşam saatlerinde meşaleli kayak gösterileri ve Kafkas halk oyunları performansları sergileniyor.
Malatya’da festival heyecanı devam ediyor
09 Ekim 2025 Perşembe - 10:36 Malatya’da festival heyecanı devam ediyor Malatya Kültür Yolu Festivali beşinci gününde konserlerden tiyatroya, belgesel atölyelerinden çocuk etkinliklerine uzanan geniş yelpazedeki etkinliklerle sanatın ve eğlencenin buluşma noktası oldu. Malatya Kültür Yolu Festivali beşinci gününü geride bıraktı. Ankara Devlet Tiyatrosu’nun "Öteki" adlı oyunuyla, Malatya Kongre ve Kültür Merkezi Kemal Sunal Salonu’nda tiyatro severlerle buluştu. Ayşegül Çelik’in kaleme aldığı, İsmet Numanoğlu’nun yönetmenliğini üstlendiği oyun yalnızlık, ötekileştirme ve insan olmanın derin anlamlarını sahneye taşıdı. Bekir Köse, Malatya Kongre ve Kültür Merkezi Fahri Kayahan Salonu’nda gerçekleştirdiği konserde, tasavvuf müziğinin sakin ezgileri eşliğinde dinleyicileri maneviyat dolu bir yolculuğa çıkardı. İlahiyatçı ve yazar Osman Egin de aynı salonda düzenlenen programda katılımcılarla bir araya gelerek kültürel ve dini temalar üzerine samimi bir sohbet gerçekleştirdi. İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda Bahriye Kabadayı Dal, Dr. Semra Güzel Korver ve Ozan Turgut eğitmenliğinde "Belgesel Sinemacılar Birliği Anadolu Belgesel Atölyeleri" düzenlendi. Katılımcılar atölye ile belgesel sinemasının inceliklerini uygulamalı olarak öğrendi. Festivalin mobil tırı "Sinema Yollarda" Hekimhan ilçesinde vatandaşlara açık hava sineması keyfi yaşattı. Malatya 100.Yıl Kent Parkı’nda kurulan, birbirinden renkli aktivitelerin, atölye çalışmalarının, sahne gösterilerinin, tiyatroların, oyun alanlarının ve daha birçok etkinliğin yer aldığı "Çocuk Köyü" minik misafirlerini ağırlamaya devam ediyor. Çocuklar festivalin beşinci gününde, "Bubble Gösterisi" ve "Kadriye’nin Mutfağı Çocuk Tiyatrosu" etkinliklerinde doyasıya eğlendi.
Karaman’da bin 300 yıllık bezemeli arpa ekmekleri bulundu
09 Ekim 2025 Perşembe - 10:10 Karaman’da bin 300 yıllık bezemeli arpa ekmekleri bulundu Karaman’ın Ermenek ilçesindeki Topraktepe (Eirenepolis) Antik Kenti’nde bin 300 yıllık bezemeli arpa ekmekleri bulundu. Valilikten konuya ilişkin yapılan açıklamada, Topraktepe Antik Kenti’ndeki kazıda milattan sonra 7-8. yüzyıla tarihlenen karbonlaşmış 5 ekmek tespit edildiği bildirildi. Ekmeklerden birinin üzerinde Hazreti İsa tasviri ve Grekçe yazıt bulunduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Yapılan epigrafik incelemelerde, yazıtta ’Kutsanmış İsa’ya Şükranlarımızla’ ifadesinin yer aldığı belirlenmiştir. Ekmek üzerindeki figür, klasik ’Kurtarıcı İsa’ (Pantokrator) betimlerinden farklı olarak ’Ekici’ veya ’Çiftçi İsa’ biçiminde tasvir edilmiştir. Bu ikonografinin, dönemin dini anlayışında bereket ve emeğin sembolik önemine işaret ettiği değerlendirilmektedir. Diğer ekmek örneklerinde Malta Haçı biçiminde baskı bezemeler tespit edilmiştir. Uzmanlar, bu buluntuların erken Hristiyanlık döneminde ayinlerde kullanılan ’Komünyon Ekmeği’ (Eucharist bread) olabileceğini değerlendirmektedir. Ekmeklerin karbonlaşarak günümüze ulaşmış olması, koruma şartlarının olağanüstülüğünü göstermektedir. Buluntular, Anadolu’da bugüne kadar belirlenen en iyi korunmuş örnekler arasında yer almaktadır. Kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izinleriyle, Karaman Müze Müdürlüğü Başkanlığında yürütülmektedir."
TÜRES Malatya Şube Başkanı Budak, "Anadolu’nun en iyi mutfağı Malatya mutfağıdır"
09 Ekim 2025 Perşembe - 10:04 TÜRES Malatya Şube Başkanı Budak, "Anadolu’nun en iyi mutfağı Malatya mutfağıdır" Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında Malatya’da gerçekleştirilen etkinlikler büyük ilgi görürken, Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Malatya Şube Başkanı Rıdvan Budak, festivalin şehir için moral ve motivasyon kaynağı olduğunu söyledi. Budak, "Anadolu’nun en iyi mutfağı Malatya mutfağıdır" dedi TÜRES Malatya Şube Başkanı Rıdvan Budak, Türkiye Kültür Yolu Festivali’ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Festivalin Malatya için önemli bir fırsat olduğuna dikkat çeken Budak, deprem sonrası şehirde ihtiyaç duyulan moralin bu tür organizasyonlarla sağlandığını belirtti. Festival kapsamında gastronomi alanında önemli etkinlikler düzenlediklerini ifade eden Budak, "Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’a, Valimize, Büyükşehir Belediye Başkanımıza ve tüm paydaşlara teşekkür ediyorum. Deprem sonrası Malatya’nın böylesine bir morale ihtiyacı vardı. Gastronomi anlamında ciddi çalışmalar yaptık. Malatya mutfağının tanıtımına büyük katkı sağladık" ifadelerini kaydetti. Malatya’nın 47 adet coğrafi işaretli ürüne sahip olduğunu belirten Budak, bu ürünlerin festivalde tam not aldığını ve Türkiye genelinde tanıtılma imkanı bulduğunu söyledi. Festivalin ilk gününde kayısılı pilav ikram ettiklerini, devamında ise ekmek arası alabalık dağıtacaklarını aktaran Budak, katılımın yoğun olduğunu ve halkın bu tür etkinliklere hasret kaldığını belirtti. Malatya mutfağının zenginliğine dikkat çeken Budak, "Her zaman söylüyoruz Anadolu’nun en iyi mutfağı Malatya mutfağıdır. Vegan ve vejetaryen mutfağı açısından da çok zengin bir yapıya sahibiz. Şehrimize çok sayıda gurme ve önemli şefler geldi. Bu festivaller sayesinde mutfağımız hak ettiği değeri görmeye başladı" diye konuştu.
Erzurum’da Mevlid-i Nebi konferansı düzenlendi
09 Ekim 2025 Perşembe - 09:28 Erzurum’da Mevlid-i Nebi konferansı düzenlendi Erzurum İl Müftülüğü "1-7 Ekim Camiler ve Din Görevlileri Haftası" münasebetiyle "Mevlidi Nebi’nin 1500. Yılı Gölgesinde Camiler ve Din Görevlileri Haftası" konulu konferans düzenlendi. İl Müftülüğü tarafından "1-7 Ekim Camiler ve Din Görevlileri Haftası" dolayısıyla İl Müftülüğü Konferans Salonu’nda konferans düzenlendi. Lalapaşa Cami İmam Hatibi Musa Dağ’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, Mevlid-i Nebi ve Din Görevlileri Haftası Sinevizyon gösterimi ile devam etti. Konferansa konuşmacı olarak katılan İl Müftüsü Yaşar Çapçı, "Müminlerin iman bakımından en olgunu ahlakça en güzel olanıdır." Hadisine dikkat çekti. İl Müftüsü, çağımızın en büyük problemi olan eylem-söylem çelişkisini ortadan kaldıracak çabalar içerisinde olunması gerektiğine değindi. İl Müftüsü Çapçı, konuşmalarını Mevlidi Nebi’nin 1500. Yılı gölgesinde camiler ve din görevlilerinin hayattaki önemli yerini örnekler vererek tamamladı. Konferansa; Erzurum İl Müftü yardımcıları, şube müdürleri, şefler, müftülük personeli, merkez ve köy cami görevlileri ile Kur’an kursu öğreticileri katıldı. Konferansın ardından Müftü Çapçı, Kadınlar Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma kategorisinde Türkiye Birincisi olan Yenişehir Kız Kur’an Kursu Öğreticisi Hamide Çalık ve Erkekler Hafızlık kategorisinde Türkiye ikincisi olan Ebu İshak Cami İmam Hatibi Yusuf Ürker’e plaket takdiminde bulundu.
İletişim Başkanı Duran: "Ortak Türk Alfabesi, iletişim ve medya çalışmalarımıza yeni yollar açacaktır"
09 Ekim 2025 Perşembe - 00:13 İletişim Başkanı Duran: "Ortak Türk Alfabesi, iletişim ve medya çalışmalarımıza yeni yollar açacaktır" Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, "Cumhurbaşkanımızın, ’Ortak Türk Alfabesi’yle ilk eserleri Türkiye olarak basacağımızı duyurması, bu anlamda kıymetli bir başlangıç olmuştur. Ortak Türk Alfabesi, iletişim ve medya alanındaki çalışmalarımıza da yeni yollar açacaktır" dedi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, TRT Avaz’ın Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Itri Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen yeni yayın dönemi tanıtım programına katıldı. Programa ayrıca, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kürşad Zorlu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı ve Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, siyasi partilerin temsilcileri, üniversite rektörleri ve milletvekilleri katıldı. Programda bir konuşma gerçekleştiren İletişim Başkanı Burhanettin Duran, TRT Avaz’ın 4,5 milyon kilometrekareyi aşan geniş bir coğrafyada Türk dünyasını oluşturan 300 milyondan fazla insana hitap ettiğine değindi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı, Azerbaycan’ın Gebele şehrinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı’nın 12. Zirvesi’nden bahseden Duran, zirvede Türk Devletleri Teşkilatı Üye ve Gözlemci Devletleri’nin tamamının yer aldığını aktardı. Zirvenin aile meclisinin tüm üyelerinin katılımıyla gerçekleşmesinin, Türk Dünyası’nın birlik ve beraberliği açısından dışarıdaki tüm taraflara yönelik önemli bir mesaj olduğunu vurgulayan Duran, "Teması, ’Bölgesel Barış ve Güvenlik’ olan zirve, teşkilatın hızla genişleyen ve çeşitlenen faaliyet alanları, görünürlüğü ve itibarı açısından yeni bir aşamayı kaydettik. Bu çerçevede Türk Devletleri Teşkilatı’nın kurumsal yapısı daha da tahkim oldu ve üye ülkeler arasındaki iş birliklerini daha fazla güçlendirme yönünde görüşmeler yapıldı" diye konuştu. "Ortak Türk Alfabesi, iletişim ve medya çalışmalarımıza yeni yollar açacaktır" Türk Devletleri Teşkilatı’nın 12. Zirvesi’nde alınan kararların Türk halkları, gönül coğrafyası ve insanlık için hayır getirmesini dileyen Duran, şöyle konuştu: "Bildiğiniz üzere temeli 1992’de atılan ve 2021 yılında İstanbul Zirvesi ile nihai yapısına kavuşan Türk Devletleri Teşkilatı, kısa sürede Avrasya kıtasında yükselen stratejik bir güç odağı haline geldi. Bu birlikteliğin amacı Türk Devletleri arasında kapsamlı iş birliğini derinleştirmek, bölgesel ve küresel barış ile istikrara katkıda bulunmaktır. Türk Devletleri Teşkilatı, işte bu amaçlar yolunda çok önemli adımlar atmaktadır. Malum olduğu üzere küresel sistem her geçen gün yeni sınamalar ve tehditlerle bizim önümüzde. Böyle bir dönemde ortak dil, tarih ve kültürün taşıyıcısı olduğumuz Türk halklarıyla dayanışmaya daha fazla önem veriyoruz. Dayanışmanın temeli ortak dildir ve elbette ortak dilin inşa ettiği özgün düşünce mimarisidir. Dün Sayın Cumhurbaşkanı’mızın, ’Ortak Türk Alfabesi ile ilk eserleri Türkiye olarak basacağımızı duyurması, bu anlamda kıymetli bir başlangıç olmuştur. Ortak Türk Alfabesi, iletişim ve medya alanındaki çalışmalarımıza da yeni yollar açacaktır." "TRT Avaz, ortak bir hafızayı kardeşlik ve birlik çağrısı haline getirmiştir" Duran, İletişim Başkanlığı’nın Türk Devletleri Teşkilatı üyeleri ve gözlemci üye ülkelerle medya, iletişim ve enformasyon alanlarında 6 anlaşmaya imza attıklarını söyledi. Duran, "İşbirliklerimizi çok daha ileriye taşımak ve derinleştirmek için de kararlılıkla devam ediyoruz. Bu kararlılığın arkasında ne yatıyor? Türk dünyası sadece bir haritadan ibaret değildir. Türk dünyası, derin ve ulvi bir ideali temsil eden ortak dil, tarih, kültür ve gönül bağıyla birleşmiş bir medeniyet tasavvurudur. Bu ideal, geçmişin mirasını geleceğe taşıyarak Türk halklarının birlik, kardeşlik ve dayanışma içinde yükselmesini hedeflemektedir. Bu Türk dünyasının ortak hedefidir. Hepimizin geleceği için vardır. TRT Avaz, bu yüce idealin sesi, kültürel köprüsü ve ortak bir hafızayı Türk dünyasının kalbinden yükselen bir kardeşlik ve birlik çağrısı haline getirmiştir" ifadelerini kullandı. TRT Genel Müdürü Sobacı ise konuşmasında, Türk devletleri arasındaki ilişkilerin bölgesel barış, ekonomik kalkınma ve kültürel iş birliği anlamında giderek daha da hayati bir önem kazandığını belirterek, "İşte bu bağlamda, 2009 yılında TRT Avaz kanalımızın kurulmasıyla TRT, çok büyük bir boşluğu doldurdu. Büyük mütefekkir İsmail Gaspıralı’nın ’dilde, fikirde, işte birlik’ ilkesini düstur edinen kanalımız, Türk soylu halkların yaşadığı bu geniş coğrafyanın ortak sesi olma misyonunu üstlendi. TRT ailesi olarak o günden bugüne, Türkiye ile Türk dünyası arasında ’gönül köprüleri’ kurmayı, ortak değerlerimizi, tarihi mirasımızı ve kültürel zenginliklerimizi ekranlara taşımayı sürdürüyoruz" dedi. Açılış konuşmalarının ardından tanıtım videoları, konser ve stand-up gösterisi yapıldı.
Metin Celal, şiirin estetik değerini anlattı
08 Ekim 2025 Çarşamba - 17:37 Metin Celal, şiirin estetik değerini anlattı Usta yazar Metin Celal, Nilüfer Belediyesi’nin konuğu olarak katıldığı "Şairin Şiir Evreni" söyleşisinde, şiirin bir slogan olmadığını, her şeyden önce estetik nitelikler taşıması gereken bir sanat eseri olduğunu vurguladı. Nilüfer Belediyesi’nin Nazım Hikmet Kültürevi’nde düzenlediği "Şairin Şiir Evreni" başlıklı söyleşi, usta yazar Metin Celal’in katılımıyla gerçekleşti. Sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği etkinliği, Nilüfer Belediye Meclis Üyesi Furkan Yavuz da takip etti. Bursa Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Daire Başkanı Güney Özkılınç’ın moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide Celal, şiir sanatının inceliklerini ve kendi edebi yolculuğunu dinleyicilerle paylaştı. Sözlerine ailesinin kökenlerine değinerek başlayan Metin Celal, Kafkasya’dan göç eden Çerkez bir ailenin ferdi olduğunu ve ailesinin ilk olarak Bursa’nın Zeyniler köyüne yerleştiğini anlattı. Soyadının hikayesini de paylaşan Celal, ailesi daha sonra Yozgat’a göç etse de dedesinin Bursa’ya ve Zeyniler köyüne duyduğu özlemle "Zeynioğlu" soyadını aldığını belirtti. "Şiir araç değil, amaçtır" Şiirin siyasi sloganlara indirgendiği 12 Eylül Darbesi öncesi dönemden bahseden Celal, o dönemde şiirin duvarlara yazılabilecek bir slogan düzeyine düştüğünü ifade etti. Kendi sanat anlayışlarının bu yaklaşıma bir karşı duruş olduğunu belirten Celal, "Bizim savunduğumuz görüş, ‘Sanat sanat içindir, şiir toplum içindir’ gibi durumlar değil. Öncelikle şiirini yaz; o kadar maharetliysen duvara da yazsınlar, slogan olarak da söylesinler ama öncelikle şiir olsun" dedi. Nazım Hikmet ve Necip Fazıl gibi en politik şairlerin bile öncelikle slogan yazmak amacıyla değil, şiir olsun diye yazdıklarını vurgulayan Celâl, sanat eserinin biricik olması gerektiğini, sloganın ise tekrarlanabilir olduğunu söyleyerek ikisi arasındaki temel farka dikkat çekti. Celal, "Bazı yazarlar, ‘Benim bir hedefim var. Onu yapayım. Şiir de burada bir araçtır’ diye düşünüyor. Ama şiir araç değil amaçtır. Biz öncelikle bir sanat eseri oluşturmak istiyoruz" diyerek konunun altını çizdi. "Kendinden öncekileri reddetmek için bile bilmek zorundasın" Genç şairlere tavsiyelerde de bulunan Metin Celal, bir sanat dalında eser üreten kişinin, kendinden öncekilerin ne yaptığını bilmek zorunda olduğunu belirtti. "Onları reddetmek için bile bilmek zorundasınız ki tekrar aynı şeyi yapmayasınız" diyen Celal, Türk şiirinin köklerini bilmenin önemine değindi. Yahya Kemal ve Ahmet Haşim’den başlayarak Nazım Hikmet, Necip Fazıl, Sezai Karakoç, Atilla İlhan ve Can Yücel gibi isimlere uzanan bir edebi soyağacı olduğunu ve bu zinciri anlamadan günümüz şiirini kavramanın zor olduğunu ifade etti. Kendi edebi hayatında lise öğretmeni Mehmet Başaran’ın ve tanıştığı ilk şair olan Atilla İlhan’ın büyük etkisi olduğunu belirten Celal, keyifli söyleşinin sonunda dinleyicilerin sorularını yanıtlayarak, kitaplarını imzaladı. Nilüfer Belediye Meclis Üyesi Furkan Yavuz, günün anısına Metin Celal’e hediye takdim etti.
Bakan Tekin: "Çocuklarımız dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi daha erken yaşlarda eğitim öğretim süreçlerini tamamlasınlar ve normal hayatın içerisinde toplumsal hayata dahil olsunlar"
08 Ekim 2025 Çarşamba - 17:35 Bakan Tekin: "Çocuklarımız dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi daha erken yaşlarda eğitim öğretim süreçlerini tamamlasınlar ve normal hayatın içerisinde toplumsal hayata dahil olsunlar" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Çocuklarımız dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi daha erken yaşlarda eğitim öğretim süreçlerini tamamlasınlar ve normal hayatın içerisinde toplumsal hayata dahil olsunlar" dedi. Ankara Ticaret Odası (ATO) Congresium’da gerçekleşen Ankara Kitap Fuarı; söyleşiler, imza günleri, kültürel ve çocuk etkinlikleri yer aldı. Bunun yanı sıra yüzlerce yayınevi ve binlerce kitap okurlarla buluştu. Her yaştan okurun ilgisini çekecek programla dolu olan fuar, kitap dünyasının en önemli isimlerini bir araya getirdi. Etkinliklerin yanı sıra, çeşitli yayınevlerinin stantları aracılığıyla okurlar, yeni kitapları keşfetme ve favori yazarlarıyla tanışma fırsatı buldu. Düzenlenen fuara Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de eşlik ederek stantları gezdi ve vatandaşlarla sohbet etti. Ayrıca Bakan Tekin, Orion standında kendi yazdığı kitapları imzalayarak gençlere hediye etti. "Yaşanan tartışmalara cevap vermek yerine spekülatif şeyler söylemeye devam etsinler" Fuar gezisinin ardından yeni eğitim modeli ile ilgili açıklamalarda bulunan Bakan Tekin, yeni eğitim modeli hakkında muhalefet tarafından gelen eleştiriye karşı, "Özellikle ana muhalefet; toplumda doğruyu, gerçeği, demokrasiyi bir eğitimci rolü olarak da oynaması gerekiyor. Dolayısıyla kendi kişisel pozisyonlarını güçlendirmek için, meşru tartışmalı genel başkanlığını gölgelemek için, belediyelerindeki yolsuzluk iddialarını gölgelemek için çocuklarımızla, gençlerimizle ezbere, bilmeden, hüküm yürüterek, bilmeden, konuşmadan, bizimle herhangi bir şey tartışmadan böyle cümleler sarf etmesi olgunluk açısından gerçekten üzüntü verici. İçinde bulundukları tartışma ortamı bir şekilde süreci manipüle etmeyi, gerçekler üzerinde konuşmak yerine spekülatif şeyler söylemeye devam etsinler. İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere belediyelerde yürüyen yolsuzluklar, çöplerle ilgili İzmir’de yaşanan tartışmalara cevap vermek yerine bu türden spekülatif şeyler söylemeye devam etsinler" ifadelerini kullandı. "Modern ülkelerde yürütülen süreç her neyse biz de Türkiye’de yapmaya çaba sarf ediyoruz" Türkiye’deki eğitim modelinin çağdaş bir boyuta ulaştırmayı hedeflediklerini vurgulayan Bakan Tekin, şu açıklamalara yer verdi: "12 yıllık zorunlu eğitim dahil olmak üzere attığımız bütün adımlarda, dünyada genel anlamda bizim muadilimiz olan modern ülkelerde yürüyen tartışmalar, yürüyen süreç her neyse biz de Türkiye’de aynı şeyleri yapmaya çaba sarf ediyoruz. Bunu geçtiğimiz yıl müfredatla ilgili çalışmalarda yapmıştık. Bu yıl zorunlu eğitimle ilgili tartışmalarda da aynı şeyi yapıyoruz. Küçük yaşta çocukların gidip ‘onların’ ifade ettikleri gibi çocuk işçiliği teşvik edecek şekilde çalışmaları hiç ifade etmedik. Biz tam tersine çocuklarımızın beceri kazanmasını istiyoruz. Hayata bir an önce hatırlayabilecek düzeyden, yaşamdan kopmadan, yaşamın ihtiyaç duyduğu becerileri kazanmalarını istiyoruz. Muhalefet boş konuşmalar yerine kendi pozisyonlarını, kendi meşruiyetlerini gölgeleyecek tartışmalar yerine, gerçek şeyler üzerinde odaklanmalarını tavsiye ediyorum. Çocuklarımız dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi daha erken yaşlarda eğitim öğretim süreçlerini tamamlasınlar ve normal hayatın içerisinde toplumsal hayata dahil olsunlar. Arzumuz bu. Bununla ilgili önerilerimiz var bizim. Bu öneriler kabinede konuşacağız."