KÜLTÜR SANAT
Paribu Cineverse, Emaar Square Mall’daki yeni "ScreenX Salonu" ile sinema deneyimini yeniden tanımlıyor 20 Aralık 2025 Cumartesi - 10:09:32 Paribu Cineverse, Emaar Square Mall’da hayata geçirdiği Türkiye’nin en büyük ScreenX salonu ile sinema teknolojilerinde yeni bir dönemin kapılarını araladı. Birden fazla yeni nesil sinema teknolojisini aynı salonda buluşturan bu özel deneyim alanı; görüntü, ses ve konforu bütünsel bir yaklaşımla ele alarak izleyicilere alışılmışın ötesinde bir sinema deneyimi sunuyor. Paribu Cineverse, Emaar Square Mall’da hayata geçirdiği yeni ScreenX salonu ile sinema teknolojilerinde önemli bir adım attı. Ana perdenin yanı sıra yan duvarlara kadar uzanan panoramik görüntü alanı sayesinde izleyiciyi filmin merkezine taşıyan salon, görüntü, ses ve konforu bütünsel bir yaklaşımla ele alarak sinemayı yalnızca izlenen değil, yaşanan bir deneyime dönüştürüyor. Türkiye’de ilk kez Paribu Cineverse Emaar Square Mall’da 19 Aralık’ta, "Avatar: Ateş ve Kül" filmiyle kapılarını açan yeni ScreenX salonu, yalnızca ana perdeyi değil; salonun yan duvarlarına doğru genişleyerek izleyicinin tüm görüş alanını kapsıyor. Bu sayede sahneler izleyiciyi çevreliyor, seyir deneyimi daha derin ve etkileyici bir boyut kazanıyor. "Bu format seyircide bir filmin izleyicisi olma değil; o sahnenin içinde yaşıyor olma hissini uyandıracak" CGV Mars Cinema Group Dijital Sinema Sistemleri Müdür Yardımcısı Ferhat Ersoy, ScreenX formatlı yeni salonda seyircilere sunulacak olan yüksek teknoloji sinema deneyimiyle ilgili şu ifadelere yer verdi: "Bugün burada açmış olduğumuz salon ’ScreenX’ formatında gösterim yapacağımız bir salon. Bu format ana perdenin yanı sıra yan duvarlarda da görüntü verme esasına dayanıyor. Bu sayede izleyiciler ana perdede akan sahnenin devamını salonun sağ ve sol duvarlarında da izleyerek filmin tamamen içerisindeymiş gibi bir his yaşayabiliyor. Biz geleneksel sinemada hep ana perdeye ve tek bir merkeze odaklanıyoruz fakat bu sahnenin sağında ve solunda da akan görüntü olduğu zaman ve bunu ayarlanabilen, yatabilen koltuklarla birleştirdiğimiz zaman izleyici bütün bir filmi hiç kaçırmadan izleyebiliyor olacak. Bu da seyircide bir filmin izleyicisi olma değil; o sahnenin içinde yaşıyor olma hissini uyandıracak." "Seyirci ’ben bu filmi izlemiyorum, ben bu filmi yaşıyorum’ diyecek" ScreenX formatının geleneksel sinemaya göre pek çok farklı ve özel deneyim sunduğuna değinen Ferhat Ersoy, "Bu formatın geleneksel sinemadan ayrılan en büyük özelliği ana perdenin haricinde sağ ve sol duvarlarda da görüntünün olması. İzleyici burada öncelikle standart bir sinema filmini izlermiş gibi izlemeye başlayacak; yani perdeye odaklanacak ve perdeyi izleyecek. Ardından bir anda sağında ve solunda da görüntüler akmaya başlayınca, ’ben bu filmi izlemiyorum, ben bu filmi yaşıyorum’ diyecek. Elbette ki özel ses sistemimiz sayesinde görüntüyle birlikte ses de izleyiciyi kapsadığında izleyici adeta filmin bir kahramanı olacak. Misafirlerimiz tüm konforuyla ve rahatlığıyla o filmin bir karakteri ve oyuncusu olabilecek" dedi. "ScreenX formatını sinemanın geldiği son versiyon olarak adlandırıyoruz" Aksoy, son dönemlerde artan seyirci sayısının yeni nesil sinema deneyimine olumlu yönde katkı sunacağına inandığını belirterek, "Diğer formatlardan farklı olarak biz burayı ’sinemanın son versiyonu’ olarak adlandırıyoruz çünkü tek bir teknolojiyle sınırlı değil; farklı teknolojilerin ve farklı tasarımların bütünleştirdiği bir salon. Bu noktada özellikle yılın son aylarında yükselen seyirci sayıları, bizi hem bu yıl için hem de gelecek yıllar için umutlandırıyor. Başka bu salonumuz olmak üzere bütün seyircilerimizi ve sinemaseverlerimizi bu sinema salonumuza bekliyoruz" şeklinde konuştu. "Aksiyon sahnelerinde sanki biz de onlarla beraber uçuyormuşuz, birlikte yüzüyormuşuz gibiydi" Yeni salonda filmin ilk izleyicilerinden olan Dilara Pınaryolu, salonun çok keyifli ve gerçek bir deneyim sunduğunu dile getirerek, "Daha önce hiç deneyimlemediğimiz bir şeydi. İlk başta çok şaşırdık, yanlarda ekran olduğunu görmek garip geldi ama sonrasında filmin tamamen içine girebildik. Hele ki böyle bir filmde gerçekten bizi o dünyanın içine aldı diyebilirim. Özellikle aksiyon sahnelerinde yan ekranlar çok kullanıldı; o sahnelerde sanki biz de onlarla beraber uçuyormuşuz, birlikte yüzüyormuşuz gibiydi. Bizim için çok güzel bir deneyimdi" dedi. "Filmin içinde bulunmak ve her açıdan her duyguya hitap eden bir şeyin içinde yer almak çok keyifliydi" İzleyicilerden Itır Ataç salonla ilgili düşüncelerini, "Sinemayı çok seviyorum, film izlemekten de çok keyif alıyorum. İlk kez böyle bir şey deneyimledim, çok güzeldi. Filmin içinde bulunmak ve her açıdan her duyguya hitap eden bir şeyin içinde yer almak çok keyifliydi. Bir yandan da sanki evdeymiş gibi bir rahatlık vardı, hem de normal bir sinema salonunda filmi sadece tek bir açıdan izlerken burada 3 farklı perdeden izleyebilmek çok güzel bir deneyim oldu" diyerek aktardı. "Gerçekten oradaymışım gibiydi, filmi sanki içinde izliyormuşum gibiydi" Son olarak Parla Evliyazade ilk kez karşılaştığı yeni nesil film izleme deneyimiyle alakalı olarak, "Çok güzeldi, kendimi oradaymış gibi hissettim. Çok heyecanlıydı, ilk kez böyle bir deneyim yaşadım, çok güzeldi. Gerçekten oradaymışım gibiydi, filmi sanki içinde izliyormuşum gibiydi. Kesinlikle bir daha geleceğim, herkese de öneriyorum" ifadelerini kullandı. ScreenX ile görüntüde sınırlar ortadan kalkıyor Paribu Cineverse Emaar Square Mall’daki ScreenX salonu, Türkiye’de birden fazla yeni nesil sinema teknolojisini aynı salonda buluşturan, eşi benzeri olmayan bir deneyim alanı olarak öne çıkıyor. Türkiye’de ilk ve tek olan yeni nesil RGB lazer projektör ile 4K çözünürlükte sunulan kusursuz görüntü kalitesi; bu kaliteyi izleyiciye en doğru şekilde yansıtan özel geliştirilen sinema perdesi, ScreenX formatında sunulan Türkiye’nin en geniş görüntü alanı ile sinema deneyimini zirveye taşıyor. 16,92 x 9,14 metre ölçülerindeki salon, Türkiye’nin en büyük ScreenX perdesine ev sahipliği yapıyor. Öte yandan özel tasarım geniş ve ayarlanabilir koltuklar ile izleyicinin maksimum konforla filme odaklanmasını hedefleyen 176 kişilik kapasiteye sahip bu yeni salon, sinemayı yalnızca izlemekle kalmadan, seyirciye adeta filmin içinde yer veren bir deneyim yaşamak isteyen tüm sinemaseverleri bekliyor.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 10:05 "Üç Jokerli Konken" Almanya’da beğeni topladı Kocaeli Şehir Tiyatroları, Almanya’da düzenlenen 10. Türk-Alman Tiyatro Festivali’ne bu yıl sevilen oyunu "Üç Jokerli Konken" ile damgasını vurdu. Tek perde olarak sahnelenen komedi oyunu festival programının öne çıkan yapımlarından biri olurken, seyirciler oyunu dakikalarca ayakta alkışladı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Şehir Tiyatroları, 10. Türk-Alman Tiyatro Festivali için gittiği Almanya’da büyük beğeni topladı. Şehir Tiyatroları’nın hem güldüren hem de düşündüren oyunu "Üç Jokerli Konken" bu kez yurtdışında izleyicisiyle buluştu. Festivalde salonu dolduran tiyatroseverler, oyunun hem güçlü oyunculuklarına hem de sahne üzerinde kurduğu samimi ve eğlenceli atmosfere adeta hayran kaldı. Almanya’da büyük ilgiyle karşılanan "Üç Jokerli Konken" özellikle konusuyla dikkat çekti. Oyun, üç yakın arkadaşın yıllardır süren konken buluşmalarında beklenmedik sırlar, kırılmalar ve komik çatışmalarla dolu yüzleşmeye dönüşmesini konu alıyor. Bu üç arkadaşın evrensel dostlukları da bu yanıyla izleyiciyi hem güldürdü hem de duygu dolu anlar yaşattı. İzleyiciden özgü dolu yorumlar Oyun sonunda yapılan söyleşide seyirciler, özellikle karakterlerin içtenlikli performansları ile oyunun ritmi ve sahneleme dili hakkında övgü dolu yorumlarda bulundu. Festival yetkilileri, Kocaeli Şehir Tiyatroları’nı Türk tiyatrosunun Almanya’da güçlü temsilcisi olmayı sürdürmesinden dolayı tebrik etti. Kocaeli Şehir Tiyatroları, uluslararası festivallerde yer almaya devam ederek hem Türkiye’yi hem de kentin kültür sanat vizyonunu gururla temsil etmeyi sürdürüyor.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 09:46 Gümüşhane’de Endonezya rüzgârı esti Gümüşhane Üniversitesi’nde öğrenim gören Endonezyalı öğrenciler, ülkelerinin kültürünü tanıtmak amacıyla ’Endonezya Festivali’ düzenledi. Gümüşhane Üniversitesi Dr. Mustafa Çalık Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlen etkinlikte Endonezyalı öğrenciler yöresel kıyafetleriyle birlikte, ülkelerine özgü geleneksel dansları, Batik sanatı ile Ebru sanatı ve yöresel yemekleri katılımcıların beğenisine sundu. Özellikle sergilenen dans gösterileri izleyicilerden büyük ilgi görürken, programa katılan protokol üyeleri ve vatandaşlar etkinliği ilgiyle takip etti. Kültürel etkileşimin ön plana çıktığı programda katılımcılar Endonezya kültürünü yakından tanıma fırsatı buldu. "Uluslararası öğrenciler sayesinde farklı dünyalarla tanışıyoruz" Dünyadaki insanların kültür noktasında birbirilerini tanımanın en önemli yolunun eğitim olduğunu vurgulayan Gümüşhane Valisi Aydın Baruş, "Bugün Türkiye dünyanın dört bir tarafından gelen yüzbinlerce uluslararası öğrenci sayesinde artık farklı dünyalarla tanışıyor. Gümüşhane Üniversitesi’nin çatısı altında 70’in üzerinde ülkeden gelen kardeşlerimiz olmasa Gümüşhaneli bir insanın bir Endonezyalı ile tanışma ihtimali yüzde kaçtı. Gümüşhane Üniversitesi çatısı bu imkânı bize sağladı ki dünyanın Türkiye’den belki de 10 binlerce kilometre uzağında olan ülkelerden kardeşlerimizin yaşam kültürü, anlayışları ve hayatı nasıl kavradıklarını bugün öğrenebiliyoruz ki öğrendikçe de hepsini çok seviyoruz" dedi. Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oktay Yıldız da, "Bizim Endonezya’yla aramızda çok kadim bir kültürel bağ var. Özellikle Kanuni zamanında Endonezyalı dindaşlarımız Kanuni Sultan Süleyman’dan bir yardım talebinde bulunmuş ve o günkü şartlarda giden kadırgalarla o ülkeyle aramızda bir bağ kurulmuştur. Her ne kadar bugün modern dünyanın haritalarında iki ayrı coğrafya oldukça mesafeler göstermiş olsa bile kültürel olarak oldukça yakın bir coğrafyadan, oldukça yakın iki insan grubundan bahsediyoruz" ifadelerini kullandı. Gümüşhane Üniversitesi’nde eğitim gören Endonezyalı Muhammed Refaldy ise, "Bu etkinliği Gümüşhane’de Endonezya’daki kültürünü tanıtmak için yaptık. Türkiye ile bizim kültürümüz arasında bağlantı da var bence, bizde Batik ve Ebru sanatı kültürü var. Batik kültüründe sadece kumaşlar farklı. Bence Türkiye ve Endonezya arasında eskiden beri bir bağ var" diye konuştu. "Kültürümüzü tanıtabildiğimiz için çok mutluyuz" Ülkelerini tanıtmaktan duydukları memnuniyeti dile getiren Aqilah Şurahman 26, "Biz ülkemizi herkese tanıtmak istiyoruz. Çok mutluyuz, biz aslında az kişinin katılacağını düşünüyorduk ama Maşallah insanlar çok fazla ilgi gösterdi. Bu yüzden çok mutluyuz kültürümüzü tanıtabildik" ifadelerini kullandı. Gümüşhane Üniversitesi öğrencisi Cansu Güldoğan da "İnsanlar burada Endonezya kültürünü tanıma fırsatı buldu. Dans gösterileri çok hoşuma gitti ve Türkçe konuşmaları, bizim kültürümüzü de tanımaya çalışmaları da ayrıca hoşuma gitti" dedi. "Bayburt’ta çok Endonezyalı yok, buraya vatandaşlarımı görmeye geldim" Bayburt’a gelin olarak giden ve Bayburt’ta kendisi ve bebeği dışında çok az Endonezyalı olduğunu ifade eden Delyma Okur, "Burada olduğum için çok mutluyum çünkü Bayburt’ta sadece ben ve bebeğim var. Diğer Endonezyalı vatandaşlarım ile buluşmak için buraya geldim. Onlarla kendi dilimizde konuştum kendi dilimi konuşmayı özlemişim. Endonezya yemeklerini de tekrar tatmak çok güzel oldu. Burada gerçekten evimde hissettim" diye konuştu. Gümüşhane Üniversitesi Uluslararası Öğrenci Koordinatörü Doç. Dr. İsmail Çalık ise, "Öğrencilerimiz bu festival için çok büyük emek sarf ettiler. Kendi yörelerindeki kıyafetleri, oyunları bizlere izlettirdiler. Bizim temel görevimiz Gümüşhane’ye gelen öğrencilerimizin uyum süreçlerini daha da kolaylaştırmak, onlara destek olmak. Gümüşhane’deki tüm paydaşlarla bir araya gelerek bu etkinliği düzenlemek için katkı sunduk" ifadelerini kullandı.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 09:15 Zerzevan Kalesi’nde yer altı kilisesi, Mithras kutsal alanı, Arsenal ve surlarda restorasyon çalışmalarına başlanacak Diyarbakır’da bulunan Roma İmparatorluğu’nun doğudaki son garnizonu Zerzevan Kalesi’nde güney kule ve büyük kilisede restorasyon çalışmaları devam ederken, gelecek yıl yer altı kilisesi, Mithras kutsal alanı, Arsenal ve surlarda da restorasyon çalışmalarına başlanacak. Çınar ilçesine 13 kilometre uzaklıktaki Demirölçek Mahallesi yakınlarında, 124 metre yükseklikte kayalık tepede bulunan ve askeri yerleşimde dünyada bulunan son Mithras tapınağının ortaya çıkarıldığı kale, 12 ay boyunca devam eden bilimsel kazılarla tarihe ışık tutuyor. 2020 yılında UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne dahil edilen ve kentin önemli turizm değerlerinden olan kale, yerli ve yabancı turistlerden de yoğun ilgi görüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Valilik, Çınar Kaymakamlığı ve Diyarbakır Müzesi Müdürlüğünün katkılarıyla 2014 yılında başlatılan kazılarda bugüne kadar bin dönüm alanda 15 metre yüksekliğinde ve 1200 metre uzunluğunda sur kalıntısı, 21 metre yüksekliğinde gözetleme ve savunma kulesi, kilise, yönetim binası, konutlar, tahıl ve silah depoları, kaya mezarları, su kanalları ile 63 su sarnıcı, yer altı kilisesi, 400 kişinin sığacağı yer altı sığınağı, konutlar ve gizli geçitler, milattan sonra 4. yüzyılda Hristiyanlığın benimsenmesiyle önemini kaybeden, dönemin Mithras dinine ait yer altı tapınağı ve Mithras Tapınağı’na gizli dini tören ve ayinler için gelen davetlilerin konakladığı alan ile birçok eser gün ışığına çıkarıldı. Asırlık kalede bir yandan arkeolojik kazı sürerken diğer yandan kapsamlı restorasyon çalışması devam ediyor. Tarihi kaledeki büyük kilise ve güney kulede 35 kişilik ekiple yürütülen çalışmada, yapıların korunması için capping (üst örtüsünü yitirmiş yapı duvarlarının üzerine uygulanan koruma katmanı), güçlendirme ve enjeksiyon (tarihi yapının orijinal dokusunu bozmadan güçlendirme ve çatlak onarımı sağlayan hassas çözümlerden) uygulaması gerçekleştiriliyor. Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Aytaç Coşkun, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine, bu yıl itibarıyla hem kazı hem de restorasyon çalışmalarının birlikte devam ettiğini açıkladı. İlk etapta güney kule ve büyük kilisede restorasyon çalışmalarının başladığını belirten Coşkun, bu çalışmaların tamamen mevcut yapıları korumaya ve mevcut yapıları ortaya çıkartmaya yönelik olduğunu ifade etti. Coşkun, en üst, en yüksek teknolojik metotların Zerzevan Kalesi’nde uygulandığını kaydederek, "Bunu, Kültür ve Turizm Bakanlığımız ’Geleceğe Miras Projesi’ kapsamında yapıyor. Şu an bu başlangıç restorasyonu. Buradaki çalışmalar devam ederken, önümüzdeki yıldan itibaren baktığımız zaman yer altı kilisesi, Mithras kutsal alanı, Arsenal ve surlarda da restorasyon çalışmaları başlayacak. Biz, projelerimizi tamamladık. Bu restorasyon çalışmalarının yapılması hem alanı korumaya yönelik hem mevcut yapıları korumaya yönelik hem de gelen ziyaretçilere görsel bir alan oluşturuyoruz. Şu an 35 kişilik bir ekiple restorasyon çalışmalarını yürütüyoruz" dedi.
Zeki Müren’in 94’üncü doğum gününde unutulmadı
08 Aralık 2025 Pazartesi - 11:03 Zeki Müren’in 94’üncü doğum gününde unutulmadı Bursa, sanat güneşi Zeki Müren’i doğumunun 94. yılında düzenlenen özel bir geceyle andı. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Orhangazi Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlik, UNESCO Bursa Derneği ve Bursa Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi iş birliğinde düzenlendi. Salonun tamamen dolduğu gecede büyük ustanın eserleri genç seslerle yeniden hayat buldu. Gecede konuşan Bursa UNESCO Derneği Başkanı İlker Özaslan, Zeki Müren’in yalnızca bir sanatçı olmadığını, kültürün taşıyıcısı olduğunu vurguladı. Özaslan, "Bugün burada yalnızca bir konser dinlemek için değil, bir kültürü, bir hafızayı, bir mirası yaşatmak için buluştuk. Zeki Müren yalnızca söyleyen değil; her nefesiyle, her kelimesiyle, her sahne duruşuyla Türk kültür hayatında bir estetik inşa eden büyük bir ustadır" dedi. Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Yıldız, Zeki Müren’in Türk kültürünün en zarif ve güçlü temsilcilerinden biri olduğunu ifade etti. Gecenin unutulmaz anlarından biri ise Akif Oktay’ın Zeki Müren’in şiirlerini sahnede yorumlaması oldu. Oktay’ın duygu yüklü ve derinlikli yorumları izleyicilerden büyük alkış aldı. Sanatseverler, Müren’in az bilinen şiirlerinin bu özel gecede yeniden hayat bulmasından büyük memnuniyet duydu. Akademisyen Dç.Dr Güniz Aykaç, Zeki Müren şarkıları ve güzel sesiyle geceye renk kattı. Etkinliğe Bursa UNESCO Derneği yönetimi, Bursa Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi Müdürü Remzi Ayaz öğretmen, ve öğrencileri, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Mehmet Yıldız, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç ve eşi, Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Tolga Kornoşor ve eşi, Nilüfer Belediye Başkan Vekili Mahmut Demiröz, CHP Osmangazi İlçe Başkanı Raşit Gürbüz, geçmiş dönem Bursa Milletvekili Necati Ozensoy ve eşi, geçmiş dönem Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin ve eşi, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının Başkan ve üyeleri, oda temsilcileri çok sayıda sanatsever katıldı. 31 yıl önce hayata veda eden büyük sanatçı, doğduğu şehirde bir kez daha yüzlerce kişinin ortak duygusunda buluştu. Zeki Müren’in unutulmaz eserlerinin hep birlikte söylenmesi, geceyi güçlü bir saygı ve sevgi buluşmasına dönüştürdü.
‘Fantastik Dörtlü: İlk Adımlar’ aralık ayında Tivibu ekrana geliyor
08 Aralık 2025 Pazartesi - 10:25 ‘Fantastik Dörtlü: İlk Adımlar’ aralık ayında Tivibu ekrana geliyor Birbirinden yeni ve kült yapımların yer aldığı Tivibu’da çok sayıda film ve dizi izleyicilerin beğenisine sunuluyor. Platformda bu ay ‘Fantastik Dörtlü: İlk Adımlar’, ‘Alacakaranlık’ ‘Ziyaretçiler: Bölüm 2’, ‘Mawka: Ormanın Şarkısı’, ‘Gece Yasağı’ gibi film ve ‘The Rainmaker’, ‘The Rookie’ isimli dizileri izleyicilerle buluşturuyor. Türk Telekom’un televizyon platformu Tivibu, özel içerikleriyle aralık ayında da dramdan komediye, fantastikten maceraya çok sayıda yeni yapımı platforma dahil ediyor. Platformu güncel filmler rafı Aralık ayında kirala satın al seçeneğine eklenecek 2025 yapımlı ‘Fantastik Dörtlü: İlk Adımlar’, süper kahraman evreninin başlangıç hikayesini izleyicilerle buluşturuyor. Pedro Pascal, Robert Downey Jr, ve Joseph Quinn gibi ünlü isimlerin rol aldığı film, ekibin bir araya gelişini ve dünyayı koruma yolculuklarına attıkları ilk adımı anlatıyor. Bilim kurgu, aksiyon ve mizahın harmanlandığı film, izleyenleri macera ve kahramanlık dolu bir serüvene davet ediyor. ‘Mavka: Ormanın Şarkısı’ görkemli bir 3D animasyonu olarak bu ay platformun film seçeneğinde izleyicilerle buluşuyor. Film, Lesya Ukrainka’nın ünlü ‘Orman Şarkısı’ eserinden esinlenerek doğa ile insan arasındaki büyülü bağı ve aşkın gücünü konu alıyor. ‘Ziyaretçiler: Bölüm 2’ ise 2025 yapımı korku gerilim türünde bir devam filmi olarak seyircinin karşısına çıkıyor. Film, balayı yolunda olan bir çiftin araçlarının bozulmasından sonra başlarına gelen hikâyeyi ele alıyor. ‘Bölüm 2’, bir önceki filmin etkilerini derinleştirirken, Maya’nın travma ve korkularıyla yüzleşmesini anlatıyor. Fantastik seri ‘Alacakaranlık’ yeniden platformda Modern fantastik romanların dünya çapındaki fenomeni hâline gelen ‘Alacakaranlık’ serisi, güçlü anlatımı ve büyüleyici atmosferiyle izleyicileri benzersiz bir yolculuğa davet ediyor. Bella Swan’ın kaderini değiştiren Edward Cullen’la tanışmasıyla başlayan ve vampirler ile kurt adamlar arasındaki çatışmayı epik bir çerçevede sunan hikâye, serinin hayranlarını yeniden bu deneyime davet ediyor. Film, serinin takipçilerine hem nostaljik hem de sürükleyici bir maraton fırsatı sunuyor. ‘The Rookie2, orta yaşlarda hayatını baştan yazmaya karar veren ‘John Nolan’ karakterini anlatıyor. Yedi sezondan oluşan dizi hem polisiye heyecanı hem de kişisel mücadele temalarıyla izleyiciyi ekran başına kilitliyor. Ayrıca başrolde yer alan Nathan Fillion, ‘Castle’ dizisinde canlandırdığı esprili dedektif karakterinin enerjisini devam ettiriyor. ‘The Rookie’nin 7’nci sezonu Tivibu ekranlarından izlenebilecek. Dram türündeki ‘Gece Yasağı’, orijinal ismi ile ‘Curfew’, sadece erkeklere uygulanan sokağa çıkma yasağı sırasında düzenlenen bir cinayeti konu alıyor. Distopik atmosferi ve yüksek temposuyla dizi, İngiltere’nin geceye gömülen tehlikeli sokaklarında izleyicileri nefes kesici bir maceraya sürüklüyor. Altı bölümden oluşan dizi; güvenlik, özgürlük ve cinsiyet eşitliği temalarını işliyor. John Grisham’ın 1995 tarihli yayımlanan klasik eserinden uyarlanan ‘The Rainmaker’, etik ve hukuk temalarını merkeze alarak genç ve idealist bir avukatın mücadelesini farklı bir bakış açısıyla yorumluyor. 1997’de beyaz perdeye aktarılan filmden hareketle hazırlanan dizi; modern hukuk dünyasının dinamiklerini, güçlü karakter analizleri ve çarpıcı mahkeme sahneleriyle yeniden yorumluyor.
Hazreti Mevlana’nın 752. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenlerinin tanıtım toplantısı yapıldı
07 Aralık 2025 Pazar - 19:14 Hazreti Mevlana’nın 752. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenlerinin tanıtım toplantısı yapıldı Hazreti Mevlana’nın 752. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenlerinin tanıtım toplantısı yapıldı. Hazreti Mevlana’nın 752. Vuslat Yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde Konya Büyükşehir Belediyesi Taş Bina Kültür Sanat’ta tanıtım toplantısı düzenlendi. Programda konuşan Konya İl Kültür ve Turizm Müdürü Fikret Fidan, "Huzur Vakti’ temasıyla düzenlenecek olan etkinliklerle dünyanın dört bir yanından gelecek olanlar aynı manevi atmosferi paylaşacaklardır" dedi. Konya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Uzbaş ise, "Kültür ve Turizm Bakanlığımız, Valiliğimiz ve İl kültür Turizm Müdürlüğümüzle birlikte hazırladığımız tüm etkinliklerle çağımızın insanına Hazreti Mevlana’nın çağrısını yeniden hatırlatmayı amaçlıyoruz. Şeb-i Arus vesilesiyle tüm gönüllü dostlarını bir kez daha Konya’mıza davet ediyoruz. Bu kutlu vuslat gecesini birlikte yad edelim istiyoruz" ifadelerini kullandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürü Ömer Faruk Belviranlı, "Üzerinde yaşadığınız bu topraklara ilk gelişimizin üzerinden bini aşkın bir yıl geçti. Dünya tarihi açısından çok uzun sayılmayacak bu süre zarfında insanlığı aydınlatan nice devlet adamı, şair, sanat erbabı, bilim insanı ve asker bu topraklarda yetişti. Bu görkemli geçmişimize bakınca hemen her bir üstadın, bir aydın simanın bizlere ışık olduğunu, ışık verdiğini, ışık saçtığını görürüz. Bu benzersiz miras önce kendi içimizde başlatacağımız daha sonra ise çevremize ve nihayetinde insanlığa sunacağımız hizmet ve faydaların en büyük ilham kaynağı olmuştur" şeklinde konuştu. Konya Valisi İbrahim Akın da, "Hazreti Mevlana’nın evrensel çağrısı tüm insanlığa kucak açan bir davettir. Bu yılın teması olan huzur ile beraber sevgi, merhamet, hoşgörü ve birlikte yaşama kültürü bu törenlerin özünü oluşturmakta; Konya’mızı bir ‘huzur ve gönül şehri’ olarak dünyaya tanıtmaktadır. Temennimiz odur ki, Hazreti Mevlana 752. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri gönüllerimizi birbirine daha da yakınlaştırsın. Şehrimize ülkemize ve bütün insanlığa huzur, birlik ve kardeşlik iklimini yeniden hatırlatsın" diye konuştu.
Ressam Atilla, SANKO Sanat Galerisi’nde sergi açtı
07 Aralık 2025 Pazar - 15:39 Ressam Atilla, SANKO Sanat Galerisi’nde sergi açtı Ressam Azmi Atilla, "Anadolu’nun Derinlerinden İlham Alan Sanat: Azmi Atilla’nın Büyüleyici Resimleri" sergisini SANKO Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluşturdu. Azmi Atilla, Anadolu’nun binlerce yıllık tarihini ve zengin kültürel mirasını tuvale taşıdığını belirterek, "Göbeklitepe’nin mistik sembollerinden Hitit, Urartu ve Selçuklu motiflerine kadar, bu toprakların görkemini ve derin köklerini eserlerine yansıtarak modern sanatla geleneksel sanatları birleştiriyorum" dedi. Eserlerinde Anadolu’nun zengin tarihine ve kültürel zenginliğine yer verdiğini anlatan Atilla, "Göbeklitepe’nin sembollerini canlı renklerle harmanlayarak eski çağların ruhunu modern dokunuşlarla yeniden canlandırıyorum. Sanatseverlere hem tarihsel hem de sanatsal anlamda unutulmaz bir deneyim sunan eserlerim geçmişle günümüz arasında güçlü bir köprü kurmaktadır. Resimlerim, Anadolu kültürünün evrensel değerini vurgularken, bu mirasın nasıl güncel ve modern bir anlatıya dönüşebileceğini de gözler önüne seriyor. Tuvale aktardığım her eser, kültürün zamansız gücünü ve derinliğini hissettiriyor; izleyiciye, Anadolu’nun her çizgi ve motifinde yatan hikâyeyi keşfetme fırsatı sunuyor" dedi. Anadolu’nun farklı birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını hatırlatan Atilla, "Eserlerimi yaparken Anadolu, Mezopotamya topraklarının bereketi ve tanrıçaların ihtişamı bana büyülü anlar yaşattı. Eserlerimle doğup büyüdüğüm toprakların tarihini ve kültürel mirasını dünyaya tanıtarak gelecek kuşaklara aktarmayı hedefliyorum" ifadelerini kullandı. SANKO Sanat Galerisi’nin uzun yıllardan beri seçkin sanatçıları Gaziantepli sanatseverler ile buluşturduğuna vurgu yapan Atilla, "Üretim, istihdam ve ihracata 120 yılı aşkın süredir katkı sunan SANKO Ailesi’nin toplumun geleceğine doğrudan etki eden sanatsal faaliyetler ve sosyal sorumluluk projelerini de desteklemesi çok kıymetli. Sanata ve sanatçıya verdiği desteği bizlere her zaman hissettiren Konukoğlu Ailesi’ne ve SANKO Sanat Galerisi yönetimine teşekkür ediyorum" diye konuştu. Konuşmaların ardından Gaziantep Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Gülfem Karslıgil Marakoğlu, İstanbul Gaziantepliler Anadolu Lisesi Beden Eğitimi Öğretmeni Sibel Atilla, Aysel - ibrahim Akınal Anadolu Lisesi Resim öğretmeni Özden Yıldız ve Ressam Gül Öztürkmen Demir, SANKO Holding adına "Zeugma Fırat’ın Gerdanlığı" isimli yayını Azmi Atilla’ya takdim etti. Sergi açılışına SANKO Park AVM Genel Müdürü Sait Can Gizir, SANKO Sanat Galerisi Yürütme Kurulu Başkan Yardımcısı Cengiz Halil Çiçek, Yürütme Kurulu Üyesi Murat Köylüoğlu, Gaziantep Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Yıldız, Gaziantep Ticaret Odası Güzel Odası Güzel Sanatlar Lisesi Resim Öğretmenleri Hüseyin Yıldırım, Sakine Tiemtore, Şeref Yeter ve sanatseverler katıldı. Azmi Atilla’nın 38 eserinin yer aldığı "Anadolu’nun Derinlerinden İlham Alan Sanat: Azmi Atilla’nın Büyüleyici Resimleri" sergisi SANKO Park AVM üçüncü katta bulunan SANKO Sanat Galerisinde 25 Aralık 2025 tarihine kadar her gün 12.00-20.00 saatleri arasında gezilebilecek.
Binlerce vatandaş hamsi festivalinde buluştu: 7 ton hamsi tüketildi
07 Aralık 2025 Pazar - 15:34 Binlerce vatandaş hamsi festivalinde buluştu: 7 ton hamsi tüketildi Ordu’nun ‘Sakin Şehir’ unvanına sahip Perşembe ilçesinde 6’ncısı düzenlenen, binlerce vatandaşın katıldığı ve yaklaşık 7 ton hamsinin tüketildiği geleneksel hamsi festivali renkli görüntülere sahne oldu. Ordu Büyükşehir Belediyesi ile Perşembe Belediyesi’nin ortaklaşa organize ettiği ve bu yıl 6’ncısı düzenlenen hamsi festivali vatandaşların akınına uğradı. Hava şartlarının da elverişli olduğu festivalde hamsi ızgara, pancar çorbası, cevizli helva gibi yiyecekler ikram edildi. Festivale, ilçe dışından da çok sayıda vatandaş geldi. Farklı ilçelerden vatandaşların da katıldığı festivalde yaklaşık 7 ton hamsi tüketildi. Vatandaşlar, yöresel sanatçıların şarkı ve türkülerine eşlik edip, kimi zaman oyun oynayarak, renkli görüntüler oluşturdu. "Hamsi Perşembe’de bir başka güzel" Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, programda yaptığı konuşmada, "İşte mutluluğun tablosu bu. Sizlerin yüzü gülüyor, Perşembe sakin şehir ama bugün coşkulu bir şehir. Burası her yönüyle güzel bir kentimiz ama özellikle hamsi daha başka güzel. Allah’a şükürler olsun tekrar sizlerle ve hamsi festivaline kavuştuk. Her yerde hamsi yenir ama Perşembe’de başka türlü yenir. Burada mavi bayrağı ile daha güzel bir Perşembe yapmaya çalışıyoruz. İnşallah yakında ilçemizin tepe noktasında deniz ve ilçe manzarasının görüleceği bir seyir terası hizmeti yapacağız, burası bambaşka bir şekle girecek" dedi. "7 ton hamsi, farklı illerden de katılım olması bizi sevindiriyor" Perşembe Belediye Başkanı Cihat Albayrak, "Bu yıl 6’ncısını düzenlediğimiz hamsi festivalimizde yaklaşık 7 ton hamsi ikram ediyoruz. Sadece hamsi yok, pancar çorbası, mısır ekmeği, cevizli helva ve turşu ile birlikte güzel bir etkinlik yapıyoruz. Balığın ve balıkçılığın merkezi, eşsiz koyları ile beraber sakin şehrimiz Perşembe’de güzel bir etkinlik oluyor. Bu yıl Büyükşehir Belediyemizin güçlü katkıları ile güzel bir festival yaşatmak için gayret gösteriyoruz. Burada İstanbul, Samsun, Tokat’tan katılımın olması, farklı ilçelerden misafirlerimizin gelmesi bizleri daha çok mutlu ediyor" dedi. Festivale katılan vatandaşlar ise hava şartlarının uygun olduğunu, hamsiye doyduğunu söylediler. Güzel bir organizasyon olduğunu belirten vatandaşlar, herkesin tatması gerektiğini ifade ederek, emeği geçenlere teşekkür ettiler. Festival kapsamında Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından ayrıca, halk oyunları ve tiyatro gösterileri, Kent Orkestrası konserleri ve Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekiplerince denizde gerçekleştirilen ‘flyboard’ gösterisi de yapıldı.
Çubuk’taki tarihi konak ilçedeki kadınların yeni dünyası oldu
07 Aralık 2025 Pazar - 13:47 Çubuk’taki tarihi konak ilçedeki kadınların yeni dünyası oldu Ankara’nın Çubuk ilçesinde kadınlara yönelik hayata geçirilen Kadın El İşleri Atölyesi, Türkiye’ye örnek gösterilen bir sosyal dönüşüm projesine dönüştü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2025 yılının ‘Aile Yılı’ ilan edilmesinin ardından Çubuk Belediyesi, aile yapısını güçlendirecek, kadınların sosyal ve ekonomik hayata katılımını artıracak örnek bir projeye imza attı. Yavuz Selim Mahallesi Hükümet Caddesi’nde yıllarca atıl durumda kalan tarihi Mazhar Balcı Konağı, yapılan restorasyonun ardından Çubuk Belediye Başkanı Baki Demirbaş’ın talimatıyla Kadın El İşleri Atölyesi olarak hizmete sunuldu. 80 kadının atölyede aktif olarak eğitim aldığı belirtilirken, 6 eğitmenin ise buradaki kadınlara eğitim verdiği açıklandı. Ayrıca tüm malzemelerin belediye tarafından ücretsiz sağlandığı ifade edildi. Unutulmaya yüz tutan el sanatları yeniden canlanıyor Kadın El İşleri Atölyesi’nde aynı zamanda Çubuk’un kültürel kimliğinin yeniden hayat bulacağı düşünülen projede kadınların amigurumi tekniğiyle yaptığı örgü Turşu Canlar, ilçenin meşhur turşusunu mizahi ve sanatsal bir dille yeniden yorumluyor. İlçeye gelen turistler artık sadece turşu değil, Çubuklu kadınların ürettiği hediyelik ürünleri de satın alıyor. "Çubuk’ta aileyi, kadını, üretimi ve dayanışmayı güçlendirecek bir adım atmak istedik" Çubuk Belediye Başkanı Baki Demirbaş, tarihi konağın kadınlara tahsis edilmesinin yalnızca bir kurs değil, ilçenin geleceğine yönelik bir yatırım olduğunu belirterek, "Cumhurbaşkanlığımız tarafından 2025 yılının Aile Yılı ilan edilmesinin ardından biz de Çubuk’ta aileyi, kadını, üretimi ve dayanışmayı güçlendirecek bir adım atmak istedik. Mazhar Balcı Konağı’nı restore ederek Kadın El İşleri Atölyesi’ne dönüştürdük. Bu konak artık bir bina değil; kadınlarımızın hayallerinin, emeğinin, üretiminin ve mutluluğunun merkezi. Burada sadece kurs yapılmıyor. Burası aynı zamanda bir okul, bir terapi merkezi, bir sosyalleşme alanı, bir sanat evi ve bir üretim üssüdür. Kadınlarımız hem meslek ediniyor hem üretiyor hem de hayatın stresinden uzaklaşıp kendilerine değer katan bir ortamda günlerini en verimli şekilde geçiriyor" dedi.