KÜLTÜR SANAT
Başkan Altay: "Tarihin tozlu sayfalarını kim açarsa Konya’nın Hatay’da yaptıklarını ve Habib-i Neccar Camisi’nin restorasyonunu görecek" 22 Aralık 2025 Pazartesi - 18:28:00 Konya Büyükşehir Belediyesi, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan Hatay Habib-i Neccar Camisi’nin aslına uygun olarak restorasyonunu tamamlayarak yeniden ibadete hazır hale getirdi. Konya Büyükşehir, depremde büyük oranda yıkılan Anadolu’nun ilk camisi kabul edilen Habib-i Neccar Camisi’nde titizlikle yürüttüğü ihya çalışmalarını tamamlayarak tarihi camiyi yeniden ibadete hazır hale getirdi. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, 27 Aralık Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılacak Habib-i Neccar Camisi’nde Konya basınıyla birlikte incelemelerde bulundu. Tarihi camide yürüttükleri titiz çalışmaları anlatan Başkan Altay, depremin ilk anlarından itibaren Konya Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin yürüttüğü çalışmalar ile tüm Konya halkının yaptığı yardımlardan bahsetti. "Avrupa’da birçok ülke büyüklüğündeki bu inşaatları yapmak ancak büyük ve güçlü bir ülkeye nasip olurdu" Konya’nın ilk andan itibaren Hatay’la bir kardeşlik köprüsü kurduğunu kaydeden Başkan Altay, "Konyalılar biz ne istemişsek birin yerine adeta iki gönderdiler. Biz de bu koordinasyonu sağladık. Gelinen noktada asrın felaketinden sonra 11 ilimizde devletimiz Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok yoğun bir çalışma yürütüyor. Hatay da yıkımın en fazla olduğu şehirlerden birisiydi. Bugün kule vinçlerden adeta gökyüzünün görülmediği şantiyelerde günde 550 daire hak sahiplerine imal ediliyor. İnşallah cumartesi günü Cumhurbaşkanımız Hatay’da 455 bininci konutun anahtar teslim törenini ve çeşitli açılışları gerçekleştirecek. Söylemek kolay geliyor ama Avrupa’da birçok ülke büyüklüğündeki bu inşaatı yapmak ancak büyük ve güçlü bir ülkeye nasip olurdu. Ülkemizin ne kadar büyük ve güçlü olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Cumhurbaşkanımıza deprem bölgesindeki faaliyetlerden dolayı teşekkür ediyoruz. Ayrıca bu işin kahramanlarından birisi de değerli hemşehrimiz, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum 11 ilde de çok müthiş bir çalışma yürüterek bütün şehirleri tekrar ayağa kaldırıyor" dedi. Cami aslına uygun olarak restore edildi Depremden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Habib-i Neccar Camisi’nin yapılmasının Konyalılara yakışacağı sözünü Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un ilettiğini, kendilerinin de bunu görev addettiğini ve hemen çalışmalara başladıklarını vurgulayan Başkan Altay, sözlerine şöyle devam etti: "Burada iki yıldan fazla süredir yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Bugün artık sonuna geldik, inşallah cumartesi günü de fiilen açılışını Cumhurbaşkanımızın katılımıyla yapmayı planlıyoruz. Burada büyük bir yıkıntı vardı. Kubbe tamamen göçmüştü, minare ortadan kalkmıştı. Öncelikle titizlikle yıkılan molozlar temizlendi ve taşlar numaralandırıldı. Sonra özellikle kıbledeki duvarın tekrar kullanılması için şakülüne getirilme çalışmaları yürütüldü, bir takviye süreci yapıldı. Sonra diğer duvarlar ayağa kaldırıldı ve en önemlisi de ahşap kirişler üzerine ahşap bir kubbe inşa ettik. Sonra aslına uygun bir şekilde tamamlanması için o kubbe içeriden sıvandı, dışarıdan da kurşunla kaplandı. Caminin içinde üç noktada depremin izlerini ifade edecek küçük ayrıntılar bırakıldı ve tezyinat işleri de aslına uygun elimizdeki röleveye göre tamamlanmış oldu. Bugün temizliği yapılarak, camimiz ibadete hazır hale geldi." "Burayı restore etmek de herkese nasip olmazdı, Konyalılara nasip oldu" Başkan Altay, caminin simgesi olan minarenin de yine aslına uygun bir şekilde restorasyonunun tamamlandığını belirterek, "En son ahşap külahı da üzerine konularak, süreç tamamlanmış oldu. Bahçedeki düzenlemeler, şadırvan da Büyükşehir Belediyemiz tarafından gerçekleştirildi. Sol taraftaki evler ve arka taraftaki çarşı da Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafından tamamlanmış oldu. Bu süreçte Kültür ve Turizm Bakanımıza da çok teşekkür ediyorum. Vakıflar Genel Müdürlüğümüzle birlikte süreci beraber yürüttük. Bugün gelinen noktada 6 Şubat’ta başlayan Konya-Hatay kardeşliğinin ilelebet sürecek bir nişanesine hep birlikte şahitlik etmiş oluyoruz. Burayı kim ziyarete gelirse, tarihin tozlu sayfalarını kim açarsa Konya’nın Hatay’da yaptıklarını ve Habib-i Neccar Camisi’nin restorasyonunu görecek. Bu cami sıradan bir cami değil, sadece Hatay’ın simgesi değil, Anadolu’nun ilk camisi. Burayı restore etmek de herkese nasip olmazdı, bu Konyalılara nasip oldu. Ne kadar şükretsek ne kadar hamd etsek azdır" ifadelerini kullandı. "Burada edilen her ibadetten Konya’da yaşayan 2 milyon 300 binin hanesine bir şey yazılacaktır" Süreçte destek olan herkese teşekkürlerini ileten Başkan Altay, "Deprem sürecinde bize desteğini hiç esirgemeyen Valimizin liderliğinde kamu kurumlarımıza, ilçe belediye başkanlarımıza, AK Parti İl Başkanımıza, odalarımıza, Konya’nın her bir ferdine teşekkür ediyorum. Burada hep birlikte büyük bir başarı hikayesi yazmıştık, bunun son noktasını da yine hep birlikte koyuyoruz. İnşallah insanlık sürdüğü sürece bu cami de insanlığa hizmet edecek. Burada edilen her ibadetten Konya’da yaşayan 2 milyon 300 binin hanesine bir şey yazılacaktır, buna inanıyorum. Bu sadaka-i cariyeyi hep birlikte gerçekleştirmiş olduk. Müteahhidimize, bilim heyetimize de teşekkür ediyorum, çok zor zahmetli bir işti, meşakkatli bir süreçti ama Konya’ya yakışır bir işi gerçekleştirdiler" açıklamasında bulundu. "Birlik ve beraberlik gösteren Türk milletine teşekkür ediyorum" Başkan Altay, Habib-i Neccar Camisi’nin sadece Hatay’ın bir simgesi değil, Türkiye’nin bir simgesi olduğunu dile getirerek, "Aslında depremin izlerinin silindiğinin temel göstergelerinden birisi de buradaki caminin ibadete açılıyor olması. Artık hayat yavaş yavaş normale dönüyor. Gördüğünüz gibi etrafta çarşılar da yeniden inşa ediliyor. Konutlar tamamlanmak üzere. İnşallah Hatay’da ve depremin etkilediği 11 ilimizde hayat bu yıldan itibaren normale dönmeye başlayacak ve buradaki insanlar normal yaşamlarına dönmüş olacak. Ben bu süreçte büyük birlik ve beraberlik gösteren Türk milletine teşekkür ediyorum. Ancak biz bu işin hakkından gelebilirdik. Birlik beraberlik içerisinde bu süreci de layıkıyla tamamlamış olduk" sözleriyle konuşmasını tamamladı. Hatay’ın sembol yapısını ayağa kaldıran Başkan Altay’a teşekkür etti Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı da devletin depremin ağır hasarlarını ortadan kaldırmak için hem Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak hem de Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak yoğun bir gayret sarf ettiğini söyledi. Başkan Altay’ın da taşın altına elini koymayı bilen belediye başkanı olduğunu kaydeden Yazgılı, "O günlerde ‘burayı ben yapmak istiyorum’ dedi ve yaptı. Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay’a çok teşekkür ediyoruz. Böyle kadim bir yapıyı, Hatay’ın sembol yapısını Konya Büyükşehir Belediyesi olarak ayağa kaldırdılar. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. En kısa zamanda Hatay’ımız eski, güzel günlerine kavuşacak Allah’ın izniyle. Belediyelerimiz de bakanlıklarımız da topyekûn bir çalışma içerisindeyiz. Tüm arkadaşlarımız her gün burada. Hatay’ın o eski günlerine geri dönmesi için ellerinden gelen çabayı sarf ediyorlar. Bu çabayı sarf eden herkese gönülden teşekkür ediyorum" değerlendirmesinde bulundu.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 17:11 Buz Pateni Pisti gençlerin yeni buluşma noktası oldu Merkezefendi Belediyesi, çocukların ve ailelerin keyifli vakit geçirmesi için Merkezefendi Kültür Merkezi’nin yanında hizmete sunduğu Buz Pateni Pisti’ni vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, "Merkezefendi’mizde 7’den 70’e Kış Festivali alanımızda sevdiklerimizle birlikte keyifli vakit geçiriyor, festivalimizin tadını çıkarıyoruz" dedi. Merkezefendi Belediyesi, eğlenceli ve sportif etkinlikler düzenleyerek çocukların, gençlerin ve yetişkinlerin keyifli vakit geçirmesini sağlamak amacıyla eğlence dolu bir alan oluşturdu. Merkezefendi Kültür Merkezi’nin yan tarafına kurulan geniş Buz Pateni Pisti, kısa sürede çocukların ve gençlerin buluşma noktası haline geldi. Çocuklar buz pateni yapmanın keyfini yaşarken, aileler için de alan çevresinde sokak lezzetleri, lunapark ve alışveriş stantları kuruldu. Yiyecek-içecek kioskları ve çeşitli stantlarla zenginleştirilen alanda her yaştan ziyaretçi keyifli vakit geçiriyor. Buz Pisti’ne vatandaşlar Mart ayına kadar her gün 12.00 - 22.00 saatleri arasında giriş yapabilecek. "Kış boyunca eğlence Merkezefendi’de yaşanacak" Çocukların mutluluğunun kendileri için çok önemli olduğunu belirten Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, "Merkezefendi’mizde 7’den 70’e Kış Festivali alanımızda sevdiklerimizle birlikte keyifli vakit geçiriyor, festivalimizin tadını çıkarıyoruz. Çocuklarımızın sosyal aktivitelerle vakit geçirebileceği, spor yaparak eğlenebileceği alanlar sunmak bizim için çok önemli. Buz Pateni Pistimize gelen çocuklarımıza ve ailelere eşlik ederek bu keyfe hep birlikte ortak olduk. Çocuklarımızın yüzlerindeki mutluluk görülmeye değer. Çocuklarımız eğlenirken, ailelerimizin de keyifle vakit geçirebilmesi için sokak lezzetleri, lunapark ve alışveriş stantlarıyla alanı daha da renklendirdik. Pistimiz 12.00 - 22.00 saatleri arasında her gün Mart ayına kadar açık olacak. Tüm çocuklarımızı ve hemşehrilerimizi bekliyoruz" dedi.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 16:36 Eseriyle 19 ülke arasından seçildi, barışın renkleri Muğla’dan yükseldi Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin 2024 yılında üyesi olduğu Mayors for Peace (Barış için Belediye Başkanları) tarafından düzenlenen 2025 Çocuk Resim Yarışması’nda Muğlalı Elif Kayra Taşkaya ’Mayors for Peace Genel Sekreteri Ödülü’nü kazandı. Dünya’nın barış üzerine çalışan en büyük kurumlarından biri olan, 2024 yılında Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin üyesi olduğu ve aktif şekilde çalışmalarına katkı sağladığı Mayors for Peace" Barış için Belediye Başkanları ağı 2025 yılında Çocuk Resim Yarışması düzenledi. Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından duyurusu yapılan "Peaceful Towns" 2025 Çocuk Resim Yarışması’na Muğla’dan Elif Kayra Taşkaya katıldı ve uluslararası jüri tarafından yapılan değerlendirme sonucunda yarışmanın en prestijli, özel ödüllerinden biri olan "Mayors for Peace Genel Sekreteri Ödülü"ne layık görüldü. Yarışmaya 19 ülke, 153 şehir 8 bin 79 eserle katıldı. Elif Kayra Taşkaya’nın eseri 8 bin 79 eser arasından seçilerek önemli bir başarıya imza attı. Mayors for Peace üyesi şehirler tarafından yürütülen yarışmada en önemli ödüllerden birini alan Elif Kayra Taşkaya ödül alan eseri ile ilgili "Okyanuslarla çevrili Japonya’nın turuncu balıkları, ormanlarla çevrili Muğla’nın simgesi hâline gelmiş bacaların kardeşleridir. Balıklar özgürlüğe doğru yüzerken, kollarımdaki saf güvercinlerle barışa olan inancımı göstermek istedim. Sevgi, barış ve dostluk adına bu dileğin dünyadaki tüm ülkelerde gerçekleşeceğine inanıyorum" dedi. Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras dünyanın her coğrafyasında barışın yaşanması için mücadele eden Barış için Belediye Başkanları ağının önemli çalışmalara imza attığını söyledi ve bu ağın düzenlediği resim yarışmasında ödül alan Muğlalı Elif Kayra Taşkaya’yı tebrik etti. Başkan Aras; "Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ’Yurtta Barış Dünya’da Barış’ sözünü şiar edinen bizler 2024 yılında Mayors for Peace (Barış için Belediye Başkanları) ağına üye olduk. Bu ağın dünya genelinde barış için yaptığı çalışmalara aktif katılıyoruz. Barış için Belediye Başkanları Ağı 2025 yılında ’Peaceful Towns’ Çocuk Resim Yarışması düzenledi. Bu yarışmaya Muğla’mızdan Elif Kayra Taşkaya çok anlamlı bir resimle katılarak ’Mayors for Peace Genel Sekreteri Ödülü’nü kazandı. Muğlalı evladımızın çizgileri ile barışı resmetmesi, Muğla’nın bacaları ile Japonya’nın turuncu balıklarının kardeş olduğunu beyaz güvercinlerin kanatları altında anlatması geleceğimiz çocukların ne kadar güçlü, pozitif, yapıcı düşüncelere sahip olduğunu gösteriyor. Elif Kayra Taşkaya bizleri hem gururlandırdı hem de çok mutlu etti. Tertemiz düşünceleri, kıtaları barış ve sevgiyle birleştiren resmi için evladımızı bir kez daha kutluyorum. Sevgi ve mutluluğun hakim olduğu, yurtta ve dünyada barış için her platformda elimizden gelen çabayı göstermeye devam edeceğiz" dedi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Bilecik’e gelişi canlandırıldı
05 Aralık 2025 Cuma - 20:06 Mustafa Kemal Atatürk’ün Bilecik’e gelişi canlandırıldı Mustafa Kemal Atatürk’ün Bilecik’e gelişinin ve tarihe ’Bilecik Mülakatı’ olarak geçen tarihi görüşmenin 105. yıl dönümü düzenlenen anlamlı etkinliklerle kutlanırken, Mustafa Kemal Atatürk o gün kentte geldiği kara tren ile gelişi yeniden canlandırıldı. 1920 tarihinde TBMM ve Hükümet Başkanı Mustafa Kemal Atatürk ile İstanbul (Osmanlı) Hükümeti tarafından görevlendirilen Dahiliye Nazırı A. İzzet Paşa başkanlığındaki temsilcilerin Bilecik Mülakatı’nın yapıldığı tarihi İstasyon Binasını bir araya geldi. Mustafa Kemal Atatürk’ün tarihi görüşmenin 105. yıl dönümü, Bilecik’te düzenlenen anlamlı etkinliklerle kutlandı. Programa Bilecik Valisi Faik Oktay Sözer, Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, Bilecik Cumhuriyet Başsavcısı Burak Olgun, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mehmet Kurt, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Seda Bayrakçı, kurum müdürleri ve öğrenciler katıldı. Açılış konuşmasında Milli Mücadele tarihimizin bu kritik dönüm noktasını bir kez daha hatırlatarak geleceğe taşıdı. Programda, Bilecik’in Kurtuluş Savaşı’ndaki stratejik rolü ve Cumhuriyetin temellerini oluşturan bu mirasın korunmasının önemine vurgu yapıldı. Tiyatral canlandırmalar büyük ilgi gördü Etkinlik kapsamında okunan milli mücadele temalı şiirler okunmasının ardından, geleneksel halk oyunlarından oluşan folklor gösterisi izleyicilerden tam not aldı. En dikkat çeken bölümü ise, Atatürk’ün Bilecik ziyareti ve Bilecik Mülakatı’nın temsili olarak sahnelendiği tiyatral gösteri oldu. Bu canlandırma, tarihi bir atmosfer oluşturarak, katılımcıları adeta o günlere götürdü. Tarihi günlere ışık tutan sergi açıldı Etkinlikler çerçevesinde ayrıca, ’5 Aralık 2025 Atatürk’ün Bilecik’e Teşrifleri ve Bilecik Mülakatı’nın 105. Yıldönümü’ konulu sergi ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Sergide, Atatürk’ün Bilecik ziyaretiyle ilgili fotoğraflar, belgeler ve döneme ait çeşitli materyaller yer aldı.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Bilecik’e gelişi canlandırıldı
05 Aralık 2025 Cuma - 19:59 Mustafa Kemal Atatürk’ün Bilecik’e gelişi canlandırıldı Mustafa Kemal Atatürk’ün Bilecik’e gelişinin ve tarihe ’Bilecik Mülakatı’ olarak geçen tarihi görüşmenin 105. yıl dönümü düzenlenen anlamlı etkinliklerle kutlanırken, Mustafa Kemal Atatürk o gün kentte geldiği kara tren ile gelişi yeniden canlandırıldı. 1920 tarihinde TBMM ve Hükümet Başkanı Mustafa Kemal Atatürk ile İstanbul (Osmanlı) Hükümeti tarafından görevlendirilen Dahiliye Nazırı A. İzzet Paşa başkanlığındaki temsilcilerin Bilecik Mülakatı’nın yapıldığı tarihi İstasyon Binasını bir araya geldi. Mustafa Kemal Atatürk’ün tarihi görüşmenin 105. yıl dönümü, Bilecik’te düzenlenen anlamlı etkinliklerle kutlandı. Programa Bilecik Valisi Faik Oktay Sözer, Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, Bilecik Cumhuriyet Başsavcısı Burak Olgun, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mehmet Kurt, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Seda Bayrakçı, kurum müdürleri ve öğrenciler katıldı. Açılış konuşmasında Milli Mücadele tarihimizin bu kritik dönüm noktasını bir kez daha hatırlatarak geleceğe taşıdı. Programda, Bilecik’in Kurtuluş Savaşı’ndaki stratejik rolü ve Cumhuriyetin temellerini oluşturan bu mirasın korunmasının önemine vurgu yapıldı. Tiyatral canlandırmalar büyük ilgi gördü Etkinlik kapsamında okunan milli mücadele temalı şiirler okunmasının ardından, geleneksel halk oyunlarından oluşan folklor gösterisi izleyicilerden tam not aldı. En dikkat çeken bölümü ise, Atatürk’ün Bilecik ziyareti ve Bilecik Mülakatı’nın temsili olarak sahnelendiği tiyatral gösteri oldu. Bu canlandırma, tarihi bir atmosfer oluşturarak, katılımcıları adeta o günlere götürdü. Tarihi günlere ışık tutan sergi açıldı Etkinlikler çerçevesinde ayrıca, ’5 Aralık 2025 Atatürk’ün Bilecik’e Teşrifleri ve Bilecik Mülakatı’nın 105. Yıldönümü’ konulu sergi ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Sergide, Atatürk’ün Bilecik ziyaretiyle ilgili fotoğraflar, belgeler ve döneme ait çeşitli materyaller yer aldı. (CKT-ÖK-Y)
HAK-İŞ Başkanı Arslan: "Setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların temel pek çok haklarından mahrum bırakılması bizi üzüyor"
05 Aralık 2025 Cuma - 19:19 HAK-İŞ Başkanı Arslan: "Setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların temel pek çok haklarından mahrum bırakılması bizi üzüyor" Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Özellikle 1 buçuk, 2 saat süren dizi sürelerinin aynı zamanda insan hakları ihlali olduğunu düşünüyoruz. O setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların gerçekten temel pek çok haklarından mahrum bırakılması ve kendilerinin gerçek anlamda bir sendikasının olmaması bizi ciddi şekilde üzüyor" dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla uluslararası alanda gerçekleştirilen ’HAK-İŞ 14’üncü Uluslararası Kısa Film Yarışması’ ödülleri sahiplerini buluyor. Ankara’da bir otelde düzenlenen yarışmanın ödül töreninde, ulusal ve uluslararası kategoride 4 dalda toplam 8 ödül ve ’Sendikacı Gözünden’ kategorilerinde ödüller verildi. Törene, HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, yarışmacılar, aileleri ve davetliler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan tören, gün özelinde hazırlanan tanıtım filminin seyredilmesiyle devam etti. Şiir ve balaban dinletisinin ardından açılış konuşmalarına geçildi. "Biz bütün kültür ve sanat alanında yeni şeyler yapmaya çalışıyoruz" Sanat ve kültürün sinemayla, dizilerle sınırlı olmadığını belirten Arslan, "Biz bütün bu kültür ve sanat alanında yeni şeyler yapmaya çalışıyoruz. 50’nci yılımız etkinliğinden bir tanesi Türkiye’nin gerçekten hepimizin tanıdığı, gurur duyduğu büyük sanatçılarımızın birer tane eserini Ankara’da Resim Heykel Müzesi’nde sergiledik ve o eserlerin satışını ressamlarımız Filistinlilere bağış olarak gerçekleştirdi. Resim yarışmalarımızdan başlayarak ebru sanatını tekrar ihya etmek, özellikle meddah diplemeleriyle ilgili unutulmuş sanatlarımızı yeniden toplumla buluşturma çabalarımız daha birçok çalışmalarımızla beraber HAK-İŞ, kültür ve sanat alanında da yeni damarları açmaya devam edecek. Sizlerden desteğimiz bizi bu konuda daha çok teşvik etmeniz, bu konudaki çalışmalarımıza destek olmanız ve bu işin sendikacılığımızın o temel kurallarından bir tanesi olduğunu da sizin de inanmanızı, bize de inandırmanızı istiyoruz. Özellikle Emek Hareketi’nin bir temsilcisi olarak sinema ve dizi sanatçılarının özellikle mevzuat açısından, örgütlenme açısından, sendikalaşma açısından da kendilerine her türlü desteği katkıyı vereceğimizi buradan ilan etmek istiyoruz" diye konuştu. "Setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların temel pek çok haklarından mahrum bırakılması bizi üzüyor" Dizi konusunda Türkiye’nin, dünyanın pek çok ülkesine ihracat yaptığını dile getiren Arslan, "Dizide görev alan emekçilerin, oyuncuların ve bu konuda gerçekten alın teri akıtan insanların haklarının aynı ölçüde korunmadığını görüyoruz. Özellikle 1 buçuk, 2 saat süren dizi sürelerinin aynı zamanda insan hakları ihlali olduğunu düşünüyoruz. O setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların gerçekten temel pek çok haklarından mahrum bırakılması ve kendilerinin gerçek anlamda bir sendikasının olmaması bizi ciddi şekilde üzüyor. Bir başka sorun toplumumuzu ne yazık ki bu uzun dizi saatleri başka bir noktaya taşıyor. Bunun tedbirlerin alınması gerekiyor" şeklinde konuştu. Arslan, konuşmasında Mevlana’nın pergel metaforuna atıf yaparak sendikal anlayışlarını anlattı. Pergelin sabit ayağı gibi değerlerine, inancına ve medeniyetine bağlı durduklarını, diğer ayağıyla ise tüm dünyaya açık, evrensel bir sendikal perspektif benimsediklerini ifade etti. HAK-İŞ’in hem milli duruşu hem de evrensel sendikal ilkeleri birlikte taşıyan bir hareket olduğunu vurgulayan Arslan, kuruluş felsefelerinden ve emek mücadelesine kattıkları ilkelerden vazgeçmeden yollarına devam edeceklerini kaydetti. Ödül alacak sanatçıların yanı sıra televizyon dizilerindeki oyunculuklarıyla tanınan, dizi ve sinema filmleri oyuncuları Arzu Balkan, Hakan Boyav, Koray Karaca, Zeynep Aytem, Fatih Küçük, Dursun Ali Erzincanlı ve Melahat Abbasova katılacak. Sanatçılara "Emeğe Saygı" plaketi takdim edilecek.
Otizmli bireylerin sahne performansı ayakta alkışlandı
05 Aralık 2025 Cuma - 18:04 Otizmli bireylerin sahne performansı ayakta alkışlandı Otizmli bireylerin spor eğitiminden kazandıkları becerileri sahne sanatlarıyla buluşturan "Otizm Bestiz Sahne" modeli, Marmaris’te yoğun ilgi gördü. 15. kez sahnelenen gösteri, izleyicilere hem duygu dolu hem de kahkaha yüklü anlar yaşattı. Gösteride sahne alan Mehmet Can Hacılar’ın annesi ve proje direktörü Uzm. Dr. Vicdan Hacılar, bir otizm farkındalık sunumu yaparak yaşadıkları süreci ve diğer ailelere dokunmanın önemini anlattı. ’Tamamen otizmli oyunculardan oluşan sahne’ Otizmli bireylerden oluşan bir sahne kurulduğunu vurgulayan Güray Özcan, "Bu oluşuma öncülük ettiğimiz için gururluyuz" dedi. Otizmli gençler ise profesyonel oyuncular eşliğinde sahneye çıkarak kendi gelişim süreçlerini interaktif bir gösteriyle izleyicilere aktardı. Yaklaşık bir saat süren oyunda, otizmli bireyler hem yeteneklerini hem de hayata tutunma hikayelerini paylaştı. "Bir hayalim var" diyerek yola çıkan ekip, salondakileri zaman zaman güldürdü zaman zaman da duygusal anlar yaşattı. Etkinlikte dikkat çeken bir diğer detay ise protokol düzeninin uygulanmaması oldu. Marmaris Kaymakamı Nurullah Kaya, Marmaris Kent Konseyi Başkanı Hakan Öner, siyasi parti temsilcileri, emniyet birimleri, şube amirleri ve kurum müdürleri vatandaşlarla yan yana oturarak gösteriyi birlikte izledi. Gösteri sonunda salondaki tüm izleyiciler oyuncuları ayakta alkışlayarak destek verdi. "Marmaris bu farkındalık projesini sahiplendi" Projenin sahibi Bener Erkorur, sahneye çıkabilen otizmli bireylerin gelişim süreçlerini spor temelli eğitimle sağladıklarını belirterek "Otizmli çocukların genelde asosyal olduğuna dair bir kanı var. Oysa biz spor ve tiyatroyu birleştirerek onların sahneye çıkmasını sağladık. Marmaris’te herkes bize kucak açtı, bu farkındalık projesi artık bu kente yayılmış durumda. Dünyada 31 çocuktan biri otizm riskiyle doğuyor. Sizler farkındalığı yayarak çok değerli bir katkı sağlıyorsunuz" dedi. "Otizm hastalık değildir, farklılıktır" Uzm. Dr. Vicdan Hacılar, oğlunun tanı sürecinden bu yana anlamlı bir yolculuk yaşadıklarını belirterek otizmin yanlış algılanmaması gerektiğini vurgulayarak "Herkes çocuklarımızdan geri duruyor, sanki bulaşıcıymış gibi davranıyor. Otizm bir hastalık değil, sadece farklılıktır. Biz bunu kabul etmiyoruz" sözlerini kullandı. Gösteriyi izleyen Marmarisli vatandaşlar da etkinlikten büyük memnuniyet duyduklarını ifade etti. Seyircilerden Nazlı Suvay, "Bu tarz organizasyonlar Marmaris’te daha sık yapılmalı. Harika bir farkındalık çalışmasıydı" dedi. Bir diğer izleyici Aylin Ünlü ise, "Otizm bir farklılıktır, engel değildir. Sevgi ve eğitimle aşılmayacak engel yoktur" diyerek duygularını paylaştı. "Farklı duygularla ayrıldık" Protokolsüz şekilde vatandaşlar arasında oturan Marmaris Kaymakamı Nurullah Kaya, etkinliğin kendilerinde derin bir etki bıraktığını ifade ederek "Bir tiyatro etkinliğine geldik ama farklı duygularla ayrıldık. Ailelerin yaşadığı zorlukları yakından takip ediyoruz ve bu tarz projeleri desteklemeye devam edeceğiz" dedi. Marmaris’teki organizasyona büyük destek Marmaris Armutalan Kültür Merkezi’nde sahnelenen gösteriye çok sayıda kurum ve kuruluş destek verdi. Marmaris organizasyonunu üstlenen Gürkan Güleren, "Bener hocamızın yaptığı misyona saygı duyduk ve biz de elimizi taşın altına koyduk. Marmaris Beşiktaşlılar Derneği üyeleri ve halkımız büyük destek verdi" diyerek teşekkür etti.
Stratonikeia’da ilk ‘Zeytin Hasat Festivali’ düzenlendi
05 Aralık 2025 Cuma - 17:36 Stratonikeia’da ilk ‘Zeytin Hasat Festivali’ düzenlendi Muğla’nın Yatağan ilçesinde bulunan Stratonikeia Antik Kenti, bu yıl ilk kez gerçekleştirilen Zeytin Hasat Festivaline ev sahipliği yaptı. Antik kentte düzenlenen etkinlikte temsili zeytin hasadı yapılırken, ‘Zeytin Ağacı ve Taşların Dili’ adlı fotoğraf sergileri de ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Festival kapsamında antik kent girişinde gerçekleştirilen törende konuklara zeytin fidanı dağıtıldı. Muğla Büyükşehir Belediyesi ise davetlilere soğuk sıkım zeytinyağı ikram ederek etkinliğe destek verdi. Festivalin geleneksel hale getirilerek bölgenin kültürel mirasını ve zeytin üretimini tanıtmada önemli bir rol üstlenmesi bekleniyor. Törende konuşan Muğla Büyükşehir Belediyesi Genel Koordinatörü Durmuş Ali Öztürk, "Yatağımız, bu kadim topraklar, bu zengin topraklar, bu yürekli insanların yaşadığı toprakların en büyük değerini ortaya çıkarmak, tanıtmak ve yatağına mal etmek için insanüstü bir çaba gösterdiğinizi görüyorum, biliyorum, yakından şahidim. Stratonikeia gibi, Lagina gibi değerlerimiz ortaya çıktıkça, hocamın en büyük amacı Yatağan’da turizmi canlandırmamız, bu alanları turizme kazandırmamız lazım, şiarıyla hareket ediyor. Bu konuda Sayın Valimizin, Kültür Turizm Bakanlığımızın büyük katkıları, büyük destekleri var. Onlara da sonsuz teşekkür ederim, bir Yatağanlı olarak" dedi. Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan, "Hocamız çok değerli, büyük işler başarmış. Hocam gerçekten çok değerli, kazı başkanlarımızın hepsi çok değerli burada. Biz burada da 3 yıl diyaloglarımız çok fazla oldu. Muğla’nın her tarafında bir antik şehir var. Ama tabi Bilal Söğüt Hocam işlerinde çok değerli. Bu zeytin hasatı, şenliği de güzel bir organizasyon. Bu bölgenin özelliği, değeri zeytin. Hayırlı olmasını diliyorum" dedi. Stratonikeia ve Lagina Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt, bu yıl birincisi düzenlenen ‘Zeytin Hasat Festivali’nin önümüzdeki yıllardan daha da büyütülerek geleneksel hale getirmek için çaba harcayacakların söyledi. Prof. Dr. Söğüt, "Biz Stratonikeia antik kentinde, antik dönemden günümüzde yapılarda arkeolojik kazı ve restorasyon çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Burada yapılan çalışmalarda ve bu bölgedeki yapılan diğer çalışmalarda gösterdik ki, bu bölgede en az 5 bin yıldır zeytinin üretildiği, mutfakta yer aldığı ve gastronomide kullanıldığı biliniyor. Onun için de antik kentin içerisinde ve çevresinde bulunan bu zeytinle ilgili bir ürünlerin ve günümüzde var olan bu zeytin üretimini birleştirerek aslında farkındalık oluşturmak istedik. Bunun için de bu Birinci Stratonikeia Zeytin Hasat Festivali’ni başlattık. Bununla ilgili çok güzel veriler de var. Çünkü tarihin her döneminde bu bölgenin en önemli gelir sağlayan malzemesini zeytindi. Onun için de bu festivali için yaptık. Biz bunu geliştirerek ve yayınlaşarak devam etmesini istiyoruz. Tarihte bildiğimiz zeytinin etkinlik anlamında da ya da hem de kentin tanınırlığını ve bilinirliğini sağlaması anlamında da önemli bir araç olduğunu düşünüyorum. İnşallah gelişerek bunlar geliştirerek devam edeceğiz" dedi.
Niğde mutfağı dünya ligine "Tabal Gastronomi Evi" ile girdi
05 Aralık 2025 Cuma - 15:24 Niğde mutfağı dünya ligine "Tabal Gastronomi Evi" ile girdi Niğde Belediyesi’nin vizyon projesi Tabal Gastronomi Evi, dünyanın en prestijli restoran değerlendirme sistemi Michelin Rehberi tarafından "Bib Gourmand" ödülüne layık görüldü. Ödül, Türkiye’de belediye eliyle işletilen bir mekanın kazandığı ilk uluslararası gastronomi başarısı olarak tarihe geçti. Anadolu’nun kadim lezzetlerini yaşatmak için yola çıkan Niğde Belediyesi, gastronomi dünyasında başarıya imza attı. Şehrin unutulmaya yüz tutmuş yöresel tatlarını gün yüzüne çıkarmak amacıyla kurulan Tabal Gastronomi Evi, lezzet dünyasının "Oscar"ı sayılan Michelin müfettişlerinin radarına girdi ve tam not aldı. Bir belediye işletmesi ilk kez dünya sahnesinde Bugüne kadar genellikle özel şef restoranlarının veya lüks işletmelerin tekelinde görülen uluslararası ödüller, ilk kez bir belediye iştirakine verildi. Niğde Belediyesi, kaliteli lezzet, uygun fiyat politikasının dünya standartlarında olduğunu kanıtlayarak, kamu işletmeciliğinde yenilik oluşturdu. Michelin müfettişlerinden "fiyat-performans" övgüsü Michelin Rehberi’nin "Bib Gourmand" kategorisi, gastronomi dünyasında "Mükemmel fiyat-performans dengesi" anlamına geliyor. Müfettişler, Tabal Gastronomi Evi’nin yerel üreticiden temin ettiği taptaze malzemeleri, Niğde’nin özgün tarifleriyle harmanlayıp erişilebilir fiyatlarla sunmasını tescilledi. Niğde mutfağı artık sadece yerel halkın değil, dünya gurmelerinin de markajında. Başkan Özdemir: "Bu bir milattır" Ödülün ardından açıklama yapan Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir, bu ödülün kent için bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. Başkan Özdemir, duygularını şu sözlerle ifade etti: "Bu ödül, Kapadokya’nın Kapısı Niğde’mizin mutfak kültürünün değerini dünyaya ilan eden bir tescildir. Niğde’miz için sadece gastronomide değil, kültürel mirasımızı koruma ve tanıtma adına da bir milattır. Göreve geldiğimizde belirlediğimiz, yerel değerlerimizi uluslararası platformlara taşıma hedefimizde önemli bir adım daha attık. ‘Michelin Bib Gourmand’ ödülü, Niğde’mizin bereketli topraklarının, çalışkan üreticilerimizin ve Gastronomi Evimizde görev yapan vizyoner ekibimizin ortak başarısıdır. Niğde’mizin sadece tarihi ve doğal güzellikleriyle değil, artık lezzetleriyle de bir cazibe merkezi olacağının kanıtıdır. Bu zamana kadar yaptığımız gibi Niğde’mizi ulusal ve uluslararası tüm platformlarda duyurmak için elimizden geleni yapmaya, her başarının üstüne koyarak çalışmaya devam edeceğiz."
Kilis’in en eski Osmanlı eseri: Mevlevihane
05 Aralık 2025 Cuma - 14:52 Kilis’in en eski Osmanlı eseri: Mevlevihane Kilis’in en eski Osmanlı mimari eserlerinden biri olan 1525 tarihli Mevlevihane, beyaz kesme taş yapısı ve 500 yıllık tarihi dokusuyla kentin kültürel mirasında öne çıkıyor. Tarihi yapı, 6 Şubat depreminden sonra restore edilerek yeniden hizmete açıldı. Kilis’in Tekke Mahallesi’ndeki Cumhuriyet Meydanı’nda yer alan 1525 tarihli Mevlevihane, beyaz kesme taş mimarisi ve günümüze ulaşan kitabesiyle kentin en eski Osmanlı eserleri arasında dikkat çekiyor. Kentin 11 medeniyete ev sahipliği yaptığını belirten. Kilis Kültür ve Turizm İl Müdürü Hüseyin Erkmen "İlimizde toplam 541 tescilli tarihi yapı bulunuyor. Bunlardan biri de Mevlevihane’dir. Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne ait olan bu yapı, 1525 yılında inşa edilmiş olup Osmanlı’nın ilk dönem mimarisini yansıtmaktadır. 6 Şubat depreminden sonra restore edilerek yeniden hizmete açıldı. Beyaz kesme taşla yapılmış Mevlevihane, halk arasında Aktekke olarak bilinir" dedi. Kilisli vatandaşlardan İhsan Bekçioğlu ise, "Burası Cumhuriyet Meydanı’nın en önemli noktalarından biri. Bir yanda Tekke Camii, diğer yanda Mevlevihane Camii var. İçindeki mimari doku gerçekten görülmeye değer, tarihi değeri çok yüksek" ifadelerini kullandı. Mevlevihane Camii’nde din görevlisi olan Abdullah Yaralıoğlu "Camimiz Mevlevihane olarak geçer. Osmanlı döneminde mescit olarak yapılmış. Önceki dönemlerde burada Mevlevi gösterileri ve zikirleri yapılırdı" diye konuştu.
Yozgat’ta Emirci Sultan Sempozyumu düzenlendi
05 Aralık 2025 Cuma - 13:19 Yozgat’ta Emirci Sultan Sempozyumu düzenlendi Yozgat’ta düzenlenen Emirci Sultan Sempozyumu’nda kentin tarihi birikimine dikkat çekildi. Sempozyum, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Türk Kültürü Açısından Hacı Bektaş-ı Veli Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi öncülüğünde Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığının katkılarıyla sürdürülen ‘Türk Dünyası ve Pir-i Türkistan Yesevi Yolu ve Mirası’ panelleri kapsamında gerçekleştirildi. Yozgat Büyük Sinema Salonu’ndaki sempozyuma Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan, il protokolü, akademisyenler ve vatandaşlar katıldı. Prof. Dr. Sadullah Gülten, "Türk dünyasında en önemli, ön plana çıkmış kişilerin başında bildiğiniz gibi Hoca Ahmet Yesevi gelmekte. Hoca Ahmet Yesevi, doğduğu topraklardan bütün Türk dünyasını etkileyebilecek halifeler yetiştirmiş ve onları dünyanın dört bir tarafına göndermiştir. Türkistan’da, Kazakistan’da, Kırgısiztan’da, Azerbaycan’da ve diğer Türk dünyasında olduğu gibi aynı şekilde Anadolu’nun bağrında da kendisine bağlı halifeler bulunmaktadır. Çok az bilinse bile bugün Yozgat’ta Osmanpaşa köyünde ‘Emirci, Emirçe, Emir-i Çin’ olarak bilinen Emirci Sultan, menkıbeler ve geleneksel rivayetler üzerinden Hoca Ahmet Yesevi’ye bağlanmakta ve onun dergahında yetiştikten sonra Anadolu’ya gelip hem Anadolu’nun Türkleşmesini hem de İslamlaşmasını sağlayan bir gönül eri olarak ortaya çıkmaktadır" dedi. Programda alanında uzman akademisyenler tarafından Emirci Sultan’ın hayatı, ilmi yönü ve kültürel mirası ele alındı.