KÜLTÜR SANAT
28 Aralık 2025 Pazar - 16:31 Haliliye Belediyesi standına büyük ilgi 25-28 Aralık tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen Şanlıurfa Tanıtım Günleri fuarında Haliliye Belediyesi standı ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Atatürk Havalimanı Millet Bahçesinde gerçekleştirilen etkinlikte, Şanlıurfa’nın tarihi, kültürel zenginliği ve eşsiz lezzetleri İstanbullularla buluşturuldu. Tanıtım günleri boyunca Haliliye Belediyesi standında, dünya tarihine ışık tutan Göbeklitepe ve Karahantepe başta olmak üzere, Haliliye Belediyesi tarafından coğrafi işaret belgesi alınan ve üretimi yapılan culha kumaşı, kentin kültürel mirası ve yöresel değerleri ziyaretçilere tanıtıldı. Fuara gelen misafirler, standı büyük ilgiyle ziyaret ederken, Şanlıurfa’nın köklü geçmişi ve zengin kültürü hakkında bilgi alma fırsatı buldu. Etkinliğin ilk gününde Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat da stantları ziyaret ederek vatandaşlarla bir araya geldi. Başkan Canpolat’ın stant gezisinden görüntüler, fuara olan ilgiyi ve atmosferi yansıttı. Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat, yaptığı değerlendirmede Şanlıurfa’nın UNESCO tarafından müzik şehri ilan edildiğini hatırlatarak, gastronomi alanında da başvuruların yapıldığını belirtti. Başkan Canpolat, "Gastronomi şehri Şanlıurfa’dan sizlere selam olsun" ifadeleriyle kentin bu alandaki iddiasına dikkat çekti. Dört gün süren Şanlıurfa Tanıtım Günleri, kentin tarihi, kültürel mirası ve mutfak zenginliğinin İstanbul’da tanıtılmasına katkı sağlarken, Haliliye Belediyesi standı fuarın en çok ilgi gören alanlarından biri oldu.
28 Aralık 2025 Pazar - 15:54 Sarıkamış Kayak Merkezi’nde hafta sonu yoğunluğu Dünyada sadece Alpler’de ve Sarıkamış’ta görülen eşsiz kristal kar yapısı ve sarıçam ormanları arasındaki güvenli pistleriyle ünlü Sarıkamış Kayak Merkezi, Aralık ayının son hafta sonunda yerli ve yabancı turistlerin akınına uğradı. Son yağan kar ile birlikte pistlerinde 80 santim kar bulunan Sarıkamış Kayak Merkezi yerli ve yabancı kayak severleri ağırlıyor. 2 bin 634 rakımlı kayak merkezinde vatandaşlar bir taraftan kayak kayarken, diğer yandan da güneşli havanın tadını çıkarıyor. Sarıkamış Kayak Merkezi’nde kar kalitesinin kayak ve snowboard için en üst seviyede olması, çevre iller başta olmak üzere İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerden gelen tatilcilerin akına uğradı. Hafta sonunu değerlendirdiklerini ifade eden kayak severler, "Dünya da nadir görülen kristal karın yağdığı Sarıkamış’a geldik. Pistler çok güzel, orman içinde kaymak çok güzel, tatilin keyfini çıkarıyoruz" dediler. Sarıkamış’ta çığ tehlikesi olmadan kaydıklarını belirten kayak severler, "Ortam çok kalabalık, çok güzel, çok güzel bugün burası, herkesi de bekleriz" şeklinde konuştular. Öte yandan kayakseverler, 5 telesiyej ve toplam 30 kilometreyi bulan farklı zorluk derecelerindeki 10 pistte güneşli havanın tadını çıkardı. Sadece kayakçılar değil, çocuklarıyla gelen aileler de kızak pistlerinde yoğunluk oluşturdu. Bölgedeki otellerin doluluk oranlarının hafta sonu itibarıyla yüzde 90 seviyelerine ulaştı. Bazı otellerde ise akşam saatlerinde meşaleli kayak gösterileri ve Kafkas halk oyunları performansları sergileniyor.
Türkiye’nin en kapsamlı ’sahte eser sergisi’ Diyarbakır’da açıldı
01 Aralık 2025 Pazartesi - 10:04 Türkiye’nin en kapsamlı ’sahte eser sergisi’ Diyarbakır’da açıldı Diyarbakır İçkale Müzesi’nde, jandarma ve polis ekiplerinin farklı dönemlerde gerçekleştirdikleri operasyonlarda ele geçirilen 593 adet ’sahte tarihi eser’, özel olarak hazırlanan tematik sergi alanında ziyarete açıldı. Türkiye’nin şu ana kadar hazırlanan en kapsamlı ’sahte eserler sergisi’ olma özelliğini taşıyan sergi, ziyaretçilere sahte ile gerçeği ayırt etmenin ne kadar güç olduğunu göstermeyi amaçlıyor. Müzenin tematik sergi salonunun alt katında oluşturulan alanda, para, heykel, çanak çömlek, boncuk gibi birçok kategoriden sahte eserler yer alıyor. Farklı dönemlere ve çeşitli medeniyetlere ait örneklerin bulunduğu sergide hem küçük hem büyük boyutlu eserler geniş bir yelpazede sunuluyor. Eserler, güvenlik birimlerince müsadere edildikten sonra müze uzmanları ve restoratörler tarafından incelenerek sergiye uygun hale getirildi. Birçoğunun geçmişte dolandırıcılık amacıyla kullanıldığı bilinen ’sahte’ eserler, vatandaşların bu alandaki farkındalığını artırmayı hedefliyor. Sergi, öğrenci grupları ve tüm ziyaretçilere açık olurken, kültür varlıklarının korunması ile sahte ve kaçak eser sorununa dikkat çekmeyi amaçlıyor. Ziyaretçiler, sergi sayesinde yalnızca uzmanların ayırt edebildiği sahte-gerçek ayrımını yerinde görme fırsatı buluyor. "Amacımız sahte eser kaçakçılığı konusunda erken yaşta farkındalık oluşturmak" Diyarbakır Müze Müdür Vekili Müjdat Gizligöl, Diyarbakır İçkale’de bulunan müzede 14 yapının yer adlığı bu yapılardan birinin de tematik sergi salonu olarak kullandığını söyledi. Burada öğrencilere ve çocuklara yönelik bir eğitim atölyesi ile eğitim salonunun olduğunu dile getiren Gizligöl, "Çocuklar bu salonda zaman zaman çeşitli etkinlikler gerçekleştiriyor. Amacımız, çocuklara kültür varlıklarını bilinçli şekilde tanıtmak, tarihi eser kaçakçılığı ve sahte eser kaçakçılığı konularında erken yaşlarda farkındalık kazandırmak. Bu amaçla salonumuzda çok güzel niş alanları oluşturduk. Bu nişlerde, jandarma ve polisin farklı zamanlarda müsadere yoluyla müzemize getirdiği 593 adet sahte eser tematik sergi salonumuzun alt katındaki eğitim atölyesinde sergilenmeye başlandı. Eğitime gelen çocuklarımız bu sahte eserler sergisini gezebilecekler. Türkiye’nin en kapsamlı ve en geniş sahte eserler sergisi olma özelliğini taşıyan bu alanda, toplam 593 eserin kopyaları yer alıyor. Bu eserlerin büyük bölümünün geçmişte dolandırıcılık amacıyla kullanıldığı ve defalarca aynı amaçla el değiştirdiği biliniyor. Müsadere yoluyla müzeye kazandırılan bu eserlerin işlemleri tamamlandıktan sonra restoratörlerimiz ve müze personelimiz tarafından titizlikle hazırlanarak sergiye uygun hale getirildi. Artık eğitime katılan çocuklarımız, okullardan gelen öğrenci grupları ve tüm ziyaretçiler bu sergiyi gezebilecek" dedi. Sergide, müzede bulunan eserlerin neredeyse birebir benzeri olan çok geniş bir yelpaze olduğunu aktaran Gizligöl, şu ifadeleri kullandı: "Paradan heykellere, çanak çömlekten boncuklara kadar hem küçük hem büyük boyutlu sahte eserler sergileniyor. Farklı dönemlere ve çeşitli medeniyetlere ait sahte eserlerin yer aldığı bu sergi, ziyaretçilere sahte ile gerçeği ayırt etmenin ne kadar güç olduğunu da gösteriyor. Bu ayrımı ancak uzmanların yapabileceği açık bir şekilde görülüyor. Dolayısıyla vatandaşlarımızın bu sergiyi gezerek sahte eser ve tarihi eser kaçakçılığına karşı daha duyarlı ve bilinçli hale gelmeleri büyük önem taşıyor. Çünkü ülkemizde ne yazık ki hem sahte eser kaçakçılığı hem de tarihi eser kaçakçılığı oldukça yaygın. Bu sergi, toplumun bu konuda farkındalık kazanmasına önemli bir katkı sunuyor."
Haho Manastırı (Taş Camii) asırlardır ilk günkü gibi ayakta
01 Aralık 2025 Pazartesi - 09:30 Haho Manastırı (Taş Camii) asırlardır ilk günkü gibi ayakta Erzurum’un Tortum ilçesinde yer alan 19. yüzyılda camiye çevrilen Haho Manastırı, diğer adıyla Meryem Ana Kilisesi, asırlardır ayakta duruyor. İlçeye bağlı Bağbaşı Mahallesi’nde tarihi dokusu ve mimarisiyle dikkat çeken Haho Manastırı, özellikle Gürcistan’dan gelen turistlerin ilgi odağı oluyor. Restorasyon çalışmaları devam eden yapı, 2026 yılı turizm sezonuna hazırlanıyor. Merkez Camii imamı Ömer Faruk Umut, restorasyon alanında yaptığı Kur’an-ı Kerim tilaveti ile yapının muazzam akustiğini gözler önüne serdi. Tarihi yapının korunması ve turizme kazandırılması, bölge için büyük önem taşıyor. Orta Çağ’da önemli bir dini ve eğitim merkeziydi Erzurum’un en önemli kültürel miraslarından birisi olan Bağbaşı Taş Camisi’nin güney girişindeki paye üzerine kazınarak yazılmış kitabesinden, yapının Meryem Ana’ya ithafen 976-1001 yılları arasında Gürcü Bagrat Kralı III. David tarafından inşa edildiği anlaşılıyor. Orta Çağ’da önemli bir dini ve eğitim merkezi olan manastırda; 16. yüzyılın ortalarına kadar edebiyat, şiir ve felsefe alanlarında eserler üretildiği, tercümeler yapıldığı biliniyor. Mimari açıdan yapının sahip olduğu yüksek kasnaklı kubbe ve konik külah örtü, binaya hâkim bir görünüm kazandırıyor. Kırmızı ve lacivert sırlı kiremitlerle kaplı kubbe estetik etkinin yanısıra yapıya mimari koruma da sağlıyor. Kilisenin duvarlarında arslan, boğa, kartal ve grifon gibi figürlerin kabartmaları dikkat çekerken, iç mekânda freskler bulunuyor. Apsis kısmının kule şeklindeki yükseltilmiş yapısı, özgün mimarisiyle görenleri etkiliyor. 19. yüzyılda camiye dönüştürülen yapı, günümüzde Bağbaşı Taş Camii olarak bölgenin kültürel zenginliklerinin temsilcisi olarak ifade ediliyor.
Cizre Kitap Fuarı’nı 10 günde yüz bini aşkın kişi ziyaret etti
30 Kasım 2025 Pazar - 20:53 Cizre Kitap Fuarı’nı 10 günde yüz bini aşkın kişi ziyaret etti ŞIRNAK (İHA) – Şırnak’ın Cizre ilçesinde kaymakamlık tarafından düzenlenen Cizre Kitap Fuarı, Yazar ve Akademisyen Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma söyleşisi ile sona erdi. Yoğun ilgi gören fuarı 10 günde yüz bini aşkın kişi ziyaret etti. İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğünün katkılarıyla Şırnak Valiliği himayesinde Cizre Kaymakamlığı tarafından Sanat ve Sevgi Sokağı’nda 21 Kasım’da açılan "Cezeri’nin izinde kardeşlik ruhuyla Türkiye yüzyılı Cizre Kitap Fuarı" sona erdi. 120 yayınevi ve birçok yazarın 80 stantta kitaplarının sergilendiği fuarı 10 günde yüz bini aşkın kişi ziyaret etti. Fuarı ziyaret eden vatandaşlar ünlü yazarların söyleşi programını da dinleme fırsatını yakaladı. Fuar kapsamında Yazar ve Akademisyen Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, Cizrelilerle bir araya geldi. Söyleşi sonunda Sırma, fuarı gezerek, okurlarının kitaplarını imzaladı. Cizre Kaymakamı Ahmet Vezir Baycar, "Bugün Cizre Kitap Fuarı’nı kıymetli hocamız İhsan Süreyya Sırma ile harika bir söyleşi ile noktaladık. Bu kitap fuarı da bizi heyecanlandıran, 10 gün boyunca kitaba, çok değerli yazarlara, akademisyenlere doyuran çok güzel bir fuar oldu. Ciddi anlamda bir yoğunluk vardı, ilgi vardı. Vatandaşlarımızın kitaba susadığını, ilim aşığı olduğunu bir kere daha buradan gördük. Cizreliler Melaye Ciziri’ye, İsmail Ebul-İz El-Cezeri’ye, Fakiye Tayran’a, İbni Esir’lerinin evlatları olduklarını, onlara layık bir nesil olduklarını bu fuarda bence gösterdiler. Çünkü Cizre bir ilim, irfan, kültür memleketi. Biz bu etkinliğe başlarken ilgiyi de merak ediyorduk. Ama bu muazzam yoğunluk bizi motive etti. İnşallah seneye daha büyük, daha güzel bir etkinlikle bunu gelenekleştirmek istiyoruz. Kitap ile hemhal olmak gençlerimizin yapabileceği en güzel şey. Cizre Kitap Fuarı kapsamında da çok güzel kültürel faaliyetler yapıldı’’ dedi. Fuarı ziyaret eden Sabgatullah Anmal, fuarda yüzlerce yazarın ve yayınevinin bulunmasının kendileri için çok önemli olduğunu söyledi. Anmal, "İlçede burada bulunmayan kitapların ayağımıza gelmesi bizim için sevindirici oldu. Bu anlamda fuarın düzenlenmesinde emeği olan herkese teşekkür ederim’’ diye konuştu. Osman Aşkın ise fuarın güzel olduğunu, özellikle hem yayınevi hem yazar katılımı açısından çok büyük bir organizasyon olduğunu söyledi. Kitapseverler olarak fuarı çok beğendiklerini dile getiren Amine Çağırcı da, "Kitaplarımızı aldık, okuduk, değerlendirdik. Birçok yazarla tanışma fırsatımız oldu. Onları dinledik, onlarla fotoğraf çektirme fırsatımız oldu. Bu tür etkinliklerin sıklıkla yapılmasını tercih ediyoruz. Bu anlamda da bu fuarın açılmasında emekleri olanlara teşekkür ederiz’’ şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Emre Kongar, Beltaş Kitap Kafe’de okurlarıyla buluştu
30 Kasım 2025 Pazar - 16:16 Prof. Dr. Emre Kongar, Beltaş Kitap Kafe’de okurlarıyla buluştu Prof. Dr. Emre Kongar, Beşiktaş Belediyesi Beltaş Kitap Kafe’de okurlarıyla buluştu. Beşiktaş sahilinde yer alan Beltaş Kitap Kafe’deki söyleşi ve imza günleri, basın ve edebiyat dünyasının önemli isimlerini okurlarıyla buluşturmaya devam ediyor. Beşiktaş Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Beltaş Kitap Kafe, bu hafta Prof. Dr. Emre Kongar’ı ağırladı. Yazar Aydın Tonga’nın moderatörlüğünde gerçekleşen, Kongar’ın "Hayat Yaşadığına Değsin" adlı kitabının söyleşi ve imza günü etkinliği yoğun bir katılıma ve ilgiye sahne oldu. "Kitabı yazarken kendimi de sorguladım" Etkinlikte kendisini yalnız bırakmayan okurlarına ve Beşiktaş Belediyesi çalışanlarına teşekkürlerini sunan Prof. Dr. Emre Kongar, ‘Hayat Yaşadığına Değsin’ kitabını yazarken birçok anlamda kendi yaşamını da sorguladığını söyleyerek, "Bu kitapta sadece bilimsel olarak edindiğim bilgiler değil o bilgilerin ışığında kendi yaşamımdan edindiğim izlenimler bulunuyor" ifadelerini kullandı. "Annem ve babamdan etkilendim" İnsanların hayatlarına dair olumlu veya olumsuz şekilde düşünürken anne ve babalarının hayatları üzerindeki etkilerini pek düşünmediklerini dile getiren Kongar şunları söyledi: "Annem ve babam felsefe grubu öğretmenleriydi. Bunun mesleğimin ve kişiliğimin oluşmasında en büyük unsur olduğu kanaatindeyim. Annem ve babam çok okuyan insanlardı. Dolayısıyla bu durumdan ben de etkilenmiş oldum. Bütün anne ve babalara her zaman çocuklarının yanında kitap okumalarını tavsiye ediyorum." Türkiye’de az kişiye nasip olacak bir kültür ve edebiyat çevresiyle büyüdüğünü dile getiren Kongar, "16 yaşıma kadar çok mutlu bir çocukluk geçirdim. 16 yaşımda maalesef bir kaza sonucu abimi kaybettik. Abim o yaşıma kadar hep rol modelimdi. Yahya Kemal Beyatlı, Nurullah Ataç gibi dönemin önemli isimleri sürekli konuklarımızdandı. Soframızda her zaman kültür - sanata veya politikaya dair sohbetler yapılırdı. Ama tabi o dönem ve bizim kuşak Nazım Hikmetsiz anılamaz. Onun şiirlerini ezberler ve okurduk" şeklinde konuştu. "Yargılamalar tutuksuz olmalı" Konuşmasının devamında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kongar, başta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney olmak üzere tutuklu olan tüm belediye başkanlarının yargılanmalarının tutuksuz bir şekilde olması gerektiğini savundu. Etkinliğin sonunda TEMA Vakfı’na Kongar adına yapılan fidan bağışının plaketi, Beltaş Yönetim Kurulu Başkanı Murat Alabua tarafından Kongar’a takdim edildi. Ardından Kongar, okurları için kitaplarını imzaladı.
DİTAV İstanbul Şube Başkanı Ahıakın: ’’İstanbul’da esen bu kardeşlik rüzgarı Türkiye’nin her yerine yayılmalı’’
30 Kasım 2025 Pazar - 16:01 DİTAV İstanbul Şube Başkanı Ahıakın: ’’İstanbul’da esen bu kardeşlik rüzgarı Türkiye’nin her yerine yayılmalı’’ Diyarbakır Tanıtma Vakfı (DİTAV) İstanbul Şube Başkanı Aydoğan Ahıakın, bu yıl üçüncüsü düzenlenen Diyarbakır Tanıtım Günleri’nin yoğun katılım ve büyük ilgiyle tamamlandığını belirterek, "Diyarbakır kardeşliğin, barışın ve medeniyetlerin şehridir. İstanbul’da esen bu kardeşlik rüzgarı Türkiye’nin her yerine yayılmalı" dedi. Diyarbakır Tanıtma Vakfı (DİTAV) İstanbul Şube Başkanı Aydoğan Ahıakın, bugün sona eren Diyarbakır Tanıtım Günlerini değerlendirdi. Ekinliğin beklenenin üzerinde bir ilgiyle karşılandığını aktaran Ahıakın, İstanbul Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde gerçekleşen tanıtım günlerinin hem Diyarbakırlı hem de İstanbullu ziyaretçiler tarafından yoğun bir şekilde takip edildiğini vurguladı. Hemşehrilerinin kendilerini yalnız bırakmadığını ifade eden Ahıakın, etkinliğin İstanbul’da yaşayan Diyarbakırlılar için aynı zamanda bir buluşma, dayanışma ve hasret giderme platformuna dönüştüğünü ifade etti. Ahıakın, 27 Kasımda başlayan tanıtım günlerinde kültürden müziğe, gastronomiden el sanatlarına kadar geniş bir yelpazede Diyarbakır’ın tüm değerlerinin sergilendiğini ifade etti. Program boyunca Diyarbakır’ın tarihini ve kültürünü anlatan yazarların, araştırmacıların ve akademisyenlerin ziyaretçilerle bir araya geldiğini vurgulayan Ahıakın, alanın kültür şölenine dönüştüğünü söyledi. Etkinliklerde Diyarbakır musikisinin öne çıktığını bildiren Ahıakın, "Sanatçılarımız hem kapalı alanda hem de sahnede konserler verdi. Ayrıca Diyarbakır’ın tarihini anlatan belgesel gösterimleriyle ziyaretçilere şehrimizi daha yakından tanıttık. Diyarbakır’dan getirilen el sanatları, yöresel ürünler ve gastronomi lezzetleri de ziyaretçilerden büyük ilgi gördü. Kentin kültürel mirası tanıtım günlerinin sınırlarına sığmayacak kadar büyük oldu’’ diye konuştu. Diyarbakır’ın Türkiye’nin en dinamik şehirlerinden biri olduğunu söyleyen Ahıakın, ’’Diyarbakır Doğunun Paris’idir. İpek Yolu güzergahındaki kadim Diyarbakır, hem tarihsel mirasıyla hem de kardeşlik iklimiyle Türkiye’nin yükselen yıldızıdır" şeklinde konuştu. Ahıakın, Son 9 ayda Diyarbakır’ı ziyaret eden turist sayısının 1,5 milyona yaklaşmasının, şehrin turizm potansiyelinin her geçen gün arttığının açık göstergesi olduğunu belirterek Diyarbakır’ın her zaman barışı, kardeşliği ve misafirperverliğiyle ön planda olduğunu ifade etti. Ahıakın, ‘’Diyarbakır kardeşliğin şehridir. Bu kardeşlik rüzgârı daha güçlü esecekse Diyarbakır’dan esmelidir. Hem İstanbul’da hem Türkiye genelinde Diyarbakırlıların sıcaklığı herkes tarafından biliniyor. Bu değer ülkemizin birlik ve beraberliğine büyük katkı sağlıyor’’ ifadelerini kullandı. Gelecek yıllara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ahıakın, etkinliklerin mutlaka devam etmesi gerektiğini vurgulayarak, tanıtımın sadece İstanbul’da değil, Türkiye’nin diğer şehirlerinde ve uluslararası platformlarda da genişletilmesi gerektiğini söyledi. Diyarbakır’ın Sur ilçesinde açık hava müzesi niteliğinde bir tarihe sahip olduğuna dikkat çeken Ahıakın, "Bu zenginliği dünyaya anlatmak bizim sorumluluğumuzdur. Maddi ve manevi olarak elimizden geleni yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz" dedi. Kentin turizmden sanayiye, istihdamdan kültürel kalkınmaya kadar birçok alanda öncü şehirlerden biri olacağına inandığını aktaran Aydoğan Ahıakın, Diyarbakır’ın Türkiye’nin lokomotifi olduğunu ve en üst sıralarda yer almayı hak ettiğini dile getirdi. Tanıtım günleri, yoğun ilgi ve coşkunun ardından bu akşam itibarıyla sona erecek.
Kütahya Ülkü Ocakları’ndan konser ve konferans programı
30 Kasım 2025 Pazar - 15:26 Kütahya Ülkü Ocakları’ndan konser ve konferans programı Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Kütahya İl Başkanlığı, Vahit Paşa Yazma Eserler Kütüphanesi’nin konferans salonunda anlamlı bir programa ev sahipliği yaptı. Kütahya Germiyan Ata Sporları Kulübü iş birliğiyle düzenlenen gecede, Selçuklu tarihi ve genel Türk tarihi alanında önemli çalışmalara imza atan Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan Göksu, "Türk’ün Tarihi" başlıklı konferansıyla katılımcılarla buluştu. Programın bir diğer bölümünde ise Ülkü Ocakları Genel Merkez Sanatçısı Alperen Kekilli, sevilen eserlerini seslendirdi. "Türk’ün Ezgileri" adlı konser programında salonu dolduran davetliler, eserlere coşkuyla eşlik etti. Gecenin açılış konuşmasını Ülkü Ocakları Kütahya İl Başkanı İlker Bükni yaptı. Bükni, her hafta düzenledikleri Kur’an-ı Kerim tilavetleri ve Ocak Söyleşileri ile milli ve manevi değerler etrafında hemşehrileriyle bir araya geldiklerini ifade etti. Bu haftaki programı ise daha geniş katılımlı bir kültür buluşması olarak planladıklarını belirtti. Bükni, "Eğitimde, kültürde, sanat ve teknolojide yaptığımız çalışmaları halkımızla paylaşmak istedik. Bizler, rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in izinde, Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli beyefendinin emrinde; Türk yüzyılında güçlü bir Türkiye’yi inşa edecek imanlı, ahlaklı, ideal sahibi ülkücü Türk gençliğini yetiştirmeye devam edeceğiz" sözleriyle konuşmasını tamamladı. Programa; MHP Kütahya İl Başkanı Selçuk Alıç, çevre illerin Ülkü Ocakları il başkanları, MHP ilçe başkanları, KAÇEP yöneticileri, belediye ve il genel meclis üyeleri, Türkiye Kamu-Sen’e bağlı sendika temsilcileri, Kütahya Kültür ve Turizm İl Müdürü Zekeriya Ünal, TÜRKAV Kütahya Şube Başkanı Ünal Türe, çok sayıda STK temsilcisi, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı. Yoğun katılımla gerçekleşen program, hem tarihi hem kültürel yönüyle davetliler tarafından büyük ilgi gördü.
Bursa’da muhteşem gelinlik defilesi: 26 koleksiyon 15 mankenle podyuma taştı
30 Kasım 2025 Pazar - 14:19 Bursa’da muhteşem gelinlik defilesi: 26 koleksiyon 15 mankenle podyuma taştı Bursa’da düzenlenen gelinlik defilesi, ünlü sanatçı Mehmet Çevik’in katılımıyla adeta şova dönüştü. Tasarımcı Filiz Çekil’in hazırladığı özel koleksiyonların sergilendiği geceye yoğun davetli katılımı olurken, Mehmet Çevik hem sahne tarzıyla hem de açıklamalarıyla defilenin en çok konuşulan ismi oldu. 26 koleksiyonun 15 manken tarafından sergilendiği defilede sahne alan modeller kadar, gecenin onur konuğu olan Çevik de ilgi odağı haline geldi. Sahnede ve özel etkinliklerde tercih ettiği kıyafetlerle sık sık gündeme gelen ünlü sanatçı, bu defilede de tarzıyla göz kamaştırdı. Defile sonrası basın mensuplarına konuşan Mehmet Çevik, "Benim sahnemde hep özel kıyafetlerimi Filiz Hanım tasarlıyor. Bu zamana kadar da hep olumlu yorumlar aldım. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Böylesine özel bir günde burada olmak harika. Ama bazen kendisine kızıyorum; eşime çok dekolte yapıyor, onu da buradayken söyleyeyim" dedi. Çevik’in eşi Gizem Çevik de zaman zaman kıyafet konusunda aralarında tatlı bir çekişme yaşandığını belirterek, "Matineye giderken bazen dekolteme Mehmet Bey kızıyor. Ama Filiz ablam sayesinde en özel tasarımları giyebiliyorum" ifadelerini kullandı. Gecenin mimarı Filiz Çekil ise, "Bugün 26 koleksiyonumuzu 15 mankenimiz sergiliyor. Çok farklı modellerimiz var. Mehmet Bey ve değerli eşinin katılımı bizi onurlandırdı" diyerek ünlü sanatçıya teşekkür etti.